iPhone ve Blackberry'i şok eden hamle
iPhone ve Blackberry' çılgınlığına dur dedi!
Hemen her gün piyasaya düşen, yeni bir özelliğe sahip, ya da var olanı uç sınırlara çeken telefon haberlerinin bombardımanı altında yaşayıp, sahip olduğumuz telefon hakkında "acaba bunu almakla hata mı yaptım" diye düşünmeye zorlandığımız bir çağda yaşıyoruz.
Belki ilk başlarda keyifli olan bu taşınabilinir teknoloji cenneti durumu sanırım benim gibi başkalarının da sinirini bozmaya başlamış olmalı ki "telefonumu geri verin!" deme ihtyiacı duymuşlar.
Hollandalı John Doe isimli reklam ve tasarım ajansı ekibi "sadece konuşmaya" yarayan bir telefon üretti, adını da kendilerine ithaf ederek John's Phone koydu.
Sadece konuşmak derken tam olarak da kastedilen bu çünkü telefonla bırakın fotoğraf çekip, internete girmeyi, mesaj bile gönderemiyorsunuz.
Konuşmaktan başka yapabileceğiniz tek şey "adres defteri"ne kayıt girmek o da zaten telefonun içinde değil üstünde. Telefonun arkasına yerleştirilmiş kağıttan bir adres defteri ve kalemi bulunuyor, numaralarınızı oraya kaydediyorsunuz.
Şaka gibi değil mi? Ama değil. İlk başta saçma gelebilen böyle bir telefon fikri düşündükçe çekici bir hal alıyor; en azından bana çekici geldiği kesin.
Dünyanın en basit cep telefonu olarak lanse edilen "John's Phone"un özelliklerine şöyle bir göz atalım (acaba kaç satır çıkacak?)
1- Bu telefonla alışma, öğrenme derdiniz olmaz çünkü zaten öğrenilecek bir özelliği yok. Zaten yapıp yapabileceğiniz işlemler sınırlı, arama yapma, çağrı kabul etme, tuş kilidi açma-kapama, sesi arttırıp azaltma.
2- Yaşlılar ve çocuklar için gerekli olacağı düşünülmüş hızlı arama özelliği var. İstediğiniz tuşa numara atayabiliyorsunuz.
3- Ekrana yer ayırma derdi olmadığı için tuşlar olabildiğince büyük ve basması kolay şekilde tasarlanmış.
4- John's Phone'un başka hiçbir telefonda olmayan bir telefon defteri var. Özellikle belli yaş üzeri kullanıcının hoşuna gidebilecek eski usül kalemli telefon defteri telefonun arkasındaki kapaklı bir bölmeye konmuş.
Telefonunuz kapalı olsa bile adres ve telefonlarınızı güncelleyip, değiştirebiliyorsunuz, ne hoş değil mi? :)
5- Quad-band özelliği dünyanın farklı yerlerinde farklı alt yapılarda kullanılabilmeyi sağlıyor. Lakin 3G'li olmadığı için alt yapısı 3G olan Japonya ve Güney Korede bu telefonu kullanamıyorsunuz.
6- Karar vermekle uğraşmayın "o mu bu mu" diye sıkılmayın diye bu telefonda bir tane basit bir zil sesi var (Evet 1). Tek yapmanız gereken ayar, hangi seviyede çalacağı ile ilgili ki o da zaten 3 seçenekli: Yüksek, normal, sessiz.
7- Tüm zil sesi seviyeleri ile birlikte çalışabilen titreşim özelliği unutulmamış neyse ki.
8- Arayan numarayı gösteren mini ekran telefonun tepe kenarında. Tıpkı çağrı cihazlarının ekranlarına benzeyen göstergedeki rakamlar yeterince büyük ve okunaklı.
9- Telefonun en güzel yönlerinden biri müthiş enerji-verimliliği (1200 mAh). Bekleme modunda şarj etmeden 3 haftadan fazla çalışabiliyor. Elbette bunda pil tüketecek bir özelliğinin olmaması da etkili. Mini ekranda pil dolu olduğunda net bir şekilde görülebilen JOHNS yazısı şarj azaldıkça silikleşmeye başlıyor. Şarjı tükendiğinde tek gördüğünüz J harfi ve yanındaki LOW ibaresi oluyor.
10- Firma şarj etme şekli konusunda oldukça esnek davranmış. Telefonla birlikte gelen adaptör ve kabloları kullanarak ister elektrik prizinden, ister USB ile bilgisayardan şarj edebiliyorsunuz.
11- İşte telefonun en über-tekno özelliği: Eller serbest (hands-free) arama yapılabiliyor. Ama sizi yanıltmış olmayayım çünkü burada bahsedilen sesi dışarı vermek suretiyle bir arama değil, telefonla gelen kulaklık setini kullanarak ellerinizi serbest bırakan arama tarzı.
12- Telelonun ölçüleri gayet makul 10.5 x 6 x 1.5 cm, ağırlığı da 95 gram.
