Kafeteryanın Sevimli 'Müdavim'leri
Isparta'da 'müdavim'leri arasında sokak hayvanlarının da olduğu kafede bahşiş kutusu yerine bu canlıların mama ve tedavi ihtiyaçlarının karşılanması için 'bağış kutusu' bulunuyor Kafenin işletmecisi Kılıç: 'Başta 'müşterilerimiz bunu yadırgar mı' diye düşündük. Gördük ki herkes memnun bu durumdan. Öğrenciler ve vatandaşlar bu konuda çok duyarlılar. Bu kutunun boş kaldığını görmedim' Müşterilerden Kaçar: 'Onların da bir canlı olduğunu unutmamak gerek. Bence çok makul onların bizimle içeride olması'
MUSTAFA ÜNAL UYSAL - Isparta'da Suat Kılıç'ın işlettiği kafeteryanın "müdavim"leri arasında sokak hayvanları da bulunuyor.
Oturanların kucağına bir kedinin çıkması ya da masaların arasında dolaşan bir köpeğin müşterilerden birinin elini yalamasının olağan hale geldiği kafede, bahşiş kutusu yerine sokak hayvanlarının mama ve tedavi ihtiyaçlarını karşılamak için "bağış kutusu" bulunuyor.
Kafenin işletmecisi Suat Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sokak hayvanlarının da rahatlıkla bulunabildiği mekan konseptinin yadırganmadığını, aksine olumlu karşılandığını söyledi.
İşletmesinin sokak hayvanlarının rahatça dolaşabildiği bir ortamın varlığıyla bilinir hale geldiğini ifade eden Kılıç, "Bizim özel olarak baktığımız hatta "Tarçın" adını verdiğimiz bir sokak köpeğimiz vardı. Onunla birlikte yine başka sokak hayvanları da gelirdi ancak Tarçın'ın ölümünün ardından kafemize gelen sokak hayvanı sayısında bir artış oldu." diye konuştu.
Başta "müşterilerimiz bunu yadırgar mı?" diye düşündüklerini belirten Kılıç, "Sonuçta kafeterya burası. Gördük ki herkes memnun bu durumdan. Hoşlarına da gidiyor. Burada otururken, ayaklarının altından birden kedi çıkıyor. Müşterinin eli boştayken bir köpek gelip elini yalıyor. Hayvanlar da burayı benimsedi." dedi.
- "Bahşiş yerine bağış kutusu"
Kılıç, sadece sokak hayvanlarının beslenmesi için değil tedavilerinin de yapılabilmesi için bir bağış kutusu oluşturduklarını dile getirerek, "Öğrenciler ve vatandaşlar bu konuda çok duyarlılar. Bu kutunun boş kaldığını görmedim. Her zaman dolan bir kutu. Biz de tabii elimizden geleni yapıyoruz." diye konuştu.
Sokak hayvanları konusunda duyarlılığın daha da artırılması gerektiğine dikkati çeken Kılıç, özellikle soğuk kış günlerinde daha çok yardım edilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
İşlettiği kafenin sokak hayvanlarıyla daha bir güzel olduğunu savunan Kılıç, şöyle devam etti:
"Biz sokakları işgal ediyoruz, onlar da bizim dükkanımıza gelerek dışarıda işgal ettiğimiz alanı bizden geri alıyorlar aslında. Böyle bir dönüşüm bu. Burada otururken kucağınıza aniden bir kedi zıplayabilir. Yatıp, karnını size kaşıtabilir. Kucak kucağa yatan kedi köpek zaten görüyorsunuz. Burada sobanın yanında yatan bir köpek de görebilirsiniz. Günün belirli saatlerinde mesken ediyorlar. Aslında hepsinin mesaisi var diyebiliriz."
Kılıç, müşterilerin bağış kutusuna gönül rahatlığıyla katkıda bulunduğu belirterek, birçok işletmenin de bu gibi yardımlara önayak olması gerektiğine işaret etti.
Bu ortamda güzel anılar yaşandığını vurgulayan Kılıç, "Korkusundan dolayı gelmeyen bir arkadaşımızın söylediği bir söz vardı, o etkilemişti beni. Hayatı boyunca kediye dokunamamış bir arkadaşımızdı. Kucağımdaki kediye dokunmak istediğini söyledi. Dokunduktan sonra kedinin nefes alışını hissetti. Sonra bana insan olduğunu hissettiğini söyledi ve ağlamaya başladı." dedi.
