Başbakan Erdoğan'dan muhalefete: Kuduruyorlar
Muhalefetin teröre çözüm arayışlarına ilişkin eleştirilerine yanıt veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Çözüm sürecinde başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler. Ana muhalefet de yavru muhalefet de kuduruyorlar. Niye, bu iş bitecek diye" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesinde vatandaşlara hitap etti.
Erdoğan, muhalefetin teröre çözüm arayışlarına ilişkin eleştirilerine yanıt verdiği konuşmasında şunları söyledi:
''Terörle mücadelede bizi yalnız bırakmayın. Çıkıyor bir tanesi, dün Bursa'da 'teröristbaşına ne vadettin' diyor. Ben de Sarıcakaya'dan diyorum ki burası kuruluşunda Osmanlı'ya destek vermiş bir yer, beyefendi böyle bir iddianın içinde olduğuna göre, bu iddiayı açıklamak durumundasın. Açıklayamazsan namertsin. Çünkü müfteri olarak bir yere varılmaz. İftiralarla bir yere varılmaz. Siyasetçiye yalan yakışmaz, iftira yakışmaz. Bir şey biliyorsan belgele, ortaya koy ama biz seninle ilgili geçmişten bugüne hep bunları belgeledik.
Çözüm sürecinde başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler, terörle ilgili olarak başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler. Ana muhalefet de yavru muhalefet de kuduruyorlar. Niye, bu iş bitecek diye. Bu ülkede huzur olacak diye, bu ülkede istikrar olacak diye, refah olacak diye çılgına dönüyorlar. Onlara rağmen istikrar, onlara rağmen güven, onlara rağmen huzur, onlara rağmen mutluluk bu ülke var ve daha da artacak.''
'MİLLETİMİZ BİZE NE DEDİYSE ONU YAPTIK'
Erdoğan, Eskişehir'in Mihalgazi ilçesinde de halka hitap etti.
''Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:
''Gideceğiz gündüz gece. İşimiz çok. El ele vereceğiz. Daha güzel şeyler yapacağız. İnşallah barışı egemen kılacağız ülkemizde. Terör belasına inşallah son vermek üzereyiz, onun gayreti içinde çalışıyoruz. Siyasetiyle, güvenlik güçleriyle el ele bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu mutluluk içerisinde bizim bu çözüm sürecimizi engellemeye gayret edenler var, onun önüne dikilenler var. Siyasette dikilenler var, medyada dikilenler var, içeride var, dışarıda var, sermaye çevrelerinde de dikilenler var. Ama bunu milletin iradesi engelleyecek. Bizden siz ne istediyseniz onu yerine getirmenin mutluluğu içerisindeyiz.
Zaman zaman birileri, siyasetçi, hiçbir zaman muhatap almıyorum, almayacağım, diyorlar ki 'Siz terörist başıyla ne anlaştınız Onlara ne söz verdiniz' Bak, Osmanlı'nın kuruluşuna şahitlik etmiş Mihalgazi'den sesleniyorum, biz milletimizin bize vermediği bir yetkiyi hiçbir yerde kullanmadık, kullanmayız. Bugüne kadar eğer bir şanlı duruşumuz varsa, eğer bir dik duruşumuz varsa eğer bir omurgalı duruşumuz varsa bunun tek sebebi milletimiz bize ne dediyse biz onu yaptık, onun için. Çünkü biz Hakk'a güvendik, halka güvendik. Yola böyle çıktık. Bizim kimseye borcumuz yok.''
'NE ALDANACAĞIZ NE ALDATACAĞIZ'
İsrail'in Türkiye'den özür dilediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''İsrail bizim 9 tane gencimizi, yavrumuzu, kardeşimizi uluslararası sularda şehit etti. Birçok şeyler söylediler. Aracılar koydular, ABD'den Avrupa'nın ülkelerine kadar. Dedik ki 'Özür dilenecek, tazminat ödenecek ve bir de Filistin'e ambargo kalkacak. Bunlar yerine gelmedikçe normalleşme olmaz'. Bu siyasetçiler anamuhalefeti de yavrusu da hep dediler ki 'Beklemeyin'. Ne oldu Oldu mu Şimdi telefon görüşmesiyle adım atıldı. Uygulama gerçekleştiği anda normalleşme olur. Ama uygulama gerçekleşmezse kusura bakmasınlar. Çok açık, net konuşuyoruz. Çünkü biz yola çıkarken ne dedik 'Ne aldanacağız ne aldatacağız. Ne aldatanlardan olacağız ne de aldananlardan olacağız'. Çünkü öyle bir ecdadın torunlarıyız ki onlar bir söylediklerini asla ikilemediler. Gece başka gündüz başka konuşmadılar ama şu anda bu ülkenin muhalefeti gece başka konuşuyor gündüz başka konuşuyor.
