'Kömür Karası' Bayram
Manisa'nın Soma ilçesinde geçen yıl yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden 301 işçinin aileleri Ramazan Bayramı'nı "buruk" yaşayacak.
Faciada yaşamını yitiren 14 işçinin İzmir'in Kınık ilçesi Köseler Mahallesi'ndeki aileleri, arife gününde yakınlarının mezarlarını ziyaret etti. Mezarların çevresini temizleyen aileler, Kur'an-ı Kerim okudu, dua etti.
Hayatını 49 yaşında kaybeden işçilerden Beytullah Çakır'ın eşi Hatice Çakır da arife gününde eşinin mezarı başında dua edenler arasındaydı.
Olaydan sonra 20 yaşındaki kızı ve 10 yaşındaki oğluyla yaşamaya çalıştıklarını anlatan Çakır, "Bayram kara geçiyor bizim için, geçen seneden beri ağlamayla geçiyor" dedi.
Eşiyle birlikte geçirdikleri bayramları özlediklerini ifade eden Çakır, "Önceki bayramlarımız mutluydu. Şimdi bayramları gözyaşıyla geçiriyoruz. O olduğunda bayram sabahı kalkar, tüm aile kahvaltı yapardık. Sonra bayram namazına giderdi, 'oğlumu da hazırla' derdi. Şimdi oğlumu hazırlıyorum. 'Baban olsaydı önden sen giderdin, arkadan o giderdi' diyoruz, ağlıyoruz" diye konuştu.
Mehmet Yetim'in (51) eşi Nurhayat Yetim ise eşinin vefatı, tek çocuğu olan kızının da evlenmesinin ardından yalnız kaldığını kaydetti.
Eşiyle birlikte kutladıkları bayramlarda akraba ve dostlarına bayramlaşmaya gittiğini anlatan Yetim, "tek başına yaşadığını, bu nedenle bayramda ne yapacağını bilmediğini, bayramın kendisi için kara geçeceğini" dile getirdi.
-Faciada iki oğlunu kaybetmişti
Soma'daki maden faciasında iki oğlunu kaybeden 67 yaşındaki Ali Gezgin, oğulları Şeref (29) ve Murat Gezgin'in (25) acılarını hala taze halde yaşıyor. Gezgin'in olaydan sonra evinin girişine astığı Türk bayrağını ise hala kaldırmadığı görüldü.
Yan yana evlerde yaşadığı büyük oğlu ve aynı evi paylaştığı küçük oğlunun ölümünün ardından "amaçsız kaldığını" aktaran Gezgin, "5 çocuğum vardı, 3 kız, 2 oğlan. Oğlanlar gitti, kızlar kaldı. Bayramlarda hiçbir şey yapamıyoruz. Yapacak bir şeyimiz kalmadı. Bir insan çocuklarının daha iyi olması için bir şey yapar, biz de yok ki" ifadelerini kullandı.
Ali Gezgin, oğullarıyla bayram sabahlarında camiye gittiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
"Namaz çıkışı orada bayramlaşma başlıyordu. Namaza gelemeyen büyüklerin evlerine gidiyorduk. Şimdi bir yere gidemiyoruz. Kızlar geliyor bayramlaşmaya. Biz bayramı yaşıyoruz da nasıl yaşıyoruz. Bir şey yapamıyoruz ki. Bayramlarda acımız daha da tazeleniyor. Emsallerini görüyorsunuz. Her bayram çocukları alır mezarlığa giderdim 'büyüklerinizi tanıyın' diye. Biz 'öldükten sonra unutulmayız' diyorduk, 'çocuklarımız var' diyorduk. Şimdi biz onların mezarına gidiyoruz. Çok acı bir olay."
Kaynak: AA
Hayatını 49 yaşında kaybeden işçilerden Beytullah Çakır'ın eşi Hatice Çakır da arife gününde eşinin mezarı başında dua edenler arasındaydı.
Olaydan sonra 20 yaşındaki kızı ve 10 yaşındaki oğluyla yaşamaya çalıştıklarını anlatan Çakır, "Bayram kara geçiyor bizim için, geçen seneden beri ağlamayla geçiyor" dedi.
Eşiyle birlikte geçirdikleri bayramları özlediklerini ifade eden Çakır, "Önceki bayramlarımız mutluydu. Şimdi bayramları gözyaşıyla geçiriyoruz. O olduğunda bayram sabahı kalkar, tüm aile kahvaltı yapardık. Sonra bayram namazına giderdi, 'oğlumu da hazırla' derdi. Şimdi oğlumu hazırlıyorum. 'Baban olsaydı önden sen giderdin, arkadan o giderdi' diyoruz, ağlıyoruz" diye konuştu.
Mehmet Yetim'in (51) eşi Nurhayat Yetim ise eşinin vefatı, tek çocuğu olan kızının da evlenmesinin ardından yalnız kaldığını kaydetti.
Eşiyle birlikte kutladıkları bayramlarda akraba ve dostlarına bayramlaşmaya gittiğini anlatan Yetim, "tek başına yaşadığını, bu nedenle bayramda ne yapacağını bilmediğini, bayramın kendisi için kara geçeceğini" dile getirdi.
-Faciada iki oğlunu kaybetmişti
Soma'daki maden faciasında iki oğlunu kaybeden 67 yaşındaki Ali Gezgin, oğulları Şeref (29) ve Murat Gezgin'in (25) acılarını hala taze halde yaşıyor. Gezgin'in olaydan sonra evinin girişine astığı Türk bayrağını ise hala kaldırmadığı görüldü.
Yan yana evlerde yaşadığı büyük oğlu ve aynı evi paylaştığı küçük oğlunun ölümünün ardından "amaçsız kaldığını" aktaran Gezgin, "5 çocuğum vardı, 3 kız, 2 oğlan. Oğlanlar gitti, kızlar kaldı. Bayramlarda hiçbir şey yapamıyoruz. Yapacak bir şeyimiz kalmadı. Bir insan çocuklarının daha iyi olması için bir şey yapar, biz de yok ki" ifadelerini kullandı.
Ali Gezgin, oğullarıyla bayram sabahlarında camiye gittiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
"Namaz çıkışı orada bayramlaşma başlıyordu. Namaza gelemeyen büyüklerin evlerine gidiyorduk. Şimdi bir yere gidemiyoruz. Kızlar geliyor bayramlaşmaya. Biz bayramı yaşıyoruz da nasıl yaşıyoruz. Bir şey yapamıyoruz ki. Bayramlarda acımız daha da tazeleniyor. Emsallerini görüyorsunuz. Her bayram çocukları alır mezarlığa giderdim 'büyüklerinizi tanıyın' diye. Biz 'öldükten sonra unutulmayız' diyorduk, 'çocuklarımız var' diyorduk. Şimdi biz onların mezarına gidiyoruz. Çok acı bir olay."