Mecelle'nin Orijinali Yeniden Basıldı
İstanbul Müftülüğünün arşivinden çıkan, üzerinde Ahmet Cevdet Paşa ve diğer komisyon üyelerinin imzaları bulunan 'Mecellei Ahkamı Adliye' orijinal haliyle yeniden yayımlandı İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın girişimleriyle Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Müdürlüğünce basılan 2 ciltlik Mecelle, ilahiyat fakültelerinin kütüphanelerine gönderilerek akademisyenlerin hizmetine sunulacak Müftü Yılmaz: 'Mecelle'nin orijinali Müftülüğümüzün kütüphanesinde 16 defter şeklinde saklanıyordu. Böyle bir tarih hazinesinin kamuoyuyla paylaşılması, bunun bizden çıkmış olması yani İstanbul Müftülüğünden gizli, unutulmuş kalmamış olması bizi elbette mutlu etti'
ADEM DEMİR - HİKMET FARUK BAŞER - Başkanlığını Ahmet Cevdet Paşa'nın yaptığı bir ilmi komisyon tarafından 1868-1876 yılları arasında derlenen İslami özel hukuk kurallarının yer aldığı Osmanlı'nın medeni kanunu olan Mecelle-i Ahkam-ı Adliye'nin orijinali, Diyanet İşleri Bakanlığı Dini Yayınlar Müdürlüğünce orijinal haliyle ilk defa yeniden basıldı.
İstanbul Müftülüğünün arşivinde bulunan, yıllarca olduğu gibi muhafaza edilen Ahmet Cevdet Paşa ve diğer ilmi komisyon üyelerinin imzalarının yer aldığı orijinal Mecelle, yeniden 2 cilt halinde yayımlandı.
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın girişimleri sonucu Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınları arasında bin adet basılan Mecelle, ilahiyat fakültelerinin kütüphanelerine gönderilerek akademisyenlerin istifadesine sunulacak.
Orijinal Mecelle'nin yeniden raflardaki yerini almasını sağlayan Müftü Yılmaz, yapılan çalışmaları AA muhabirine anlattı.
Çok kıymetli bir eseri halkın, ulemanın, bilenlerin önüne koymanın mutluluğunu yaşadığını belirten Yılmaz, şunları söyledi:
"İstanbul Müftülüğü, gerçekten bir tarih hazinesi gibi. Burada çok geniş arşiv varlığımız mevcut. Buranın Meşihattan kalan bir kütüphanesi var. Bu kütüphanede çok sayıda yazma eser ve resmi evrak var. Mecelle-i Ahkam-ı Adliye, Osmanlı Devleti'nin son döneminde, 19. yüzyılda İslam hukukunun farklı mezheplerin yorumlanmasından kaynaklanan zafiyetleri ortadan kaldırmak üzere Ahmet Cevdet Paşa riyasetindeki bir heyet tarafından hazırlandı. Mecelle'nin orijinali arşivimizden çıktı."
Müftü Yılmaz, ellerindeki kitabın, bizzat Ahmet Cevdet Paşa ve heyette bulunan kişilerin kendi el yazılarıyla altlarını imzalayarak tesis ettikleri ve padişaha sundukları nüsha olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Burada 16 defter vardır. Biz, bu 16 defteri 2 cilt kitap haline getirerek kamuoyuna, okuyucuya sunduk. Bu ilk defa yapılıyor. Mecelle ile ilgili pek çok yayın yapıldı ama bizim bu yayımladığımız nüsha devrinde bizzat telif edenlerin yazılarını, imzalarını, mühürlerini ve sultana sunulduktan sonra onun da kabulünü ifade eden özelliklerin, birebir aynısı ve orijinalidir. Diyanet İşleri Başkanlığınca bu hazinenin bizzat kamuoyuna sunulması gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığına, 'Burada çok önemli bir hazine var. Bunu 'Dini Yayınlar' olarak yapar mısınız yoksa İstanbul Müftülüğü olarak biz mi yapalım?' dedim. Onlar da bu 'Bizim görevimiz.' dediler ve buradaki yazma nüshaları Ankara'ya gönderdik."
- "Bunun tarihi belge değeri var"
Mecelle'yi orijinal hali ve Arap alfabesiyle bastıklarını vurgulayan Yılmaz, "Ankara'da filmlere alındı, gerekli tasnifler, tanzimler, çalışmalar yapıldı. Yazıldığı dilde orijinaline hiç dokunmadık. Mecelle'nin, böyle orijinal padişaha sunulmuş olan nüshası yok hiç kimsede. Bunun öyle tarihi bir değeri var. Tarihi arka planı var. O yüzden biz bunu özellikleriyle sunalım diye yayına kalkıştık." diye konuştu.
