Generallerin Gözaltına Alınması
Aralarında eski Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlarının da bulunduğu üst düzey komutanların gözaltına alınmasıyla ilgili olarak AK Parti İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, 'Biz hukukun üstünlüğünü savunuyoruz, üstünleri hukukunu değil
Aralarında eski Hava ve Deniz Kuvvetleri komutanlarının da bulunduğu üst düzey komutanların gözaltına alınmasıyla ilgili olarak AK Parti İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz, "Biz hukukun üstünlüğünü savunuyoruz, üstünleri hukukunu değil. Herkes hukukun önünde bir tarağın dişleri gibi eşit olmalıdır" derken, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ise operasyonun, Erzincan-Erzurum hattındaki hukuksuzluğu gölgeleme amaçlı olduğunu savundu.
Balyoz darbe planı soruşturması kapmasında aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in de bulunduğu çok sayıda üst düzey komutanın gözaltına alınması Meclis'te de geniş yankı buldu. Gazetecilerin sorularını cevaplayan CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Ergenekon soruşturmasının, AK Parti'nin can simidi olduğunu belirterek, "Ne zaman başı sıkışsa hemen Ergenekon'da bir gözaltı dalgası başlatılıyor. Erzincan-Erzurum
hattında yaşanan hukuksuzluklara bir tepki oluştu. Bir siyasi müdahalenin olduğu çok açık ortaya çıktı. Şimdi bunu gölgelemek için bir operasyon yapılıyor. Bu Ergenekon soruşturmanın bir hukuk soruşturması olmadığı, tümüyle siyasi bir operasyon olduğu çok açık" diye konuştu.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal, suçu olan herkesin gözaltına alınabileceğini belirterek, bu memlekette Başbakanların Anayasa Mahkemesi'nde yargılandığını hatırlattı. Kastal, "Kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Ben milletvekiliyim, dokunulmazlığım var. Gelecek seçimde olmazsam dokunulmazlığım kalkıyor. Ondan sonra gereken yapılır. Artık kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Her şey deşifre oluyor. Çağdaş, evrense hukuka uyan bir toplum olacağız" dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz de generallerin gözaltına alınmasını şöyle değerlendirdi:
"Biz hukukun üstünlüğünü savunuyoruz, üstünleri hukukunu değil. Herkes hukukun önünde bir tarağın dişleri gibi eşit olmalıdır. Hiç kimsenin imtiyazı yok. Yargı süreci sonuçlanıncaya kadar herkesin masum olduğunu da kabul etmemiz lazım. Kararı mahkemeler verir. Biz yargıçların vereceği hükme razıyız."
MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, bu konuda başından beri aynı cümleleri kurduklarını hatırlatarak, "Konu yargıdadır. Yargıya herkesin güvenmesi lazım. Mahkeme kesin kararını verinceye kadar MHP, hukuk devletinde her kurumun davranması gerektiği gibi müdahil olmama ve saygı içinde kararı bekleme görüşündedir. Bu görüşümüz devam ediyor" şeklinde konuştu.
BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ise bunların, 12 Eylül ve darbelerle yüzleşilememesinin sonuçları olduğunu, taşların yerinden oynadığını belirtti. Taşları yerine oturtacak bir hukukun gücünü oluşturmak gerektiğini dile getiren Birdal, "Demokrasilerde bu tür sürprizler yaşanmaz. Her sabah kalkıyoruz, yeni bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Halkın iradesine müdahale edecek tutumlarla bağımsız yargıda hesaplaşılmalıdır. Hukukun gücüdür esas olan. Silahların gücü değildir" dedi.
