FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu
Komisyon Başkanı Petek:'FETÖ'nün en az 40 yıllık süreçte, yargı ve silahlı kuvvetler başta olmak üzere devlet kurumlarında üst düzey kamu görevlerine sinsi sinsi sızma harekatı yaptığı, ortak kanaat olarak ortaya çıkıyor''Bir terör örgütünün finans kaynaklarından bağımsız olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Bu açıdan çok ciddi bilgiler komisyonumuzda derlenip, toplanmaya başlandı''Biz anayasa ve içtüzüğe göre çalışıyoruz ve araştırma komisyonuyuz; bunun soruşturma komisyonuna dönüşmesi söz konusu değil'
HATİCE ÖZDEMİR/KADİR KARAKUŞ- TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek, 'FETÖ'nün en az 40 yıllık süreçte, yargı ve silahlı kuvvetler başta olmak üzere devlet kurumlarında üst düzey kamu görevlerine sinsi sinsi sızma harekatı yaptığı, ortak kanaat olarak ortaya çıkıyor.' dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini, darbelerin ve gizli oluşumların siyaset üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonun 1 aylık çalışmasını AA muhabirine değerlendiren Petek, çalışmaları boyunca kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi ve belge toplandıklarını bildirdi.
Petek, çalışmaların şeffaf bir şekilde ilerlediğini, dinlenilen kişilerin hepsinin basın önünde açıklamalarda bulunduğunu ve bugüne kadar 30’un üzerinde dinleme yaptıklarına değindi.
Darbe girişiminin açık ve net olarak FETÖ tarafından yapıldığının komisyonda dinlenen bütün konuklar tarafından net şekilde ifade edildiğini vurgulayan Petek, 'FETÖ'nün en az 40 yıllık süreçte, yargı ve silahlı kuvvetlere başta olmak üzere devlet kurumlarında üst düzey kamu görevlerine sinsi sinsi sızma harekatı yaptığı, ortak kanaat olarak ortaya çıkıyor.' dedi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 1970'lerden itibaren yabancı gizli servislerle iş birliği halinde çalışmalarını sürdürdüğüne dair önemli bilgilerin komisyona ulaştığına işaret eden Petek, şöyle devam etti:
'Özellikle Fetullah Gülen'in ağlayarak, kamuoyunun bildiği tabirler 'sümüğünü çekerek' yapmış olduğu konuşmalarda en çok istismar ettiği konunun din olduğu ortaya çıkmıştır. Bu da İslam dinidir. İslam dinini tahrif yolunda yaptıkları çalışmalarda fevkalade dikkatli, toplumun reaksiyonunu çekmeyecek ama temelinde dikkatli gözlerin anlayabildiği, özellikle din adamlarının, fikir sahibi akademisyenlerin ortaya çıkardığı hususlarda çalışmalarına çok önceden başladığı anlaşılıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fetullah Gülen, 'Haçlı seferlerinden korkmaya gerek yok. Onlar size kötülük yapmazlar, zarar vermezler' gibi açıklamada bulundu. Bizim medeniyetimizde Haçlı seferi dendiği zaman ürpeririz. Burada yapılan haksız saldırılar, işkenceler, eziyetler... Darbe girişiminden sonra bunu söyleyen FETÖ'nün elebaşı, geçmişte nasıl bu konuda çalışma yapmıştır diye baktığımızda, ‘dinlerarası diyalog’ adıyla yine mukaddes dinimizi tahrife yöneldiği ve kendi terör örgütü üyelerini nasıl bir değişime hazırladığı da bu bağlamda ortaya çıkan önemli gerçeklerden.'
-'FETÖ'nün finans kaynaklarına ilişkin önemli bilgilere ulaştık'
Petek, çalışmalar ilerledikçe FETÖ'nün finans kaynaklarına ilişkin de önemli bilgilere ulaştıklarını belirterek, Türkiye'deki çok önemli iş adamlarına, şirketlerine ulaşan FETÖ üyelerinin bu kişilerin önce dini hassasiyetlerini sömürdüğünü, sonra tehditle, şantajla örgüte para akışı sağladıklarını anlattı.
