Bakan Kurum, Marmara Denizi Koruma Eylem Plani Koordinasyon Kurulu Toplantisinin Ardindan Konustu Açiklamasi (1)
'Yaptigimiz ilk çalismalar çerçevesinde bugün itibariyla müsilajin tehlikeli atik olmadigi veya toksik özellik göstermedigi tespitini yaptik' 'Hocalarimizin verdigi görüse göre denizlerimizdeki azot seviyesinin yüzde 40 azalmasi halinde Marmara Denizi'miz eski haline gelecektir. Deniz üstünde ve altindaki oksijen seviyesini arttirmak hedeflerimizin basinda geliyor' 'Bugün itibariyla 7 ilimizde toplamda 2 bin 942 denetim gerçeklestirdik. Gerek Içisleri Bakanligimiz, gerek Sahil Güvenlik Komutanligimiz, gerekse belediyelerimizle birlikte farkli noktalardan 550 numune aldik. Denetimlerimiz neticesinde Balikesir'de bir gübre fabrikasi, bir termal tesisi, yine Yalova'da 3 tersane isletmesini kapattik. 55 tesis, 9 gemiye, 10 milyon lira idari para cezasi uyguladik'
Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, "Yaptigimiz ilk çalismalar çerçevesinde bugün itibariyla müsilajin tehlikeli atik olmadigi veya toksik özellik göstermedigi tespitini yaptik." dedi.
Bakan Kurum, Marmara Denizi Koruma Eylem Plani Koordinasyon Kurulu'nun Cumhurbaskanligi Dolmabahçe Çalisma Ofisi'nde gerçeklestirilen ilk toplantisinin ardindan yaptigi konusmada, iklim degisikliginin olumsuz etkileri, çevre kirliligi ve deniz kirliliginin Istanbul'un kiyi ve denizlerini tehdit ettigini söyledi.
Marmara Bölgesi'nin mevsim normallerine göre asiri yagis aldigini, sel ve su baskinlari sonucu yasamin durma noktasina geldigini ifade eden Bakan Kurum, "Son yüzyilin en yüksek sicakliklarina ulasan, maalesef her yaz yeni sicaklik rekorlari kiran ve önümüzdeki süreçte bu sicakliklarin daha da artmasi beklenen bir Marmara gerçegiyle karsi karsiyayiz. Üstelik bu sorunlar sadece Istanbul'da ve Marmara'da degil, ülkemizin hemen hemen her noktasinda yasaniyor. Bakanlik olarak, bakanliklarimizla birlikte bu eylem planlarini hayata geçirmeye gayret gösteriyor, sehirlerimizin iklim degisikliginin etkilerinden en az sekilde etkilenmesi amaciyla yatirimlarimizi yapmaya devam ediyoruz. Her gün daha önce hiç tecrübe etmedigimiz sorunlarla karsilasiyoruz. Asiri hava olaylariyla, sel, heyelan, hortum, kuraklik ve son olarak da müsilaj gibi sorunlarla birlikte yasiyoruz." dedi.
Bir çirpida sayilan bu olaylarin çevre sorunu olmasinin yaninda çok daha büyük bir anlam tasidigini, birer saglik, ekonomi ve kalkinma sorunu olarak ortaya çiktigini belirten Bakan Kurum, sözlerine söyle devam etti:
"Iste bugün Marmara'da yasadigimiz müsilaj probleminin, çikis sebeplerine ve sonuçlarina baktigimizda da ayni gerçekle bir kez daha yüzlesiyoruz. Fakat mutlulukla ifade etmek gerekirse birlik ve beraberlik içerisinde yürütülen çok büyük bir gayret var. Marmara'da düne göre bugün iyiye gidis var. Ülkemizde, yaklasik 30 yildir, iklim degisikligiyle mücadele ve uyum noktasinda, yasanan afetlere müdahale noktasinda çok büyük bir müktesebat var. Dahasi, çok güçlü bir devlet iradesi var, millet destegi var, ülke çapinda bir seferberlik suuru var. Ortak duygu, ortak suur, ortak mücadele burada en büyük siarimiz.