Müftü Yılmaz, eserin ilahiyat fakülteleri kütüphaneleri, fıkıh alanında çalışanlar, Osmanlıca meraklıları, hat çalışanlar için çok önemli olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bunun en önemli tarafı, Osmanlı hukuk tarihine ilgi duyan ve bilgilerini orijinal nüshadan görmek isteyen müdekkik, ince araştırmacılara örnek olabilecek bir nüsha. 'Nüsha farklılıkları var mı, basılırken kaybolmuş bölümleri var mı?' kaygısından uzak şekilde, buradan sayfa sayfa, satır satır, ilk nüshadan takip etme imkanları olacak. Bundan dolayı bu orijinal nüshanın basılmış olmasını çok önemli buluyorum. 16 defterin 2 cilt olarak kamuoyuna sunulması çok değerlidir. Kira bölümünden tutun da kefalet, havale, rehin, şirketler, işlemden men etme, dava ve tahrif gibi farklı konularda 16 kitaptan oluşan medeni kanunu iki ciltlik kitap halinde bastırdık."
- "Tarihi hazinenin paylaşılması bizi mutlu etti"
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, Mecelle'nin uzun yıllar hem Osmanlı Devleti'nin payitahtı İstanbul'da hem de Osmanlı'ya bağlı olan ülkelerde ve bölgelerde kullanıldığını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mesela; Hicaz'da, Suriye'de, Ürdün'de, Lübnan'da, Yemen'de, Arnavutluk'ta uygulanmış. Bulgarcaya, Rumcaya, Ermeniceye, Fransızcaya tercüme edilmiş ve Osmanlı yönetiminin son bulmasıyla Suriye, Irak, Ürdün ve Kıbrıs gibi ülkelerde bir süre daha uygulaması sürmüştür. Bu Osmanlı'nın medeni kanunuydu. 1926 yılında İsviçre Medeni Kanunu kabul edildikten sonra yürürlükten kaldırılmıştır. 1869'dan 1926'ya kadar Osmanlı ülkesinde bu kanun hükmü geçerli oldu. Mecelle'nin orijinali Müftülüğümüzün kütüphanesinde 16 defter şeklinde saklanıyordu. Böyle bir tarih hazinesinin kamuoyuyla paylaşılması, bunun bizden çıkmış olması yani İstanbul Müftülüğünden gizli, unutulmuş kalmamış olması bizi elbette mutlu etti. Mecelle, topluma; hak, hukuk, tevzi konusunda ışık tutmuş çok değerli bir çalışmadır. İlmi eserlerin halkın, ulemanın, bilenlerin önüne konulması tabii bu alanda çalışacak olan insanların işini de kolaylaştırmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu kitapları, ilahiyat fakülteleri kütüphanelerine ve fıkıh akademisyenlerine gönderecektir. Çünkü en çok onları alakadar ediyor."
Kaynak: AA
İstanbul Müftülüğünün arşivinde bulunan, yıllarca olduğu gibi muhafaza edilen Ahmet Cevdet Paşa ve diğer ilmi komisyon üyelerinin imzalarının yer aldığı orijinal Mecelle, yeniden 2 cilt halinde yayımlandı.
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın girişimleri sonucu Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınları arasında bin adet basılan Mecelle, ilahiyat fakültelerinin kütüphanelerine gönderilerek akademisyenlerin istifadesine sunulacak.
Orijinal Mecelle'nin yeniden raflardaki yerini almasını sağlayan Müftü Yılmaz, yapılan çalışmaları AA muhabirine anlattı.
Çok kıymetli bir eseri halkın, ulemanın, bilenlerin önüne koymanın mutluluğunu yaşadığını belirten Yılmaz, şunları söyledi:
"İstanbul Müftülüğü, gerçekten bir tarih hazinesi gibi. Burada çok geniş arşiv varlığımız mevcut. Buranın Meşihattan kalan bir kütüphanesi var. Bu kütüphanede çok sayıda yazma eser ve resmi evrak var. Mecelle-i Ahkam-ı Adliye, Osmanlı Devleti'nin son döneminde, 19. yüzyılda İslam hukukunun farklı mezheplerin yorumlanmasından kaynaklanan zafiyetleri ortadan kaldırmak üzere Ahmet Cevdet Paşa riyasetindeki bir heyet tarafından hazırlandı. Mecelle'nin orijinali arşivimizden çıktı."
