Tbmm Plan ve Bütçe Komisyonu Görüşmeleri
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, Türk Standartları Enstitüsü, Türk Patent Enstitüsü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu ve Türkiye Bilimler Akademisi bütçe, kesin hesap ve Sayıştay Raporu görüşüldü.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Yeryüzünde güçlü olmak için uzayda da güçlü olmak gerektiğini biliyor, uydu çalışmalarımıza da hızla devam ediyoruz” dedi.
Komisyon üyelerine Bakanlığın 2013 yılı çalışmaları ve 2014 yılında yapılması planlanan çalışmalarla ilgili bilgi veren Bakan Ergün, Türkiye ekonomisinin dünyada ters rüzgarlar estiği halde rotasını koruyabildiğini belirtti.
Dünyanın ve özellikle Avrupa ülkelerinin durumu düşünüldüğü zaman Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın en hızlı büyüyen ülkesi olmaya devam edeceğinin altını çizen Bakan Ergün, “Etrafımızdaki gelişmelerle Türkiye’nin başarıları değerlendirildiğinde bu daha anlamlı olur. 11 yılda ekonomide, demokraside, hayatın birçok alanında düşük standartlara sahip ülke konumundan orta standartlara sahip ülke konumuna geldik. Rehavet, mola vermek gibi kavramlara aşırı bir şekilde meyletme lüksümüz yoktur. Sinir uçlarımıza dokunan 2023 vizyonu büyük önem kazanmaktadır. Bu ülkenin bundan sonra yürümeye değil koşmaya, ilerlemeye değil sıçramaya ihtiyacı vardır. Bizim yerin altında zengin petrol ve doğal kaynaklarımız olmayabilir, bizim bütün zenginliğimiz yerin üstünde. İnsanımızın zekasına, bilgisine, aklına sahibiz. Bizim en büyük zenginliğimiz budur ve bunu devreye sokmalıyız” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİN 100. YILINDA ÖNEMLİ BİR TEKNOLOJİ MERKEZİ HALİNE GELECEK”
Türkiye’nin hedefinin cumhuriyetin 100. yılında dünyada önemli bir teknoloji merkezi haline gelmek olduğunu belirten Bakan Ergün, “Türkiye hedeflerine mevcut ürünlerini daha fazla satarak ulaşamaz. Mevcut ürünlerin yelpazesini değiştirmek, içine teknoloji katmak zorundayız. Artık bir taraftan daha fazla üretmeye şartlanırken, bir taraftan da daha yüksek katma değerlisini üretmeye odaklanmalıyız. Nitelikli yatırımları artıracak hamleleri geçekleştiriyoruz. Biz destek modellerimizle üniversitelerdeki akademisyene de, genç mezun arkadaşlarımıza da hitap ediyoruz. 10 yıl önce Türkiye, milli gelirden Ar-Ge’ye yüzde yarım kadar pay ayırıyordu. Şimdi bu rakam yüzde 1’e yaklaştı, milli gelirimiz de 800 milyar dolar oldu yaklaşık. Milletimize şu sözü veriyoruz; Türkiye cumhuriyetimizin 100. yılında dünyada önemli bir üretim merkezi ve önemli bir teknoloji merkezi haline gelmiş olacak” diye konuştu.