Van, Elazig, Malatya ve Izmir'de nasil seferber olduysak, Giresun'da Trabzon'da, Rize'de, Düzce'de sellerde, heyelanlarda nasil bir ve beraber olduysak, burada da Marmara Denizi'mizi kurtarma noktasinda ayni birlik ve beraberlik suuru içerisinde çalisiyoruz. Bu mücadeleyi insani bir ödev ve dogaya saygi olarak görüyoruz. Hemen harekete geçen çevreye sevdali bir Cumhurbaskanimiz var, liderimiz var. Ben bu vesileyle talimatlari ve tecrübeleriyle bu seferberlige liderlik eden Sayin Cumhurbaskanimiza sükranlarimi sunuyorum."
Bugün koordinasyon kurulunun ilk toplantisinda Marmara Denizi Eylem Plani kapsaminda yürüttükleri çalismalari, kat ettikleri asamalari ve geldikleri noktayi müzakere ettiklerini aktaran Bakan Kurum, kurul üyelerinin fikirlerini, önerilerini aldiklarini, istisare ettiklerini, birazdan açiklayacaklari eylem plani kapsaminda aldiklari yeni kararlara bunlari yansittiklarini söyledi.
- "Ortaya koydugumuz çalismalarla sonuç almaya basladik"
Bakan Kurum, 6 Haziran'da eylem planini açikladiktan sonra baslattiklari çalismalarla yogun bir haftayi geride biraktiklarini anlatarak, "Hem ulusal hem de uluslararasi alanda istisarelerimizi yapiyoruz, dünyanin her yerinden bilimsel çalismalari yakindan takip ediyoruz. Yaptigimiz çevrimiçi toplantilarla, karsilastirmali analizler yapiyoruz. Mikrobiyolojik müdahale ve mekanik yöntemlerle kalici çözümler üzerinde çalistik, çalisiyoruz. Geçmise baktigimiz zaman müsilaj sorunu, Avustralya, Yeni Zelanda'da, Baltik, Adriyatik, Tiren ve Sicilya Adasi'nda da yasanmis. Biz de ayni sorunla mücadele eden diger ülkeler gibi ortak bir irade ortaya koyarak hep birlikte hareket ediyoruz. Hamdolsun aldigimiz hizli aksiyonla, ortaya koydugumuz çalismalarla sonuç almaya basladik." dedi.
Su anda Marmara Denizi'ni ve kiyilari denizden, havadan, karadan 7/24 yürüttükleri çalismalarla anlik takip ettiklerini, temizlediklerini belirten Bakan Kurum, su bilgileri verdi:
"Uydudaki görüntülerle müsilajin termal kameralarla tespitini yaparak, yogunlugun nerelerde oldugunu, hangi bölgelerde temizlik çalismalarinin yönlendirilmesi gerektigini yaptigimiz günlük uçuslarla IHA'larla uydu takip sistemleriyle havadan tespit ettigimiz degisimlere karadan ekiplerimizi aninda bölgeye sevk etmek suretiyle müdahalelerimizi yapiyoruz. 8 Haziran'da baslattigimiz Türkiye'nin en büyük deniz temizligi seferberligimiz ilk günkü hizla ve azimle devam ediyor.
Gerek bakanligimizin, gerek valiliklerimizin, gerek belediyelerimizin, gerekse ilgili bakanliklarimizin destegiyle 1550 personel, 46 tekne ve çok sayida karadan temizleme ekipmaniyla çalismalarimiz araliksiz devam ediyor.
Bugün itibariyla Istanbul, Balikesir, Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale, Tekirdag'da 169 bölgede temizlik faaliyetlerini yürütüyoruz. 7 gün boyunca yaptigimiz çalismalarla toplam 2 bin 684 metreküp müsilaji topladik. Toplanan müsilaji, Bakanligimiz tarafindan izin verilmis, özel geçirimsizlige sahip düzenli depolama alanlarina göndererek, bertarafini sagliyoruz."
Bir yandan denetimlerin araliksiz devam ettigini belirten Bakan Kurum, sunlari kaydetti:
"Uzun vadede yapacagimiz yatirimlardan önce bu denetimler sayesinde Marmara'daki kirliligi en az seviyeye getirecek adimlarimi atiyoruz. Bu çerçevede mevzuata uymayan tüm isletmelere kapatma dahil her türlü cezai islemi uyguluyoruz.
