“Kuruluş Gününde Tarih Yazdı Galatasaray”

Futbol sadece topun yuvarlandığı bir oyun değil, yüreğin ritmini değiştiren, şehrin nabzını tutan bir destandır. Ali Sami Yen'in çocukları bir kez daha tarihin sayfalarına adlarını altın harflerle yazdırdı. Rakip, İngiltere'nin gururu Liverpool, Avrupa'nın Paris Saint Germain ile birlikte en formda, en güçlü takımı. Ama İstanbul'da rakip sadece 11 futbolcu değil, 50 bin aslanın nefesiydi.

Victor Osimhen'in penaltıda topun başına geçtiği an, stadyumda zaman dondu. Herkes aynı duayı mırıldandı. Ve o an top ağlara gittiğinde, zaferin kapısı ardına kadar aralandı.

Stefan Zweig “İnsan kaderini en çok zor zamanlarda bulur” der. Galatasaray da işte tam o an, zorun içinde zaferi buldu. Çünkü bu kulüp, sadece bir spor takımı değil; imkânsızın peşinden koşanların hikâyesidir.

Dün gece sahada sadece 11 forma yoktu; Ali Sami Yen'in rüyası, Metin Oktay'ın ruhu, Uefa Kupası'nın sevinci, her bir taraftarın gözyaşı vardı. Liverpool belki Avrupa'nın en güçlülerinden biri, ama burada, bu topraklarda, bu kalpte, o güç yetmezdi.

Üstelik bu zafer, sadece bir galibiyet değil; tarihi bir kesişmeydi. Galatasaray, tam 120 yıl önce, 1 Ekim 1905'te Ali Sami Yen ve arkadaşlarının hayaliyle doğdu. Kurucusunun sözleriyle, “Türk olmayan takımları yenmek” için yola çıkan bu kulüp, dün gece kuruluş gününde bir kez daha o ideali gerçeğe dönüştürdü.

Liverpool'un “Asla yalnız yürümeyeceksin” mottosu, dün gece İstanbul'da farklı bir anlam kazandı. Galatasaray, sahada gösterdiği inanç ve kararlılıkla, yalnız yürümediğini değil; birlikte yürüdüğünde neleri başarabileceğini tüm dünyaya gösterdi.

Zaferin büyüklüğü rakibin büyüklüğüyle ölçülür. Ve dün gece Galatasaray, kuruluş gününde, dev gibi bir rakibi devirdi.

Galatasaray dün gece sadece bir maç değil; bir tarih yazdı.