Kılıç, bağış kutusuna atılan paraları, kafe işletmeye açık olduğu sürece sokak hayvanlarının bakımı ve tedavileri için kullanacaklarını vurguladı.
- "Onları görmek için buraya geliyorum"
Müşterilerden Gamze Kılıç sokak hayvanlarına ev sahipliği yaparak destek olan bu kafeyi çok sevdiğini söyledi.
Bu tarz kafelerin artmasını istediğini dile getiren Kılıç, "Bazen sırf onları görmek için buraya geliyorum. Bana pozitif enerji veriyorlar. Sokak hayvanlarına yardım için bağış kutusu var. Bazen birebir ulaşamıyorum onlara. Buraya para atarak, sokak hayvanlarına destekte bulunuyorum. Hayvanları sevelim, sokak hayvanlarını daha çok sevelim." diye konuştu.
Ceren Kaçar ise uzun süreden beri kafenin müdavimi olduğunu ifade etti.
Kapının önüne bir kap su ve mama koymanın onlar için çok büyük bir iyilik olduğunu aktaran Kaçar, şunları kaydetti:
"Onların da bir canlı olduğunu unutmamak gerek. Bence çok makul onların bizimle içeride olması. Çok eğlenceli. Sandalyeye oturuyorlar. Bizimle eğleniyorlar. Ayaklarımızda uyuyorlar. Gayet neşeli ve huzurlu bir ortam. Aynı özveriyi bütün mekan sahipleri göstermelidir. Halka açık ortamları onlara da açabilmenin, yapılması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Bağış kutusu sokak hayvanları için büyük ölçüde yardım sağlıyor. Cebimizde ne olursa onu atıyoruz. Sokak hayvanlarının da karnı doyuyor. Mutlu ve huzurlu oluyorlar."
Kafe çalışanı Ceren Bulut da burada çalışmaya başlamadan önce sokak hayvanlarını ağırladığını bilmediği belirterek, daha sonra bu durumu öğrendiğinde zevkle çalıştığını söyledi.
Sokak hayvanlarının bulunduğu yerde çalışmak zor olsa da bundan şikayetçi olmadığını ifade eden Bulut, "Ben servis yaparken üzerime atlıyor ve çoğu kez çayı döktüğüm de oldu. Sıkıntı değil bu. Çok tatlı şeyler ve hoşuma gidiyor. Samimi bir ortam oluyor." dedi.
Kaynak: AA
Oturanların kucağına bir kedinin çıkması ya da masaların arasında dolaşan bir köpeğin müşterilerden birinin elini yalamasının olağan hale geldiği kafede, bahşiş kutusu yerine sokak hayvanlarının mama ve tedavi ihtiyaçlarını karşılamak için "bağış kutusu" bulunuyor.
Kafenin işletmecisi Suat Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sokak hayvanlarının da rahatlıkla bulunabildiği mekan konseptinin yadırganmadığını, aksine olumlu karşılandığını söyledi.
İşletmesinin sokak hayvanlarının rahatça dolaşabildiği bir ortamın varlığıyla bilinir hale geldiğini ifade eden Kılıç, "Bizim özel olarak baktığımız hatta "Tarçın" adını verdiğimiz bir sokak köpeğimiz vardı. Onunla birlikte yine başka sokak hayvanları da gelirdi ancak Tarçın'ın ölümünün ardından kafemize gelen sokak hayvanı sayısında bir artış oldu." diye konuştu.
Başta "müşterilerimiz bunu yadırgar mı?" diye düşündüklerini belirten Kılıç, "Sonuçta kafeterya burası. Gördük ki herkes memnun bu durumdan. Hoşlarına da gidiyor. Burada otururken, ayaklarının altından birden kedi çıkıyor. Müşterinin eli boştayken bir köpek gelip elini yalıyor. Hayvanlar da burayı benimsedi." dedi.
