Teknoloji yarışı şimdi başlıyor

Üçüncü Nesil (3G) mobil teknolojide bir yıl geride kaldı. Şirketler ilk yılı büyük ölçüde hazırlık y...



Üçüncü Nesil (3G) mobil teknolojide bir yıl geride kaldı. Şirketler ilk yılı büyük ölçüde hazırlık yatırımları ile geçirdi. Yeni ürün ve hizmetlerle artan rekabet, abonelere 'ucuz iletişim' getirecek.

Bir yıl önce bugünlerde Türk Dil Kurumu'nun '3N' tavsiyesiyle müdahil olduğu bir kavramla tanıştı Türkiye. Cep telefonu üzerinden görüntülü görüşme, geniş bant internet kullanımı gibi önemli yenilikler getiren üçüncü nesil (third generation-3G) teknoloji ve iletişim alanında önemli bir kavşak olarak nitelendiriliyor. 3G'ye giren 101. ülke olduk. Gecikmeli de olsa bir yıllık bir tanışıklığımız var 3G ile. Türkiye'de cepten maç ve film keyfi ya da 'o da beni görecek mi konuşurken?' şeklinde konumlandığından '3G hayal kırıklığına yol açtı' diyenler olabilir...
Görüntülü alonun aslında GSM şirketlerinin sunacağı hizmetlerden sadece biri olduğu dikkate alındığında bardağın dolu tarafı daha önem kazanıyor. Artık özellikle büyükşehirlerde Turkcell, Vodafone ve Avea abonesi bankacılar, gazeteciler, işadamları, hatta üniversite öğrencileri mini dizüstü bilgisayarları ya da akıllı telefonları (smart phone) ile internete bağlanıyor. Önceki dönemle mukayese edilemeyecek data indirme hızına ulaşılıyor mobil internette. Bu durum kablolu internette de rekabeti getirdi ve Türk Telekom, müşterilerini 3G rüzgârına kaptırmamak için cazip kampanyalar yapıyor. Tüketici hem hızlı hem de daha hesaplı bir hizmet almaya başladı.
Rekabet 3G'nin ilk yılında baz istasyonu, şebeke yönetimi gibi arka planda kalan yatırımlara ağırlık verildiği için pazarlama tarafında tam hissedilmedi. Araba otoyola yeni ulaştı. 3 GSM şirketi ve Türk Telekom başta olmak üzere sektörün tüm oyuncuları bugünden itibaren hem hesaplı hem de hızlı internete ağırlık verecek. Bir anlamda 'hız'ı bilinen anlamının ötesine taşıyacak yarış daha yeni başlıyor. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, bu alana yaptıkları yatırımları anlatmak için hoş bir sürpriz yaptı gazetecilere. THY'den kiraladıkları uçakla aynı gün içinde önce Diyarbakır Havalimanı'na indik. Mobil internette Doğu'nun Paris'inin hangi limitleri zorladığını test ettik. Tarihi Hasanpaşa Hanı'nda 44 derece sıcağa inat heyecanlı bir kalabalık Ciliv'in sunumunu dinledi. Burcu burcu terini yöre ile özdeşleşmiş poşu ile sildi Süreyya Bey. Diyarbakır'a övgüler yağdırdığı anlarda bol alkış aldı handa kahvaltı yapan onlarca kişiden, esnaftan. Kahvaltıcı Kadir Usta üzerine çörekotları ile Turkcell yazdığı pideyi ikinci kattan gösterdiğinde 3G hız testi de bitmişti. Test saniyede 21 megabit (Mb) hıza ulaşan yeni nesil modemle yapıldı. En yüksek bağlantı hızı 13,8 Mbps olarak kayıtlara geçti. Ortalama hız ise 8,4 Mbps oldu. 233 Mb'lik bir tanıtım filmini indirmek 3 dakika 41 saniye sürdü. Hız testlerinin anlık hava şartlarına, coğrafi konuma, görüşme