AK Parti Artvin Milletvekili Ertekin Çolak da her şeye rağmen yargının görevini yaptığını dile getirerek, bu memlekette bu ülkeyi seven savcılar, hakimler olduğunu söyledi. Çolak, "Burada da bir görev icra edildiğini görüyorum. Suçu olanlar, suç işlemiş olanlar bunların hesabını verir. Suçu olmayanlar da temize çıkar. Onlar için de iyi olur" şeklinde konuştu.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise balyoz planındaki ya da senaryo çalışmasındaki bir takım iddiaların esas alındığının görüldüğünü belirterek, bütün bu çalışmalar yapılırken, kimilerine göre darbe girişimi, kimilerine göre kuvvet komutanlıkları bünyesindeki askeri çalışmalar gerçekleştirilirken, bu süreçlerin hükümetin bilgisi dahilinde olduğunu dönemin Başbakanlık Müsteşarının açıkladığını hatırlattı. Kart şöyle konuştu:
"O zaman bunların idari ve adli gereği neden yapılmamıştır? Neden 7 yıl sonra böyle bir operasyon gündeme getiriyor? Bütün bunları değerlendirirken Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı odaklı karargah çalışmalarını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu karargah devlet yetkisini sürekli olarak kötüye kullanmak suretiyle illegal hale gelen bir karargah. Hükümetin öncelikle bu karargah yapılanmasına açıklama getirmesi gerekiyor. Türkiye'de bütün bu
çalışmalar olurken MİT'in bunlardan haberi yok. İçişleri Bakanlığı istihbaratın haberi yok, Genelkurmay istihbaratın haberi yok. Her nasılsa bir karargahın haberi yok. Bu karargahtan servisler yapılıyor, ihbarlar yapılıyor. Bu soruları biraz sorgulayalım."
AK Parti Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş ise haberleri basından öğrendiğinde son derece üzüldüğünü vurguladı. Türkiye'de kuvvet komutanlığı yapmış bir emekli generalin, albayların darbe suçlamasıyla gözaltına alınmasının son derece vahim ve üzüntü verici olduğunu kaydeden Göktaş, "Bu safhada söylenecek bir şey yok. Bundan sonraki süreç yargıya kalmıştır. İki üç senedir bu tip girişimleri basından takip edebildik. Diliyorum ki bu tartışmalar artık bir son bulur ve herkes işine bakar. Hükümet
gerekli çalışmaları yapar, asker kendi asli görevini sürdürür. Kurumlar kendi arasında tam bir ahenk içinde çalışır. Milletimiz bizden hizmet bekliyor. Kanun dışı girişimlerin, zorlamaların hiçkimseye faydası olmamıştır. Yarın da olmayacaktır" diye konuştu.
Göktaş, bu operasyonun Erzincan'daki olayla bağlantılı olarak değerlendirilmesinin çok yanlış olduğunu vurgulayarak, balyoz iddiasıyla ilgili bir bavul dolusu dosyanın yargıya intikal ettiğini ve bunların okunmasının doğal olarak zaman aldığını söyledi. Göktaş, "Normal bir sürecin işlediğini düşünüyorum. Hükümet böyle bir şeyin içine asla girmez. Bu şekilde davranılırsa bir yere varamayız, Türkiye kaostan çıkmaz" şeklinde konuştu.
Balyoz darbe planı soruşturması kapmasında aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına ve eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in de bulunduğu çok sayıda üst düzey komutanın gözaltına alınması Meclis'te de geniş yankı buldu. Gazetecilerin sorularını cevaplayan CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Ergenekon soruşturmasının, AK Parti'nin can simidi olduğunu belirterek, "Ne zaman başı sıkışsa hemen Ergenekon'da bir gözaltı dalgası başlatılıyor. Erzincan-Erzurum
hattında yaşanan hukuksuzluklara bir tepki oluştu. Bir siyasi müdahalenin olduğu çok açık ortaya çıktı. Şimdi bunu gölgelemek için bir operasyon yapılıyor. Bu Ergenekon soruşturmanın bir hukuk soruşturması olmadığı, tümüyle siyasi bir operasyon olduğu çok açık" diye konuştu.
AK Parti Osmaniye Milletvekili Durdu Mehmet Kastal, suçu olan herkesin gözaltına alınabileceğini belirterek, bu memlekette Başbakanların Anayasa Mahkemesi'nde yargılandığını hatırlattı. Kastal, "Kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Ben milletvekiliyim, dokunulmazlığım var. Gelecek seçimde olmazsam dokunulmazlığım kalkıyor. Ondan sonra gereken yapılır. Artık kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Her şey deşifre oluyor. Çağdaş, evrense hukuka uyan bir toplum olacağız" dedi.
AK Parti İstanbul Milletvekili İrfan Gündüz de generallerin gözaltına alınmasını şöyle değerlendirdi:
"Biz hukukun üstünlüğünü savunuyoruz, üstünleri hukukunu değil. Herkes hukukun önünde bir tarağın dişleri gibi eşit olmalıdır. Hiç kimsenin imtiyazı yok. Yargı süreci sonuçlanıncaya kadar herkesin masum olduğunu da kabul etmemiz lazım. Kararı mahkemeler verir. Biz yargıçların vereceği hükme razıyız."
