BDP’li Kaplan’dan, İçişleri Bakanı Şahin’e Çağrı

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, Uludere’de emri Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri izleyen komutanlarının verdiği yönündeki açıklama yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in komutanın kim olduğunu, görevini, görüntüleri kiminle izlediği ve kime vur emri verdiğini de söylemesi gerektiğini belirterek, savcıların da söz konusu komutanı derhal ifadeye çağırmasını istedi.

Kaplan, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in bugün katıldığı bir televizyon programında Uludere’de emri Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri izleyen komutanlarının verdiği yönündeki sözleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın dün Meclis’te ‘Uludere’yi PKK yaptı’ dediğini belirten Kaplan, “İnanın PKK’nın heronları, predatörlerı, F-16’ları ve bu kadar teçhizatı olduğunu kimse bilmiyordu, biz de bilmiyorduk. Ya 75 milyon insanımızı aptal sanıyorlar ve bu kadar sorumsuz açıklamalarda bulunuyorlar, ya da 75 milyon insanımızın gözünün içine baka baka onlarla dalga geçmeyi, dezenformasyon yapmayı, demagoji yapmayı bu hükümet bir alışkanlık haline getirdi” diye konuştu.

İçişleri Bakanı Şahin’in Uludere’de vur emrini Hava Kuvvetleri’nde görüntüleri izleyen komutanlarının verdiği yönündeki açıklama yaptığını belirten Kaplan, şunları kaydetti: “Sayın İçişleri Bakanı; bu komutan kim, görevi ne, adı ne? Kiminle görüntüleri izledi, kime emir verdi? Emir verirken siyaseten hükümete sorumlu olan Genelkurmayın bu komutanı ve onunla beraber bu görüntüleri izleyip F-16 pilotlarına vur emri veren komutanlar size hangi resmi bilgiyi, hangi saatte ilettiler? Çıkın açıklayın.” Cumhurbaşkanı, başbakan ya da bakanların F-16’ların pilot koltuğunda oturmadığını bildiklerini belirten Kaplan, “Bu hükümete bağlı memurların aldıkları emirle uyguladıkları bir katliam yaşanmıştır, insanlığa karşı suç işlenmiştir” dedi.

“MUHATABIMIZ MEMURLAR DEĞİL, BAŞBAKAN” Sınır ötesi operasyon konusunda Meclis’te yetki alan hükümetin bunun uygulamak için askere yetki verdiğini belirten Kaplan, bu nedenle hükümetin verdiği bu yetkiyi denetleme ve yapılanları görme, raporları alma sorumluluğu olduğunu söyledi.

Hükümetin olayda siyasi sorumluluğu olduğunu ifade eden Kaplan, “Siyasi sorumluluğu gereği hükümetin emri altında olan memurların işlediği suçlarda elbette ki bizim muhatabımız hükümettir. Biz hükümetin memurlarını muhatap alamayız ki?” dedi.

“SİLAHIM KALEMİM, BIRAKTIM” Başbakan Erdoğan’ın ‘Mecliste milletin iradesiyle seçilmiş partilerle müzakere yaparız’ dediğini belirten Kaplan, “Beş senedir Meclis’teyiz. Benim makam odamla Sayın başbakanın Meclis Makam odasının arası 20 metre. Sayın eş başkanımla sayın Başbakanın Meclis odaları 30 metredir. 5 senedir bu komşumuz ne bir çayımızı içti, ne biz onun çayını içtik. Allah aşkına, aramızda dağlar mı var uçurumlar mı var? Kazara koridorda karşılaşınca korumaları etten duvar örüyor. Aynı ocaktan çay içiyoruz, ama bir türlü görüşemiyoruz, bir türlü ülkenin sorunlarını konuşamıyoruz. Çatışmalar sürüyor, acılar yaşanıyor, kan akıyor. Biz böylesi bir süreçte sorumlu siyasetin gereğini yapmak istiyoruz. Biz yeni anayasa sürecine uygun bir iklimin yaratılmasını istiyoruz. Partiler arasında uygarca bir diyaloğun olmasını istiyoruz. Sürekli kavga eden partiler yerine biraz da konuşabilen partiler istiyoruz” diye konuştu.

İçişleri Bakanı Şahin’in görüşme ışığı görününce hemen ‘müzakerelerin ön şartı silahların bırakılmasıdır; BDP silahları bıraksın’ dediğini belirten Kaplan, “Buyurun, benim silahım kalemim. Bıraktım, hükümet hazretleri gelin görüşelim. Meclis’e milletin iradesiyle gelmiş bir partiye ‘silahları bırak gel’ demek nasıl bir konuşma tarzıdır? Böyle bir müzakere şartı olabilir mi? Allah akıl selamet versin” diye konuştu.

Savcılara da çağrı yapan Kaplan, “Eğer hukuk devleti, hukuk nosyonu ve adaleti işliyorsa işte bakan komutanının adresini veriyor. O komutanı bulun derhal ifadeye çağırın” dedi.

Milli Savunma Bakanı Yılmaz’ın ‘Bu işi PKK yaptı’ diye insanı kahreden açıklamalar yapmaması gerektiğini ifade eden Kaplan, “Vurdumduymaz bir yaklaşım içine kimse girmesin. Başbakanı da kabineyi hizaya çekmesini öneriyorum. Barış, müzakere, anayasa süreçleri… Önemli süreçlerden geçiyoruz. Kabinene sahip çık Sayın Başbakan. Akordu bozulmuş tambur gibi sizin hükümetiniz ne mızrap tutuyor ne usul tutuyor. Sorumlu bakanlarınızı bir kez daha gözden geçirin. İçişleri Bakanına 147 gün sonra da olsa hiç olmazsa bir sorumlunun yerini ifşa ettiği için teşekkür ediyoruz” diye konuştu

Kaynak: İHA