Nevşehir-Kırşehir Polemeğine Tarihi Gerçeklerle Açıklama

Eski Kültür Bakanı ve Kırşehir Baro Başkanı Avukat Gökhan Maraş, Kırşehir ve Nevşehir illeri arasındaki Hacıbektaş ilçesi hakkındaki polemiğe tarihi gerçeklerle cevap vererek, "Değişikliklerin yapılması basit. Şovenist duygular ve hemşerilik gayretiyle dü

Geçtiğimiz günlerde Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği öncülüğünde bir araya gelen Kırşehir Milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri Nevşehir’e bağlı Hacıbektaş ve Kozaklı ilçeleri ile Aksaray’a bağlı Ortaköy ve Sarıyahşi ilçelerinin Kırşehir’e bağlanması yönünde çalışma başlatmıştı.Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Eski Kültür Bakanı ve Kırşehir Baro Başkanı Avukat Gökhan Maraş, bir ülkenin moral ve ekonomik kalkınmasının önemli unsurlarından birinin de vilayetlerin coğrafi taksimatının doğru yapılması olduğunu söyleyerek, "Taksimatın yanlış yapılması emek, zaman, enerji kaybı olduğu gibi devlet yanlış düzenlemeyle farkına varmadan kendi vatandaşına zorluk çıkarmakta eziyet etmektir" dedi.Baro Başkanı Gökhan Maraş, "Ülkemizde bölgenin coğrafi taksimatı yapılırken, Ankara’da birileri oturmuş, harita üzerinden bakarak taksimat yapmıştır. Kültürel bütünlüğe ekonomik ve coğrafi tamlığa dikkat etmemişlerdir. Sanki Lozan Anlaşması sırasında Türkiye’nin Suriye ve Irak sınırının tespiti gibi olmuştur. Bu sınırlar tespit edilirken köylerin ve ilçelerin arazi yapısı ve güvenliği göz önüne alınmamıştır" dedi.Kırşehir’in Selçuklu Devletinin 4 önemli vilayetinden biri olduğunu hatırlatan Maraş, kentin tarihinden bahsederek, "En büyük lonca teşkilatımız olan Ahiliğin merkezidir. Büyük tarihçi Halil İnalçık’ın kitaplarında belirttiği gibi.’Türklüğün Merkezidir.’ 13. ve 14. yüzyılda 18 bin hanelik bir ilden bahsedilmektedir ki bu 100 ile 150 bin arasında bir nüfus demektir. Yeni araştırmalara göre Kırşehir Osmanlı Beyliğinin devlet haline gelmesi için önemli girişimlerin yapıldığı merkezdir. Kırşehir denildiği zaman akla Ahi Evran, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Süleyman Türkmani, Aşıkpaşa, Baba İlyas, Şeyh Edebali, Ahmedi Gül Şehri, Muhlis Paşa ve Osman Bölükbaşı akla gelmektedir. Kırşehir bu kişilerin yaşadığı coğrafyanın ve kültür coğrafyasının kapsadığı alandır. Kırşehir bu fiziki ve kültür coğrafyasının kapsadığı alanı 1954 yılına kadar muhafaza etmiştir. 1954 yılında devrin iktidarının partizanca düşüncesi ve gündelik siyaseti ön plana almasıyla tarihi bir hata işlemiş. Kırşehir ili parçalanarak, ilçe haline getirilmiştir. 1957 yılına gelindiğinde aynı iktidar yaptığı tarihi ve siyasi hatanın farkına vararak Kırşehir’i yeniden bir il olarak düzenlemiş ancak kendisine yeterince oy vermedikleri kızgınlığıyla ilin yeniden düzenlenmesi harita üzerinden yapılarak Kırşehir’in ekonomik, kültürel ve fiziki coğrafyası paramparça edilmiştir. Geçmişe olan saygımızdan dolayı, ülkenin ekonomisine bir nebze doğru katkıda bulunacağımızdan dolayı kendi vatandaşımıza eziyet etmemeyi ve zorluk çıkarmamayı göz önüne alarak yeniden bir coğrafi düzenleme yapılmalıdır. Mecliste yapılacak bir kanun değişikliği ile öncelikle Kırşehir’in kültürel ve ekonomik bütünlüğü için Hacı Bektaş ilçesi, Kırşehir’e yeniden bağlanmalıdır. Yunus Emre’den ve Ahi Evran’dan ayrı Hacı Bektaş düşünülmesi mümkün değildir. Yunus Emre’nin doğduğu köy ve makam mezarının bulunduğu yer Kırşehir, Nevşehir ve Aksaray üçgenindedir. Burasının da kültürel ve ekonomik tamlık açısında Kırşehir’le birleşmesi gerekir ve kanun değişikliğine Ortaköy İlçesinin de dahil edilmesi gerekir" dedi.Aksaray’a bağlı Ortaköy ile Sarıyahşi ilçelerinin vatandaşın ekonomik birlikteliğini de göz önüne alarak Kırşehir’e bağlanması gerektiğini kaydeden Maraş, "Bu ilçe Ankara’ya 180 Aksaray’a ise 100 kilometredir. Halbuki Hirfanlı Baraj Gölü üzerine yapılan köprüyle bu ilçenin Kırşehir’e olan uzaklığı 40 kilometreye düşmüştür. Halk bütün alışverişini ve kültürel ihtiyaçlarını Kırşehir’de giderir. Çok partili hayatımızın en renkli simalarından biri olan Osman Bölükbaşı, Kırşehir ile özdeştir. Kırşehir’in ilçe yapılması da Osman Bölükbaşı’ya karşı iktidarın duyduğu kızgınlıktan kaynaklanmıştır. Osman Bölükbaşı’nın doğduğu Hasanlar köyü Kozaklı ilçesindedir. Bu ilçe ve köylerinin tamamının çocuklarının okula gittiği, halkın alışveriş ettiği ve eğlenmeye gittiği yer Kırşehir’dir. Bu ilçenin de Kırşehir’e bağlanması gerekir. Yukarıda saydığımız değişikliklerin yapılması basit şovenist duygular ve hemşerilik gayretiyle düşünülmemelidir. Kırşehir’in ekonomik, kültürel ve fiziki coğrafyasının doğru düzenlemesi öncelikle tarihe olan saygının gereğidir. Bölgemizin kalkınmasının önemli bir unsurudur" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA