Erdoğan, Yunanistan'a gitti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak ''ANA'' ile saat 10.25'te Yunanistan'a gitti. Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımc...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak ''ANA'' ile saat 10.25'te Yunanistan'a gitti.
Başbakan Erdoğan'ı Esenboğa Havalimanı'nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç uğurladı. Uğurlamada Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, merkeze alınan Ankara Valisi Kemal Önal, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ve öteki ilgililer de bulundu.
Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Devlet Başkanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de Yunanistan'a gitti.
Başbakan Erdoğan, hareketinden önce geziye ilişkin açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ile imzalanacak 21 anlaşma ve işbirliği protokollerinin, iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcı olacağını söyledi.
Erdoğan, Yunanistan'a gitmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
''Bu ziyaret Türk-Yunan ilişkileri açısından tarihi bir öneme sahip'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şu ana kadar 5 kez ziyaretim olmuştu, bu altıncı ziyaretimiz olacak. İnanıyorum ki Yunanistan'la yapacağımız 21 anlaşama vi işbirliği protokolleri, iki ülke arasında yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır. İki ülke, örnek bir komşuluk ilişkisi sergileyecektir. Yunanistan Başbakanı ile birlikte yüksek düzeyli işbirliği konseyinin ilk toplantısına başkanlık yapacağız. Bundan sonra bakanlarımız yıl içinde en az iki kez üç kez bir araya gelecekler. Bu arada teknokratlarımız bürokratlarımız bir araya gelecekler.
İş konseyi toplantısı ile birlikte farklı bir dönem başlıyor. Sektörel bazda da iş adamlarımız sık sık bir araya gelme imkanı fırsatı bulacaklardır. Tabi yeni dönemin, Balkanlar başta olmak üzere bölgemizde istikrarın gelişmesi açısından çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Ziyaret vesilesi ile Yunanistan Cumhurbaşkanıyla da bir araya gelme fırsatım olacak. Kendilerini ziyaret edeceğim. Komşularıyla sıfır problem ilkemizin önemli adımlarından biri olan bu ziyaretimiz, aynı zamanda Meriç'teki atacağımız adımlar noktasında da öneme haiz. Özellikle bildiğiniz gibi doğalgaz noktasında da daha önce attığımız adım var. Bunun geliştirilmesi noktasında yapacağımız görüşmeler önem ifade ediyor. Bu görüşmelerin her iki ülke için de hayırlı olmasını diliyorum.''
Başbakan Erdoğan'a ziyaretinde, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da eşlik ediyor.
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu'nun Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun halkoylamasına 12 Eylülde sunulmasına ilişkin kararıyla ilgili olarak, ''Ramazan içerisinde bizler Anadolu'yu adım adım dolaşırken halkımızla kucaklaşacağız, bütünleşeceğiz. İftar sofralarında beraber olacağız. Sahurlara kadar inanıyorum ki referandumu beraber konuşacağız'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Yunanistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Erdoğan, ''Eski danışmanlarınızdan Ahmet Tezcan'ın bir iddiası oldu. Bugün de gazetelere yansıdı. Yine Sayın Baykal ile ilgili 'dört yıl kadar önce benzer bir iddianın gündeme geldiğini ve sizin bunu engellediğinizi' iddia etti. Bu olay doğru mudur'' sorusuna, ''Bizi lütfen bu işlerin içerisine çekmeyin, hiç katmayın. 4 yıl önce Ben Ahmet Bey'e ne söylediysem aynı konumdayım. Çünkü biz bu tür pisliklerin içerisine AK Parti olarak giremeyiz ve bundan sonra da girmeyeceğiz'' dedi.
Erdoğan, ''İran'a gitme konusununda son kararınızı verdiniz mi? İranlı yetkililer sizin bu ziyareti gerçekleştireceğiniz yönünde açıklamalar yapıyorlar. İran tarafından bir adım mı bekliyorsunuz bu ziyareti gerçekleştirmek için'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''İran ile ilgili benim tabii bu tarihlere yönelik hiçbir sözüm yok. Ama İran'a gidebileceğime yönelik daha önce söylediğim sözüm var. Fakat aynı tarihlerde benim Azerbaycan ve Gürcistan'a verilmiş bir sözüm var.
Konuyla ilgili olarak tabii beklentimiz de var. Nedir beklentimiz? Özellikle takas konusunda eğer Türkiye burada devreye girecekse bu konuyla ilgili olarak artık Türkiye'ye yönelik de biz kararlılık beyanını tabii istedik. Ve burada Brezilya ile birlikte bu süreç içerisinde biz de bu sürece katkımız olsun, yardımcı olalım, bunu istedik, bunu arzuladık. Olay budur. Gerektiği anda Dışişleri Bakanım gider, gerekirse daha sonra ben de gidebilirim ama bu ara yani pazartesi günü için böyle bir gitme durumum bu saatten sonra olmayacaktır. Çünkü şu ana kadar İran'dan bu noktada bir adım atılmış değil. Fakat geçen pazartesi günü biliyorsunuz Sayın Laricani ile İstanbul'da zaten bu konuyla ilgili geniş bir görüşme de yaptık.''
