Atletizm Federasyonu Başkanı Terzi Açıklaması
Hüseyin Doğru - Deniz Açık - Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, "Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Doping Kontrol Merkezi'nin hataları var. Ülkemize zarar veriyor" dedi.
Terzi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, federasyon olarak sporcuları korumadıklarını bildirerek, tüm ülkelerin federasyonlarından daha çok dopingle mücadele ettiklerini söyledi.
Doping Kontrol Merkezi'nin sporcuları "havuza" almaya karar verdiğini belirten Terzi, Aslı Çakır Alptekin ve Nevin Yanıt'ın ismini davalarının devam ettiği için bilerek vermediklerini kaydetti.
Federasyon yönetim kurulunun radikal kararlar aldığını kaydeden Terzi, şöyle konuştu:
"Dopingle ilgili çok ceza alan sporcu var' gibi yansıtılıyor. Sanki Türkiye'de, atletizmde büyük oranda doping kullanılıyor imajı yaratılıyor. Akdeniz Oyunları'na hazırlanan sporcularımız var. Türkiye olarak 15 madalya almak için uğraşıyoruz. Sporcuları 'bir suçlu' gibi lanse etmek yerine onların motivasyonlarını yüksek tutmak için bir çok psikologlar kullanıyoruz. Bu konuda Doping Kontrol Merkezi'nin hataları var. Ülkemize zarar veriyor. Temiz sporun destekçesiyiz. Kendi eksikliklerini bizim üzerimize atmaları bizde üzüntü yaratıyor. Bütün sporculara potansiyel suçlu görüntüsü veriliyor. Doping konusunda caydırıcı, önleyici olmak lazım."
-"CAS'ta tek davamız var"-
Alemitu Bekele'ye 4 yıl ceza verdiklerini ve sporcunun Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne başvurduğunu anımsatan Terzi, "CAS'ta sadece tek davamız var. Bekele'nin biyolojik pasaporttan gelen bir sorunu vardı" diye konuştu.
Türkiye'de atletizmin ivme kazandığını ve artık dünyada yarı final ve final koşan Türk sporcuların sayısının arttığını anlatan Terzi, şöyle devam etti:
"8-10 sporcunun hata yapması sonucu Türk atletimizin bütününün hata yaptığı gibi yansıtılması yanlıştır. Her yıl uluslararası düzeyde 400'ün üzerinde madalya alıyoruz. Bütün camiayı karalamak doğru değil. Sporcuların ülkemizi zor durumda bırakmaması lazım. Antrenörlerin de sporcuları kontrol altında tutması gereklidir. Dopingle mücadelede kararlı şekilde çalışmalarımız sürüyor."
-"Kaçtı muamelesi görüyor"-
Dopingle mücadele komisyonuyla ilgili ilk imzayı atan federasyon olduklarını ifade eden Terzi, "Doping numunesi almaya gelen görevlilerin sporcularımıza saygılı ve sevgili yaklaşmaları gerekiyor" uyarısında bulundu.
Sporcunun kampa gidememesinin "olay" gibi yansıtıldığını dile getiren Terzi, şunları kaydetti:
"Her sporcu kampa katılmayabilir. Hiç kampa katılmayan bile 'kaçtı' muamelesi görüyor. Hiçbir sporcuyu koruma gibi durumumuz yok. Sporcunun haklarını koruyoruz ancak numune alımında hata yapan sporcuyu da disiplin kuruluna sevk ediyoruz. Ali Ekber Kayaş ve Nilgün Öztürk'e, İzmir'deki olaylardan sonra disiplin kurulunun ceza verdiği ve sonra bir yıl ceza verildiğiyle ilgili haberler verildi.
Dava görülürken disiplin kurulumuzun verdiği karar her zaman geçerlidir. Sporcu ya da antrenör bunu beğenmezse tahkime başvurur. Disiplin kurulu hatalı karar verdiğinde Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği tarafından bize uyarı geliyor. Karar düzeltiliyor. Bu zamana kadar Süreyya Ayhan'dan itibaren de Dünya Anti-Doping Yönetmeliği'ne ve son talimatlara göre hareket eden bir disiplin kurulumuz var. Bizden bağımsız hareket ediyorlar. Onların her aldığı karar, biz alıyormuşuz gibi yansıtılıyor."
TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu'nun son iki yıldaki derecelerine göre büyüklerde ilk 10'da, gençlerde ve yıldızlarda ilk 5'te olan sporcuların bilgilerini istediğini aktaran Terzi, "Onlara formlar gönderip yerlerinin tespit edilmesi açısından bir liste istendi. Biz davaları devam eden Aslı Çakır Alptekin ve Nevit Yanıt'ın isimlerini bilerek vermedik. Dava bittikten sonra ceza almazlarsa listeye zaten katılacaklar. Bu isimleri Doping Kontrol Merkezi'ne, biz iletmedik" diye konuştu.