“YERYÜZÜNDE GÜÇLÜ OLMAK İÇİN UZAYDA GÜÇLÜ OLMAK GEREKLİ”
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürüttüğü San-Tez, Teknogirişim Sermayesi Desteği gibi programlar ve TÜBİTAK programlarıyla Türkiye’de çok önemli teknolojik işlere imza atıldığının altını çizen Bakan Ergün, “Bu programlar sayesinde dikey iniş ve kalkış yapabilen insansız hava aracı, kanser teşhis ve tedavisinde kullanılan enzim gibi önemli ürünler, yangın sistemleri için insansız hava aracı, beyin dalgalarını kullanarak insanların duygusal durumlarını tespit eden bir yazılım, Türkiye’nin ilk kızıl ötesi kamerası, yeni nesil zırhlı araçlar, yerli navigasyon gibi projeler üzerinde çalışılıyor, ürünler üretiliyor. Yeryüzünde güçlü olmak için uzayda da güçlü olmak gerektiğini biliyor, uydu çalışmalarımıza da hızla devam ediyoruz. Rasat ve Göktürk 2’yi devreye aldığımız gibi, yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A için de destek programı açtık. Önümüzdeki dönemde uzaya daha yüksek çözünürlüklü yer gözlem uyduları göndereceğiz. Bu kapsamda Göktürk 3 milli gözlem uydusu ile ilgili çalışmalara da başladık. Aynı zamanda artık takım uyduları devreye alarak, bir noktanın görüntüsüne 24 saat aralıksız ulaşabileceğiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde kendi uydu fırlatma rampamızı da inşa edeceğiz. Bütün bunlar, hiç şüphesiz bu ülkenin bütün mensuplarını gururlandırması, sevindirmesi gereken gelişmelerdir. Uzay çalışmaları Türkiye’nin kendisini ispat edebileceği çalışmalar arasına girmiştir” şeklinde konuştu.
“10 BİN GİRİŞİMCİMİZE YAKLAŞIK 139 MİLYON LİRA DESTEK SAĞLADIK”
Girişimci Bilgi Sistemi’ni bu yıl içerisinde tamamladıklarını ve yıl sonuna kadar kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade eden Bakan Ergün, “Girişimci Bilgi Sistemi Projesi ile 7 farklı kamu kurumunun idari kayıtlarındaki işletmelere ait ekonomik faaliyet verilerini, ortak standartlar çerçevesinde bir veri tabanında topladık ve bu verileri birbiriyle konuşur hale getirerek entegre ettik. GBS ile ülkemizde yerleşik en küçük mahalle esnafından holdinglere kadar bütün girişimlerin ekonomik faaliyet verilerini, ölçek (KOBİ üstü, orta, küçük ve mikro düzeyde), sektör ve il düzeyinde görebiliyoruz. Böylece GBS’den hangi sektörde (sanayi, hizmetler, tarım), bölgede ya da ölçekte işletmelerin karlılık durumları, borçluluk durumları, ciroları, istihdam ve üretim bilgileri gibi yüzlerce kalem bilgiyi aynı anda dönemsel olarak sorgulayabiliyoruz. KOSGEB aracılığıyla KOBİ’lere ve esnafımıza yönelik desteklerimizi artırmaya devam ediyoruz. Özellikle ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için en doğru anahtar olarak gördüğümüz girişimcilik konusuna ayrı bir önem veriyoruz. 2010 yılına kadar ülkemizde girişimcilik eğitimlerinden yararlananların sayısı 6 bin iken, son 3,5 yılda yaklaşık 200 bin kişi girişimcilik eğitimlerinden yararlandı. Bu eğitimlerden yararlanarak sertifika alanlar, iş planı hazırlayarak KOSGEB’in girişimcilik desteklerinden yararlanabiliyorlar. Girişimci adaylarına kendi işlerini kurmaları için 30 bin lira geri ödemesiz, 70 bin lira geri ödemeli olmak üzere 100 bin liraya kadar destek sağlıyoruz. Bugüne kadar kendi işini kuran yaklaşık 10 bin girişimcimize yaklaşık 139 milyon lira destek sağladık” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın 2014 yılı bütçesinin 2 milyar 789 milyon lira olarak belirlendiğini söyleyen Ergün, “Bu rakama, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarımızın bütçelerini de ilave ettiğimizde toplam bütçemiz 5.5 milyar lirayı aşmaktadır. Bu bütçe ödeneğinin milletimizin emaneti olduğunu unutmayacak, ülkemizin sınırlı kaynaklarını en etkin şekilde kullanarak, bilimi, sanayiyi ve teknolojiyi geliştirmeye devam edeceğiz” dedi
Kaynak: İHA
Komisyon üyelerine Bakanlığın 2013 yılı çalışmaları ve 2014 yılında yapılması planlanan çalışmalarla ilgili bilgi veren Bakan Ergün, Türkiye ekonomisinin dünyada ters rüzgarlar estiği halde rotasını koruyabildiğini belirtti.
