Eğitimde 'Alternatif Sistem' Arayışları
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Murat Altuğ, 'Çocuk ve Gençlerin Oyun, Beden Eğitimi, Spor ve Fiziksel Etkinlik Yoluyla Gelişimlerinin Desteklenmesi Projesi' ile birlikte eğitim sistemine etki edebilecek bir uygulama arayışı içinde olduklarını söyledi
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Murat Altuğ, 'Çocuk ve Gençlerin Oyun, Beden Eğitimi, Spor ve Fiziksel Etkinlik Yoluyla Gelişimlerinin Desteklenmesi Projesi' ile birlikte eğitim sistemine etki edebilecek bir uygulama arayışı içinde olduklarını söyledi.
'2012 Londra Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunları' kapsamında oluşturulan ve MEB İlköğretim Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülen proje, Mersin'de düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Çocuk ve gençlerin oyun, beden eğitimi, spor ve fiziksel etkinlik yoluyla gelişimlerinin desteklenmesi kapsamında geliştirilen ve ilk etapta Mersin'in yanı sıra Trabzon ve Erzurum'da uygulanacak olan proje kapsamında Mersin Oteli'nde düzenlenen tanıtım toplantısına yoğun ilgi gösterildi. Katılımcılar arasında;
İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Murat Altuğ, Vali Yardımcısı Hüseyin Parlak, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül, Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Taşkın da yer aldı.
"PROJE AYNI ZAMANDA DA SOSYAL BİR PAYLAŞIM PROJESİDİR"
Burada konuşan Murat Altuğ, projeyle birlikte çocuk ve gençlerin beden eğitimi, spor ve fiziksel etkinlik yoluyla gelişimlerini amaçladıklarını, bunu yaparken de MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, SHÇEK Genel Müdürlüğü, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'ni de projeye dahil ettiklerini anlattı. Altuğ, proje kapsamındaki çalışmaların aynı zamanda da bir 'sosyal sorumluluk' anlamında dünya ölçeğinde 7 ayrı ülkeyle paylaşılmasının
hedeflendiğini dile getirdi. 'Londra 2012 Uluslararası Eğitim Programı'nın bir parçası olarak hayata geçirilen projenin uluslararası ölçekteki paydaşlarının da; Londra Olimpik ve Paralimpik Oyunlar Organizasyon Komitesi ile Birleşik Krallık Spor Kurumu, British Council ve UNICEF İngiltere olduğu bilgisini de veren Altuğ, projenin hedef kitlesinin de çocuk ve gençler olduğunu tekrarladı.
"ÇOCUKLARIMIZA SPORCU BİR KİMLİK KAZANDIRMA AMACINDA DEĞİLİZ"
Özellikle dezavantajlı ve engelli çocuk ve gençlerin de olimpiyat ruhundan ilham alarak oyun ve spor aracılığıyla hayatlarına zenginlik katmalarıyla birlikte sosyal hayata dahil olmalarına projeyle birlikte fırsat sunulacağını kaydeden Altuğ, projenin aynı zamanda da spor oyunu ve liderlik özelliklerini de geliştirmeye faydalı olacak bir araç olarak da görülmesi gerektiğinin altını çizdi. Altuğ, "Biz projeyle birlikte çocuklarımıza sporcu bir kimlik kazandırma amacında değiliz. Toplumun ortalama bir spor
kültürüne sahip olması belki projenin sonuçlarından biri olabilir ancak temel hedefimiz; geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimize ortalama bir kültür düzeyi, ortalama bir yaşam standardı kazandırmak niyetindeyiz" dedi.
