Kırşehir'deki Olaylarla İlgili Dava
Kentte 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarda yakılan kitabeviyle ilgili açılan davanın ilk duruşması başladı
KIRŞEHİR - Kırşehir'de, 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sonrasında çıkan olaylarda yakılan kitabeviyle ilgili 7'si tutuklu 17 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde, "Kasten adam öldürmeye teşebbüs, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, mala zarar verme, iş yeri ve mülk dokunulmazlığını ihlal etme, kanuna aykırı gösteri ve yürüyüş düzenleme, yönetme" suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşmasına kitabevinin sahipleri Eşref Odabaşı ve Sait Akıllı ile çalışanları, tutuklu sanıklar Ramazan A, Mehmet Ş, Öner A, Mustafa T, Ramazan D, Yunus S, Gökhan E. ile tutuksuz 7 sanık, avukatlar, sanık ve müşteki yakınları katıldı.
Mahkemede ifadeleri alınan sanıklar, sosyal medya ve çevreden duydukları şehitler için yürüyüş yapılacağı bilgileri üzerine yürüyüşe katıldıklarını ancak kitabevinin yakılması olayında aktif yer almadıklarını savundu.
Tutuklu sanıklardan Ramazan A, esnaf olduğunu ve o dönemde fazla şehit gelmesi nedeniyle öfke ve sinirle yürüyüşe katıldığını ifade etti.
Suçlamaları kabul etmeyen Ramazan A, kalabalığın HDP il binası önünden kitabevine doğru yöneldiğini belirtti. Kalabalık içinde "Kitabevinde PKK bayrağı açıldı" diye söylenti olduğunu ileri süren Ramazan A, "Kalabalık kitabevine doğru yöneldi. Ben de o tarafı gittim" dedi.
Bir lastik fabrikasında işçi olarak çalıştığını bildiren Gökhan E, hiçbir siyasi partiye üye olmadığını söyledi. Gökhan E, hiçbir kimseye zarar vermek ya da öldürmek gibi bir niyetinin olmadığını anlattı.
Grubun HDP binası önündeyken, tanımadığı bir kişinin topluluğu kitabevine doğru yönlendirdiğine işaret eden Gökhan E, "Orada bir genç, 'Hücum kitabevine, teröristlere yardım ediyorlar' dedi. Kalabalık kitabevine doğru yöneldi. Kitabevindekiler bize küfür edip el hareketleri yaptı. Galeyana gelince içeri girdim. İçeride ne yaptığımı hatırlamıyorum" diye konuştu.
Yunus D. ise ağabeyinin gazi olduğunu vurgulayarak, evlilik hazırlıkları yaparken 3 aydır tutuklu bulunması nedeniyle mağdur edildiğini kaydetti.
Yolda yürürken ihtiyar birinin kendisine "Siz vatanınızı sevmiyor musunuz, 2 günde 38 şehit var" dediğine dikkati çeken Yunus D, "Gazi kardeşi olmamdan dolayı yürüyüş yapan kalabalığın yanına geldim. Ayrıca, Kırşehir'de toprağa verilen şehit Mehmet Kara da yakınım olur. Kitabevinin yakılmasına karışmadım. Sadece kalabalığın tepkisinden korktuğum için de bir kağıdı yakıp ileri doğru attım" ifadelerini kullandı.
Mahkeme, tutuklu ve tutuksuz sanıkların ifadesinin ardından duruşmaya ara verdi.
- CHP milletvekillerinin açıklaması
CHP Yüksek Divan Kurulu Başkanı Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ve CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse de duruşmayı takip etti.
Köse, adliye önünde yaptığı açıklamada, buna benzer olayların daha önce de yaşandığını savundu.
Duruşmadaki izlenimlerini aktaran Köse, şöyle devam etti:
"Burada 32 iş yerinin bir takım provokatörlerce önceden işaretlenip, önceden kararlaştırılmış yürüyüş esnasında bu provokatörlerin yönlendirmesiyle burada yaşayanların can güvenlikleri tehlikeye atılarak yakıldığı, kundaklandığı ve toplum vicdanında bizzat, bu iş yeri sahiplerinin fiziki varlıklarına bizzat etkili bir eylem gerçekleştirildi. Maalesef bu olaylar yaşandı, bizim dileğimiz, bu coğrafya mutlu, insanların rahat yaşadığı bir coğrafya olsun. Duruşmadaki sanıklar işin gerçek faillerinden ziyada, asıl provokatörlerin organize ettikleri işe sonradan dahil olan kişilere benziyor. Buradaki sanıklardan kimisi içki içtik, taş attık diyor, kimisi ise elime yanan bir çanta geldi kurtulmak için attım diyor. Kimse yapılan eylemi sahiplenmiyor ve hepsi pişman olduğunu söylüyor."
Kırşehir'de, 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sırasında çıkan olaylarda, bazı iş yerlerine zarar verilmiş, olaylarla ilgili yürütülen soruşturmada, aralarında kitabevini yakarak tahrip edenlerin de olduğu 74 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 22'si tutuklanmıştı.
