İran 2003'deki Irak'tan daha da tehlikeli
Irak Soruşturma Kurulu'nda ifade veren İngiltere Başbakanı Tony Blair İran'ı hedef göstererek bugünkü İran'ın 2003 Irak'ından daha büyük tehdit olduğunu söyledi.
Cezai yaptırımı olmayan Irak kurulunda Başkan John Chilcot ve yardımcılarına ifade veren Blair, "New York'ta 3 bin kişi öldürdüler. İmkanları olsa bunun on mislini yapmak isterlerdi" dedi. Blair, Irak'ın işgalinden sonra ülkenin yeniden imarı ve devlet yapısı ve planlamasında "hatalar" yapıldığını söyledi. Blair, "Saddam'ı devirdiğimiz için üzüntüm yok" da dedi.
İRAN MESELESİ
Blair, "bugünkü İran'ın 2003 Irak'ından daha büyük tehdit olduğu" yorumunu da yaptı. İran'ın, nükleer programı ve terörist gruplarıyla ilişkileri nedeniyle risk oluşturduğu görüşünü ileri süren eski başbakan, "Başkaları bu fikre katılmayabilir, ama bence 2010 İran'ının arz ettiği tehdit, 2003 öncesi Irak'ın oluşturduğu nükleer tehditten daha büyük" dedi.
Blair, kitle imha silahlarının aşırı unsurların eline geçebileceği uyarısında bulundu ve İran'a askeri müdahale gerektiğini ima etti. Blair, "İran'ın bugün terör gruplarıyla bağlantılarına bakınca, Ortadoğu'daki istikrarsızlığın en önemli sebebinin İran olduğunu söyleyebilirim" dedi ve teröristlerin atom bombasına sahip olması ihtimalinin "günümüzün en büyük riski" olduğunu söyledi.
Kraliyet Başsavcısı Lord Goldsmith, Irak işgal edilirken BM Güvenlik Konseyi yetkisi alınmadığı için "bir ara" işgale karşıydı.
Kurulda 8 gün önce ifade veren eski dışişleri bakanı ve bugünkü Adalet Bakanı Jack Straw, "Irak'ın işgaline karşı olsaydım Blair (ABD ile birlikte) Irak'ın işgali için Avam Kamarası'nı ikna edemezdi" dedi.
İngiltere'de 18 Mart 2003'te, Irak'ın işgaline karşı olduğu için ABD'nin Irak'a saldırısından iki gün önce Avam Kamarası Başkanlığı'ndan istifa eden müteveffa Dışişleri Bakanı Robin Cook (28 Şubat 1946-6 Ağustos 2005), Blair'in Irak siyasetini her zaman yanlış buldu. Cook, "Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in silah gücü zaten ambargolarla yarıya inmiş, yok olmuştu" diyordu.
Savunma Bakanlığı'nın kitle imha silahları baş uzmanı David Kelly (59), Irak'la ilgili "resmi yalanlar" yüzünden 17 Temmuz 2003'te intihar etti.
Irak'ın ABD tarafından işgalinin başlatıldığı 20 Mart 2003'ten sonra güneyde Basra bölgesinde görevli İngiliz birliklerinin verdiği toplam zayiat olan 179 askerin yakınları ve yüzlerce protestocu Blair'e tepkilerini gösterdi ve "Lahey'de yargılanmalısınız" diye bağırdı.
KOMİSYONA BİLGİ VERDİ
Ülkesinin ABD'nin Irak'ı işgaline katılmak için verdiği kararı savunmak için Irak Soruşturma Komisyonuna bilgi vermeye başlayan Blair, 11 Eylül'den sonra Saddam Hüseyin'in daha büyük bir tehdit haline gelmediğini, ancak kitle imha silahlarına sahip teröristlerin oluşturduğu tehlikeye ilişkin algılarının kökünden değiştiğini belirtti.
Blair, 2003'teki ABD öncülüğünde yapılan Irak'ın işgalini, "Daha çok kişinin ölümüyle sonuçlanacak, yeni bir terörist saldırının düzenlenmesinden duyduğu korkular nedeniyle desteklediğini" kaydetti.
