Abhazya'daki Seçimler
Abhaz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ramazan Cengiz Koç, "Sürekli olarak toplumun sayısal azlığı öne sürülerek yüz yıllardan beri kendi toprakları ve hakkı olan, kanıyla canıyla yoğurarak elde ettiği topraklar sanki hakkımız değilmiş imajı yaratılmaya çalışılıyor" dedi.
İstanbul Abhaz Kültür Derneğinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Koç, Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Abhazya'da "devlet başkanı" seçimine gidildiğini anımsattı.
Türkiye'de yaşayan Abhazya pasaportlu vatandaşların, seçimlerde oy kullanmasının gündeme gelmesinin ardından resmi makamlarla temasları olduğunu aktaran Koç, şöyle devam etti:
"Bunun sonucunda, 'burada da bir seçim çalışması yapılabileceği konusunda' sözlü görüşmeler oldu. Federasyon olarak böyle bir şey yapabileceğimiz ortaya çıkınca biz Abhazya Cumhuriyeti'ne başvuruda bulunduk. Biz Abhazya'ya, bu durumun ülkenin yasal mevzuatına uygun olması ya da uygun hale getirilebilmesi durumunda, Türkiye'de yaşayan Abhaz asıllı insanların oy kullanmak istediğini belirtir bir yazı gönderdik. Abhazya'da da bu olumlu karşılandı. Karşılıklı olarak böyle bir şey gündeme geldi. Daha sonra çok da hukuki olmayan, yasal olmayan bir mahkeme kararıyla temsilcilikte yaptığımız oylama işlemi engellenme durumuna geldi. Gerekçe de dernek yasasına uygun davranmadığımız yönünde bir iddiayla ortaya çıktı."
Yaşanan olaylara ilişkin kimseyi suçlamak istemediklerini ifade eden Koç, oy kullanılamayacağı yönünde çıkan mahkeme kararına itiraz ettiklerini, itirazlarının da haklı bulunduğunu vurguladı.
Koç, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sürekli olarak toplumun sayısal azlığı öne sürülerek yüz yıllardan beri kendi toprakları ve hakkı olan, kanıyla canıyla yoğurarak elde ettiği topraklar sanki hakkımız değilmiş imajı yaratılmaya çalışılıyor. Bizim en büyük sorunlarımızdan birisi bu. Bu sorun aslında, gerçekten cennet gibi olan bir ülkeye sahip çıkma, bizlerin yok sayılmaya çalışılması sorunudur. Bizim de tabii bunu hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün değil."
- "Biz her devletle iyi ilişkiler kurmak istiyoruz"
Abhaz Dernekleri Federasyonu Basın Halkla İlişkiler Sekreteri Atilla Sağım da 24 Ağustos'ta yaşanan olayların medya aracılığıyla kamuoyuna taşındığını ancak yapılan haberlerde "Abhazların ayrılıkçı" olduğu yönünde ibareler kullanıldığını savundu.
Abhazya'nın şehitlerin kanlarıyla bedel ödeyerek bağımsızlığını tescillediğini vurgulayan Sağım, şunları kaydetti:
"Bizler ayrılıkçı değiliz. Hiçbir zaman isyan eden, Kuzey Kafkasya'da savaş çıkaran bir millet de olmadık. Türkiye'de yaşayan Abhaz vatandaşlar da aynı şekilde. Devletin aleyhinde olacak bir oluşum içerisine girmemişlerdir. Abhazya diye bir devlet var artık. Devletlerin tarihleri de internette var. Biz bağımsızlığımızı tüm dünyaya duyurduk. Biz her ülkeye saygılıyız ve her ülkeyle iyi ilişkiler kurmak istiyoruz."
Gürcistan'da, 1992-1993 döneminde merkezi hükümet ile özerk statülü Abhazya'daki gruplar arasında yaşanan iç savaşın ardından Gürcü birlikleri geri çekilmiş, Abhazlar bir süre sonra tek taraflı bağımsızlık ilan etmişti.
