Damatrys Sarayı ilgiye muhtaç

Bizans imparatorlarından II. Tiberius ile Maurikios (578-602) tarafından, “Tanrıça Demeter”in adının verildiği Damatrys Sarayı ilgi bekliyor.

Sarayın boyutları ve nitelikleri göz önüne alındığında, Bizans’tan günümüze ulaşan en önemli yapılardan biri olarak görülüyor. Ancak 1980’lerden sonra bölgedeki çarpık yapılaşma ile ilgisizlik sonucu saray, yağma ile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. Sarayın ismi, Samandıra’nın tarihte rastlanan ilk adı Demeter’den geliyor. Demeter, Yunan mitolojisinde “tarım ve bereket tanrıçası” anlamına geliyor ve insanlara toprağı ekip biçmesini öğreten “tanrıça” olarak biliniyor. Ayrıca Samandıra, rivayetlere göre yabani hayvan çeşitliliğiyle av için de tılsımlı bir mekan olmuş. Sayfiye alanlarına düşkünlüğü ve av merakıyla tanınan Bizans imparatorlarından II. Tiberius ve Maurikios tarafından Samandıra’ya bu saray inşa ettirilmiş. Kalıntıları günümüze kadar ulaşan ve literatüre “Damatrys Sarayı” olarak geçen bu saray, İstanbul’un Anadolu’ya açılan kapısı da olmuş. İmparator, sefer dönüşünde Samandıra’da konaklarken, haberciler bir gün önceden başkente ulaşır ve İmparator’u karşılamak için gerekli hazırlıkların yapılmasını temin ederlermiş.

Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, “Damatrys Sarayı” kalıntılarının bulunduğu alanda yapılacak bir arkeolojik çalışma ile sarayın gün yüzüne çıkacağını, yapılacak restorasyon çalışmaları ile de güzel bir açık hava müzesi olabileceğini söyledi. Erdem, sarayı 2010 Avrupa Kültür Başkenti programına aldırarak, İstanbul’a kazandırmak istediklerini belirtti.