Blair sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarafsız olarak konuşmak gerekirse, Irak'ın işgaline destek vermemin sebebi, Saddam'ın daha ileri gitmiş olması değil, bizim risk algılamamızın tamamen değişmiş olmasıydı. Eğer dini fanatizmden ilham alan bu insanlar 30 bin kişiyi öldürebilecek duruma gelebilselerdi bunu yapacaklardı. Bu andan itibaren, İran, Libya, Kuzey Kore, Irak... tüm bu rejimlerin varlığına son verilmeliydi. Ana düşüncem '11 Eylülden sonra eğer siz kitle imha silahlarına sahip bir devlet iseniz durmak zorundasınız' yönünde çok güçlü, açık ve vazgeçilmez bir mesaj vermekti.''
Blair, kendisi ve yakın çevresinin Irak lideri Saddam Hüseyin'i devirmeye çok kararlı oldukları, bu nedenle de Irak'ın kitle imha silahlarına ilişkin istihbarat bilgilerini abarttıkları ve işgal emrinin uluslararası hukuka uygun olduğundan başlangıçta şüphe duyan Başsavcıya baskı yaptıkları suçlamalarına yanıt verdi.
Soracakları soruların amacının Irak'ın işgaliyle sonuçlanan sürecin esası hakkında bilgi almak olduğunu ifade eden soruşturma komitesinin başkanı John Chilcot, soruşturma komisyonun Blair'e zor anlar yaşatacağı ümidinde olan kişilerin hayal kırıklığına uğrayabilecekleri uyarısında bulunarak, ''Bu bir soruşturma, bir dava duruşması değil'' diye konuştu.
ARKA KAPIDAN GİRDİ
Soruşturma komisyonuna bilgi vereceği konferans salonuna yerel saatle 07.00'de (TSİ 09.00) gelen Blair'in binanın kordon altına alınmış arka girişinden girerek kendisini bina önünde bekleyen 150 kadar göstericiyi atlattığı görüldü.
Blair'i bekleyen göstericilerin, konferans salonu önünde "Tony'yi cezaevine kapatın", "Blair yalan söyledi binlerce kişi öldü" şeklinde sloganlar attıkları görüldü.
TEMSİLİ YALAN MAKİNESİ
Sorgu, İngiltere'de TV kanallarından ve internet sitelerinden canlı olarak yayınlanıyor. İngiliz Daily Telegraph gazetesi, sorgulamayı internet sitesinden canlı verirken, okuyucuların interaktif olarak oy vererek katılacağı temsili bir yalan makinesi de oluşturdu.
'FİNO' ALTI SAAT BOYUNCA SORGUDA
ABD'de eski Başkan George W. Bush'a işgal politikalarında eşlik ettiği için 'fino köpeği' lakabı takılan Blair, kamuoyunun ve basın ordusunun büyük bir merakla beklediği oturum sırasında yaklaşık altı saat boyunca 2003 yılındaki işgalin öncesi ve sonrasına ilişkin soruları yanıtlayacak.
Altı saat boyunca ter dökecek Blair'in Saddam Hüseyin'in devrilmesinin, işgalin dökülen kana ve binlerce sivilin ve askerin ölmesine rağmen çok sayıda Iraklının hayatını kurtardığını ve daha iyi bir hayat yaşadığını öne sürmesi bekleniyor. Blair ayrıca, Saddam Hüseyin'in sahip olduğu iddia edilen ve asla bulunamayan kitle imha silahlarını üretme 'kapasitesine ve niyetine' sahip olduğunu da iddia edecek.
Oturumda tartışmalı bulunan hükümet dosyaları gündeme getirilecek ve Blair'in savaş kararını nasıl gerekçelendirdiği üzerinde yoğunlaşacak.
BROWN: KAYGILANMIYORUM
Şubat sonu ya da Mart başı tıklayın kendisi de ifade verecek olan İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Blair'in tanıklığının kendisini kaygılandırmadığını söyledi.