- "Bahşiş yerine bağış kutusu"
Kılıç, sadece sokak hayvanlarının beslenmesi için değil tedavilerinin de yapılabilmesi için bir bağış kutusu oluşturduklarını dile getirerek, "Öğrenciler ve vatandaşlar bu konuda çok duyarlılar. Bu kutunun boş kaldığını görmedim. Her zaman dolan bir kutu. Biz de tabii elimizden geleni yapıyoruz." diye konuştu.
Sokak hayvanları konusunda duyarlılığın daha da artırılması gerektiğine dikkati çeken Kılıç, özellikle soğuk kış günlerinde daha çok yardım edilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
İşlettiği kafenin sokak hayvanlarıyla daha bir güzel olduğunu savunan Kılıç, şöyle devam etti:
"Biz sokakları işgal ediyoruz, onlar da bizim dükkanımıza gelerek dışarıda işgal ettiğimiz alanı bizden geri alıyorlar aslında. Böyle bir dönüşüm bu. Burada otururken kucağınıza aniden bir kedi zıplayabilir. Yatıp, karnını size kaşıtabilir. Kucak kucağa yatan kedi köpek zaten görüyorsunuz. Burada sobanın yanında yatan bir köpek de görebilirsiniz. Günün belirli saatlerinde mesken ediyorlar. Aslında hepsinin mesaisi var diyebiliriz."
Kılıç, müşterilerin bağış kutusuna gönül rahatlığıyla katkıda bulunduğu belirterek, birçok işletmenin de bu gibi yardımlara önayak olması gerektiğine işaret etti.
Bu ortamda güzel anılar yaşandığını vurgulayan Kılıç, "Korkusundan dolayı gelmeyen bir arkadaşımızın söylediği bir söz vardı, o etkilemişti beni. Hayatı boyunca kediye dokunamamış bir arkadaşımızdı. Kucağımdaki kediye dokunmak istediğini söyledi. Dokunduktan sonra kedinin nefes alışını hissetti. Sonra bana insan olduğunu hissettiğini söyledi ve ağlamaya başladı." dedi.
Kılıç, bağış kutusuna atılan paraları, kafe işletmeye açık olduğu sürece sokak hayvanlarının bakımı ve tedavileri için kullanacaklarını vurguladı.
- "Onları görmek için buraya geliyorum"
Müşterilerden Gamze Kılıç sokak hayvanlarına ev sahipliği yaparak destek olan bu kafeyi çok sevdiğini söyledi.
Bu tarz kafelerin artmasını istediğini dile getiren Kılıç, "Bazen sırf onları görmek için buraya geliyorum. Bana pozitif enerji veriyorlar. Sokak hayvanlarına yardım için bağış kutusu var. Bazen birebir ulaşamıyorum onlara. Buraya para atarak, sokak hayvanlarına destekte bulunuyorum. Hayvanları sevelim, sokak hayvanlarını daha çok sevelim." diye konuştu.
Ceren Kaçar ise uzun süreden beri kafenin müdavimi olduğunu ifade etti.
Kapının önüne bir kap su ve mama koymanın onlar için çok büyük bir iyilik olduğunu aktaran Kaçar, şunları kaydetti:
"Onların da bir canlı olduğunu unutmamak gerek. Bence çok makul onların bizimle içeride olması. Çok eğlenceli. Sandalyeye oturuyorlar. Bizimle eğleniyorlar. Ayaklarımızda uyuyorlar. Gayet neşeli ve huzurlu bir ortam. Aynı özveriyi bütün mekan sahipleri göstermelidir. Halka açık ortamları onlara da açabilmenin, yapılması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Bağış kutusu sokak hayvanları için büyük ölçüde yardım sağlıyor. Cebimizde ne olursa onu atıyoruz. Sokak hayvanlarının da karnı doyuyor. Mutlu ve huzurlu oluyorlar."
Kafe çalışanı Ceren Bulut da burada çalışmaya başlamadan önce sokak hayvanlarını ağırladığını bilmediği belirterek, daha sonra bu durumu öğrendiğinde zevkle çalıştığını söyledi.
Sokak hayvanlarının bulunduğu yerde çalışmak zor olsa da bundan şikayetçi olmadığını ifade eden Bulut, "Ben servis yaparken üzerime atlıyor ve çoğu kez çayı döktüğüm de oldu. Sıkıntı değil bu. Çok tatlı şeyler ve hoşuma gidiyor. Samimi bir ortam oluyor." dedi.