Bugün itibariyla 7 ilimizde toplamda 2 bin 942 denetim gerçeklestirdik. Gerek Içisleri Bakanligimiz, gerek Sahil Güvenlik Komutanligimiz, gerekse belediyelerimizle birlikte farkli noktalardan 550 numune aldik. Denetimlerimiz neticesinde Balikesir'de bir gübre fabrikasi, bir termal tesisi, yine Yalova'da 3 tersane isletmesini kapattik. 55 tesis, 9 gemiye, 10 milyon lira idari para cezasi uyguladik, denetimlerimize gece gündüz araliksiz olarak devam ettirecegiz."
Marmara Denizi'nde belirledikleri bölgelerde, hem su altindan hem de su üstünden aldiklari örneklerle sürekli ölçümler yaptiklarini anlatan Kurum, sunlari söyledi:
"Bu noktalarin her birinde denizdeki oksijen, azot ve fosfor seviyelerindeki degisimleri de an be an takip ediyoruz. Bu bize neyi saglayacak? Azot, fosfor seviyesindeki düsüsü hedefliyoruz. Hocalarimizin verdigi görüse göre denizlerimizdeki azot seviyesinin yüzde 40 azalmasi halinde Marmara Denizi'miz eski haline gelecektir. Deniz üstünde ve altindaki oksijen seviyesini arttirmak hedeflerimizin basinda geliyor. Bu noktada su iyi haberi de sizlerle paylasmak istiyorum. Müsilajin tehlikeli atik olup olmadigini gösteren 5 metal elementi var. Müsilaj örneklerini, arkadaslarimiz incelediler ve her birinin üzerinden ayri ayri testlerini gerek TÜBITAK, gerek ODTÜ, gerekse Istanbul Üniversitemiz ile birlikte arastirmalarini yaptik.
Yaptigimiz ilk çalismalar çerçevesinde bugün itibariyla müsilajin tehlikeli atik olmadigi veya toksik özellik göstermedigi tespitini yaptik. Bu çalismalar ilk test gruplarimiz. Olusturdugumuz alt gruplarla birlikte denizlerdeki canlilara etkisi, kirliligin insan sagligina olan etkisi, balik türlerine olan etkisi, denizde yüzülüp yüzülmeyecegi gibi arastirmalari da kurullarimiz bu çerçevede yapiyorlar. Sonuçlarini almaya müteakip kamuoyu ile paylasacagiz. Saglik Bakanligimiz, ODTÜ, TÜBITAK ve bilim insanlarimizla yürüttügümüz ileri analiz ve test çalismalarimiz devam ediyor."
Istanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Altug'un “Marmara Denizi'nden izole edilen bakterilerle" yaptigi çalismayi takip ettiklerini aktaran Bakan Kurum, bu tür çalismalarin TÜBITAK MAM bünyesinde olusturduklari alt kurulda degerlendirilecegini söyledi.
Bakan Kurum, çesitli kuruluslar tarafindan "deniz ortami disinda üretilen mikroorganizmalar" vasitasiyla müsilajin giderilmesine dair çalismalari izlediklerini ifade etti.
(Sürecek)
Kaynak: AA
Bakan Kurum, Marmara Denizi Koruma Eylem Plani Koordinasyon Kurulu'nun Cumhurbaskanligi Dolmabahçe Çalisma Ofisi'nde gerçeklestirilen ilk toplantisinin ardindan yaptigi konusmada, iklim degisikliginin olumsuz etkileri, çevre kirliligi ve deniz kirliliginin Istanbul'un kiyi ve denizlerini tehdit ettigini söyledi.
Marmara Bölgesi'nin mevsim normallerine göre asiri yagis aldigini, sel ve su baskinlari sonucu yasamin durma noktasina geldigini ifade eden Bakan Kurum, "Son yüzyilin en yüksek sicakliklarina ulasan, maalesef her yaz yeni sicaklik rekorlari kiran ve önümüzdeki süreçte bu sicakliklarin daha da artmasi beklenen bir Marmara gerçegiyle karsi karsiyayiz. Üstelik bu sorunlar sadece Istanbul'da ve Marmara'da degil, ülkemizin hemen hemen her noktasinda yasaniyor. Bakanlik olarak, bakanliklarimizla birlikte bu eylem planlarini hayata geçirmeye gayret gösteriyor, sehirlerimizin iklim degisikliginin etkilerinden en az sekilde etkilenmesi amaciyla yatirimlarimizi yapmaya devam ediyoruz. Her gün daha önce hiç tecrübe etmedigimiz sorunlarla karsilasiyoruz. Asiri hava olaylariyla, sel, heyelan, hortum, kuraklik ve son olarak da müsilaj gibi sorunlarla birlikte yasiyoruz." dedi.