Sky News kanalına konuşan Brown, "Tony Blair, durumu anlatmaya, aldığı kararları göstermeye ve bunu mümkün olan en profesyonel şekilde ve etkinlikte yapmaya muktedir ve ben inanıyorum ki soruşturmada kendisine yöneltilen tüm sorulara bir yanıtı olacaktır" dedi.
BAŞKA ÜLKENİN İŞGALİNE NEDEN ORTAK OLDU?
Savaşa başından beri karşı çıkan Liberal Demokratların lideri Nick Clegg, Daily Telegraph gazetesine yazdığı makalede Blair'in tanıklığının "milyonlarca İngiliz vatandaşının kendisine hala sorduğu bir soruya yanıt verilmesi anlamında çok önemli bir an olacağı" yorumunu yaptı ve soruyu şu sözlerle ifade etti: "Başka bir ülkenin hukuk dışı işgaline niye ortak olduk?"
Clegg, Irak'ın işgalinin "Beyaz Saray'a itaatin alışıldık bir örneği olduğunu söylerken bunun, İngiltere ile Amerika arasındaki özel ilişkiye dair soru işaretlerini doğurduğunu belirtti.
Chilcot soruşturmasında şimdiye kadar ifade veren bazı üst düzey yetkililer, 2003 yılının Mart ayındaki işgalin hemen öncesinde ellerine geçen istihbaratın; "Saddam Hüseyin'in sahip olduğu iddia edilen kitle imha silahlarının çoktan imha edildiğine işaret ettiğini" anlattı.
Oturumda Blair'e ABD Başkanı George W Bush'a İngiltere'nin Irak'a yönelik bir askeri harekâtta kendilerine destek vereceği sözünü hangi aşamada verdiğinin de sorulması bekleniyor.
Bazı tanıklar, dönemin hukuk işlerinden sorumlu Bakanı Lord Goldsmith'in oturumda anlattığına göre "Blair'e rejim değişikliği için güç kullanmanın yasadışı olacağı yolunda uyarılarda bulunmasına" rağmen; bu yönde bir garantinin 2002 yılında verildiğini anlatmıştı.
Goldsmith açıklamasında, başta bir askeri müdahaleyi meşru kılmak için ikinci bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Ancak Goldsmith, Konsey'in diğer üyelerinin yeni bir karara gerek olmadığını kabul ettiğini öğrendikten ve üst düzey Amerikalı yetkililerle görüştükten sonra fikrini değiştirdiğini belirtti.
İRAN MESELESİ
Blair, "bugünkü İran'ın 2003 Irak'ından daha büyük tehdit olduğu" yorumunu da yaptı. İran'ın, nükleer programı ve terörist gruplarıyla ilişkileri nedeniyle risk oluşturduğu görüşünü ileri süren eski başbakan, "Başkaları bu fikre katılmayabilir, ama bence 2010 İran'ının arz ettiği tehdit, 2003 öncesi Irak'ın oluşturduğu nükleer tehditten daha büyük" dedi.
Blair, kitle imha silahlarının aşırı unsurların eline geçebileceği uyarısında bulundu ve İran'a askeri müdahale gerektiğini ima etti. Blair, "İran'ın bugün terör gruplarıyla bağlantılarına bakınca, Ortadoğu'daki istikrarsızlığın en önemli sebebinin İran olduğunu söyleyebilirim" dedi ve teröristlerin atom bombasına sahip olması ihtimalinin "günümüzün en büyük riski" olduğunu söyledi.
Kraliyet Başsavcısı Lord Goldsmith, Irak işgal edilirken BM Güvenlik Konseyi yetkisi alınmadığı için "bir ara" işgale karşıydı.
Kurulda 8 gün önce ifade veren eski dışişleri bakanı ve bugünkü Adalet Bakanı Jack Straw, "Irak'ın işgaline karşı olsaydım Blair (ABD ile birlikte) Irak'ın işgali için Avam Kamarası'nı ikna edemezdi" dedi.