Müftü Yılmaz, ellerindeki kitabın, bizzat Ahmet Cevdet Paşa ve heyette bulunan kişilerin kendi el yazılarıyla altlarını imzalayarak tesis ettikleri ve padişaha sundukları nüsha olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Burada 16 defter vardır. Biz, bu 16 defteri 2 cilt kitap haline getirerek kamuoyuna, okuyucuya sunduk. Bu ilk defa yapılıyor. Mecelle ile ilgili pek çok yayın yapıldı ama bizim bu yayımladığımız nüsha devrinde bizzat telif edenlerin yazılarını, imzalarını, mühürlerini ve sultana sunulduktan sonra onun da kabulünü ifade eden özelliklerin, birebir aynısı ve orijinalidir. Diyanet İşleri Başkanlığınca bu hazinenin bizzat kamuoyuna sunulması gerekiyor. Diyanet İşleri Başkanlığına, 'Burada çok önemli bir hazine var. Bunu 'Dini Yayınlar' olarak yapar mısınız yoksa İstanbul Müftülüğü olarak biz mi yapalım?' dedim. Onlar da bu 'Bizim görevimiz.' dediler ve buradaki yazma nüshaları Ankara'ya gönderdik."
- "Bunun tarihi belge değeri var"
Mecelle'yi orijinal hali ve Arap alfabesiyle bastıklarını vurgulayan Yılmaz, "Ankara'da filmlere alındı, gerekli tasnifler, tanzimler, çalışmalar yapıldı. Yazıldığı dilde orijinaline hiç dokunmadık. Mecelle'nin, böyle orijinal padişaha sunulmuş olan nüshası yok hiç kimsede. Bunun öyle tarihi bir değeri var. Tarihi arka planı var. O yüzden biz bunu özellikleriyle sunalım diye yayına kalkıştık." diye konuştu.
Müftü Yılmaz, eserin ilahiyat fakülteleri kütüphaneleri, fıkıh alanında çalışanlar, Osmanlıca meraklıları, hat çalışanlar için çok önemli olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bunun en önemli tarafı, Osmanlı hukuk tarihine ilgi duyan ve bilgilerini orijinal nüshadan görmek isteyen müdekkik, ince araştırmacılara örnek olabilecek bir nüsha. 'Nüsha farklılıkları var mı, basılırken kaybolmuş bölümleri var mı?' kaygısından uzak şekilde, buradan sayfa sayfa, satır satır, ilk nüshadan takip etme imkanları olacak. Bundan dolayı bu orijinal nüshanın basılmış olmasını çok önemli buluyorum. 16 defterin 2 cilt olarak kamuoyuna sunulması çok değerlidir. Kira bölümünden tutun da kefalet, havale, rehin, şirketler, işlemden men etme, dava ve tahrif gibi farklı konularda 16 kitaptan oluşan medeni kanunu iki ciltlik kitap halinde bastırdık."
- "Tarihi hazinenin paylaşılması bizi mutlu etti"
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, Mecelle'nin uzun yıllar hem Osmanlı Devleti'nin payitahtı İstanbul'da hem de Osmanlı'ya bağlı olan ülkelerde ve bölgelerde kullanıldığını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mesela; Hicaz'da, Suriye'de, Ürdün'de, Lübnan'da, Yemen'de, Arnavutluk'ta uygulanmış. Bulgarcaya, Rumcaya, Ermeniceye, Fransızcaya tercüme edilmiş ve Osmanlı yönetiminin son bulmasıyla Suriye, Irak, Ürdün ve Kıbrıs gibi ülkelerde bir süre daha uygulaması sürmüştür. Bu Osmanlı'nın medeni kanunuydu. 1926 yılında İsviçre Medeni Kanunu kabul edildikten sonra yürürlükten kaldırılmıştır. 1869'dan 1926'ya kadar Osmanlı ülkesinde bu kanun hükmü geçerli oldu. Mecelle'nin orijinali Müftülüğümüzün kütüphanesinde 16 defter şeklinde saklanıyordu. Böyle bir tarih hazinesinin kamuoyuyla paylaşılması, bunun bizden çıkmış olması yani İstanbul Müftülüğünden gizli, unutulmuş kalmamış olması bizi elbette mutlu etti. Mecelle, topluma; hak, hukuk, tevzi konusunda ışık tutmuş çok değerli bir çalışmadır. İlmi eserlerin halkın, ulemanın, bilenlerin önüne konulması tabii bu alanda çalışacak olan insanların işini de kolaylaştırmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu kitapları, ilahiyat fakülteleri kütüphanelerine ve fıkıh akademisyenlerine gönderecektir. Çünkü en çok onları alakadar ediyor."