"EĞİTİM SİSTEMİNE ETKİ EDECEK BİR UYGULAMA ARAYIŞI İÇİNDEYİZ"
Çocukların, çocuk olma hakları ellerinden alınmadan onların çocuklarını yaşarken, aynı zamanda da eğitimlerinin güçlendirilmesi yönünde projeyle birlikte oldukça önemli bir adım attıklarını savunan Murat Altuğ, bununla birlikte çocukların demokrasi kültürünü, başarma duygusunu, paylaşmayı, iş birliği ve koordinasyonun yanı sıra başarısızlığa tahammülü proje çerçevesinde yapılacak olan çalışmalarla birlikte öğreneceklerini dile getirdi. Pilot uygulamanın ardından Türkiye'ye özgü bir model oluşturmayı
amaçladıklarına dikkat çeken Altuğ, "Elde edeceğimiz bu modeli de daha sonra ortaya konulacak çalışmalarla birlikte tüm ülkeye yaymak istiyoruz. Bunun için de ilk etapta 3 kentimizi 'pilot il' olarak seçtik ve her kentimizden de 5 ilköğretim okulu ve SHÇEK'e bağlı bir kurum belirledik. Söz konusu okullardaki tüm çocukların bütün ders ve aktivitelerde bundan faydalanmasını sağlayacağız. Bu kapsamda da çocuklarımızı yarıştırmayacağı gibi sıralamaya tabi tutmayacak ve herhangi bir ayrım da yapmayacağız. Biz
eğitim-öğretim sistemimize etki edecek bir uygulama arayışı içindeyiz. Bunu da hep birlikte yapmak istiyoruz" diye konuştu.
"AMACIMIZ ŞAMPİYON YA DA YARIŞMACI BİR NESİL YETİRMEK DEĞİL"
Mersin Vali Yardımcısı Hüseyin Parlak da, projenin isminin dahi insanı heyecanlandırmaya yettiğini ifade ederek, 'Çocuk ve Gençlerin Oyun, Beden Eğitimi, Spor ve Fiziksel Etkinlik Yoluyla Gelişimlerinin Desteklenmesi Projesi' ile birlikte çocuk ve gençlerin gelişimine de önemli bir katkı sunulacağını savundu. Mersin'in 'pilot il'lerden biri olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Parlak, her ne kadar kent genelinde 5 ilköğretim okulu seçilse de projenin kent genelinde uygulanacağı gibi Mersin
nüfusunun 3'te 1'lik bölümünü oluşturan 500 bin çocuk ve genci kapsayacağını dile getirdi.
Kent genelinde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüren tüm okullardaki çocuk ve gençlerin, en az bir spor dalıyla ilgilenmelerini sağlamak istediklerini kaydeden Parlak, buna bağlı olarak da okullardaki sportif faaliyetleri desteklediklerini anlattı. Amaçlarının şampiyon ya da yarışmacı bir nesil yetiştirilmesi değil, çocuk ve gençlerin yaşam kalitesinin arttırılarak, hayatlarını daha aktif ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerinin sağlanması olduğunun altını çizen Parlak, projenin belirlenen hedeflere
ulaşabilmesi için de tüm paydaşların ortak hareket edip, gereken özveriyi göstermesi gerektiği uyarısında da bulundu.
'2012 Londra Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik Oyunları' kapsamında oluşturulan ve MEB İlköğretim Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülen proje, Mersin'de düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Çocuk ve gençlerin oyun, beden eğitimi, spor ve fiziksel etkinlik yoluyla gelişimlerinin desteklenmesi kapsamında geliştirilen ve ilk etapta Mersin'in yanı sıra Trabzon ve Erzurum'da uygulanacak olan proje kapsamında Mersin Oteli'nde düzenlenen tanıtım toplantısına yoğun ilgi gösterildi. Katılımcılar arasında;
İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Murat Altuğ, Vali Yardımcısı Hüseyin Parlak, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül, Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Taşkın da yer aldı.
"PROJE AYNI ZAMANDA DA SOSYAL BİR PAYLAŞIM PROJESİDİR"
Burada konuşan Murat Altuğ, projeyle birlikte çocuk ve gençlerin beden eğitimi, spor ve fiziksel etkinlik yoluyla gelişimlerini amaçladıklarını, bunu yaparken de MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, SHÇEK Genel Müdürlüğü, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi'ni de projeye dahil ettiklerini anlattı. Altuğ, proje kapsamındaki çalışmaların aynı zamanda da bir 'sosyal sorumluluk' anlamında dünya ölçeğinde 7 ayrı ülkeyle paylaşılmasının
hedeflendiğini dile getirdi. 'Londra 2012 Uluslararası Eğitim Programı'nın bir parçası olarak hayata geçirilen projenin uluslararası ölçekteki paydaşlarının da; Londra Olimpik ve Paralimpik Oyunlar Organizasyon Komitesi ile Birleşik Krallık Spor Kurumu, British Council ve UNICEF İngiltere olduğu bilgisini de veren Altuğ, projenin hedef kitlesinin de çocuk ve gençler olduğunu tekrarladı.
