Kılıçdaroğlu Ve Demirel Isparta'da

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'nin 2010-2011 Akademik yılı açılış törenine katıldı.

Süleyman Demirel Üniversitesi'nin 2010-2011 Akademik yılı açılış törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel katıldı. Öğrenciler konferans salonuna birlikte gelen Kılıçdaroğlu ve Demirel'i ayakta alkışladı. Törende konser veren Türk Halk Müziği sanatçısı Tolga Çandar, "Cumhurbaşkanımızı burada görmek ne güzel. Zamanında kendisine karşı çok mücadele ettik ama bu O'nun efe olduğu gerçeğini değiştirmez" dedi. Çandar'ın Demirel için söylediği 'Onlar demokrasi adına
tarih yazdılar. Şimdi tarih yazacak olan bir genel başkanla yan yanalar. Ne mutlu. Lütfen terbiyesizliğimi hoşgörün, sanatçılar tarafsız olur ama ben tarafsız değilim. Ben demokrasiden yana tarafım' sözleri ise büyük alkış aldı.
Törende, fahri doktora unvanı verilen iş adamı İnan Kıraç, öğrencilere basmakalıp olmamalarını, farklı olmalarını ve haksızlıklara karşı kendilerini savunurken en az haksızlar kadar cesur olmalarını önerdi. Kıraç, eşi Suna Kıraç ile ilgili konuşurken gözyaşlarını tutamadı.
Törenin açılış konuşmasını yapan Rektör Metin Lütfi Baydar, anadilde eğitim talebini eleştirdi. Konuşmasına "Üniversitelerde akademik, yönetimsel ve ekonomik özerklik olmalı" sözleriyle başlayan Rektör Baydar, "Türkiye modernleşme sürecini tamamlamış ve pratik yaşamda ulus devlet olmuştur. Ulus devletin en önemli tanımlayıcısı resmi dildir. Türkiye'nin resmi dili Türkçe'dir. Türkçe bölgesel olma yolunda ilerlemektedir. Trajikomiktir ki terörist başı ve bölücü terör örgütü yandaşları da kendi aralarında
Türkçe konuşmaktadır" dedi.
Ulus devletinde dil birliği kadar üniversitelerde de eğitim birliğinin önemli olduğunu belirten Rektör Baydar, "Kemal Kılıçdaroğlu Tunceli'den ana muhalefet partisi lideri olabiliyorsa, Süleyman Demirel Isparta'dan çıkıp Başbakan ve Cumhurbaşkanı olabiliyorsa ve ben Aydın'dan çıkıp Süleyman Demirel Üniversitesi'nin rektörü olabiliyorsam bu çağdaşlaşmadır, Cumhuriyet sloganıdır" diye konuştu. Rektör Baydar, konuşmasında ayrıca bireysel özgürlüklerin de artırılması gerektiğini söyledi.
Rektör Baydar'ın ardından konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise öğrencilere sorgulayıcı olmalarını ve soru sormaktan çekinmemelerini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Bana deseniz ki 'üniversite öğrencileri ne yapmalı?' Ben size sadece bir cümleyle yanıt veririm, 'soru sormalı'. Değişim ve dönüşümü başlatan temel şey soru sormaktır. Soru sorduğumuz zaman dünyayı keşfederiz. Sıradan olayların neden olup bittiğini öğrenmiş oluruz. Dünyayı daha iyi anlarız. Mesela bugün HSYK'nın bütün üyeleri istifa
ettiler. 'Neden istifa ettiler', 'demokrasinin kalbi neden durdu' diye sormalısınız. Parlamentoda güçler ayrılığı ilkesi vardır. Güçler ayrılığı ilkesini teke indirmek bir şey kazandırır mı?" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında üniversitelerin özgür olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Üniversitelerin konuşması lazım. Burada Cumhurbaşkanımız var. Bende kendisini zamanında çok eleştirdim. Öğrenciydim. Yürüyüşler yapıyorduk. Bize 'yürümekle yollar aşınmaz' demişti. O zaman biz kızmıştık ama söylediği doğruydu. Sesimizi duyurmak için daha fazla yürüdük. Bugün 'parasız eğitim istiyorum' diyen genç kızın ağzı kapatılıp salondan çıkarılıyor. Sloganlar attığımız bir dönemden suskunluğa itildiğimiz bir döneme girdik.
Aradan çok uzun süre geçti ne oldu bize? Oysa üniversiteler en aykırı fikirlerin konuşulduğu kurumlar olmalıdır. Eğer Türkiye, küresel anlamda bir aktör olmak istiyorsa, üniversitelerini ayağa kaldırmak ve suskunluğunu bozmak zorundadır. Susan bir üniversite dünyanın hiçbir yerinde kabul görmez. Ülkemizin temel sorunlarından birisi de kadının eğitimidir" diye konuştu.

İLK DERS DEMİREL'DEN
Kılıçdaroğlu'nun ardından kürsüye, 'Küresel bir dünyada sosyal sorumluluk ve üniversiteler' konulu ilk dersi vermek üzere Süleyman Demirel çıktı. Bir ülkede demokrasi olabilmesi için o ülkede iktidara karşı bir de muhalefet olması gerektiğini vurgulayan Demirel şunları söyledi:
"Her rejimde iktidar vardır. Muhalefet yoksa o demokrasi değildir. Sadece muhalefetin olması kafi değildir. Muhalefetin çalışabileceği ortamın olması gerekir. Bu ortamı yaratan halktır. Diri bir kamuoyu olmalıdır. Bir ülkede yanlış yapılıyorsa ve 'bize dokunmayan yılan bin yaşasın' diyorsanız yılan size çok dokunur. Bunu yapmaya ne hakkınız var. Burada en önemli mesele itirazın şiddete kaçmamasıdır. Şiddete kaçtığı yerde haklıyken haksıza çıkarsınız. Haklı olmak kafi değil haklı kalmak önemlidir. Bizim
müesseselerimizde hep bu sıkıntıyı gördük. Çok partili demokratik hayat ayrı bir iştir. 'Geçelim herkes parti kursun, gelin demokrasi yapalım' demek yetmiyor. Bunun kültürü var. Halk tarafından da iktidar ve muhalefet tarafından da öğrenilmesi gerekir. Biz böylece 60 seneyi geçtik. Çok şey öğrendik, çok şey öğreneceğimizi de düşünüyorum."
(SK-AŞ-Y)