-''BENİM VATANDAŞIM MİLLİ MESELELERDE ÇOK DAHA HASSASTIR''-
Başbakan Erdoğan, ''Referandumla ilgili 12 Eylül 2010 tarihi hemen Ramazan Bayramının sonuna denk geliyor. Acaba bu noktada vatandaşların katılımıyla ilgili bir endişeniz var mı'' sorusu üzerine, ''Vatandaşımız iki bayramı birden kutlar. Çifte bayramı beraber kutlarız. Benim vatandaşım artık bu konuda inanıyorum ki milli meselelerde çok daha hassastır. Ramazan içerisinde bizler Anadolu'yu adım adım dolaşırken halkımızla kucaklaşacağız, bütünleşeceğiz. İftar sofralarında beraber olacağız. Sahurlara kadar inanıyorum ki referandumu beraber konuşacağız'' dedi.
Erdoğan, bir başka soru üzerine, ''Bir defa erken seçim ifadesini kitabımızdan silelim. Türkiye'yi erken seçim zararına uğratanlar yıllarca bunun hesabını veremediler. Biz artık Türkiye'ye gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ilan edilen tarihler neyse bu tarihlerde seçim alışkanlığına başlattık, götürdük. Bundan sonra da böyle devam edeceğiz. Onlar kendi kendilerine çalıp oynuyorlar. Onlar yine çalıp oynamaya devam etsinler. Biz vakti ne zamansa o zaman da erken seçimi yapacağız. Referandumu da şu anda ilan edilen zamanda yapacağız. Böylece Türk halkı inşallah aydınlık geleceğini hazırlayacaktır. Bunun tohumlarını da atıyoruz, atacağız'' diye konuştu.
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Eşlerine ihanet edenleri biz hiç bir zaman bu toplumun içinde kalkıp da mağdur olarak göremeyiz, mağdur olarak da kimseye gösteremeyiz, böyle bir gayretin içinde olamayız'' dedi.
Erdoğan, Yunanistan'a gitmeden önce Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, ''Eski CHP Genel Başkanı istifa etmişti, o istifa sürecinde sizin o malum görüntülerle ilgili bir talimat verdiğiniz haberleri basına yansımıştı. Böyle bir talimat var mı, MİT'ten gelen bir haber var mı yapılan inceleme sonucuna ilişkin. Şu anda CHP'de 'lider kim olacak' tartışmaları yapılıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun ismi geçiyor, Deniz Baykal'ın da geri dönebileceği konuşuluyor. Sizin yorumunuz ne, geri döner mi Deniz Baykal?'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Ana muhalefetin içerisinde ne olur ne olmaz o beni ilgilendirmiyor, bizi ilgilendirmiyor. Fakat MİT ile ilgili bizim talimat verip vermediğimiz noktasında herhalde MİT'i ana muhalefet lideri yönetiyor. Öyle anlaşılıyor. Ne olup ne bittiğini de gayet iyi biliyor. Madem biliyor, 'bilgilerim var, belgelerim var' diyordu, bu bilgileri belgeleri niçin bugün kadar yargıya taşımadı?
Hep söylediğimiz şey şudur; Sayın Hikmet Sami Türk gayet güzel bir tespit yaptı. Baştan itibaren hep komplo, komplo, komplo dedi. Komplo dediyse, bu gizli buluşma iddia ediliyorsa, iddia edildiği gibi gerçekten gerçekleştiyse ki şu ana kadar ana muhalefet lideri böyle bir şeyi yapmadığını da söylemiyor. İsmi geçen diğer isim, o da söylemiyor. Kaldı ki biz bu işin içerisinde olmayacağımızı başından beri söyledik ama zorla bizi de bu işin içerisine sokma gayretine girdiler. Ve ister istemez kenarından köşesinden bizi de buna bulaştırıyorlar.
Benim en çok üzüldüğüm konu şudur; Türkiye'nin özellikle toplumsal ahlak değerleri açısından bir erozyona uğratılma gayreti var. En büyük tehlike aslında buradadır. Yani, bu işleri meşru görme gayreti içerisinde olanlar var. En tehlikeli olan yan burasıdır.
Bu milleti ayakta tutan en önemli güç toplumsal ahlakımızdır. Bunun üzerinde spekülasyona girenler var. Ve bunun üzerinden mağdura oynayanlar var ve kusura bakmasınlar böyle bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değil ve bu tür rolü oynayanlar eşlerine ihanet edenleri biz hiç bir zaman bu toplumun içinde kalkıp da mağdur olarak göremeyiz, mağdur olarak da kimseye gösteremeyiz, böyle bir gayretin içinde olamayız. Hangi tarafta olursa olsun, düşüncede olursa olsun, kim bunu yapıyorsa bir defa bunu nasıl olur da mağduriyet içerisine sokabiliriz? Bu, muhafazakar toplumun ahlak değerlerinde bir erozyon başlangıcıdır ki tehlike zaten buradadır, sıkıntı buradadır.''