Reşat Petek, FETÖ'nün iş adamlarını tehdit ederken devlet kurumlarını kullandığına dikkati çekerek, vergi daireleri, emniyeti güçleri, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu gibi kurumlardaki örgüt üyeleri suretiyle iş adamlarına, şirketlere tehditlerde bulunduklarını bildirdi.
Petek, 'Bu konuda hem dinlemeler hem de bilgi toplama çalışmalarımız devam ediyor. Bir terör örgütünün finans kaynaklarından bağımsız olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Bu açıdan çok ciddi bilgiler komisyonumuzda derlenip, toplanmaya başlandı.' ifadesini kullandı.
TBMM'de daha önce kurulmuş araştırma komisyonlarıyla mukayese edildiklerinde, FETÖ'nün darbe girişimini araştırma komisyonunun ilk bir aylık çalışmasında çok iyi mesafe aldığını vurgulayan Petek, komisyonda 30'un üzerinde dinleme yaptıklarını ve bu kişilerden birçoğunun, soru cevaplar da dahil, 3 saati aşan sunumlar yaptığını belirtti.
Komisyonun anayasa ve TBMM İçtüzük uyarınca verilen 3 aylık sürede çalışmalarını tamamlaması gerektiğine dikkati çeken Petek, 'Komisyonda faydalı olacak bizim tespit ettiğimiz, etmediğimiz pek çok isim var. Biz bunlardan süremizin yettiği ölçüde bir kısmını dinleyebileceğiz. Tekrarlara düşmek istemiyoruz. Sağlam bilgilerle Meclisimizin ve milletimizin bize yüklediği araştırma görevini objektif delillerle ortaya koymayı istiyoruz.' diye konuştu.
Petek, vatandaşların, 'ben de komisyona bilgi vereyim' şeklinde müracaatlarda bulunduğunu, komisyonun yargı makamlarıyla karıştırıldığını belirterek, 'Biz soruşturma yapmıyoruz, soruşturma yapan adli bir merci değiliz. Vatandaşlarımızın ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına dilekçe vermek, beyanda bulunmak suretiyle adli makamlara gitmesi doğru olacaktır.' görüşüne yer verdi.
'Hiçbir davetlimizi şüpheli veya sanık sandalyesine oturtmuyoruz, tamamen bilgisine başvuruyoruz.' diyen Petek, Anayasa'nın 138. maddesi uyarınca adli soruşturmanın, kovuşturmanın devam ettiği alanlarda soruşturmayı etkileyecek hiçbir eylemde, faaliyette bulunmamaya da özen gösterdiklerini ifade etti.
Komisyona ulaşan dilekçelere ilgili kanun hükümleri çerçevesinde işlem yaptıklarına değinen Petek, 'Bizim görev alanımıza girmeyen konuları ilgili kamu kurumlarına yönlendiriyoruz. Tam bir devlet ciddiyetiyle çalışmaları sürdürüyoruz.' dedi.
Petek, dinlemek istedikleri kişiler arasından eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve eski CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler'den olumsuz yanıt aldıklarını belirterek, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın da hastanede yattığı için komisyona gelemediği bilgisini aldıklarını aktardı.
Komisyona gelmeyen kişileri zorla getiremeyeceklerini vurgulayan Petek, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Biz, temennimizi, talebimizi medya vasıtasıyla tekrar ilettik. Bunun dışında istediğimiz bilgiyi, belgeyi toplama yönünden sıkıntımız söz konusu değil. Birgül Ayman Güler'in, komisyonumuzu töhmet altında bırakacak bazı cümlelerle cevap verdiği için üzüldük. Darbe teşebbüsünü, terör örgütünü araştırıyoruz. Komisyonumuzla ilgili 'buradan bir şey çıkmaz' gibi önyargıyla yorum yapanlar bir ay geçtikten sonra söylediklerini bir daha gözden geçirmeye ve yanıldıklarını ifade etmeye başladılar. Komisyonumuz ciddi bir çalışmanın içinde, bunu hedefinden saptırmadan, siyasi bir takım sonuçlar elde etmeye yönelmeden çalışırsak çok daha verimli çalışacağız.'