trafiğine bağlı olarak farklılıklar gösterebileceği muhakkak. Terör ve tatsız olaylarla gündeme gelen Diyarbakır'ın teknolojide yeni zirveler peşinde koşarken geride kalmaması gerçekten alkışı hak edecek bir hizmet. Sunum bittiğinde 65 yaşındaki Ömer Levent, Süreyya Bey'i tebrik etti. Ankara'daki oğlu ve torunları ile görüntülü görüştüğünü aktardı. Ömer amcanın, "Turkcell'den çok memnunum. Buraya çağrı merkezi de açtılar. Gençlerimize işi veriyorlar." sözleri Diyarbakırlının hissiyatına tercüman oldu sanki. Yaklaşık 5 saatlik bir uçuştan (THY, TK 3001 sayılı seferle hac ve umre dışında ilk kez bir yurtdışı seferine imza attı Diyarbakır'dan) sonra bu kez Fransa'nın başkenti Paris'teki hız testi için Trocadero Meydanı'nda toplandık. Arka fonda şehrin simgesi Eyfel Kulesi... Yerel saatle 20.38'de Orange, SFR ve Bouygues'in internet otobanında bitiş çizgisinde eriştikleri son seviyeler kayda geçti. Sonuçta en hızlısının anlık hızı 4 Mbps'ye yaklaşırken, diğer ikisi ancak 800 Mbps civarında seyretti. Paris'teki en yüksek ortalama hız ise 1 Mbps'de kaldı. Diyarbakır'a göre çok mütevazı rakamlara ulaşabildiler. Süreyya Bey'in dikkat çektiği gibi krizin de etkisi ile operatörler yatırım yapmadığı için Paris'te 3G altyapısı Türkiye'ye göre daha zayıf. Türkiye'nin 3G'ye geç girmesi bu açıdan faydalı oldu. 2000'lerin başında milyar Euro'luk lisans bedelleri ödeyen iletişim devleri büyük hayal kırıklıkları yaşadı. Yatırıma isteksiz olmalarında yanlış zamanda çok para harcamış olmalarının da payı var.
YAZILIMDA BÜYÜK FIRSATLAR KAPIDA
Yeni mobil teknolojiler geliştikçe cep telefonları orta ölçekli bilgisayarların yerini alacak. iPhone, iPad ve Blackberry, yazılım mühendislerinin altın çağının ilk ürünleri. Teknoloji meraklısı gençlerimiz arasından niçin Bill Gates'ler, Steve Jobes'lar çıkmasın? Hızla birlikte kullanıcılara sunulacak servislerin fonksiyonelliği de önem kazanıyor. Örneğin İstanbul'da Büyükşehir Belediyesi ile Turkcell'in geliştirdiği IBB Trafik sürücüler için yola çıkmadan büyük kolaylık sunuyor. Haritada yeşil renk açık olan ana arterleri gösteriyor. E-5 kapalı, TEM açık gibi çiçek falına gerek kalmadı artık. Tarifelerin pahalı olup olmadığına cevap verirken de "Mobil data bir sene içinde 16 kat artmış. Data gelirlerimiz ikiye katlandı. Biz birim başına, müşteriye 16 vermişiz, müşteriden aldığımız para 2'ye katlanmış. Müşterinin birim fiyatı 8'de bir veya 10'da bire düştü. Teknolojinin potansiyeli bu. Artık mobil internete ulaşmak, geçen seneye göre neredeyse yüzde 90 daha ucuz." ifadelerini kullandı. Yüksek vergiler aşağı çekilirse rekabet gereği bu farkın fiyatlara da indirim olarak yansıyacağını vurguladı.
Gündelik hayatı topyekûn etkileyecek bir yolda ilerliyoruz. Dünya genelinde 5 milyar cep telefonu abonesinin yüzde 21'i şimdiden 3G'de fırsat eşitliğini kullanıyor. Değişimi uzakta aramaya gerek var mı? Fırsatları iyi okuyanlar için dünya giderek düz bir tepsiyi andırıyor.

Zaman