Diyarbakır’da Tekstil Atılımı
“Diyarbakır İli Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü Kümeleme Haritasının Oluşturulması Projesi" konferansına katılan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır’ın dikensiz gül bahçesi olmadığını, zaman zaman sıkıntıların yaşandığını ve sosyoekonomik anlamda birlikte hareket etmekten asla vazgeçilmemesi gerektiğini söyledi.
Karacadağ Kalkınma Ajansı'nın desteği ile Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD), Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD) ve Güneydoğu Tekstil İşadamları Derneği tarafından ortak olarak yürütülen, “Diyarbakır İli Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü Kümeleme Haritasının Oluşturulması Projesi”nin kapanış konferansına; Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İlhan Karakoyun ile bölgede bulunan işadamları ve sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri katıldı.
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Diyarbakır’ı sadece bir alanda değil bütün alanlarda gidebildiği noktaya kadar götürmek için çaba sarf ettiklerini belirterek, "Diyarbakır'da sadece tekstil, sanayi, tarım, hayvancılık, turizm alanında bir nokta seçip bununla gidelim diyemeyiz. Çünkü Diyarbakır öyle bir il ki, bir taraftan 12 bin yıllık kültürel değerler var, bereketli hilal dediğimiz Fırat ve Dicle Nehri arasındaki topraklar var, Tarihi İpek Yolu ve bu yol üzerinde çok önemli bir sanayi olmuş. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda biz ne turizm ne tarım ve hayvancılık ne tekstil ve sanayi alanında nereye kadar gidebiliyorsak önceliklendirme durumundayız. Çünkü bir sektörün önceliklendirilmesi diğer sektörün önemsiz olduğunu göstermiyor” şeklinde konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise, Diyarbakır’ın 1930’lu yıllarda tekstil konusunda Türkiye’de üçüncü il olduğunu belirterek, "Kentimiz Diyarbakır 1920 ile 1930’larda tekstil sektöründe ülkenin üçüncü büyük kentiydi oluşturduğu istihdam itibarıyla. Bugün sosyoekonomik gelişmişlik endekslerine baktığımızda 67’nci sıraya gerilemiş bulunuyoruz. Doğrusu ben bunun Diyarbakır’ımızın kaderi olduğuna inanmıyorum. Nihayetinde bu insan eli ile yaratılan bir süreç, yine insan eli ve inancı ile bu tablonun değiştirilebileceğine olan inancımı paylaşmak istiyorum sizlerle. Bu tablonun değiştirilebilirliğinin en somut adımı ve başlangıcı bugün burada yaşamış olduğumuz tablonun kendisidir. Kentin dinamikleri bu şekilde şu salonda olduğu gibi değişim sürecine irade ile katkı koyarsa ben inanıyorum ki değişim kaçınılmaz olacaktır. Bunun için de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen her türlü desteği ve çabayı bir paydaş olarak sunmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi.
"ORTA DOĞU VE DİYARBAKIR GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL"
Gerçekçi olmaları gerektiğini, Orta Doğu ve Diyarbakır’ın güllük gülistanlık olmadığını kaydeden Baydemir, buna rağmen birlikte çaba sarf etmekten asla vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Baydemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir gerçeği daha bu salonda birbirimizle paylaşmamız gerektiğini düşünüyorum ve gerçekçi olmamız lazım. Bugün Orta Doğu coğrafyası güllük gülistanlık değil, Orta Doğu coğrafyası dikensiz gül bahçesi değil. Doğrusu Diyarbakır’ımız da dikensiz gül bahçesi değil. Zaman zaman sıkıntılar yaşıyoruz ama yaşadığımız sıkıntılar ne olursa olsun ekonomik ve sosyal kalkınma yürüyüşünde rotasında birlikte hareket etmekten, birlikte çaba göstermekten, asla ve asla vazgeçmememiz gerekiyor. Ayrıca ekonomik ve sosyal kalkınma çabasını, turizmi geliştirme, tekstilde kalkınma çabasını siyasi istikrarın nihai gerçekleşmesine bırakamayız. Onların çabası bir yandan sürerken, ekonomik ve sosyal kalkınma çabası, yani istihdam çabasının sonuç vermesi bana göre kalıcı barışa da katkı sunar. Önceliklendirmeden aynı öncelikle alıp başını götürmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu itibar ile de ekonomik ve sosyal kalkındırma çabası Büyükşehir Belediyemizin ve şahsımın vazgeçilmez önceliği olduğunu vurgulamamama lütfen müsaade edin. Gerçekten de üretime geçmemiz lazım. Bununla birlikte bizim yaptığımız gözlemlerde Şanlıurfa yolunda, Silvan yolunda, Ergani yolunda müsait yerler var. Yeter ki ortak akıl ile, 'Ya Allah' diyelim ve bugün burada bir adım atmış olalım. Diyarbakır bir Kayseri veya Bursa olma çabası gütmemeli, Diyarbakır kendi şahsına münhasır kimliği ile bana göre turizm sektöründe, tekstil sektöründe, mermer sektöründe ve daha pek çok sektörde dünyada kendinden söz ettirecek bir potansiyele sahiptir. Yeter ki biz Diyarbakır’ın paydaşları ve dinamikleri el ele verelim, yürek yüreğe verelim ve bu potansiyel ile dinamiği şaha kaldırmanın çabasını ortaya koyalım."
