Davutoğlu: El Kaide, İslam Üzerinde Yanlış Bir Algı Oluşturdu (2)

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD güçleri tarafından El Kaide lideri Usame Bin Ladin‘in öldürülmesini önemli bir hadise olarak yorumladı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD güçleri tarafından El Kaide lideri Usame Bin Ladin‘in öldürülmesini önemli bir hadise olarak yorumladı. Davutoğlu, ‘‘Umarım bu olayın ardından dünyada El Kaide‘nin ortaya koyduğu yanlış olan imaj ortadan kalkar. Bin Ladin’in uygulamaları İslam ile bağdaşmamaktadır, bunlar dünyada İslam düşmanlığı meydana getirmiştir. Biz hem Bin Ladin ve faaliyetlerine hem de bundan dolayı oluşan İslam düşmanlığına da karşı çıktık.‘‘ dedi.

Kon TV Ankara Temsilcisi Sinan Burhan tarafından sunulan Anadolu‘nun Sesi programına katılan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, yerel televizyonların yöneticilerinin sorularını, AK Parti Genel Merkezi‘nde canlı yayında cevaplandırdı.

Davutoğlu, Ladin‘in öldürülmesini önemli ve olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Ladin‘in öldürülmesi sonrası gelişmeleri değerlendirdiklerini aktaran Davutoğlu, ‘‘Umarım El Kaide ile birlikte dünyaya yayılmak istenen olumsuz Müslüman imajı ortadan kalkar. El Kaide ile birlikte Müslüman dünya ile terör ilişkilendirilmesi ortadan kalkar.‘‘ diye konuştu.

‘’EL KAİDE İSLAM ÜZERİNDE YANLIŞ BİR ALGI OLUŞTURDU’’

El Kaide ve Usame Bin Ladin‘in, insanlık üzerinde yanlış bir algı oluşturduğunu ve ‘‘Ahmet, Mehmet, Muhammed isimlerinin terör ile yan yana anılır hale‘‘ geldiğini belirten Davutoğlu, ‘‘Bu yanlıştı. İnşallah bu yanlış, bu olayın ardından düzelir. Biz hep El Kaide‘nin karşısında olduk. El Kaide yanlış bir imaj doğurdu. Müslüman ile terör yan yana anılır hale getirilmek istendi. Biz El Kaide‘nin de, bu yanlış imajın da karşısında olduk. Bu olaydan büyük dersler çıkartılmasını bekliyoruz.‘‘ ifadelerini kullandı.     

    Kendi başından geçen bir örneği anlatan Davutoğlu, ‘’El Kaide’nin 11 Eylül saldırısının ardından Cihat isimli danışmanımı Avrupa’da bir ülkeye göndermiştim. Cihat’a havalimanında bir arkadaşı rastlıyor ve arkadan sesleniyor, ‘Cihat ne yapıyorsun’ diye. Bunu duyan herkes kendini yere atıyor. Şu anda Cihat isimli bu diplomatımız Prag Büyükelçisi’dir. Yaşanılan bu olay, işin boyutlarının hangi aşamaya geldiğinin bir göstergesidir.’’ dedi.



‘’BİN LADİN’İN BAĞLANTILARI TARTIŞILMALI’’

Baba George Bush ile Ladin’in Teksas’ta çiftlikte çekilmiş görüntülerinin sorulması üzerine Davutoğlu, ‘’Tabi bu görüntüler girift ilişkileri ortaya koyuyor. Bunların araştırılması gerekiyor. Bunların tartışılması gerekiyor. Güya Ladin en fazla Batı’ya zarar veriyor. Ancak Irak ve Afganistan’ın işgal edilmesi hem de dünyada yanlış ortaya çıkan Müslüman imajı bu açıdan en çok İslam dünyasına zarar verdiğini ortaya koymuştur.’’ diye konuştu.



‘’FİZİKEN YORUCU RUHEN DOYURUCU’’

Davuoğlu, programda gazetecilerin ‘Seçimlerde Konya adayısınız, bir taraftan belde belde köy köy gezip seçmenle buluşuyorsunuz, diğer taraftan ise Suriye’ydi, Lübnan’dı, Libya’yıydı, Yemen’di bölgenin sorunlarını yakından takip ediyorsunuz, yorulmuyor musunuz?‘ şeklindeki sorusunu cevaplandırdı.

    Seçim sürecine girildiği için vaktinin önemli bir kısmının da Konya’da geçtiğini söyleyen Davutoğlu, aynı zamanda Konya’dan ev aradığını söyledi. Konya’ya yerleşeceğini ifade eden Davutoğlu, ‘’Tutacağım evi yılın belirli zamanlarında ailemle birlikte kullanmayı düşünüyorum. Belirli zamanlarda Konya’da olacağım.’’ şeklinde konuştu.