Şimdi diyorlar ki 'Siz terörist başına ne söz verdiniz'Benim söylediğime inanacak mısın? Sen iddia sahibisin, ben şimdi bu iddia sahiplerine diyorum ki siz bu iddialarınızı ispat edemediğiniz sürece namertsiniz. Bizim oraya verilmiş bir sözümüz yok, bizim millete verilmiş bir sözümüz var. Nedir o söz O söz, güvendir, istikrardır, refahtır, huzurdur, mutluluktur. Biz bunun için varız. Eğer bugün Mihalgazi'nin, Sarıcakaya'nın topraklarında bereket varsa bu berekette bu ülkedeki güvenin, istikrarın sebebi var.''
''MİLYONERİN BEDELİ İLE TUVALETE GİDER HALE GELDİK'
Erdoğan, AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'nin ihracatının 36 milyar dolar olduğuna dikkati çekerek, şu anda Türkiye'nin 152,5 milyar dolar ihracatı bulunduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Dünya ekonomide çöküyor, Avrupa'sı çöküyor. Elhamdülillah. Bu kardeşiniz 'Bizi teğet geçecek' dedi, güldüler. O gülenler daha sonra maalesef üzüldüler ama belli etmediler. Bizim paramızda ne vardı, 6 sıfır. Akşam yatıyorlardı, sabah kalkıyorlardı, bir sıfır, bir sıfır, bir sıfır. Paramız pula döndü. Eskiden zengin kimdir diye sorduğunuz zaman, milyonere zengin denir öyle mi Tuvalete kaç paraya giderdik, delikli 2,5 kuruşa giderdik, eskiler bilir, 5 kuruşa giderdik. Öyle bir hale geldik ki tuvalet ücreti 1 milyon oldu. Milyonerin bedeli ile tuvalete gider hale geldik. Bunları yaşattılar mı bize, yaşattılar. Dedik ki 'Biz bu 6 sıfırı atacağız.' Dediler ki 'Atamazsınız'. Atarız ve 6 sıfırı biz attık. 'Enflasyon patlar' dediler. Patladı mı Yok, çatladı. 'Siz 6 sıfırı atın', hele hele bir tanesi var bunların içinde köşe yazarlarından 'Ben Taksim Meydanı'nda eşek gibi anırırım' dedi. Hala bekliyoruz anıracak diye. Veyahut da anıracak eşek bulamadı. Bunlar bu halde ama biz emin adımlarla yürüyoruz.''
Erdoğan, muhalefetin teröre çözüm arayışlarına ilişkin eleştirilerine yanıt verdiği konuşmasında şunları söyledi:
''Terörle mücadelede bizi yalnız bırakmayın. Çıkıyor bir tanesi, dün Bursa'da 'teröristbaşına ne vadettin' diyor. Ben de Sarıcakaya'dan diyorum ki burası kuruluşunda Osmanlı'ya destek vermiş bir yer, beyefendi böyle bir iddianın içinde olduğuna göre, bu iddiayı açıklamak durumundasın. Açıklayamazsan namertsin. Çünkü müfteri olarak bir yere varılmaz. İftiralarla bir yere varılmaz. Siyasetçiye yalan yakışmaz, iftira yakışmaz. Bir şey biliyorsan belgele, ortaya koy ama biz seninle ilgili geçmişten bugüne hep bunları belgeledik.
Çözüm sürecinde başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler, terörle ilgili olarak başarıya ulaşacağız diye çılgına döndüler. Ana muhalefet de yavru muhalefet de kuduruyorlar. Niye, bu iş bitecek diye. Bu ülkede huzur olacak diye, bu ülkede istikrar olacak diye, refah olacak diye çılgına dönüyorlar. Onlara rağmen istikrar, onlara rağmen güven, onlara rağmen huzur, onlara rağmen mutluluk bu ülke var ve daha da artacak.''
'MİLLETİMİZ BİZE NE DEDİYSE ONU YAPTIK'
Erdoğan, Eskişehir'in Mihalgazi ilçesinde de halka hitap etti.
''Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece'' diyen Erdoğan, şunları söyledi:
''Gideceğiz gündüz gece. İşimiz çok. El ele vereceğiz. Daha güzel şeyler yapacağız. İnşallah barışı egemen kılacağız ülkemizde. Terör belasına inşallah son vermek üzereyiz, onun gayreti içinde çalışıyoruz. Siyasetiyle, güvenlik güçleriyle el ele bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu mutluluk içerisinde bizim bu çözüm sürecimizi engellemeye gayret edenler var, onun önüne dikilenler var. Siyasette dikilenler var, medyada dikilenler var, içeride var, dışarıda var, sermaye çevrelerinde de dikilenler var. Ama bunu milletin iradesi engelleyecek. Bizden siz ne istediyseniz onu yerine getirmenin mutluluğu içerisindeyiz.