İngiltere'de 18 Mart 2003'te, Irak'ın işgaline karşı olduğu için ABD'nin Irak'a saldırısından iki gün önce Avam Kamarası Başkanlığı'ndan istifa eden müteveffa Dışişleri Bakanı Robin Cook (28 Şubat 1946-6 Ağustos 2005), Blair'in Irak siyasetini her zaman yanlış buldu. Cook, "Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in silah gücü zaten ambargolarla yarıya inmiş, yok olmuştu" diyordu.
Savunma Bakanlığı'nın kitle imha silahları baş uzmanı David Kelly (59), Irak'la ilgili "resmi yalanlar" yüzünden 17 Temmuz 2003'te intihar etti.
Irak'ın ABD tarafından işgalinin başlatıldığı 20 Mart 2003'ten sonra güneyde Basra bölgesinde görevli İngiliz birliklerinin verdiği toplam zayiat olan 179 askerin yakınları ve yüzlerce protestocu Blair'e tepkilerini gösterdi ve "Lahey'de yargılanmalısınız" diye bağırdı.
KOMİSYONA BİLGİ VERDİ
Ülkesinin ABD'nin Irak'ı işgaline katılmak için verdiği kararı savunmak için Irak Soruşturma Komisyonuna bilgi vermeye başlayan Blair, 11 Eylül'den sonra Saddam Hüseyin'in daha büyük bir tehdit haline gelmediğini, ancak kitle imha silahlarına sahip teröristlerin oluşturduğu tehlikeye ilişkin algılarının kökünden değiştiğini belirtti.
Blair, 2003'teki ABD öncülüğünde yapılan Irak'ın işgalini, "Daha çok kişinin ölümüyle sonuçlanacak, yeni bir terörist saldırının düzenlenmesinden duyduğu korkular nedeniyle desteklediğini" kaydetti.
Blair sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarafsız olarak konuşmak gerekirse, Irak'ın işgaline destek vermemin sebebi, Saddam'ın daha ileri gitmiş olması değil, bizim risk algılamamızın tamamen değişmiş olmasıydı. Eğer dini fanatizmden ilham alan bu insanlar 30 bin kişiyi öldürebilecek duruma gelebilselerdi bunu yapacaklardı. Bu andan itibaren, İran, Libya, Kuzey Kore, Irak... tüm bu rejimlerin varlığına son verilmeliydi. Ana düşüncem '11 Eylülden sonra eğer siz kitle imha silahlarına sahip bir devlet iseniz durmak zorundasınız' yönünde çok güçlü, açık ve vazgeçilmez bir mesaj vermekti.''
Blair, kendisi ve yakın çevresinin Irak lideri Saddam Hüseyin'i devirmeye çok kararlı oldukları, bu nedenle de Irak'ın kitle imha silahlarına ilişkin istihbarat bilgilerini abarttıkları ve işgal emrinin uluslararası hukuka uygun olduğundan başlangıçta şüphe duyan Başsavcıya baskı yaptıkları suçlamalarına yanıt verdi.
Soracakları soruların amacının Irak'ın işgaliyle sonuçlanan sürecin esası hakkında bilgi almak olduğunu ifade eden soruşturma komitesinin başkanı John Chilcot, soruşturma komisyonun Blair'e zor anlar yaşatacağı ümidinde olan kişilerin hayal kırıklığına uğrayabilecekleri uyarısında bulunarak, ''Bu bir soruşturma, bir dava duruşması değil'' diye konuştu.
ARKA KAPIDAN GİRDİ
Soruşturma komisyonuna bilgi vereceği konferans salonuna yerel saatle 07.00'de (TSİ 09.00) gelen Blair'in binanın kordon altına alınmış arka girişinden girerek kendisini bina önünde bekleyen 150 kadar göstericiyi atlattığı görüldü.
Blair'i bekleyen göstericilerin, konferans salonu önünde "Tony'yi cezaevine kapatın", "Blair yalan söyledi binlerce kişi öldü" şeklinde sloganlar attıkları görüldü.
TEMSİLİ YALAN MAKİNESİ
Sorgu, İngiltere'de TV kanallarından ve internet sitelerinden canlı olarak yayınlanıyor. İngiliz Daily Telegraph gazetesi, sorgulamayı internet sitesinden canlı verirken, okuyucuların interaktif olarak oy vererek katılacağı temsili bir yalan makinesi de oluşturdu.
