Türkiye Bal Üretiminde Dünyada İkinci
Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ekrem Yüce, Türkiye’nin dünyadaki arı kolonisi ve bal üretiminde Çin’den sonra 2’inci sırada olduğunu ancak ihracatta ilk 15’e giremediğini söyledi.
Samsun İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Arıcılık Altyapısının Desteklenmesi Programı kapsamında Samsun’da faaliyet gösteren 257 arı yetiştiricisine arıcılık alet ve ekipmanları dağıtıldı. Dağıtım öncesinde Zirai Karantina Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda bir toplantı gerçekleştirildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Samsun İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Rasim Kaplan, üreticilerin mutlu olduğunda Türkiye’nin mutlu olduğunu, devlet destekleri devam ettiği sürece daha çok üretim yapabileceklerini belirtti.
Daha sonra söz alan Samsun İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Nail Kırmacı, “Bakanlığımız Samsun iline 2014-2015 yıllarında bitkisel üretim, hayvansal üretim ve tarımsal ekonomik yatırımlar çerçevesinde 358 milyon lira hibe desteği sağlamıştır. 2016 yılında ise 200 milyon lira civarında tarımsal desteklemeler gerçekleşecektir. Bugün de burada DOKAP tarafından karşılanan Arıcılığın Alt Yapısının Desteklenmesi Projesi ile 514 bin liralık bir hibe desteği sağlanacaktır” dedi.
Çiftçilerin sorunlarının çözümü için her türlü yardımı yapabileceklerinin altını çizen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Demir, gerekirse fakültede konferans bile düzenleyebileceklerini açıkladı.
Arıcılık faaliyetlerinin ve bal üretiminin daha da arttırılması gerektiğine dikkat çeken AK Parti Samsun Milletvekilli Hasan Basri Kurt, bal üretimin düşmesinde Doğu ve Güney Doğu Bölgesi’ndeki terör olaylarının etkili olduğunu, üretimin kısa sürece daha çok artacağını ifade etti.
“Türkiye 8 milyona yakın arı kolonisi ile dünyada 2. sırada”
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ekrem Yüce, Türkiye’nin dünya arıcılığındaki yerine ilişkin, “Çin 8 milyon 900 bin arı kolonisi ile birinci, ülkemiz ise 7 milyon 709 bin 636 arı kolonisi ile ikinci sıradadır. Bal üretiminde ise 107 bin 665 ton ile yine Çin’ den sonra ikinci sıradadır. Fakat 2011 FAO rakamlarına göre koloni başına verimde 15.68 kg ile Güney Kore’nin ardından 13’üncü sıradadır. Bal üretiminde kilometrekareye düşen koloni miktarı önemli rol oynamaktadır. Kilometrekareye koloni sayısı 0.06 ile en düşük olan Kanada’da bal verimi 55 kilodur. Ülkemizde kilometrekareye koloni sayısı 7.2 olup, bal verimi 14 kilodur. Bal verimi yüksek ülkelere göre ülkemizde kilometrekareye düşen koloni sayımız daha yüksektir. Dünyada bal ihracatında Çin 103 bin 716 ton ile birinci sıradadır. Ülkemiz ise 7 bin 192 ton bal ihracatı ile ilk 15 arasına girememiştir. Ülkemiz arı kolonisi varlığının 1 milyon 180 bin 51 adedi bölgemiz illerindeki arıcılarımıza ait olup, 14 bin 67 işletmemizde 23 bin ton bal üretimi ile ülkemiz üretiminin yüzde 21’i bölgemiz arıcıları tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye bal üretiminde 16 bin 601 ton ile Ordu ilimiz birinci sırada yer almaktadır. Kovan sayısı bakımından Ordu ilimiz 556 bin 593 kovan ile Muğla’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır” şeklinde konuştu.
