Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Rize'de

Yazıcı, Ramazan Bayramı dolayısıyla Rize Valiliği ve Rize Belediyesi tarafından Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan çadırdaki bayramlaşma programına katıldı.

RİZE -Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Hakim ve savcıların abesle iştigal edecekleri, önlerine gelen herhangi bir konuyu kanıtsız belgesiz hükme dönüştürecekleri, böylesine gaddar olacakları yönündeki kanaat kesinlikle sağlıklı bir kanaat değil. O meslekler çok hassas yerlerdir. Onu icra eden insanlar, anayasaya, kanunlara ve en sonunda da vicdanlarının sesine bakarak hüküm koyarlar" dedi.

Vatandaşlarla bayramlaşan Yazıcı, çocuklara bayram harçlığı dağıttı.

Yazıcı, daha sonra vatandaşlara pilav ve kavurma ikram etti.

Bayramlaşma sonrası açıklama yapan Yazıcı, bayramların sevgi, birbirini sevme anlamına geldiğini, kırgınlıkların, kızgınlıkların tolere edildiği önemli günler olduğunu belirterek, bayramın hatrına kardeşliklerin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Yazıcı, bir gazetecinin, "Ergenokon Davası hakkında mahkemenin verdiği kararları hukukçu gözüyle nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

''Davalar niteliği itibarıyla çok konuşulan, bilen bilmeyenin değerlendirme yaptığı davalar haline geldi. İlk olma açısından çok önem taşıyor. Demokrasiye, egemenlik hakkına yönelik, seçilmiş organları devre dışı bırakma, anayasal kuralları askıya alma şeklinde ortaya çıkan darbe ve darbeye teşebbüs fiillerinin ilk defa yargılandığı bir dava türü olması dolayısıyla önem taşıyor. Rutbeli olan kişilerin ilk defa sivil mahkemeler önünde isnat edilen suçların hesaplarının sorulduğu davalar itibarıyla önem taşıyor. Bu nedenle mahkeme kararlarını irdelerken, eleştirirken çok dikkat etmek gerekiyor. Egemenlik hakkını yasama, yürütme yargı organları kullanır. Bunlar millet adına işlev yapar. Mahkemeler kararlarını Türk milleti adına verirler. Yargısal faaliyetin nihayetindeki hedefi adaleti gerçekleştirmek. Bizim inancımıza göre adalet mülkün temelidir.''

Hakimlik ve savcılık mesleğinin hassasiyelerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti:

''Hakim ve savcıların abesle iştigal edecekleri, önlerine gelen herhangi bir konuyu kanıtsız, belgesiz hükme dönüştürecekleri, böylesine gaddar olacakları yönündeki kanaat kesinlikle sağlıklı bir kanaat değil. O meslekler çok hassas yerlerdir. Onu icra eden insanlar, anayasaya, kanunlara ve en sonunda da vicdanlarının sesine bakarak hüküm koyarlar. Vicdanlarının sesine bakarak hüküm koyarlar derken, keyfi hüküm koyarlar anlamında söylemiyorum. Konuyla ilgili bilgiler, belgeler, kanıtları teyit ederler, yasada karşılığı var mı, yok mu tespitini yapar, sonra da fiile uygun hükmü ihdas ederler. Bu anlamda verdikleri kararların vicdanlarına yerleşmesi gerekir. 'Herkesin vicdanı var, hakim savcıların vicdanı yok, gaddarca karar veriyorlar' şeklindeki bir yaklaşımı çok sağlıksız buluyorum.''

Mahkemenin delilleri değerlendirerek hükmünü verdiğini ve aşamalarının devam ettiğini kaydeden Yazıcı, ''Hukuksal prosedürler içerisinde temyiz mercisi var. Kararlar orada gözden geçirilir. Bir yanlış varsa orası düzeltmeyi yapar. O düzeltmenin doğruluğuna bidayet mahkemesi iştirak ederse hüküm tespit eder, etmezse direnme hakkını kullanır. Sonrasında genel kurula gelir ama bu davaların bizatihi darbeye teşebbüs ettiği iddialarının sorgulanması, muhakeme edilmesi son derece önemli. Bunlar Türkiye'de ilk olan şeylerdir, Türk demokrasisi açısından son derece önemli kazanımlardır" diye konuştu.

-"Hakim birine başka, diğerine başka kural uygulamaz"

Bakan Yazıcı, davaların failleri nedeniyle yapılan değerlendirmeleri doğru bulmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Birlikte bir eylemi işledikleri şeklinde suçlanan kişilerin durumları, statüleri hakimlerin kararları bakımından fark etmez, etmemesi gerekiyor. Ediyorsa hukuk kurallları kişilerin durumlarına statülerine göre değişiyor demektir. Bu hukuk devletinin kabul edeceği bir durum değildir. Kişilerin bütününe hakimlerin aynı mantıkla bakması lazım. Bu da anayasada eşitlik kuralının gereğidir. Hakim birine başka diğerine başka kural uygulamaz. Gerçekten Türk demokrasisi açısından bu kararlar son derece öenmlidir. Umuyoruz ki bu kararlarla ortaya konulacak nihai hüküm adalet olarak ortaya çıkar. Biz ona adalet diyeceğiz. Bu süreç yargılama sürecidir. Sonuçta bunun hedefi adalet olarak ortaya çıkmasıdır. İnşallah sağlıklı sonuçlara vesile olur."

Yazıcı, bir gazetecinin Çözüm Süreci ile birlikte siyasi affın gündeme gelip gelmeyeceği yönündeki sorusuna ise böyle bir olayın kesinlikle gündemlerinde olmadığını söyledi.

Kaynak: AA