Malatya’da Cuma Hutbesinde Zekat İşlendi
Malatya'da Cuma hutbesinde zekat vermenin önemli olduğu belirtilip, “Zekat gibi yardımlaşma sayesinde sosyal güvenlik ortamı meydana gelir.
Ekonomik büyümeye büyük ölçüde katkı sağlar” denildi. Malatya Müftülüğü tarafından hazırlanan Zekat konulu Hutbe Cuma‘da okundu. Zekatın sözlük manasının temizlik, bereket ve çoğalmak anlamlarına geldiğinin belirtildiği hutbede, “İslam fıkhında ise; “Belli bir malın, belli bir bölümünü Allah rızası için belli kimselere vermektir. Zekat İslamın beş temel esasından birisi olmakla beraber, Kur’ an ve sünnet de bu ibadet namazla birlikte sıklıkla anlatılmıştır. Nitekim hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Allah-u Teala (C.C) şöyle buyurmuştur: 'İman edip yararlı iş yapanlar, namazı kılıp zekat verenler var ya onların mükafatları Rab'leri katındadır. Onlara korkuda da yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.' Zekat, geçici olan malı, kalıcı yapmanın en güzel yoludur. Kişinin dünyada elde ettiği malların tamamı, ya harcanıp yok olacak veya mirasçılarına kalacaktır. Yalnız, Allah yolunda harcadıkları zayi olmayacak; bu dünyada kalmayıp ebedi olacaktır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, 'İnsanoğlu ‘malım, malım’ der durur. Halbuki senin malın; sadece yiyip tükettiğin veya giyip eskittiğin, ya da sadaka olarak verip kalıcı yaptığındır' buyurmuştur” ifadelerine yer verildi.
“Zekat vermenin karşılığı dünyada huzur, bolluk, bereket, ahirette ise başta Allah’ın rızasını kazanmak ve cennettir. Zekatı vermeyen Müslümanlar kazandıklarının bereketini göremezler. Peygamberimiz (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde: “Her sabah iki melek yeryüzüne iner ve biri ‘Allah’ım, Senin yolunda harcayana, harcadığının yerine yenilerini ver!’, diğeri ise, ‘Allah’ım, cimrilik yapıp vermeyenlerin mallarını telef et’ diye dua eder” buyurmuşlardır.
Bir kişinin zekat vermekle mükellef olması için Müslüman, akıllı, ergenlik çağına erişmiş ve hür olması; borcundan ve temel ihtiyaçlarından fazla nisap miktarı mala sahip olması gerekir.
Zekatın yanında diğer bir mali ibadet ise dilimizde fitre şeklinde söylenen sadaka-i fıtır’ dır. Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sahip bulunan her müslümanın vermesi gereken vacib bir sadakadır. Ancak Ramazan ayı içerisinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için bayramdan önceki günlerde verilmesi daha iyidir” denilen Hutbe’nin son bölümünde de şunlar belirtildi: “Kısaca ifade etmek gerekirse, zekat ibadeti, İslam’ın temel şartlarından biridir. Kuran ve sünnette çoğu yerde bu ibadete özel bir önem atfedilmiş, ve namazla birlikte sıklıkla zikr edilmiştir. Zekat ahlaki ve sosyal yönü de ön plana çıkan bir ibadettir. Toplum bireyleri arasında ekonomik farklılıkların uçuruma dönüşmesini önleyen bir yapıya sahiptir. İnsanın bencillik, cimrilik, aşırı mal hırsı gibi olumsuz yanlarını törpüler, cömertlik damarlarını coşturur, hayır hasenat kapılarını açar. Mülkiyeti sağlamlaştırır. Yardımlaşma sayesinde sosyal güvenlik ortamı meydana gelir. Ekonomik büyümeye büyük ölçüde katkı sağlar.”
Kaynak: İHA
“Zekat vermenin karşılığı dünyada huzur, bolluk, bereket, ahirette ise başta Allah’ın rızasını kazanmak ve cennettir. Zekatı vermeyen Müslümanlar kazandıklarının bereketini göremezler. Peygamberimiz (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde: “Her sabah iki melek yeryüzüne iner ve biri ‘Allah’ım, Senin yolunda harcayana, harcadığının yerine yenilerini ver!’, diğeri ise, ‘Allah’ım, cimrilik yapıp vermeyenlerin mallarını telef et’ diye dua eder” buyurmuşlardır.
Bir kişinin zekat vermekle mükellef olması için Müslüman, akıllı, ergenlik çağına erişmiş ve hür olması; borcundan ve temel ihtiyaçlarından fazla nisap miktarı mala sahip olması gerekir.
Zekatın yanında diğer bir mali ibadet ise dilimizde fitre şeklinde söylenen sadaka-i fıtır’ dır. Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve asli ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sahip bulunan her müslümanın vermesi gereken vacib bir sadakadır. Ancak Ramazan ayı içerisinde de verilebilir. Hatta fakirlerin bayram ihtiyaçlarını karşılamaları için bayramdan önceki günlerde verilmesi daha iyidir” denilen Hutbe’nin son bölümünde de şunlar belirtildi: “Kısaca ifade etmek gerekirse, zekat ibadeti, İslam’ın temel şartlarından biridir. Kuran ve sünnette çoğu yerde bu ibadete özel bir önem atfedilmiş, ve namazla birlikte sıklıkla zikr edilmiştir. Zekat ahlaki ve sosyal yönü de ön plana çıkan bir ibadettir. Toplum bireyleri arasında ekonomik farklılıkların uçuruma dönüşmesini önleyen bir yapıya sahiptir. İnsanın bencillik, cimrilik, aşırı mal hırsı gibi olumsuz yanlarını törpüler, cömertlik damarlarını coşturur, hayır hasenat kapılarını açar. Mülkiyeti sağlamlaştırır. Yardımlaşma sayesinde sosyal güvenlik ortamı meydana gelir. Ekonomik büyümeye büyük ölçüde katkı sağlar.”