MHP Isparta Milletvekili Nevzat Korkmaz, bu konuda başından beri aynı cümleleri kurduklarını hatırlatarak, "Konu yargıdadır. Yargıya herkesin güvenmesi lazım. Mahkeme kesin kararını verinceye kadar MHP, hukuk devletinde her kurumun davranması gerektiği gibi müdahil olmama ve saygı içinde kararı bekleme görüşündedir. Bu görüşümüz devam ediyor" şeklinde konuştu.
BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ise bunların, 12 Eylül ve darbelerle yüzleşilememesinin sonuçları olduğunu, taşların yerinden oynadığını belirtti. Taşları yerine oturtacak bir hukukun gücünü oluşturmak gerektiğini dile getiren Birdal, "Demokrasilerde bu tür sürprizler yaşanmaz. Her sabah kalkıyoruz, yeni bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Halkın iradesine müdahale edecek tutumlarla bağımsız yargıda hesaplaşılmalıdır. Hukukun gücüdür esas olan. Silahların gücü değildir" dedi.
AK Parti Artvin Milletvekili Ertekin Çolak da her şeye rağmen yargının görevini yaptığını dile getirerek, bu memlekette bu ülkeyi seven savcılar, hakimler olduğunu söyledi. Çolak, "Burada da bir görev icra edildiğini görüyorum. Suçu olanlar, suç işlemiş olanlar bunların hesabını verir. Suçu olmayanlar da temize çıkar. Onlar için de iyi olur" şeklinde konuştu.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise balyoz planındaki ya da senaryo çalışmasındaki bir takım iddiaların esas alındığının görüldüğünü belirterek, bütün bu çalışmalar yapılırken, kimilerine göre darbe girişimi, kimilerine göre kuvvet komutanlıkları bünyesindeki askeri çalışmalar gerçekleştirilirken, bu süreçlerin hükümetin bilgisi dahilinde olduğunu dönemin Başbakanlık Müsteşarının açıkladığını hatırlattı. Kart şöyle konuştu:
"O zaman bunların idari ve adli gereği neden yapılmamıştır? Neden 7 yıl sonra böyle bir operasyon gündeme getiriyor? Bütün bunları değerlendirirken Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı odaklı karargah çalışmalarını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bu karargah devlet yetkisini sürekli olarak kötüye kullanmak suretiyle illegal hale gelen bir karargah. Hükümetin öncelikle bu karargah yapılanmasına açıklama getirmesi gerekiyor. Türkiye'de bütün bu
çalışmalar olurken MİT'in bunlardan haberi yok. İçişleri Bakanlığı istihbaratın haberi yok, Genelkurmay istihbaratın haberi yok. Her nasılsa bir karargahın haberi yok. Bu karargahtan servisler yapılıyor, ihbarlar yapılıyor. Bu soruları biraz sorgulayalım."
AK Parti Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş ise haberleri basından öğrendiğinde son derece üzüldüğünü vurguladı. Türkiye'de kuvvet komutanlığı yapmış bir emekli generalin, albayların darbe suçlamasıyla gözaltına alınmasının son derece vahim ve üzüntü verici olduğunu kaydeden Göktaş, "Bu safhada söylenecek bir şey yok. Bundan sonraki süreç yargıya kalmıştır. İki üç senedir bu tip girişimleri basından takip edebildik. Diliyorum ki bu tartışmalar artık bir son bulur ve herkes işine bakar. Hükümet
gerekli çalışmaları yapar, asker kendi asli görevini sürdürür. Kurumlar kendi arasında tam bir ahenk içinde çalışır. Milletimiz bizden hizmet bekliyor. Kanun dışı girişimlerin, zorlamaların hiçkimseye faydası olmamıştır. Yarın da olmayacaktır" diye konuştu.
Göktaş, bu operasyonun Erzincan'daki olayla bağlantılı olarak değerlendirilmesinin çok yanlış olduğunu vurgulayarak, balyoz iddiasıyla ilgili bir bavul dolusu dosyanın yargıya intikal ettiğini ve bunların okunmasının doğal olarak zaman aldığını söyledi. Göktaş, "Normal bir sürecin işlediğini düşünüyorum. Hükümet böyle bir şeyin içine asla girmez. Bu şekilde davranılırsa bir yere varamayız, Türkiye kaostan çıkmaz" şeklinde konuştu.