Babacan'dan Yerli Araba Açıklaması
Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yerli derken, dünyada yüzde 100 şu ülkenin malı diye bir şey olmadığını söyledi.
Eski Başbakan Yardımcısı ve Ak Parti Ankara Milletvekili Adayı Ali Babacan, A haber yayınında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Babacan, seçim ekonomisi konusundaki sorular üzerine siyasi lügattan seçim ekonomisini çıkardıklarını, seçim yıllarında bile bütçe açığının küçük rakamlarla kapatıldığını söyledi.
Seçimlerin olduğu yıllarda dahi mali disiplinden taviz vermediklerini belirten Babacan açıklamasına şöyle devam etti:
"Türkiye’nin kendi içinde güçlendikçe bölgesiyle çok daha yakından ilgilenmeye başladı.
Türkiye güçlendikçe, bölgesindeki etkisi, gücü arttıkça bundan rahatsız olanlar da oldu. Dediler ki ’Türkiye’nin Ortadoğu’da ne işi var, sırtımızı dönelim, duvarları çekelim Batı’ya bakalım’ ya da ’Türkiye, Afrika’da ne geziyor gitsin kendi işiyle uğraşsın.’ Aslında son birkaç yıldır Türkiye’nin birlik, beraberliğine karşı olan girişimlerin, terör eylemlerinin artmasının geri planında da biraz bunlar var diye düşünüyoruz. Yani Türkiye’yi kendi iç problemleriyle boğmak ve Türkiye’nin kendi sınırları dışında olup bitenlerle çok da fazla ilgilenmemesini sağlamak".
Türkiye’nin halen önemli bir otomobil üreticisi olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye’de üretilen otomobillerin yüzde 80-90’ının ihraç edildiğini, buna karşılık Türkiye’de kullanılan otomobillerin yüzde 85’inin ithal olduğunu söyledi.
Türkiye’nin kendi markasıyla otomobil üretmesinin önemli bir adım olduğunu vurgulayan Babacan, "Son açıkladığımız yerli otomobil projesiyle ilgili belki iletişimle alakalı bazı sorunlardan bahsedilebilir ama projenin özüne indiğinizde bu bir yerli marka çabasıdır. Bu çok önemlidir. Uçakta, otomobilde olsun Türkiye’nin artık kendi markasını, yerli üretimini gerçekleştirmesi önemlidir. Yerli derken, artık dünyada yüzde 100 şu ülkenin malı diye bir şey yok. Teknolojide küreselleşmiş bir dünyadan bahsediyoruz. Önemli olan bütün bunların yöneticisi, işin sahibi olabilmek" ifadelerini kullandı.
Eski Başbakan Yardımcısı Babacan açıklamasını şöyle tamamladı: "Türkiye’de şu an itibarıyla kriz diye adlandırılabilecek bir tablo yok. Kuşkusuz dikkat etmemiz lazım. Ülke ateş çemberindeyken, bütün gelişmekte olan ülkelerle ilgili problemler varken, eğer ekonomi politikalarında doğruları yapmazsak Allah korusun işte o zaman kriz diye tabir edilecek duruma Türkiye düşebilir. 1 Kasım seçimleri bu açıdan çok önemli. Seçimlerden sonra güçlü bir hükümet kurulması ve kurulacak hükümetinde doğru ekonomi politikaları uygulaması Türkiye’yi bütün bu kaosta sağlam tutar.
Taşeron işçilerimizle alakalı çözümün yasası Meclisten çıktı. Bunun uygulanmasıyla ilgili bir Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Bu kararda da asıl işlerle yardımcı işlerin ayrı ayrı tanımlanması gerekiyor şu anda bu aşamadayız. Bunu da sosyal taraflarla sendikalarla, görüşerek ve mümkün olduğunca mutabık kalarak yapmak istiyoruz. Seçimlerden sonra hükümet kurulduğu zaman, önüne gelen ilk hususlardan birisi bu olacaktır. Zaten çıkmış olan yasa çerçevesinde mağduriyetlere son verecek ,istismarı önleyecek güzel bir düzenleme yapılacaktır".
Kaynak: İHA
Seçimlerin olduğu yıllarda dahi mali disiplinden taviz vermediklerini belirten Babacan açıklamasına şöyle devam etti:
"Türkiye’nin kendi içinde güçlendikçe bölgesiyle çok daha yakından ilgilenmeye başladı.
Türkiye güçlendikçe, bölgesindeki etkisi, gücü arttıkça bundan rahatsız olanlar da oldu. Dediler ki ’Türkiye’nin Ortadoğu’da ne işi var, sırtımızı dönelim, duvarları çekelim Batı’ya bakalım’ ya da ’Türkiye, Afrika’da ne geziyor gitsin kendi işiyle uğraşsın.’ Aslında son birkaç yıldır Türkiye’nin birlik, beraberliğine karşı olan girişimlerin, terör eylemlerinin artmasının geri planında da biraz bunlar var diye düşünüyoruz. Yani Türkiye’yi kendi iç problemleriyle boğmak ve Türkiye’nin kendi sınırları dışında olup bitenlerle çok da fazla ilgilenmemesini sağlamak".
Türkiye’nin halen önemli bir otomobil üreticisi olduğunu söyleyen Babacan, Türkiye’de üretilen otomobillerin yüzde 80-90’ının ihraç edildiğini, buna karşılık Türkiye’de kullanılan otomobillerin yüzde 85’inin ithal olduğunu söyledi.
Türkiye’nin kendi markasıyla otomobil üretmesinin önemli bir adım olduğunu vurgulayan Babacan, "Son açıkladığımız yerli otomobil projesiyle ilgili belki iletişimle alakalı bazı sorunlardan bahsedilebilir ama projenin özüne indiğinizde bu bir yerli marka çabasıdır. Bu çok önemlidir. Uçakta, otomobilde olsun Türkiye’nin artık kendi markasını, yerli üretimini gerçekleştirmesi önemlidir. Yerli derken, artık dünyada yüzde 100 şu ülkenin malı diye bir şey yok. Teknolojide küreselleşmiş bir dünyadan bahsediyoruz. Önemli olan bütün bunların yöneticisi, işin sahibi olabilmek" ifadelerini kullandı.
Eski Başbakan Yardımcısı Babacan açıklamasını şöyle tamamladı: "Türkiye’de şu an itibarıyla kriz diye adlandırılabilecek bir tablo yok. Kuşkusuz dikkat etmemiz lazım. Ülke ateş çemberindeyken, bütün gelişmekte olan ülkelerle ilgili problemler varken, eğer ekonomi politikalarında doğruları yapmazsak Allah korusun işte o zaman kriz diye tabir edilecek duruma Türkiye düşebilir. 1 Kasım seçimleri bu açıdan çok önemli. Seçimlerden sonra güçlü bir hükümet kurulması ve kurulacak hükümetinde doğru ekonomi politikaları uygulaması Türkiye’yi bütün bu kaosta sağlam tutar.
Taşeron işçilerimizle alakalı çözümün yasası Meclisten çıktı. Bunun uygulanmasıyla ilgili bir Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Bu kararda da asıl işlerle yardımcı işlerin ayrı ayrı tanımlanması gerekiyor şu anda bu aşamadayız. Bunu da sosyal taraflarla sendikalarla, görüşerek ve mümkün olduğunca mutabık kalarak yapmak istiyoruz. Seçimlerden sonra hükümet kurulduğu zaman, önüne gelen ilk hususlardan birisi bu olacaktır. Zaten çıkmış olan yasa çerçevesinde mağduriyetlere son verecek ,istismarı önleyecek güzel bir düzenleme yapılacaktır".