Komisyonun bazı üyelerinin, özel mülakatlarında 'bu komisyon, soruşturma komisyonuna dönüşebilir.' şeklinde beyanları olduğunu anımsatan Petek, 'Açık ve net ifade edeyim; biz anayasa ve içtüzüğe göre çalışıyoruz ve araştırma komisyonuyuz. Bu komisyonun soruşturma komisyonuna dönüşmesi söz konusu değildir.' diye konuştu.
Petek, FETÖ ile ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan kişilerin cezaevlerinde dinlenmesi konusundaki çalışmaların devam ettiğini, karar verilince kamuoyunun bilgilendirileceğini kaydetti.
Kaynak: AA
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini, darbelerin ve gizli oluşumların siyaset üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonun 1 aylık çalışmasını AA muhabirine değerlendiren Petek, çalışmaları boyunca kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi ve belge toplandıklarını bildirdi.
Petek, çalışmaların şeffaf bir şekilde ilerlediğini, dinlenilen kişilerin hepsinin basın önünde açıklamalarda bulunduğunu ve bugüne kadar 30’un üzerinde dinleme yaptıklarına değindi.
Darbe girişiminin açık ve net olarak FETÖ tarafından yapıldığının komisyonda dinlenen bütün konuklar tarafından net şekilde ifade edildiğini vurgulayan Petek, 'FETÖ'nün en az 40 yıllık süreçte, yargı ve silahlı kuvvetlere başta olmak üzere devlet kurumlarında üst düzey kamu görevlerine sinsi sinsi sızma harekatı yaptığı, ortak kanaat olarak ortaya çıkıyor.' dedi.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in 1970'lerden itibaren yabancı gizli servislerle iş birliği halinde çalışmalarını sürdürdüğüne dair önemli bilgilerin komisyona ulaştığına işaret eden Petek, şöyle devam etti:
'Özellikle Fetullah Gülen'in ağlayarak, kamuoyunun bildiği tabirler 'sümüğünü çekerek' yapmış olduğu konuşmalarda en çok istismar ettiği konunun din olduğu ortaya çıkmıştır. Bu da İslam dinidir. İslam dinini tahrif yolunda yaptıkları çalışmalarda fevkalade dikkatli, toplumun reaksiyonunu çekmeyecek ama temelinde dikkatli gözlerin anlayabildiği, özellikle din adamlarının, fikir sahibi akademisyenlerin ortaya çıkardığı hususlarda çalışmalarına çok önceden başladığı anlaşılıyor.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra Fetullah Gülen, 'Haçlı seferlerinden korkmaya gerek yok. Onlar size kötülük yapmazlar, zarar vermezler' gibi açıklamada bulundu. Bizim medeniyetimizde Haçlı seferi dendiği zaman ürpeririz. Burada yapılan haksız saldırılar, işkenceler, eziyetler... Darbe girişiminden sonra bunu söyleyen FETÖ'nün elebaşı, geçmişte nasıl bu konuda çalışma yapmıştır diye baktığımızda, ‘dinlerarası diyalog’ adıyla yine mukaddes dinimizi tahrife yöneldiği ve kendi terör örgütü üyelerini nasıl bir değişime hazırladığı da bu bağlamda ortaya çıkan önemli gerçeklerden.'
-'FETÖ'nün finans kaynaklarına ilişkin önemli bilgilere ulaştık'
Petek, çalışmalar ilerledikçe FETÖ'nün finans kaynaklarına ilişkin de önemli bilgilere ulaştıklarını belirterek, Türkiye'deki çok önemli iş adamlarına, şirketlerine ulaşan FETÖ üyelerinin bu kişilerin önce dini hassasiyetlerini sömürdüğünü, sonra tehditle, şantajla örgüte para akışı sağladıklarını anlattı.
Reşat Petek, FETÖ'nün iş adamlarını tehdit ederken devlet kurumlarını kullandığına dikkati çekerek, vergi daireleri, emniyeti güçleri, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu gibi kurumlardaki örgüt üyeleri suretiyle iş adamlarına, şirketlere tehditlerde bulunduklarını bildirdi.
Petek, 'Bu konuda hem dinlemeler hem de bilgi toplama çalışmalarımız devam ediyor. Bir terör örgütünün finans kaynaklarından bağımsız olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Bu açıdan çok ciddi bilgiler komisyonumuzda derlenip, toplanmaya başlandı.' ifadesini kullandı.
