Komisyon Başkanlığı'na Bostancı Seçildi
TBMM Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Komisyonu, ilk toplantısını yaptı. Toplantıda, komisyon başkanlığına AK Parti Amasya Milletvekili Naci Bostancı seçildi.
Komisyon üyeleri, TBMM Genel Kurulu'nda isimlerinin okunmasının ardından bir araya geldi.
CHP ve MHP'nin üye vermediği komisyona, BDP'li üye Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu da katılmadı.
BDP Mardin Milletvekili Erol Dora ve Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, komisyon üyesi Zenderlioğlu'nun İstanbul'da olduğunu ve bu nedenle toplantıya katılamadığını söyledi.
BDP'liler, seçimin daha sonra yapılmasını talep etti ve Zenderlioğlu'nun Komisyon Başkanvekilliği talebini dile getirdi.
AK Parti'li Bostancı, toplantının tarihi ve saatini Meclis'in tayin ettiğini, toplantının yapılmaması halinde yeni toplantı için karar alacak heyetin bulunmadığını, her halükarda bu toplantının tamamlanıp, heyetin teşekkül ettirilmesi gerektiğini söyledi.
Bostancı, komisyonun yapacağı çalışmanın, başka komisyonla mukayese edilebilecek bir çalışma olmadığını belirterek, ''Bunları formel yapılar olarak görüyoruz. Ama burada teamülleri değiştirecek herhangi bir davranışta bulunmak çok doğru olmaz. Belki iç tüzükte yapılacak bir değişiklikle komisyonların müesses bir biçimde yeniden teşekkülüne ilişkin bir çalışma yapılabilir. Bunu ben de desteklerim. Kişisel olarak söylüyorum. Aslolan içeriği ve yapacağı işler zaten. Burada başkanlık görevinin de formel bir görev olduğu aslında bütün arkadaşların katkılarıyla bu işin sürüyeceğini beyan etmiş olayım'' dedi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de başkanın önerilerinin yerinde olduğunu belirterek, ''Her birimiz birbirimizin eşitiyiz. Zaten bu sorunun çözümü için buradayız. Dolayısıyla 'başkan, başkanvekili niye bizden değil, niye onlardan-' gibi bir şeye hiç gerek yok. Biz-siz ayrımını ortadan kaldıralım. Burada formel bir işlem yapıyoruz. Bu ayrıntılara takılıp kalmamak lazım. Hepimiz bu olgunluğu gösterebilecek yaştayız, baştayız. Zaten bedenimizi gövdemizi bu iş için koymuşuz. Biz burada kol kola beraber çalışacağız. AK Parti, BDP ayrımının burada çok fazla önemi yok'' diye konuştu.
BDP'lilerin talebi kabul görmedi. Toplantıda, Komisyon Başkanlığı'na AK Parti'li Naci Bostancı, Başkanvekilliğine AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdülkerim Gök, Komisyon Sözcülüğü'ne AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin ve Katip Üyeliğe de AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan seçildi.
-''Önemli bir işlevi yerine getirecek''-
Komisyon Başkanı seçilen Naci Bostancı, komisyonun çok önemli bir işlevi yerine getireceğini ifade etti.
Türkiye'nin 30 yıl çok ciddi, travma dolu bir dönem yaşadığını kaydeden Bostancı, şunları kaydetti:
''İnsanların bu travmayı hissetmesi için illa başlarına bir iş gelmesi, bu terörden bir şekilde etkilenmeleri gerekmiyor. Hep bu terörün, şiddet ortamının, travmatik iklimin ortadan kalkması için dua ettiler. Bu duaların çok siyasi safı olduğu kanaatinde de değilim. Herhalde sadece çıkarları olan dar bir çevre dışarıda bırakılacak olursa Türkiye'deki insanların çok büyük bir kısmı barışın sağlanması ve bu ülkenin insanlarının hayatını kaybetmemesi ve bu ülkenin geleceği için kanını değil, terini dökmesi hususunda bir kanaate, anlayışa, insani tutuma sahipler. Neler olduğuna, geçmişte neler yaşandığına ilişkin elbette komisyon çalıştıkça daha ortak değerlendirmeler çerçevesinde hem geçmişe hem geleceğe ilişkin bir perspektif sunma imkanı bulacağız. Ama toprağı vatan yapan elbette altındaki insanlar değildir, üstünde yaşayanlardır. O yaşayanların o toprağa, o ülkeye kattıklarıdır. Bu ülkede yaşayan herkes, üzerine bastığı toprağa kendi insani katkısını sunmak ve başkalarıyla birlikte o ülkenin yükselmesi, gelişmesi, orada insani, adil, demokratik, özgür bir ortamın kurulması için çaba göstermek ister.''