'FİNO' ALTI SAAT BOYUNCA SORGUDA
ABD'de eski Başkan George W. Bush'a işgal politikalarında eşlik ettiği için 'fino köpeği' lakabı takılan Blair, kamuoyunun ve basın ordusunun büyük bir merakla beklediği oturum sırasında yaklaşık altı saat boyunca 2003 yılındaki işgalin öncesi ve sonrasına ilişkin soruları yanıtlayacak.
Altı saat boyunca ter dökecek Blair'in Saddam Hüseyin'in devrilmesinin, işgalin dökülen kana ve binlerce sivilin ve askerin ölmesine rağmen çok sayıda Iraklının hayatını kurtardığını ve daha iyi bir hayat yaşadığını öne sürmesi bekleniyor. Blair ayrıca, Saddam Hüseyin'in sahip olduğu iddia edilen ve asla bulunamayan kitle imha silahlarını üretme 'kapasitesine ve niyetine' sahip olduğunu da iddia edecek.
Oturumda tartışmalı bulunan hükümet dosyaları gündeme getirilecek ve Blair'in savaş kararını nasıl gerekçelendirdiği üzerinde yoğunlaşacak.
BROWN: KAYGILANMIYORUM
Şubat sonu ya da Mart başı tıklayın kendisi de ifade verecek olan İngiltere Başbakanı Gordon Brown, Blair'in tanıklığının kendisini kaygılandırmadığını söyledi.
Sky News kanalına konuşan Brown, "Tony Blair, durumu anlatmaya, aldığı kararları göstermeye ve bunu mümkün olan en profesyonel şekilde ve etkinlikte yapmaya muktedir ve ben inanıyorum ki soruşturmada kendisine yöneltilen tüm sorulara bir yanıtı olacaktır" dedi.
BAŞKA ÜLKENİN İŞGALİNE NEDEN ORTAK OLDU?
Savaşa başından beri karşı çıkan Liberal Demokratların lideri Nick Clegg, Daily Telegraph gazetesine yazdığı makalede Blair'in tanıklığının "milyonlarca İngiliz vatandaşının kendisine hala sorduğu bir soruya yanıt verilmesi anlamında çok önemli bir an olacağı" yorumunu yaptı ve soruyu şu sözlerle ifade etti: "Başka bir ülkenin hukuk dışı işgaline niye ortak olduk?"
Clegg, Irak'ın işgalinin "Beyaz Saray'a itaatin alışıldık bir örneği olduğunu söylerken bunun, İngiltere ile Amerika arasındaki özel ilişkiye dair soru işaretlerini doğurduğunu belirtti.
Chilcot soruşturmasında şimdiye kadar ifade veren bazı üst düzey yetkililer, 2003 yılının Mart ayındaki işgalin hemen öncesinde ellerine geçen istihbaratın; "Saddam Hüseyin'in sahip olduğu iddia edilen kitle imha silahlarının çoktan imha edildiğine işaret ettiğini" anlattı.
Oturumda Blair'e ABD Başkanı George W Bush'a İngiltere'nin Irak'a yönelik bir askeri harekâtta kendilerine destek vereceği sözünü hangi aşamada verdiğinin de sorulması bekleniyor.
Bazı tanıklar, dönemin hukuk işlerinden sorumlu Bakanı Lord Goldsmith'in oturumda anlattığına göre "Blair'e rejim değişikliği için güç kullanmanın yasadışı olacağı yolunda uyarılarda bulunmasına" rağmen; bu yönde bir garantinin 2002 yılında verildiğini anlatmıştı.
Goldsmith açıklamasında, başta bir askeri müdahaleyi meşru kılmak için ikinci bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Ancak Goldsmith, Konsey'in diğer üyelerinin yeni bir karara gerek olmadığını kabul ettiğini öğrendikten ve üst düzey Amerikalı yetkililerle görüştükten sonra fikrini değiştirdiğini belirtti.