Taşmescit ve Kuşhane Mescidi Şahıslara Satılmış
Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç, şehrin en eski eserleri olarak gösterilen Taşmescit ve Kuşhane Mescidi`nin Cumhuriyetin ilk yıllarında Vakıflar tarafından satıldığını yaptıkları araştırmalar sonucunda ortaya çıkardıklarını açıkladı.
Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç, haftalık basın toplantıları kapsamında Çankırı Belediyesi Dr. Rıfkı Kamil Urfa Araştırma Merkezi`nde yapılan çalışmaları anlattı. Belediye Başkanı İrfan Dinç, “İçinde bulunduğumuz bu araştırma merkezinin daha önceki hali bilindiği üzere çok kötü durumdaydı. Biz burada seçim beyannamemizde belirttiğimiz üzere restorasyon çalışması yaptık. Restorasyon çalışması sırasında bu binanın kurtuluş savaşı yıllarımızda savaşta yaralananların tedavi edildiği bir hastane olduğunu tespit ettik. Bu önemli binanın yıllarca yıkılmaya terk edildiği gerçeği ile yüzleştik. Şu anda bu binayı belediye olarak biz bir araştırma merkezine dönüştürdük. Yerel tarih ile alakalı araştırmaların yapıldığı bu merkeze vatandaşlarımız vermiş oldukları tarihi evrak, belge ve eşyalar ile bize bu konuda desteklerini esirgemediler. Oluşturduğumuz 3 kişilik Osmanlı yazı uzmanları sayesinde verilen belgeleri incelemeye, aslına uygun bir şekilde tasnif ve tercüme etmeye çalışıyoruz." dedi.
Çankırı Belediye Başkanı İrfan Dinç’in haftalık basın toplantılarının bu haftaki bölümünde bir iddia ortaya atıldı. Çankırı’nın en eski eserleri olarak gösterilen Taşmescit ve Kuşhane`nin vakıflar tarafından satıldığı öne sürüldü. Başkan Dinç, Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı`dan kalan tarihi türbe ve medreselerle alakalı hükümetlerin politikaları sebebiyle Anadolu’nun ilk şifahanelerinden olan Taşmescit ve Kuşhane mescidinin şahıslara satılmış olduğunu yaptıkları araştırmalar sonucunda ortaya çıkardıklarını ifade etti.
Çankırı Araştırma Merkezi görevlisi ve Osmanlıca Uzmanı İbrahim Erkayacan, Türkiye’nin şifahanesi olarak kullanılan ve Çankırı’nın en eski tarihi eserlerinden olan Taşmescid’in ve Kuşhanenin para karşılığında satıldığını iddia etti. Elinde 1931 yılına ait satış sözleşmesi olduğunu söyleyen Erkayacan, “Taşmescid, Çankırı Vakıflar Müdürlüğü tarafından 700 lira karşılığında Rüstem Çelebi isimli şahsa satılmıştır. Taşmescid’in taşı ve içerisindeki malzemeleri kullanmak için satıldığını gösteren 1931 yılına ait elimizde resmi belge mevcuttur. Satıştan sonra halktan gelen tepkiler sonrasında ve Rüstem Çelebi’nin Taşmescit’in taşıma işlemini yapamaması nedeniyle, ihaleyi fesh etmiştir.” bilgilerini aktardı.
Erkayacan, ayrıca Çankırı Kuşhanesi hakkında çeşitli tarihi bilgiler verirken, Kuşhane`nin Çankırı’nın en eski tarihi eseri olduğunu ve 1937 yılında atılan Kuşhane temelinin günümüzde halen durduğunu kaydetti. Kuşhane ile ilgili olarak 1890’lı yıllara ait bir defter bulduğunu dile getiren Erkayacan, “Çankırı Kuşhanesi’de 1937 yılında Vakıflar Müdürlüğü tarafından Keskinli Esadoğlu Hüseyin Altuntaş, isimli şahsa satılmıştır. 6 – 7 binadan oluşan Kuşhane, şimdiki anlamda tam bir kompleksmiş. Ayrıca 1. Dünya Savaşı`nda ve Kurtuluş Savaşı`nda Çankırı`mızda büyük bir esir kampı bulunduğunu, burada esir tutulanların papazlar, büyükelçiler gibi yüksek rütbeli insanlar olduğunu öğrendik. Anadolu’da o dönemde bulunan nadir olan kadın hapishanelerinden bir tanesi de Çankırı’da olduğuna dair belge de elimizde bulunuyor.” ifadesini kullandı.
Başkan Dinç, tarihi belgeleri araştırmak üzere hazırladıkları projeyi KUZKA’ya sunduklarını ve kabul edildiğini söyledi. Proje kapsamında aldıkları 22 bin liralık desteği yapılan araştırmalar için kullandıklarını ifade eden Başkan Dinç, yerel tarih müzesini kurmak için çalışmalara başlandığını, bu konuda Cumhurbaşkanlığının da Çankırı Belediyesi`ne destek vereceğini söyledi. Dinç, araştırma merkezine yapmış olduğu katkı sebebiyle Araştırmacı Yazar Bahattin Ayhan’a teşekkür etti.