Olaylarla ilgili gözaltına alınan zanlılarla ilgili farklı davalar devam ediyor.
Kaynak: AA
Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinde, "Kasten adam öldürmeye teşebbüs, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, mala zarar verme, iş yeri ve mülk dokunulmazlığını ihlal etme, kanuna aykırı gösteri ve yürüyüş düzenleme, yönetme" suçlamalarıyla açılan davanın ilk duruşmasına kitabevinin sahipleri Eşref Odabaşı ve Sait Akıllı ile çalışanları, tutuklu sanıklar Ramazan A, Mehmet Ş, Öner A, Mustafa T, Ramazan D, Yunus S, Gökhan E. ile tutuksuz 7 sanık, avukatlar, sanık ve müşteki yakınları katıldı.
Mahkemede ifadeleri alınan sanıklar, sosyal medya ve çevreden duydukları şehitler için yürüyüş yapılacağı bilgileri üzerine yürüyüşe katıldıklarını ancak kitabevinin yakılması olayında aktif yer almadıklarını savundu.
Tutuklu sanıklardan Ramazan A, esnaf olduğunu ve o dönemde fazla şehit gelmesi nedeniyle öfke ve sinirle yürüyüşe katıldığını ifade etti.
Suçlamaları kabul etmeyen Ramazan A, kalabalığın HDP il binası önünden kitabevine doğru yöneldiğini belirtti. Kalabalık içinde "Kitabevinde PKK bayrağı açıldı" diye söylenti olduğunu ileri süren Ramazan A, "Kalabalık kitabevine doğru yöneldi. Ben de o tarafı gittim" dedi.
Bir lastik fabrikasında işçi olarak çalıştığını bildiren Gökhan E, hiçbir siyasi partiye üye olmadığını söyledi. Gökhan E, hiçbir kimseye zarar vermek ya da öldürmek gibi bir niyetinin olmadığını anlattı.
Grubun HDP binası önündeyken, tanımadığı bir kişinin topluluğu kitabevine doğru yönlendirdiğine işaret eden Gökhan E, "Orada bir genç, 'Hücum kitabevine, teröristlere yardım ediyorlar' dedi. Kalabalık kitabevine doğru yöneldi. Kitabevindekiler bize küfür edip el hareketleri yaptı. Galeyana gelince içeri girdim. İçeride ne yaptığımı hatırlamıyorum" diye konuştu.
Yunus D. ise ağabeyinin gazi olduğunu vurgulayarak, evlilik hazırlıkları yaparken 3 aydır tutuklu bulunması nedeniyle mağdur edildiğini kaydetti.
Yolda yürürken ihtiyar birinin kendisine "Siz vatanınızı sevmiyor musunuz, 2 günde 38 şehit var" dediğine dikkati çeken Yunus D, "Gazi kardeşi olmamdan dolayı yürüyüş yapan kalabalığın yanına geldim. Ayrıca, Kırşehir'de toprağa verilen şehit Mehmet Kara da yakınım olur. Kitabevinin yakılmasına karışmadım. Sadece kalabalığın tepkisinden korktuğum için de bir kağıdı yakıp ileri doğru attım" ifadelerini kullandı.
Mahkeme, tutuklu ve tutuksuz sanıkların ifadesinin ardından duruşmaya ara verdi.
- CHP milletvekillerinin açıklaması
CHP Yüksek Divan Kurulu Başkanı Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ve CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse de duruşmayı takip etti.
Köse, adliye önünde yaptığı açıklamada, buna benzer olayların daha önce de yaşandığını savundu.
Duruşmadaki izlenimlerini aktaran Köse, şöyle devam etti:
"Burada 32 iş yerinin bir takım provokatörlerce önceden işaretlenip, önceden kararlaştırılmış yürüyüş esnasında bu provokatörlerin yönlendirmesiyle burada yaşayanların can güvenlikleri tehlikeye atılarak yakıldığı, kundaklandığı ve toplum vicdanında bizzat, bu iş yeri sahiplerinin fiziki varlıklarına bizzat etkili bir eylem gerçekleştirildi. Maalesef bu olaylar yaşandı, bizim dileğimiz, bu coğrafya mutlu, insanların rahat yaşadığı bir coğrafya olsun. Duruşmadaki sanıklar işin gerçek faillerinden ziyada, asıl provokatörlerin organize ettikleri işe sonradan dahil olan kişilere benziyor. Buradaki sanıklardan kimisi içki içtik, taş attık diyor, kimisi ise elime yanan bir çanta geldi kurtulmak için attım diyor. Kimse yapılan eylemi sahiplenmiyor ve hepsi pişman olduğunu söylüyor."
Kırşehir'de, 8 Eylül'de düzenlenen "teröre lanet yürüyüşü" sırasında çıkan olaylarda, bazı iş yerlerine zarar verilmiş, olaylarla ilgili yürütülen soruşturmada, aralarında kitabevini yakarak tahrip edenlerin de olduğu 74 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 22'si tutuklanmıştı.
Olaylarla ilgili gözaltına alınan zanlılarla ilgili farklı davalar devam ediyor.