Rusya ile Gürcistan arasında 2008'de 5 gün süren savaşın ardından Moskova yönetimi, Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanımıştı.
Kaynak: AA
Türkiye'de yaşayan Abhazya pasaportlu vatandaşların, seçimlerde oy kullanmasının gündeme gelmesinin ardından resmi makamlarla temasları olduğunu aktaran Koç, şöyle devam etti:
"Bunun sonucunda, 'burada da bir seçim çalışması yapılabileceği konusunda' sözlü görüşmeler oldu. Federasyon olarak böyle bir şey yapabileceğimiz ortaya çıkınca biz Abhazya Cumhuriyeti'ne başvuruda bulunduk. Biz Abhazya'ya, bu durumun ülkenin yasal mevzuatına uygun olması ya da uygun hale getirilebilmesi durumunda, Türkiye'de yaşayan Abhaz asıllı insanların oy kullanmak istediğini belirtir bir yazı gönderdik. Abhazya'da da bu olumlu karşılandı. Karşılıklı olarak böyle bir şey gündeme geldi. Daha sonra çok da hukuki olmayan, yasal olmayan bir mahkeme kararıyla temsilcilikte yaptığımız oylama işlemi engellenme durumuna geldi. Gerekçe de dernek yasasına uygun davranmadığımız yönünde bir iddiayla ortaya çıktı."
Yaşanan olaylara ilişkin kimseyi suçlamak istemediklerini ifade eden Koç, oy kullanılamayacağı yönünde çıkan mahkeme kararına itiraz ettiklerini, itirazlarının da haklı bulunduğunu vurguladı.
Koç, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sürekli olarak toplumun sayısal azlığı öne sürülerek yüz yıllardan beri kendi toprakları ve hakkı olan, kanıyla canıyla yoğurarak elde ettiği topraklar sanki hakkımız değilmiş imajı yaratılmaya çalışılıyor. Bizim en büyük sorunlarımızdan birisi bu. Bu sorun aslında, gerçekten cennet gibi olan bir ülkeye sahip çıkma, bizlerin yok sayılmaya çalışılması sorunudur. Bizim de tabii bunu hiçbir şekilde kabul etmemiz mümkün değil."
- "Biz her devletle iyi ilişkiler kurmak istiyoruz"
Abhaz Dernekleri Federasyonu Basın Halkla İlişkiler Sekreteri Atilla Sağım da 24 Ağustos'ta yaşanan olayların medya aracılığıyla kamuoyuna taşındığını ancak yapılan haberlerde "Abhazların ayrılıkçı" olduğu yönünde ibareler kullanıldığını savundu.
Abhazya'nın şehitlerin kanlarıyla bedel ödeyerek bağımsızlığını tescillediğini vurgulayan Sağım, şunları kaydetti:
"Bizler ayrılıkçı değiliz. Hiçbir zaman isyan eden, Kuzey Kafkasya'da savaş çıkaran bir millet de olmadık. Türkiye'de yaşayan Abhaz vatandaşlar da aynı şekilde. Devletin aleyhinde olacak bir oluşum içerisine girmemişlerdir. Abhazya diye bir devlet var artık. Devletlerin tarihleri de internette var. Biz bağımsızlığımızı tüm dünyaya duyurduk. Biz her ülkeye saygılıyız ve her ülkeyle iyi ilişkiler kurmak istiyoruz."
Gürcistan'da, 1992-1993 döneminde merkezi hükümet ile özerk statülü Abhazya'daki gruplar arasında yaşanan iç savaşın ardından Gürcü birlikleri geri çekilmiş, Abhazlar bir süre sonra tek taraflı bağımsızlık ilan etmişti.
Rusya ile Gürcistan arasında 2008'de 5 gün süren savaşın ardından Moskova yönetimi, Güney Osetya ve Abhazya'nın bağımsızlığını tanımıştı.