Zaman zaman birileri, siyasetçi, hiçbir zaman muhatap almıyorum, almayacağım, diyorlar ki 'Siz terörist başıyla ne anlaştınız Onlara ne söz verdiniz' Bak, Osmanlı'nın kuruluşuna şahitlik etmiş Mihalgazi'den sesleniyorum, biz milletimizin bize vermediği bir yetkiyi hiçbir yerde kullanmadık, kullanmayız. Bugüne kadar eğer bir şanlı duruşumuz varsa, eğer bir dik duruşumuz varsa eğer bir omurgalı duruşumuz varsa bunun tek sebebi milletimiz bize ne dediyse biz onu yaptık, onun için. Çünkü biz Hakk'a güvendik, halka güvendik. Yola böyle çıktık. Bizim kimseye borcumuz yok.''
'NE ALDANACAĞIZ NE ALDATACAĞIZ'
İsrail'in Türkiye'den özür dilediğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''İsrail bizim 9 tane gencimizi, yavrumuzu, kardeşimizi uluslararası sularda şehit etti. Birçok şeyler söylediler. Aracılar koydular, ABD'den Avrupa'nın ülkelerine kadar. Dedik ki 'Özür dilenecek, tazminat ödenecek ve bir de Filistin'e ambargo kalkacak. Bunlar yerine gelmedikçe normalleşme olmaz'. Bu siyasetçiler anamuhalefeti de yavrusu da hep dediler ki 'Beklemeyin'. Ne oldu Oldu mu Şimdi telefon görüşmesiyle adım atıldı. Uygulama gerçekleştiği anda normalleşme olur. Ama uygulama gerçekleşmezse kusura bakmasınlar. Çok açık, net konuşuyoruz. Çünkü biz yola çıkarken ne dedik 'Ne aldanacağız ne aldatacağız. Ne aldatanlardan olacağız ne de aldananlardan olacağız'. Çünkü öyle bir ecdadın torunlarıyız ki onlar bir söylediklerini asla ikilemediler. Gece başka gündüz başka konuşmadılar ama şu anda bu ülkenin muhalefeti gece başka konuşuyor gündüz başka konuşuyor.
Şimdi diyorlar ki 'Siz terörist başına ne söz verdiniz'Benim söylediğime inanacak mısın? Sen iddia sahibisin, ben şimdi bu iddia sahiplerine diyorum ki siz bu iddialarınızı ispat edemediğiniz sürece namertsiniz. Bizim oraya verilmiş bir sözümüz yok, bizim millete verilmiş bir sözümüz var. Nedir o söz O söz, güvendir, istikrardır, refahtır, huzurdur, mutluluktur. Biz bunun için varız. Eğer bugün Mihalgazi'nin, Sarıcakaya'nın topraklarında bereket varsa bu berekette bu ülkedeki güvenin, istikrarın sebebi var.''
''MİLYONERİN BEDELİ İLE TUVALETE GİDER HALE GELDİK'
Erdoğan, AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye'nin ihracatının 36 milyar dolar olduğuna dikkati çekerek, şu anda Türkiye'nin 152,5 milyar dolar ihracatı bulunduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Dünya ekonomide çöküyor, Avrupa'sı çöküyor. Elhamdülillah. Bu kardeşiniz 'Bizi teğet geçecek' dedi, güldüler. O gülenler daha sonra maalesef üzüldüler ama belli etmediler. Bizim paramızda ne vardı, 6 sıfır. Akşam yatıyorlardı, sabah kalkıyorlardı, bir sıfır, bir sıfır, bir sıfır. Paramız pula döndü. Eskiden zengin kimdir diye sorduğunuz zaman, milyonere zengin denir öyle mi Tuvalete kaç paraya giderdik, delikli 2,5 kuruşa giderdik, eskiler bilir, 5 kuruşa giderdik. Öyle bir hale geldik ki tuvalet ücreti 1 milyon oldu. Milyonerin bedeli ile tuvalete gider hale geldik. Bunları yaşattılar mı bize, yaşattılar. Dedik ki 'Biz bu 6 sıfırı atacağız.' Dediler ki 'Atamazsınız'. Atarız ve 6 sıfırı biz attık. 'Enflasyon patlar' dediler. Patladı mı Yok, çatladı. 'Siz 6 sıfırı atın', hele hele bir tanesi var bunların içinde köşe yazarlarından 'Ben Taksim Meydanı'nda eşek gibi anırırım' dedi. Hala bekliyoruz anıracak diye. Veyahut da anıracak eşek bulamadı. Bunlar bu halde ama biz emin adımlarla yürüyoruz.''