    Bir taraftan Konya’nın her tarafını dolaşmaya çalıştığını diğer yandan ise Dışişleri Bakanı olarak görevini yapmaya çalıştığını söyleyen Davutoğlu, ‘’Dün bütün gün Konya’yı dolaştım, Ankara’ya geldikten sonra ise gece 2- 3’lere kadar bölgesel konuları ve gelişmeleri takip ettim.’’ diye anlattı.

    Bu durumun yorucu olup olmadığı sorusuna Davutoğlu, ‘’Çalışmalar fiziken yorucu ancak ruhen doyurucu oluyor. Konya’da dolaşırken halkımızdan bu gücü aldım. Fiziken yorulsanız da halkımızdaki bu iştiyakı heyecanı görünce ruhen doyuyorsunuz. Biz onlardan güç alıyoruz. Gönülden gönüle, gözden göze enerji veriyoruz.’’ dedi.

‘’KAPATMA DAVASI BENİ GERİ GETİRDİ’’

AK Parti hükümeti döneminde danışmanlık ve bakanlık görevlerinde bulunduğunu, ancak şu anda milletvekili adayı olarak bil-fiil siyasete atıldığına ilişkin bir soru sorulması üzerine Davutoğlu, ‘’Benim siyasete girmemde AK Parti’ye yönelik açılan kapatma davası etkili oldu.’’ cevabını verdi.

    Başbakan Erdoğan’a danışmanlık yaparken üniversiteye dönmek için bizzat Başbakan’dan onay aldığını aktaran Davutoğlu, ancak sonrasında AK Parti’ye açılan kapatma davasından ötürü üniversiteye hoca olarak dönme fikrinden vazgeçtiğini söyledi. Davutoğlu, ‘’Benim bugün milletvekili adayı olmamda iktidar partisine yönelik açılan kapatma davası etkili olmuştur. Kapatma davası açılınca üniversiteye gidip hoca olmaktan vazgeçip geri görevime döndüm. Ve bugün de siyasetin bil-fiil içinde olmak için milletvekili adayıyım.’’ şeklinde konuştu.

‘’SURİYE’YE MÜDAHALEYE KARŞIYIZ’’

Programda gazetecilerin ‘Libya’da olduğu gibi Suriye’ye yönelik BM ya da NATO müdahalesi söz konusu olur mu?’ şeklindeki sorusuna Davutoğlu, böyle bir müdahalenin karşısında olduklarını açıkladı.

    ‘’Böyle bir müdahaleye karşıyız. Bizim de bu olayların son bulması için çalışmalarımız var’’ diyen Davutoğlu, ‘’Öncelikle Suriye hükümetinin ve sonrasında Türkiye’nin bu konuda yapacakları henüz bitmemiştir.’’ ifadesini kullandı.

    Davutoğlu, Sureye’de işlerin kontrolden çıkması halinde böyle bir müdahalenin tartışılabileceğini aktardı. Davutoğlu bu konuda şöyle konuştu: ‘’Bölgedeki bütün gelişmeler bizim için önemli. Suriye tabi daha önemli sınır komşumuz. Son sekiz yıl içinde öylesine yakın ilişkilere girildi ki…Suriye halkı başı daraldığında Türkiye‘ye sığınabileceğini düşünen kardeş bir ülke…Yönetimleriyle de aramızda bir akrabalık ilişkisi gibi bir ilişki var. Zor günlerinde yanlarındayız. Herkes izole ederken biz yanlarında olduk. Onlara tavsiyelerde bulunduk. Alınırlar gücenirler diye düşünmedik. Türkiye için ne düşünüyorsak aynısını düşünerek Sureyi ile paylaşıyoruz. Esad ile baş başa 3 saat görüştük. Bazen kendi Başbakanımız ile bu kadar görüşme bile olmuyor. Sayın Başbakanımızın mesajlarını ilettik. Suriye’ye reform yapılmasını sürekli söyledik. Bu reformların önünün açılması için yardımcı olacağımızı hep söyledik. Bu olaylar başlamadan bunları söyledik. Mesai sarfettik. Suriye’de reform yapılması için çalıştık. Vizelerin kalkması dolayısıyla yüzlerce mail aldık. Çok önemli bir kaynaşma oldu. Sınırlar neredeyse kalkma noktasına geldi. Kolay zamanda Antep’e gelen bir Suriyeli zor zamanda da gelmek istiyor, bunu Suriye yönetiminin anlaması lazım. Suriye’deki çatışmalara bigane kalamayız. Suriye’de katliamların yapılmasına bigane, kayıtsız kalamayız. Türkiye olarak bir müdahaleye gerek kalmadan çözümünü istiyoruz.’’