-''Çözüm süreci geniş kesim tarafından kabul gördü''-
Bugün içine girilen çözüm sürecinin çok geniş bir toplumsal kesim tarafından kabul gördüğüne, onaylandığına dikkati çeken Bostancı, şöyle devam etti:
''Birtakım saha araştırmalarında yüzde 60-70 arasında bir oran çıkıyor. Ama şuna emin olun, geride kalan insanlar çözüm sürecine ve onun doğurduğu barış ortamına herhangi bir itiraz bildiren insanlar değil. Orada Türkiye'deki siyasal ilişkiler çerçevesinde başka hesaplar, çıkarlar, beklentiler veyahut angajmanlar, siyasal asabiye dayanışması... Bunlar öne çıkıyor. Birtakım endişeler, kaygılar olabilir. Ama süreç ilerledikçe emin olun Türkiye'de bu sürece destek çok daha yukarıya doğru çıkacaktır. Partisi ne olursa olsun bu sürecin sağladığı iklimden bile aleni söylemeseler de mahremiyetlerinde memnun olduklarını şahsen bildiğim örnekler var. Toplumda da böyle olduğu kanaatindeyim. Cenazelerin gelmesinden, bu ülkede insanların hayatlarını kaybetmesinden memnun olabilecek herhangi birisini düşünemiyorum. Bu ortamı sağlamak için fikirler farklı olsa dahi sonuçta bu barış iklimini sağlamak için böyle bir süreçten geçilmesi kanaati de toplumun kahir ekseriyetinde mevcut.''
-CHP ve MHP'nin üye vermemesi-
Bostancı, bu komisyon teşekkül ederken CHP ve MHP'nin de katkı vermesini istediklerini ama çözüm sürecine ilişkin yürütülen bir siyaset olduğunu söyledi.
CHP'nin kendisini bu sürecin dışında tutmak istediğini, MHP'nin kategorik olarak sürecin dışında durduğunu ve komisyonun kurulmasına da itiraz ettiğini anımsatan Bostancı, ''Bu iki muhalefet partisinin komisyonumuza katılmaması elbette bir eksikliktir. Ancak bu komisyon bir vicdan komisyonu olarak Türkiye'nin geçmişini ve yeniden toplumsal birliğin sağlanması yolunda neler yapılabileceğini araştırırken, toplumun çok farklı çevreleriyle temas kuracak onları dinleyecek. Türkiye'de siyasal görüşler, kanaatler bu meselelere bakış sadece siyasi partiler ekseninde yürümüyor. çok geniş başka çevreler var. Komisyon onlarla girişimde bulunan, fikirleri itibariyle girişimi olan çok çeşitli çevreleri dinleyerek bu çalışmalara dahil edecektir'' şeklinde konuştu.
Bostancı, toplumsal barış yollarını araştıran bir komisyonun herhangi bir çevreyi dışarıda bırakmasının düşünülemeyeceğini söyledi.
Kaynak: AA
CHP ve MHP'nin üye vermediği komisyona, BDP'li üye Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu da katılmadı.
BDP Mardin Milletvekili Erol Dora ve Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, komisyon üyesi Zenderlioğlu'nun İstanbul'da olduğunu ve bu nedenle toplantıya katılamadığını söyledi.
BDP'liler, seçimin daha sonra yapılmasını talep etti ve Zenderlioğlu'nun Komisyon Başkanvekilliği talebini dile getirdi.
AK Parti'li Bostancı, toplantının tarihi ve saatini Meclis'in tayin ettiğini, toplantının yapılmaması halinde yeni toplantı için karar alacak heyetin bulunmadığını, her halükarda bu toplantının tamamlanıp, heyetin teşekkül ettirilmesi gerektiğini söyledi.
Bostancı, komisyonun yapacağı çalışmanın, başka komisyonla mukayese edilebilecek bir çalışma olmadığını belirterek, ''Bunları formel yapılar olarak görüyoruz. Ama burada teamülleri değiştirecek herhangi bir davranışta bulunmak çok doğru olmaz. Belki iç tüzükte yapılacak bir değişiklikle komisyonların müesses bir biçimde yeniden teşekkülüne ilişkin bir çalışma yapılabilir. Bunu ben de desteklerim. Kişisel olarak söylüyorum. Aslolan içeriği ve yapacağı işler zaten. Burada başkanlık görevinin de formel bir görev olduğu aslında bütün arkadaşların katkılarıyla bu işin sürüyeceğini beyan etmiş olayım'' dedi.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner de başkanın önerilerinin yerinde olduğunu belirterek, ''Her birimiz birbirimizin eşitiyiz. Zaten bu sorunun çözümü için buradayız. Dolayısıyla 'başkan, başkanvekili niye bizden değil, niye onlardan-' gibi bir şeye hiç gerek yok. Biz-siz ayrımını ortadan kaldıralım. Burada formel bir işlem yapıyoruz. Bu ayrıntılara takılıp kalmamak lazım. Hepimiz bu olgunluğu gösterebilecek yaştayız, baştayız. Zaten bedenimizi gövdemizi bu iş için koymuşuz. Biz burada kol kola beraber çalışacağız. AK Parti, BDP ayrımının burada çok fazla önemi yok'' diye konuştu.