Yayıncı: Mürsel Çetin
Kaynak: AA
Doping Kontrol Merkezi'nin sporcuları "havuza" almaya karar verdiğini belirten Terzi, Aslı Çakır Alptekin ve Nevin Yanıt'ın ismini davalarının devam ettiği için bilerek vermediklerini kaydetti.
Federasyon yönetim kurulunun radikal kararlar aldığını kaydeden Terzi, şöyle konuştu:
"Dopingle ilgili çok ceza alan sporcu var' gibi yansıtılıyor. Sanki Türkiye'de, atletizmde büyük oranda doping kullanılıyor imajı yaratılıyor. Akdeniz Oyunları'na hazırlanan sporcularımız var. Türkiye olarak 15 madalya almak için uğraşıyoruz. Sporcuları 'bir suçlu' gibi lanse etmek yerine onların motivasyonlarını yüksek tutmak için bir çok psikologlar kullanıyoruz. Bu konuda Doping Kontrol Merkezi'nin hataları var. Ülkemize zarar veriyor. Temiz sporun destekçesiyiz. Kendi eksikliklerini bizim üzerimize atmaları bizde üzüntü yaratıyor. Bütün sporculara potansiyel suçlu görüntüsü veriliyor. Doping konusunda caydırıcı, önleyici olmak lazım."
-"CAS'ta tek davamız var"-
Alemitu Bekele'ye 4 yıl ceza verdiklerini ve sporcunun Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne başvurduğunu anımsatan Terzi, "CAS'ta sadece tek davamız var. Bekele'nin biyolojik pasaporttan gelen bir sorunu vardı" diye konuştu.
Türkiye'de atletizmin ivme kazandığını ve artık dünyada yarı final ve final koşan Türk sporcuların sayısının arttığını anlatan Terzi, şöyle devam etti:
"8-10 sporcunun hata yapması sonucu Türk atletimizin bütününün hata yaptığı gibi yansıtılması yanlıştır. Her yıl uluslararası düzeyde 400'ün üzerinde madalya alıyoruz. Bütün camiayı karalamak doğru değil. Sporcuların ülkemizi zor durumda bırakmaması lazım. Antrenörlerin de sporcuları kontrol altında tutması gereklidir. Dopingle mücadelede kararlı şekilde çalışmalarımız sürüyor."
-"Kaçtı muamelesi görüyor"-
Dopingle mücadele komisyonuyla ilgili ilk imzayı atan federasyon olduklarını ifade eden Terzi, "Doping numunesi almaya gelen görevlilerin sporcularımıza saygılı ve sevgili yaklaşmaları gerekiyor" uyarısında bulundu.
Sporcunun kampa gidememesinin "olay" gibi yansıtıldığını dile getiren Terzi, şunları kaydetti:
"Her sporcu kampa katılmayabilir. Hiç kampa katılmayan bile 'kaçtı' muamelesi görüyor. Hiçbir sporcuyu koruma gibi durumumuz yok. Sporcunun haklarını koruyoruz ancak numune alımında hata yapan sporcuyu da disiplin kuruluna sevk ediyoruz. Ali Ekber Kayaş ve Nilgün Öztürk'e, İzmir'deki olaylardan sonra disiplin kurulunun ceza verdiği ve sonra bir yıl ceza verildiğiyle ilgili haberler verildi.
Dava görülürken disiplin kurulumuzun verdiği karar her zaman geçerlidir. Sporcu ya da antrenör bunu beğenmezse tahkime başvurur. Disiplin kurulu hatalı karar verdiğinde Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği tarafından bize uyarı geliyor. Karar düzeltiliyor. Bu zamana kadar Süreyya Ayhan'dan itibaren de Dünya Anti-Doping Yönetmeliği'ne ve son talimatlara göre hareket eden bir disiplin kurulumuz var. Bizden bağımsız hareket ediyorlar. Onların her aldığı karar, biz alıyormuşuz gibi yansıtılıyor."
TMOK Dopingle Mücadele Komisyonu'nun son iki yıldaki derecelerine göre büyüklerde ilk 10'da, gençlerde ve yıldızlarda ilk 5'te olan sporcuların bilgilerini istediğini aktaran Terzi, "Onlara formlar gönderip yerlerinin tespit edilmesi açısından bir liste istendi. Biz davaları devam eden Aslı Çakır Alptekin ve Nevit Yanıt'ın isimlerini bilerek vermedik. Dava bittikten sonra ceza almazlarsa listeye zaten katılacaklar. Bu isimleri Doping Kontrol Merkezi'ne, biz iletmedik" diye konuştu.
Yayıncı: Mürsel Çetin