Bir çirpida sayilan bu olaylarin çevre sorunu olmasinin yaninda çok daha büyük bir anlam tasidigini, birer saglik, ekonomi ve kalkinma sorunu olarak ortaya çiktigini belirten Bakan Kurum, sözlerine söyle devam etti:
"Iste bugün Marmara'da yasadigimiz müsilaj probleminin, çikis sebeplerine ve sonuçlarina baktigimizda da ayni gerçekle bir kez daha yüzlesiyoruz. Fakat mutlulukla ifade etmek gerekirse birlik ve beraberlik içerisinde yürütülen çok büyük bir gayret var. Marmara'da düne göre bugün iyiye gidis var. Ülkemizde, yaklasik 30 yildir, iklim degisikligiyle mücadele ve uyum noktasinda, yasanan afetlere müdahale noktasinda çok büyük bir müktesebat var. Dahasi, çok güçlü bir devlet iradesi var, millet destegi var, ülke çapinda bir seferberlik suuru var. Ortak duygu, ortak suur, ortak mücadele burada en büyük siarimiz.
Van, Elazig, Malatya ve Izmir'de nasil seferber olduysak, Giresun'da Trabzon'da, Rize'de, Düzce'de sellerde, heyelanlarda nasil bir ve beraber olduysak, burada da Marmara Denizi'mizi kurtarma noktasinda ayni birlik ve beraberlik suuru içerisinde çalisiyoruz. Bu mücadeleyi insani bir ödev ve dogaya saygi olarak görüyoruz. Hemen harekete geçen çevreye sevdali bir Cumhurbaskanimiz var, liderimiz var. Ben bu vesileyle talimatlari ve tecrübeleriyle bu seferberlige liderlik eden Sayin Cumhurbaskanimiza sükranlarimi sunuyorum."
Bugün koordinasyon kurulunun ilk toplantisinda Marmara Denizi Eylem Plani kapsaminda yürüttükleri çalismalari, kat ettikleri asamalari ve geldikleri noktayi müzakere ettiklerini aktaran Bakan Kurum, kurul üyelerinin fikirlerini, önerilerini aldiklarini, istisare ettiklerini, birazdan açiklayacaklari eylem plani kapsaminda aldiklari yeni kararlara bunlari yansittiklarini söyledi.
- "Ortaya koydugumuz çalismalarla sonuç almaya basladik"
Bakan Kurum, 6 Haziran'da eylem planini açikladiktan sonra baslattiklari çalismalarla yogun bir haftayi geride biraktiklarini anlatarak, "Hem ulusal hem de uluslararasi alanda istisarelerimizi yapiyoruz, dünyanin her yerinden bilimsel çalismalari yakindan takip ediyoruz. Yaptigimiz çevrimiçi toplantilarla, karsilastirmali analizler yapiyoruz. Mikrobiyolojik müdahale ve mekanik yöntemlerle kalici çözümler üzerinde çalistik, çalisiyoruz. Geçmise baktigimiz zaman müsilaj sorunu, Avustralya, Yeni Zelanda'da, Baltik, Adriyatik, Tiren ve Sicilya Adasi'nda da yasanmis. Biz de ayni sorunla mücadele eden diger ülkeler gibi ortak bir irade ortaya koyarak hep birlikte hareket ediyoruz. Hamdolsun aldigimiz hizli aksiyonla, ortaya koydugumuz çalismalarla sonuç almaya basladik." dedi.
Su anda Marmara Denizi'ni ve kiyilari denizden, havadan, karadan 7/24 yürüttükleri çalismalarla anlik takip ettiklerini, temizlediklerini belirten Bakan Kurum, su bilgileri verdi:
"Uydudaki görüntülerle müsilajin termal kameralarla tespitini yaparak, yogunlugun nerelerde oldugunu, hangi bölgelerde temizlik çalismalarinin yönlendirilmesi gerektigini yaptigimiz günlük uçuslarla IHA'larla uydu takip sistemleriyle havadan tespit ettigimiz degisimlere karadan ekiplerimizi aninda bölgeye sevk etmek suretiyle müdahalelerimizi yapiyoruz. 8 Haziran'da baslattigimiz Türkiye'nin en büyük deniz temizligi seferberligimiz ilk günkü hizla ve azimle devam ediyor.