Dünyanın ve özellikle Avrupa ülkelerinin durumu düşünüldüğü zaman Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın en hızlı büyüyen ülkesi olmaya devam edeceğinin altını çizen Bakan Ergün, “Etrafımızdaki gelişmelerle Türkiye’nin başarıları değerlendirildiğinde bu daha anlamlı olur. 11 yılda ekonomide, demokraside, hayatın birçok alanında düşük standartlara sahip ülke konumundan orta standartlara sahip ülke konumuna geldik. Rehavet, mola vermek gibi kavramlara aşırı bir şekilde meyletme lüksümüz yoktur. Sinir uçlarımıza dokunan 2023 vizyonu büyük önem kazanmaktadır. Bu ülkenin bundan sonra yürümeye değil koşmaya, ilerlemeye değil sıçramaya ihtiyacı vardır. Bizim yerin altında zengin petrol ve doğal kaynaklarımız olmayabilir, bizim bütün zenginliğimiz yerin üstünde. İnsanımızın zekasına, bilgisine, aklına sahibiz. Bizim en büyük zenginliğimiz budur ve bunu devreye sokmalıyız” dedi.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİN 100. YILINDA ÖNEMLİ BİR TEKNOLOJİ MERKEZİ HALİNE GELECEK”
Türkiye’nin hedefinin cumhuriyetin 100. yılında dünyada önemli bir teknoloji merkezi haline gelmek olduğunu belirten Bakan Ergün, “Türkiye hedeflerine mevcut ürünlerini daha fazla satarak ulaşamaz. Mevcut ürünlerin yelpazesini değiştirmek, içine teknoloji katmak zorundayız. Artık bir taraftan daha fazla üretmeye şartlanırken, bir taraftan da daha yüksek katma değerlisini üretmeye odaklanmalıyız. Nitelikli yatırımları artıracak hamleleri geçekleştiriyoruz. Biz destek modellerimizle üniversitelerdeki akademisyene de, genç mezun arkadaşlarımıza da hitap ediyoruz. 10 yıl önce Türkiye, milli gelirden Ar-Ge’ye yüzde yarım kadar pay ayırıyordu. Şimdi bu rakam yüzde 1’e yaklaştı, milli gelirimiz de 800 milyar dolar oldu yaklaşık. Milletimize şu sözü veriyoruz; Türkiye cumhuriyetimizin 100. yılında dünyada önemli bir üretim merkezi ve önemli bir teknoloji merkezi haline gelmiş olacak” diye konuştu.