13- Telefonun uzun ömürlü ve suya dayanıklı olması için yapımında yüksek kalite plastik kullanılmış.
14- Telefonun 5 farklı renkte seçeneği var.
Belki ilk başlarda keyifli olan bu taşınabilinir teknoloji cenneti durumu sanırım benim gibi başkalarının da sinirini bozmaya başlamış olmalı ki "telefonumu geri verin!" deme ihtyiacı duymuşlar.
Hollandalı John Doe isimli reklam ve tasarım ajansı ekibi "sadece konuşmaya" yarayan bir telefon üretti, adını da kendilerine ithaf ederek John's Phone koydu.
Sadece konuşmak derken tam olarak da kastedilen bu çünkü telefonla bırakın fotoğraf çekip, internete girmeyi, mesaj bile gönderemiyorsunuz.
Konuşmaktan başka yapabileceğiniz tek şey "adres defteri"ne kayıt girmek o da zaten telefonun içinde değil üstünde. Telefonun arkasına yerleştirilmiş kağıttan bir adres defteri ve kalemi bulunuyor, numaralarınızı oraya kaydediyorsunuz.
Şaka gibi değil mi? Ama değil. İlk başta saçma gelebilen böyle bir telefon fikri düşündükçe çekici bir hal alıyor; en azından bana çekici geldiği kesin.
Dünyanın en basit cep telefonu olarak lanse edilen "John's Phone"un özelliklerine şöyle bir göz atalım (acaba kaç satır çıkacak?)
1- Bu telefonla alışma, öğrenme derdiniz olmaz çünkü zaten öğrenilecek bir özelliği yok. Zaten yapıp yapabileceğiniz işlemler sınırlı, arama yapma, çağrı kabul etme, tuş kilidi açma-kapama, sesi arttırıp azaltma.
2- Yaşlılar ve çocuklar için gerekli olacağı düşünülmüş hızlı arama özelliği var. İstediğiniz tuşa numara atayabiliyorsunuz.
3- Ekrana yer ayırma derdi olmadığı için tuşlar olabildiğince büyük ve basması kolay şekilde tasarlanmış.
4- John's Phone'un başka hiçbir telefonda olmayan bir telefon defteri var. Özellikle belli yaş üzeri kullanıcının hoşuna gidebilecek eski usül kalemli telefon defteri telefonun arkasındaki kapaklı bir bölmeye konmuş.
Telefonunuz kapalı olsa bile adres ve telefonlarınızı güncelleyip, değiştirebiliyorsunuz, ne hoş değil mi? :)
5- Quad-band özelliği dünyanın farklı yerlerinde farklı alt yapılarda kullanılabilmeyi sağlıyor. Lakin 3G'li olmadığı için alt yapısı 3G olan Japonya ve Güney Korede bu telefonu kullanamıyorsunuz.
6- Karar vermekle uğraşmayın "o mu bu mu" diye sıkılmayın diye bu telefonda bir tane basit bir zil sesi var (Evet 1). Tek yapmanız gereken ayar, hangi seviyede çalacağı ile ilgili ki o da zaten 3 seçenekli: Yüksek, normal, sessiz.
7- Tüm zil sesi seviyeleri ile birlikte çalışabilen titreşim özelliği unutulmamış neyse ki.
8- Arayan numarayı gösteren mini ekran telefonun tepe kenarında. Tıpkı çağrı cihazlarının ekranlarına benzeyen göstergedeki rakamlar yeterince büyük ve okunaklı.
9- Telefonun en güzel yönlerinden biri müthiş enerji-verimliliği (1200 mAh). Bekleme modunda şarj etmeden 3 haftadan fazla çalışabiliyor. Elbette bunda pil tüketecek bir özelliğinin olmaması da etkili. Mini ekranda pil dolu olduğunda net bir şekilde görülebilen JOHNS yazısı şarj azaldıkça silikleşmeye başlıyor. Şarjı tükendiğinde tek gördüğünüz J harfi ve yanındaki LOW ibaresi oluyor.
10- Firma şarj etme şekli konusunda oldukça esnek davranmış. Telefonla birlikte gelen adaptör ve kabloları kullanarak ister elektrik prizinden, ister USB ile bilgisayardan şarj edebiliyorsunuz.
11- İşte telefonun en über-tekno özelliği: Eller serbest (hands-free) arama yapılabiliyor. Ama sizi yanıltmış olmayayım çünkü burada bahsedilen sesi dışarı vermek suretiyle bir arama değil, telefonla gelen kulaklık setini kullanarak ellerinizi serbest bırakan arama tarzı.
12- Telelonun ölçüleri gayet makul 10.5 x 6 x 1.5 cm, ağırlığı da 95 gram.
13- Telefonun uzun ömürlü ve suya dayanıklı olması için yapımında yüksek kalite plastik kullanılmış.
14- Telefonun 5 farklı renkte seçeneği var.