Vali Şahin: “Hakiki bal diye insanları kandırıyorlar”
Sağlıksız ve ucuz balların doğal bal gibi yansıtılarak insanların kandırıldığından yakınan Vali İbrahim Şahin, “Bal eskiden misafirlere ikram edilen bir yiyecekken, şimdilerde ise sofralarımızın bir vazgeçilmezi oldu. Ama bazı ilanları görürsünüz. ‘Hakiki el yapımı bal’ diye. Hakiki el yapımı bal nasıl oluyorsa artık. Millete bunu yediriyorlar. Televizyonda bal kanalları kuruldu. Sadece bal pazarlıyor. Türkiye’de lisans alamadıkları için yurt dışında bazı yerlerde hemen ucuz fiyatlara lisans alıp sonra da bal pazarlıyorlar. 4 kavanozu 100 liraya satıp yanında bir de cip veriyorlar. Böyle çarpık bir şekilde maalesef insanları kandırıyorlar. Bizim insanımızda maalesef onları alıyor. Şeker maliyetine bile olmayacak şekilde insanlara bal pazarlıyorlar. Onun için bizim bu olumsuz ortamla şiddetli bir biçimde mücadele etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Ya bizi keriz yerine koyuyorlar ya da kendileri çok saflar”
Yapılan bazı pazarlama yöntemlerinin ahlaksızlığından bahseden Şahin şunları söyledi:
“Bal konusunda Türkiye’deki en büyük sıkıntı 2002 yılında yaşandı. Mısır şurubu ile ilgili kota Türkiye’de yüzde 7’den yüzde 15’lere çıkartıldı. Bu dolaylı olarak arıcıları etkiledi. Mısır şurubu kanserojendir. Fakat çok ucuza elde edildiği için alım çok oldu. Daha sonra bu kota aşağıya çekildi ve kısmen frenlendi. ABD bile kotasını bu konuda yüzde 2’ye düşürdü. Onun için kaliteli bal tüketeceksek mısır şurubu katkısı olan ballardan değil, doğal balları hem üretmek hem de insanların hizmetine sunmamız gerekiyor. Bizim biraz da kanmamamız lazım. Ya bizi ‘keriz’ yerine koyuyorlar ya da gerçekten kendileri çok saflar. ‘Yerli Himalaya tuzu geldi’ diyorlar. Himalaya Dağları’nda nasıl oluyor da yerli tuzu geliyor? Himalaya tuzu geldi deyin de anlayalım. Aynı el yapımı bal konusu gibi. Onun için siz üreticilerin diri, üretken ve hakkınızı savunan konumda olmanız gerekiyor.”
Program konuşmaların ardından çiftçilere plaket verilmesi ile devam etti. Plaket töreninin ardından proje kapsamında arıcılara 2 bin 467 adet polen tuzaklı arı kovanı, 4 bin 222 polen kapanı, 69 mini dondurucu, 8 adet polen kurutma makinesi ve 7 adet polen ayıklama makinesi dağıtıldı.
Kaynak: İHA
Toplantının açılış konuşmasını yapan Samsun İli Arı Yetiştiricileri Birlik Başkanı Rasim Kaplan, üreticilerin mutlu olduğunda Türkiye’nin mutlu olduğunu, devlet destekleri devam ettiği sürece daha çok üretim yapabileceklerini belirtti.
Daha sonra söz alan Samsun İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdür Vekili Nail Kırmacı, “Bakanlığımız Samsun iline 2014-2015 yıllarında bitkisel üretim, hayvansal üretim ve tarımsal ekonomik yatırımlar çerçevesinde 358 milyon lira hibe desteği sağlamıştır. 2016 yılında ise 200 milyon lira civarında tarımsal desteklemeler gerçekleşecektir. Bugün de burada DOKAP tarafından karşılanan Arıcılığın Alt Yapısının Desteklenmesi Projesi ile 514 bin liralık bir hibe desteği sağlanacaktır” dedi.
Çiftçilerin sorunlarının çözümü için her türlü yardımı yapabileceklerinin altını çizen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Demir, gerekirse fakültede konferans bile düzenleyebileceklerini açıkladı.
Arıcılık faaliyetlerinin ve bal üretiminin daha da arttırılması gerektiğine dikkat çeken AK Parti Samsun Milletvekilli Hasan Basri Kurt, bal üretimin düşmesinde Doğu ve Güney Doğu Bölgesi’ndeki terör olaylarının etkili olduğunu, üretimin kısa sürece daha çok artacağını ifade etti.