"İNSANLAR ORGANİZE SANAYİ UZAK OLDUĞU İÇİN KADINLARI UZAĞA GÖNDERMEK İSTEMİYOR"
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise, boşaltılan Tekel depolarının açık cezaevine çevrildiğini, cezaevi bittikten sonra depoların tekrar boşalacağını ve buranın tekstil açısından çok önemli bir yere sahip olacağını söyledi.
Organize Sanayi Bölgesi'nin şehir dışında olduğu için kadınların gidip gelemediğini, işverenlerin de servis ücretini karşılayamadığını dile getiren Ensarioğlu, "Tekstilde ve hazır giyim kadın istihdamına yönelik bir alan ama insanlar Organize Sanayi Bölgesi uzak olduğu için kadınları uzağa göndermek istemiyor. İşadamları da bu insanları servisler ile insanları götürüp getirmenin maliyet zorluğundan dolayı Organize Sanayi Bölgesi'nde böyle bir işe girişmekten çekiniyor. İşadamlarına buradan söylüyorum. Açık cezaevine bir süreliğine verilen Tekel depoları tekstil yatırımı için en müsait yer ve yatırımı da yapılmış hazır bir yerdir. Hala fırsatımız kaçmış değil, Maliye Bakanı ile biz tekrar görüştük. Açık cezaevi bittikten sonra taşınacak ve burası yine boşta kalacak. Burayı biz tekstil ve giyim sektörüne tahsis ede biliriz. Önümüzde 1 buçuk yıl var ve bu bir buçuk yıl bitmeden projelerinizi bekliyoruz. Bu projeyi hep birlikte, Belediye Başkanımız ve Valimiz de burada herkes sizlere destek olmaya hazır" diye konuştu
Yapılan konuşmaların ardından, bölgedeki tekstil sektörü ile ilgili araştırmalar hakkında bilgi verildi.
Kaynak: İHA
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Diyarbakır’ı sadece bir alanda değil bütün alanlarda gidebildiği noktaya kadar götürmek için çaba sarf ettiklerini belirterek, "Diyarbakır'da sadece tekstil, sanayi, tarım, hayvancılık, turizm alanında bir nokta seçip bununla gidelim diyemeyiz. Çünkü Diyarbakır öyle bir il ki, bir taraftan 12 bin yıllık kültürel değerler var, bereketli hilal dediğimiz Fırat ve Dicle Nehri arasındaki topraklar var, Tarihi İpek Yolu ve bu yol üzerinde çok önemli bir sanayi olmuş. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda biz ne turizm ne tarım ve hayvancılık ne tekstil ve sanayi alanında nereye kadar gidebiliyorsak önceliklendirme durumundayız. Çünkü bir sektörün önceliklendirilmesi diğer sektörün önemsiz olduğunu göstermiyor” şeklinde konuştu.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise, Diyarbakır’ın 1930’lu yıllarda tekstil konusunda Türkiye’de üçüncü il olduğunu belirterek, "Kentimiz Diyarbakır 1920 ile 1930’larda tekstil sektöründe ülkenin üçüncü büyük kentiydi oluşturduğu istihdam itibarıyla. Bugün sosyoekonomik gelişmişlik endekslerine baktığımızda 67’nci sıraya gerilemiş bulunuyoruz. Doğrusu ben bunun Diyarbakır’ımızın kaderi olduğuna inanmıyorum. Nihayetinde bu insan eli ile yaratılan bir süreç, yine insan eli ve inancı ile bu tablonun değiştirilebileceğine olan inancımı paylaşmak istiyorum sizlerle. Bu tablonun değiştirilebilirliğinin en somut adımı ve başlangıcı bugün burada yaşamış olduğumuz tablonun kendisidir. Kentin dinamikleri bu şekilde şu salonda olduğu gibi değişim sürecine irade ile katkı koyarsa ben inanıyorum ki değişim kaçınılmaz olacaktır. Bunun için de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak elimizden gelen her türlü desteği ve çabayı bir paydaş olarak sunmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum" dedi.