"ÇOCUKLARIMIZA SPORCU BİR KİMLİK KAZANDIRMA AMACINDA DEĞİLİZ"
Özellikle dezavantajlı ve engelli çocuk ve gençlerin de olimpiyat ruhundan ilham alarak oyun ve spor aracılığıyla hayatlarına zenginlik katmalarıyla birlikte sosyal hayata dahil olmalarına projeyle birlikte fırsat sunulacağını kaydeden Altuğ, projenin aynı zamanda da spor oyunu ve liderlik özelliklerini de geliştirmeye faydalı olacak bir araç olarak da görülmesi gerektiğinin altını çizdi. Altuğ, "Biz projeyle birlikte çocuklarımıza sporcu bir kimlik kazandırma amacında değiliz. Toplumun ortalama bir spor
kültürüne sahip olması belki projenin sonuçlarından biri olabilir ancak temel hedefimiz; geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimize ortalama bir kültür düzeyi, ortalama bir yaşam standardı kazandırmak niyetindeyiz" dedi.
"EĞİTİM SİSTEMİNE ETKİ EDECEK BİR UYGULAMA ARAYIŞI İÇİNDEYİZ"
Çocukların, çocuk olma hakları ellerinden alınmadan onların çocuklarını yaşarken, aynı zamanda da eğitimlerinin güçlendirilmesi yönünde projeyle birlikte oldukça önemli bir adım attıklarını savunan Murat Altuğ, bununla birlikte çocukların demokrasi kültürünü, başarma duygusunu, paylaşmayı, iş birliği ve koordinasyonun yanı sıra başarısızlığa tahammülü proje çerçevesinde yapılacak olan çalışmalarla birlikte öğreneceklerini dile getirdi. Pilot uygulamanın ardından Türkiye'ye özgü bir model oluşturmayı
amaçladıklarına dikkat çeken Altuğ, "Elde edeceğimiz bu modeli de daha sonra ortaya konulacak çalışmalarla birlikte tüm ülkeye yaymak istiyoruz. Bunun için de ilk etapta 3 kentimizi 'pilot il' olarak seçtik ve her kentimizden de 5 ilköğretim okulu ve SHÇEK'e bağlı bir kurum belirledik. Söz konusu okullardaki tüm çocukların bütün ders ve aktivitelerde bundan faydalanmasını sağlayacağız. Bu kapsamda da çocuklarımızı yarıştırmayacağı gibi sıralamaya tabi tutmayacak ve herhangi bir ayrım da yapmayacağız. Biz
eğitim-öğretim sistemimize etki edecek bir uygulama arayışı içindeyiz. Bunu da hep birlikte yapmak istiyoruz" diye konuştu.
"AMACIMIZ ŞAMPİYON YA DA YARIŞMACI BİR NESİL YETİRMEK DEĞİL"
Mersin Vali Yardımcısı Hüseyin Parlak da, projenin isminin dahi insanı heyecanlandırmaya yettiğini ifade ederek, 'Çocuk ve Gençlerin Oyun, Beden Eğitimi, Spor ve Fiziksel Etkinlik Yoluyla Gelişimlerinin Desteklenmesi Projesi' ile birlikte çocuk ve gençlerin gelişimine de önemli bir katkı sunulacağını savundu. Mersin'in 'pilot il'lerden biri olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Parlak, her ne kadar kent genelinde 5 ilköğretim okulu seçilse de projenin kent genelinde uygulanacağı gibi Mersin
nüfusunun 3'te 1'lik bölümünü oluşturan 500 bin çocuk ve genci kapsayacağını dile getirdi.
Kent genelinde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüren tüm okullardaki çocuk ve gençlerin, en az bir spor dalıyla ilgilenmelerini sağlamak istediklerini kaydeden Parlak, buna bağlı olarak da okullardaki sportif faaliyetleri desteklediklerini anlattı. Amaçlarının şampiyon ya da yarışmacı bir nesil yetiştirilmesi değil, çocuk ve gençlerin yaşam kalitesinin arttırılarak, hayatlarını daha aktif ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerinin sağlanması olduğunun altını çizen Parlak, projenin belirlenen hedeflere
ulaşabilmesi için de tüm paydaşların ortak hareket edip, gereken özveriyi göstermesi gerektiği uyarısında da bulundu.