BDP'lilerin talebi kabul görmedi. Toplantıda, Komisyon Başkanlığı'na AK Parti'li Naci Bostancı, Başkanvekilliğine AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdülkerim Gök, Komisyon Sözcülüğü'ne AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin ve Katip Üyeliğe de AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan seçildi.
-''Önemli bir işlevi yerine getirecek''-
Komisyon Başkanı seçilen Naci Bostancı, komisyonun çok önemli bir işlevi yerine getireceğini ifade etti.
Türkiye'nin 30 yıl çok ciddi, travma dolu bir dönem yaşadığını kaydeden Bostancı, şunları kaydetti:
''İnsanların bu travmayı hissetmesi için illa başlarına bir iş gelmesi, bu terörden bir şekilde etkilenmeleri gerekmiyor. Hep bu terörün, şiddet ortamının, travmatik iklimin ortadan kalkması için dua ettiler. Bu duaların çok siyasi safı olduğu kanaatinde de değilim. Herhalde sadece çıkarları olan dar bir çevre dışarıda bırakılacak olursa Türkiye'deki insanların çok büyük bir kısmı barışın sağlanması ve bu ülkenin insanlarının hayatını kaybetmemesi ve bu ülkenin geleceği için kanını değil, terini dökmesi hususunda bir kanaate, anlayışa, insani tutuma sahipler. Neler olduğuna, geçmişte neler yaşandığına ilişkin elbette komisyon çalıştıkça daha ortak değerlendirmeler çerçevesinde hem geçmişe hem geleceğe ilişkin bir perspektif sunma imkanı bulacağız. Ama toprağı vatan yapan elbette altındaki insanlar değildir, üstünde yaşayanlardır. O yaşayanların o toprağa, o ülkeye kattıklarıdır. Bu ülkede yaşayan herkes, üzerine bastığı toprağa kendi insani katkısını sunmak ve başkalarıyla birlikte o ülkenin yükselmesi, gelişmesi, orada insani, adil, demokratik, özgür bir ortamın kurulması için çaba göstermek ister.''
-''Çözüm süreci geniş kesim tarafından kabul gördü''-
Bugün içine girilen çözüm sürecinin çok geniş bir toplumsal kesim tarafından kabul gördüğüne, onaylandığına dikkati çeken Bostancı, şöyle devam etti:
''Birtakım saha araştırmalarında yüzde 60-70 arasında bir oran çıkıyor. Ama şuna emin olun, geride kalan insanlar çözüm sürecine ve onun doğurduğu barış ortamına herhangi bir itiraz bildiren insanlar değil. Orada Türkiye'deki siyasal ilişkiler çerçevesinde başka hesaplar, çıkarlar, beklentiler veyahut angajmanlar, siyasal asabiye dayanışması... Bunlar öne çıkıyor. Birtakım endişeler, kaygılar olabilir. Ama süreç ilerledikçe emin olun Türkiye'de bu sürece destek çok daha yukarıya doğru çıkacaktır. Partisi ne olursa olsun bu sürecin sağladığı iklimden bile aleni söylemeseler de mahremiyetlerinde memnun olduklarını şahsen bildiğim örnekler var. Toplumda da böyle olduğu kanaatindeyim. Cenazelerin gelmesinden, bu ülkede insanların hayatlarını kaybetmesinden memnun olabilecek herhangi birisini düşünemiyorum. Bu ortamı sağlamak için fikirler farklı olsa dahi sonuçta bu barış iklimini sağlamak için böyle bir süreçten geçilmesi kanaati de toplumun kahir ekseriyetinde mevcut.''
-CHP ve MHP'nin üye vermemesi-
Bostancı, bu komisyon teşekkül ederken CHP ve MHP'nin de katkı vermesini istediklerini ama çözüm sürecine ilişkin yürütülen bir siyaset olduğunu söyledi.
CHP'nin kendisini bu sürecin dışında tutmak istediğini, MHP'nin kategorik olarak sürecin dışında durduğunu ve komisyonun kurulmasına da itiraz ettiğini anımsatan Bostancı, ''Bu iki muhalefet partisinin komisyonumuza katılmaması elbette bir eksikliktir. Ancak bu komisyon bir vicdan komisyonu olarak Türkiye'nin geçmişini ve yeniden toplumsal birliğin sağlanması yolunda neler yapılabileceğini araştırırken, toplumun çok farklı çevreleriyle temas kuracak onları dinleyecek. Türkiye'de siyasal görüşler, kanaatler bu meselelere bakış sadece siyasi partiler ekseninde yürümüyor. çok geniş başka çevreler var. Komisyon onlarla girişimde bulunan, fikirleri itibariyle girişimi olan çok çeşitli çevreleri dinleyerek bu çalışmalara dahil edecektir'' şeklinde konuştu.
Bostancı, toplumsal barış yollarını araştıran bir komisyonun herhangi bir çevreyi dışarıda bırakmasının düşünülemeyeceğini söyledi.