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandumun Anayasa değişikliğini takip eden 120. günde yapılması yönündeki kararı değerlendirirken, ''Yüksek Seçim Kurulu böyle bir kararı almıştır, tabii ki biz de ona uyacağız. Ama AK Parti olarak bizler 60 güne de 120 güne de hepsine hazır olan bir partiyiz'' dedi.
Erdoğan, Yunanistan'a hareketinden önce Esenboğa Havaliman'nda açıklamalarda bulundu ve çeşitli konulardaki soruları yanıtladı.
Erdoğan, ''CHP, Anayasa değişiklik paketini, iptalinin ve yürürlüğünün durdurulması için Anayasa Mahkemesine götürüyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Yüksek Seçim Kurulu, referandum tarihini 120 gün olarak belirledi, 12 Eylül tarihini işaret etti, dün sözcünüz bunun 'zorlamayla alınmış siyasi bir karar olduğu 'yorumunu yaptı. Sizce de bu zorlama, siyasi bir karar mı?'' soruları üzerine, Erdoğan, şunları söyledi:
''Daha taslak ortaya çıkmadan zaten anamuhalefet partisinin, Anayasa Mahkemesine gideceğini kendilerinden dinlemiştik. Buna yabancı değiliz, bir de zaten Anayasa Mahkemesi, biliyorsunuz ismi de CHP anlayışıyla adeta değişmiş duruma getirildi. Yani öyle bir hale getirildi ki Anayasa Mahkemesi anamuhalefet açısından, ben öyle diyorum, Anamuhalefet Mahkemesi haline getirdi CHP orayı. Ve sürekli, ne gelirse gelsin önüne hepsini alıyor Anayasa Mahkemesine taşıyor. Herhalde Anayasa Mahkemesi, tarihinde bu kadar anamuhalefet partisi tarafından yorulmamıştır.
Her kanun her anayasa değişiklik teklifi, oraya götürülmüştür son 7 yıl içerisinde. Bundan önce böyle bir şey görmek mümkün değil. Burada da daha taslak ortaya çıkmadan, kendilerine verilmeden, zaten Anayasa Mahkemesine götüreceklerini söylemişlerdi. Buna yabancı değiliz. Alışık olduğumuz görevlerinden bir tanesini daha yerine getiriyorlar. Onlar, Anayasa Mahkemesine götürürler, Anayasa Mahkemesi de zaten değerlendirmesini yapar, kararını verir.''
Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulunun kararına ilişkin olarak da şunları söyledi:
''Parlamentonun üzerinde bir güç, sürekli olarak yüksek yargı organlarında görüldüğü gibi, Yüksek Seçim Kurulunda da böyle bir güç adete oluşmaya başladı. Şu anda Parlamentonun konuyla ilgili almış olduğu karar, yaptığı değişiklik, uygulanması gereken bir yasa değişiliği idi. Eğer burada bir değişiklik yapılması gerekiyorsa, bu tabii bana göre; herkes madem yorum yapıyor, ben de yorumumu yapıyorum, Anayasa Mahkemesine götürülür, Anayasa Mahkemesi o zaman kalkar bununla ilgili bir değişilik yapardı. Şimdi Yüksek Seçim Kurulu burada bir değişikliğe gidiyor. Kaldı ki bu değişiklik kararı alınırken Yüksek Seçim Kurulu ile de 'siz ne kadar kısa zamanda bunu yapabilirsiniz' bunlar da alınmış, ama şimdi bunu getirip öyle bir yere yerleştiriyorlar ki, 'bir yıl içerisinde bu yeni yapılan değişiklikler uygulamaya konulamaz.'
Bir seçim yasasıyla alakalı bir değişiklik yaklaşımıyla ben de arkadaşımın ifade ettiği gibi 'zorlama bir yorum yapıldı' diyorum. Ama Yüksek Seçim Kurulu böyle bir kararı almıştır tabii ki biz de ona uyacağız. Ama Ak Parti olarak bizler 60 güne de 120 güne de hepsine hazır olan bir partiyiz. Burada bir sıkıntımız yok. Burada eğer muhalefetin samimi yaklaşımları olacaksa milletten çekinmeye gerek yok. Biz milletimize götürüyoruz, istiyoruz ki milletimiz de kısa zamanda buluşalım; 60 gün daha bu süre uzamış olacak.
Enteresan olan şey 12 Eylül'de malum bu anayasa yapılmıştı, şimdi 12 Eylülde bu önemli değişiklikler gündeme geliyor. Gördüğünüz gibi bu kararı da biz tarih olarak almadık yani, bu da ortada. Bunun altında da kimse bir şey aramasın.''
Zaman