"ORTA DOĞU VE DİYARBAKIR GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL"
Gerçekçi olmaları gerektiğini, Orta Doğu ve Diyarbakır’ın güllük gülistanlık olmadığını kaydeden Baydemir, buna rağmen birlikte çaba sarf etmekten asla vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Baydemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir gerçeği daha bu salonda birbirimizle paylaşmamız gerektiğini düşünüyorum ve gerçekçi olmamız lazım. Bugün Orta Doğu coğrafyası güllük gülistanlık değil, Orta Doğu coğrafyası dikensiz gül bahçesi değil. Doğrusu Diyarbakır’ımız da dikensiz gül bahçesi değil. Zaman zaman sıkıntılar yaşıyoruz ama yaşadığımız sıkıntılar ne olursa olsun ekonomik ve sosyal kalkınma yürüyüşünde rotasında birlikte hareket etmekten, birlikte çaba göstermekten, asla ve asla vazgeçmememiz gerekiyor. Ayrıca ekonomik ve sosyal kalkınma çabasını, turizmi geliştirme, tekstilde kalkınma çabasını siyasi istikrarın nihai gerçekleşmesine bırakamayız. Onların çabası bir yandan sürerken, ekonomik ve sosyal kalkınma çabası, yani istihdam çabasının sonuç vermesi bana göre kalıcı barışa da katkı sunar. Önceliklendirmeden aynı öncelikle alıp başını götürmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu itibar ile de ekonomik ve sosyal kalkındırma çabası Büyükşehir Belediyemizin ve şahsımın vazgeçilmez önceliği olduğunu vurgulamamama lütfen müsaade edin. Gerçekten de üretime geçmemiz lazım. Bununla birlikte bizim yaptığımız gözlemlerde Şanlıurfa yolunda, Silvan yolunda, Ergani yolunda müsait yerler var. Yeter ki ortak akıl ile, 'Ya Allah' diyelim ve bugün burada bir adım atmış olalım. Diyarbakır bir Kayseri veya Bursa olma çabası gütmemeli, Diyarbakır kendi şahsına münhasır kimliği ile bana göre turizm sektöründe, tekstil sektöründe, mermer sektöründe ve daha pek çok sektörde dünyada kendinden söz ettirecek bir potansiyele sahiptir. Yeter ki biz Diyarbakır’ın paydaşları ve dinamikleri el ele verelim, yürek yüreğe verelim ve bu potansiyel ile dinamiği şaha kaldırmanın çabasını ortaya koyalım."
"İNSANLAR ORGANİZE SANAYİ UZAK OLDUĞU İÇİN KADINLARI UZAĞA GÖNDERMEK İSTEMİYOR"
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise, boşaltılan Tekel depolarının açık cezaevine çevrildiğini, cezaevi bittikten sonra depoların tekrar boşalacağını ve buranın tekstil açısından çok önemli bir yere sahip olacağını söyledi.
Organize Sanayi Bölgesi'nin şehir dışında olduğu için kadınların gidip gelemediğini, işverenlerin de servis ücretini karşılayamadığını dile getiren Ensarioğlu, "Tekstilde ve hazır giyim kadın istihdamına yönelik bir alan ama insanlar Organize Sanayi Bölgesi uzak olduğu için kadınları uzağa göndermek istemiyor. İşadamları da bu insanları servisler ile insanları götürüp getirmenin maliyet zorluğundan dolayı Organize Sanayi Bölgesi'nde böyle bir işe girişmekten çekiniyor. İşadamlarına buradan söylüyorum. Açık cezaevine bir süreliğine verilen Tekel depoları tekstil yatırımı için en müsait yer ve yatırımı da yapılmış hazır bir yerdir. Hala fırsatımız kaçmış değil, Maliye Bakanı ile biz tekrar görüştük. Açık cezaevi bittikten sonra taşınacak ve burası yine boşta kalacak. Burayı biz tekstil ve giyim sektörüne tahsis ede biliriz. Önümüzde 1 buçuk yıl var ve bu bir buçuk yıl bitmeden projelerinizi bekliyoruz. Bu projeyi hep birlikte, Belediye Başkanımız ve Valimiz de burada herkes sizlere destek olmaya hazır" diye konuştu
Yapılan konuşmaların ardından, bölgedeki tekstil sektörü ile ilgili araştırmalar hakkında bilgi verildi.