“YERYÜZÜNDE GÜÇLÜ OLMAK İÇİN UZAYDA GÜÇLÜ OLMAK GEREKLİ”
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürüttüğü San-Tez, Teknogirişim Sermayesi Desteği gibi programlar ve TÜBİTAK programlarıyla Türkiye’de çok önemli teknolojik işlere imza atıldığının altını çizen Bakan Ergün, “Bu programlar sayesinde dikey iniş ve kalkış yapabilen insansız hava aracı, kanser teşhis ve tedavisinde kullanılan enzim gibi önemli ürünler, yangın sistemleri için insansız hava aracı, beyin dalgalarını kullanarak insanların duygusal durumlarını tespit eden bir yazılım, Türkiye’nin ilk kızıl ötesi kamerası, yeni nesil zırhlı araçlar, yerli navigasyon gibi projeler üzerinde çalışılıyor, ürünler üretiliyor. Yeryüzünde güçlü olmak için uzayda da güçlü olmak gerektiğini biliyor, uydu çalışmalarımıza da hızla devam ediyoruz. Rasat ve Göktürk 2’yi devreye aldığımız gibi, yerli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A için de destek programı açtık. Önümüzdeki dönemde uzaya daha yüksek çözünürlüklü yer gözlem uyduları göndereceğiz. Bu kapsamda Göktürk 3 milli gözlem uydusu ile ilgili çalışmalara da başladık. Aynı zamanda artık takım uyduları devreye alarak, bir noktanın görüntüsüne 24 saat aralıksız ulaşabileceğiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde kendi uydu fırlatma rampamızı da inşa edeceğiz. Bütün bunlar, hiç şüphesiz bu ülkenin bütün mensuplarını gururlandırması, sevindirmesi gereken gelişmelerdir. Uzay çalışmaları Türkiye’nin kendisini ispat edebileceği çalışmalar arasına girmiştir” şeklinde konuştu.
“10 BİN GİRİŞİMCİMİZE YAKLAŞIK 139 MİLYON LİRA DESTEK SAĞLADIK”
Girişimci Bilgi Sistemi’ni bu yıl içerisinde tamamladıklarını ve yıl sonuna kadar kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade eden Bakan Ergün, “Girişimci Bilgi Sistemi Projesi ile 7 farklı kamu kurumunun idari kayıtlarındaki işletmelere ait ekonomik faaliyet verilerini, ortak standartlar çerçevesinde bir veri tabanında topladık ve bu verileri birbiriyle konuşur hale getirerek entegre ettik. GBS ile ülkemizde yerleşik en küçük mahalle esnafından holdinglere kadar bütün girişimlerin ekonomik faaliyet verilerini, ölçek (KOBİ üstü, orta, küçük ve mikro düzeyde), sektör ve il düzeyinde görebiliyoruz. Böylece GBS’den hangi sektörde (sanayi, hizmetler, tarım), bölgede ya da ölçekte işletmelerin karlılık durumları, borçluluk durumları, ciroları, istihdam ve üretim bilgileri gibi yüzlerce kalem bilgiyi aynı anda dönemsel olarak sorgulayabiliyoruz. KOSGEB aracılığıyla KOBİ’lere ve esnafımıza yönelik desteklerimizi artırmaya devam ediyoruz. Özellikle ekonomik ve sosyal sorunların çözümü için en doğru anahtar olarak gördüğümüz girişimcilik konusuna ayrı bir önem veriyoruz. 2010 yılına kadar ülkemizde girişimcilik eğitimlerinden yararlananların sayısı 6 bin iken, son 3,5 yılda yaklaşık 200 bin kişi girişimcilik eğitimlerinden yararlandı. Bu eğitimlerden yararlanarak sertifika alanlar, iş planı hazırlayarak KOSGEB’in girişimcilik desteklerinden yararlanabiliyorlar. Girişimci adaylarına kendi işlerini kurmaları için 30 bin lira geri ödemesiz, 70 bin lira geri ödemeli olmak üzere 100 bin liraya kadar destek sağlıyoruz. Bugüne kadar kendi işini kuran yaklaşık 10 bin girişimcimize yaklaşık 139 milyon lira destek sağladık” ifadelerini kullandı.
Bakanlığın 2014 yılı bütçesinin 2 milyar 789 milyon lira olarak belirlendiğini söyleyen Ergün, “Bu rakama, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarımızın bütçelerini de ilave ettiğimizde toplam bütçemiz 5.5 milyar lirayı aşmaktadır. Bu bütçe ödeneğinin milletimizin emaneti olduğunu unutmayacak, ülkemizin sınırlı kaynaklarını en etkin şekilde kullanarak, bilimi, sanayiyi ve teknolojiyi geliştirmeye devam edeceğiz” dedi