Gerek bakanligimizin, gerek valiliklerimizin, gerek belediyelerimizin, gerekse ilgili bakanliklarimizin destegiyle 1550 personel, 46 tekne ve çok sayida karadan temizleme ekipmaniyla çalismalarimiz araliksiz devam ediyor.
Bugün itibariyla Istanbul, Balikesir, Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale, Tekirdag'da 169 bölgede temizlik faaliyetlerini yürütüyoruz. 7 gün boyunca yaptigimiz çalismalarla toplam 2 bin 684 metreküp müsilaji topladik. Toplanan müsilaji, Bakanligimiz tarafindan izin verilmis, özel geçirimsizlige sahip düzenli depolama alanlarina göndererek, bertarafini sagliyoruz."
Bir yandan denetimlerin araliksiz devam ettigini belirten Bakan Kurum, sunlari kaydetti:
"Uzun vadede yapacagimiz yatirimlardan önce bu denetimler sayesinde Marmara'daki kirliligi en az seviyeye getirecek adimlarimi atiyoruz. Bu çerçevede mevzuata uymayan tüm isletmelere kapatma dahil her türlü cezai islemi uyguluyoruz.
Bugün itibariyla 7 ilimizde toplamda 2 bin 942 denetim gerçeklestirdik. Gerek Içisleri Bakanligimiz, gerek Sahil Güvenlik Komutanligimiz, gerekse belediyelerimizle birlikte farkli noktalardan 550 numune aldik. Denetimlerimiz neticesinde Balikesir'de bir gübre fabrikasi, bir termal tesisi, yine Yalova'da 3 tersane isletmesini kapattik. 55 tesis, 9 gemiye, 10 milyon lira idari para cezasi uyguladik, denetimlerimize gece gündüz araliksiz olarak devam ettirecegiz."
Marmara Denizi'nde belirledikleri bölgelerde, hem su altindan hem de su üstünden aldiklari örneklerle sürekli ölçümler yaptiklarini anlatan Kurum, sunlari söyledi:
"Bu noktalarin her birinde denizdeki oksijen, azot ve fosfor seviyelerindeki degisimleri de an be an takip ediyoruz. Bu bize neyi saglayacak? Azot, fosfor seviyesindeki düsüsü hedefliyoruz. Hocalarimizin verdigi görüse göre denizlerimizdeki azot seviyesinin yüzde 40 azalmasi halinde Marmara Denizi'miz eski haline gelecektir. Deniz üstünde ve altindaki oksijen seviyesini arttirmak hedeflerimizin basinda geliyor. Bu noktada su iyi haberi de sizlerle paylasmak istiyorum. Müsilajin tehlikeli atik olup olmadigini gösteren 5 metal elementi var. Müsilaj örneklerini, arkadaslarimiz incelediler ve her birinin üzerinden ayri ayri testlerini gerek TÜBITAK, gerek ODTÜ, gerekse Istanbul Üniversitemiz ile birlikte arastirmalarini yaptik.
Yaptigimiz ilk çalismalar çerçevesinde bugün itibariyla müsilajin tehlikeli atik olmadigi veya toksik özellik göstermedigi tespitini yaptik. Bu çalismalar ilk test gruplarimiz. Olusturdugumuz alt gruplarla birlikte denizlerdeki canlilara etkisi, kirliligin insan sagligina olan etkisi, balik türlerine olan etkisi, denizde yüzülüp yüzülmeyecegi gibi arastirmalari da kurullarimiz bu çerçevede yapiyorlar. Sonuçlarini almaya müteakip kamuoyu ile paylasacagiz. Saglik Bakanligimiz, ODTÜ, TÜBITAK ve bilim insanlarimizla yürüttügümüz ileri analiz ve test çalismalarimiz devam ediyor."
Istanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Gülsen Altug'un “Marmara Denizi'nden izole edilen bakterilerle" yaptigi çalismayi takip ettiklerini aktaran Bakan Kurum, bu tür çalismalarin TÜBITAK MAM bünyesinde olusturduklari alt kurulda degerlendirilecegini söyledi.
Bakan Kurum, çesitli kuruluslar tarafindan "deniz ortami disinda üretilen mikroorganizmalar" vasitasiyla müsilajin giderilmesine dair çalismalari izlediklerini ifade etti.
(Sürecek)