TBMM'de daha önce kurulmuş araştırma komisyonlarıyla mukayese edildiklerinde, FETÖ'nün darbe girişimini araştırma komisyonunun ilk bir aylık çalışmasında çok iyi mesafe aldığını vurgulayan Petek, komisyonda 30'un üzerinde dinleme yaptıklarını ve bu kişilerden birçoğunun, soru cevaplar da dahil, 3 saati aşan sunumlar yaptığını belirtti.
Komisyonun anayasa ve TBMM İçtüzük uyarınca verilen 3 aylık sürede çalışmalarını tamamlaması gerektiğine dikkati çeken Petek, 'Komisyonda faydalı olacak bizim tespit ettiğimiz, etmediğimiz pek çok isim var. Biz bunlardan süremizin yettiği ölçüde bir kısmını dinleyebileceğiz. Tekrarlara düşmek istemiyoruz. Sağlam bilgilerle Meclisimizin ve milletimizin bize yüklediği araştırma görevini objektif delillerle ortaya koymayı istiyoruz.' diye konuştu.
Petek, vatandaşların, 'ben de komisyona bilgi vereyim' şeklinde müracaatlarda bulunduğunu, komisyonun yargı makamlarıyla karıştırıldığını belirterek, 'Biz soruşturma yapmıyoruz, soruşturma yapan adli bir merci değiliz. Vatandaşlarımızın ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına dilekçe vermek, beyanda bulunmak suretiyle adli makamlara gitmesi doğru olacaktır.' görüşüne yer verdi.
'Hiçbir davetlimizi şüpheli veya sanık sandalyesine oturtmuyoruz, tamamen bilgisine başvuruyoruz.' diyen Petek, Anayasa'nın 138. maddesi uyarınca adli soruşturmanın, kovuşturmanın devam ettiği alanlarda soruşturmayı etkileyecek hiçbir eylemde, faaliyette bulunmamaya da özen gösterdiklerini ifade etti.
Komisyona ulaşan dilekçelere ilgili kanun hükümleri çerçevesinde işlem yaptıklarına değinen Petek, 'Bizim görev alanımıza girmeyen konuları ilgili kamu kurumlarına yönlendiriyoruz. Tam bir devlet ciddiyetiyle çalışmaları sürdürüyoruz.' dedi.
Petek, dinlemek istedikleri kişiler arasından eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve eski CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler'den olumsuz yanıt aldıklarını belirterek, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın da hastanede yattığı için komisyona gelemediği bilgisini aldıklarını aktardı.
Komisyona gelmeyen kişileri zorla getiremeyeceklerini vurgulayan Petek, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Biz, temennimizi, talebimizi medya vasıtasıyla tekrar ilettik. Bunun dışında istediğimiz bilgiyi, belgeyi toplama yönünden sıkıntımız söz konusu değil. Birgül Ayman Güler'in, komisyonumuzu töhmet altında bırakacak bazı cümlelerle cevap verdiği için üzüldük. Darbe teşebbüsünü, terör örgütünü araştırıyoruz. Komisyonumuzla ilgili 'buradan bir şey çıkmaz' gibi önyargıyla yorum yapanlar bir ay geçtikten sonra söylediklerini bir daha gözden geçirmeye ve yanıldıklarını ifade etmeye başladılar. Komisyonumuz ciddi bir çalışmanın içinde, bunu hedefinden saptırmadan, siyasi bir takım sonuçlar elde etmeye yönelmeden çalışırsak çok daha verimli çalışacağız.'
Komisyonun bazı üyelerinin, özel mülakatlarında 'bu komisyon, soruşturma komisyonuna dönüşebilir.' şeklinde beyanları olduğunu anımsatan Petek, 'Açık ve net ifade edeyim; biz anayasa ve içtüzüğe göre çalışıyoruz ve araştırma komisyonuyuz. Bu komisyonun soruşturma komisyonuna dönüşmesi söz konusu değildir.' diye konuştu.
Petek, FETÖ ile ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan kişilerin cezaevlerinde dinlenmesi konusundaki çalışmaların devam ettiğini, karar verilince kamuoyunun bilgilendirileceğini kaydetti.