“Türkiye 8 milyona yakın arı kolonisi ile dünyada 2. sırada”
DOKAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Ekrem Yüce, Türkiye’nin dünya arıcılığındaki yerine ilişkin, “Çin 8 milyon 900 bin arı kolonisi ile birinci, ülkemiz ise 7 milyon 709 bin 636 arı kolonisi ile ikinci sıradadır. Bal üretiminde ise 107 bin 665 ton ile yine Çin’ den sonra ikinci sıradadır. Fakat 2011 FAO rakamlarına göre koloni başına verimde 15.68 kg ile Güney Kore’nin ardından 13’üncü sıradadır. Bal üretiminde kilometrekareye düşen koloni miktarı önemli rol oynamaktadır. Kilometrekareye koloni sayısı 0.06 ile en düşük olan Kanada’da bal verimi 55 kilodur. Ülkemizde kilometrekareye koloni sayısı 7.2 olup, bal verimi 14 kilodur. Bal verimi yüksek ülkelere göre ülkemizde kilometrekareye düşen koloni sayımız daha yüksektir. Dünyada bal ihracatında Çin 103 bin 716 ton ile birinci sıradadır. Ülkemiz ise 7 bin 192 ton bal ihracatı ile ilk 15 arasına girememiştir. Ülkemiz arı kolonisi varlığının 1 milyon 180 bin 51 adedi bölgemiz illerindeki arıcılarımıza ait olup, 14 bin 67 işletmemizde 23 bin ton bal üretimi ile ülkemiz üretiminin yüzde 21’i bölgemiz arıcıları tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye bal üretiminde 16 bin 601 ton ile Ordu ilimiz birinci sırada yer almaktadır. Kovan sayısı bakımından Ordu ilimiz 556 bin 593 kovan ile Muğla’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır” şeklinde konuştu.
Vali Şahin: “Hakiki bal diye insanları kandırıyorlar”
Sağlıksız ve ucuz balların doğal bal gibi yansıtılarak insanların kandırıldığından yakınan Vali İbrahim Şahin, “Bal eskiden misafirlere ikram edilen bir yiyecekken, şimdilerde ise sofralarımızın bir vazgeçilmezi oldu. Ama bazı ilanları görürsünüz. ‘Hakiki el yapımı bal’ diye. Hakiki el yapımı bal nasıl oluyorsa artık. Millete bunu yediriyorlar. Televizyonda bal kanalları kuruldu. Sadece bal pazarlıyor. Türkiye’de lisans alamadıkları için yurt dışında bazı yerlerde hemen ucuz fiyatlara lisans alıp sonra da bal pazarlıyorlar. 4 kavanozu 100 liraya satıp yanında bir de cip veriyorlar. Böyle çarpık bir şekilde maalesef insanları kandırıyorlar. Bizim insanımızda maalesef onları alıyor. Şeker maliyetine bile olmayacak şekilde insanlara bal pazarlıyorlar. Onun için bizim bu olumsuz ortamla şiddetli bir biçimde mücadele etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Ya bizi keriz yerine koyuyorlar ya da kendileri çok saflar”
Yapılan bazı pazarlama yöntemlerinin ahlaksızlığından bahseden Şahin şunları söyledi:
“Bal konusunda Türkiye’deki en büyük sıkıntı 2002 yılında yaşandı. Mısır şurubu ile ilgili kota Türkiye’de yüzde 7’den yüzde 15’lere çıkartıldı. Bu dolaylı olarak arıcıları etkiledi. Mısır şurubu kanserojendir. Fakat çok ucuza elde edildiği için alım çok oldu. Daha sonra bu kota aşağıya çekildi ve kısmen frenlendi. ABD bile kotasını bu konuda yüzde 2’ye düşürdü. Onun için kaliteli bal tüketeceksek mısır şurubu katkısı olan ballardan değil, doğal balları hem üretmek hem de insanların hizmetine sunmamız gerekiyor. Bizim biraz da kanmamamız lazım. Ya bizi ‘keriz’ yerine koyuyorlar ya da gerçekten kendileri çok saflar. ‘Yerli Himalaya tuzu geldi’ diyorlar. Himalaya Dağları’nda nasıl oluyor da yerli tuzu geliyor? Himalaya tuzu geldi deyin de anlayalım. Aynı el yapımı bal konusu gibi. Onun için siz üreticilerin diri, üretken ve hakkınızı savunan konumda olmanız gerekiyor.”
Program konuşmaların ardından çiftçilere plaket verilmesi ile devam etti. Plaket töreninin ardından proje kapsamında arıcılara 2 bin 467 adet polen tuzaklı arı kovanı, 4 bin 222 polen kapanı, 69 mini dondurucu, 8 adet polen kurutma makinesi ve 7 adet polen ayıklama makinesi dağıtıldı.