Sivilce Ve Akne Problemine Dikkat
Dr. Emre Tambay, sivilce ve akne problemine dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Emre Tambay, “Akne, foliküler kanalda tıkanmaya bağlı olarak gelişen bir cilt hastalığıdır. Akne en sık ergenlik çağında görülmekle beraber; bebeklikten yaşlılığa kadar her yaşta ortaya çıkabilir. Akne kişileri psikolojik olarak kötü etkilediğinden, neredeyse cilt hastalıklarından en sık başvuru yapılanlarından birisidir. En sık yüz bölgesinde görülür. Yüzde de alın ve yanaklarda daha yoğundur. İkinci olarak sırt ve göğüs bölgesinde gözlenir. Aknenin sebepleri; kalıtsal yatkınlık, hormonal dengesizlik, aşırı yağlı deri yapısı, stres, kullanılan bazı ilaçlar, yüze yoğun sürülen kapatıcı ya da kremler, kadınlarda polikistik over sendromu denilen; saç dökülmesi, kıllanma artışı ile beraber aknenin görüldüğü hormon bozukluğu” dedi.
Aknenin tipik lezyonları ile aknenin tiplendirilmesinin yapıldığını ifade eden Dr. Tambay, “Bu sayede hangi tedavinin kullanılacağı da belirlenir. Tipik lezyonlar şunlardır: Beyaz ve siyah noktalar (kapalı ve açık komedonlar), Papüller ( kırmızı kabartılar), Püstüller (iltihaplı sarı kabartılar), Nodüller (ağrılı, sert büyük kabartılar), Kistler ( içi dolu yumuşak kabartılar), Skarlar (akne izleri)” diye konuştu.
Yiyeceklerin ( kuruyemiş, yağlı yiyecekler, gazlı içecekler vs) akneyi arttırdığının bilimsel olarak kanıtlanamadığını kaydeden Dr. Tambay, “Ancak eğer bu gıdaları yediğinde kişide akne lezyonlarının arttığı gözlendiyse, bu gıdalardan uzak durulmalıdır. Yüz temizlenmesine özen gösterilmelidir. Evde yıkama ürünü olarak yağ bazlı ürünlerden kaçınılmalıdır. Günde ikiden fazla yüz bu ürünlerle yüz yıkanmamalıdır. Siyah noktalar kişinin kendi tarafından sıkılmamalıdır. Bilinçsizce sıkılan siyah noktalar sonradan kırmızı kabarık akneye dönüşebilir. Mutlaka eğitimli bir uzman tarafından cilt bakımı yaptırılmalıdır. Aşırı makyaj yapılması ve yoğun kapatıcılar kullanılmasından kaçınılmalıdır. Yine yağ bazlı makyaj malzemelerinden kaçınılmalıdır. Akne tedavisi uzun bir süreçtir. Tedavi ortalama üç ila altı ay sürmekle beraber; akne tamamen iyileştikten sonra bile cilt bakımı düzenli olarak yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Dr. Tambay, tedavi seçenekleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Krem tedavisi: Tedavi amacıyla verilen kremler sadece sivilcelerin üzerine değil; tüm yüze sürülmelidir. Çoğu tedavi edici krem deride kuruluk ve tahriş yapar. Bu nedenle ilk uygulama günlerinde krem deride kısa bir süre tutulmalı ve giderek bu süre uzatılmalıdır. Tedavi amacıyla kullanılan kremlerin içerikleri şöyle sıralanabilir:
Retinoik asit içeren kremler: Özellikle siyah ve beyaz nokta tedavisinde etkilidir.
Benzoil peroksit içeren kremler: Siyah ve beyaz noktalarla beraber, kırmızı kabarık lezyonlarda da etkilidir.
Antibiyotik içeren kremler: Özellikle sarı iltihaplı kabarıklıklarda etkilidir.
Azelaik asit içeren kremler: Siyah, beyaz nokta ve kızarık kabarıklıklarda etkilidir.
Karma tedavi: Birkaç krem ile bir arada tedavi yapılabilir.
Antibiyotik tedavisi: Siyah ve beyaz nokta tedavisinde etkili değildir. Hafif kabarık lezyonlarda kullanılması gerekmez. Yoğun kızarık kabarıklıklar ve sarı iltihaplı kabarık akne tedavisinde birinci seçenek olarak tercih edilir. Kullanılan bazı antibiyotikler şunlardır: Tetrasiklin, Doksisiklin, Eritromisin, Klindamisin, Kotrimoksazol.
Hormonal tedavi: Özellikle polikistik over sendromu denilen hormonal bozukluk tespit edilmiş kişilerin akne tedavisinde kullanılır.
Oral isotretinoin tedavisi: Çok ileri aknede ya da diğer tüm tedavilere yanıt vermeyen akne tedavisinde kullanılır. Bazı yan etkileri vardır. Gebelikte kesinlikle kullanılmaz. Deride, göz ve kulakta aşırı kuruluğa neden olur. Eklem ve kas ağrıları yapabilir. Karaciğer enzimlerinde yükselmeye neden olabilir ve psikolojik problemlere neden olabilir. Bu nedenle bu tedavi doktor kontrolü dışında kesinlikle kullanılmamalıdır.
Diğer tedavi seçenekleri: Akne lezyonlarının ilaçla tedavisine destek olma amacıyla ya da ilaç tedavisinden sonra idame tedavisi olarak kullanılan ve ancak klinik şartlarında uygulanan tedavi yöntemleri de mevcuttur. Bu tedavi yöntemleri ile aknenin iyileşme süreci hızlandırılarak hastanın konforu arttırılabilir.
Komedon ekstraksiyonu: Siyah ve beyaz nokta ağırlıklı aknesi olanlarda bu noktaların profesyonel olarak temizlenmesidir. Kişilerin kendisi bu noktaları sıktığında akne artabilmekte ya da iz kalabilmektedir. Bu nedenle bu işlemin mutlaka klinik şartlarında, eğitimli kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.
Lezyon içi steroid enjeksiyonu: Özellikle nodul ve kist ağırlıklı aknesi olan kişilerde, bu lezyonların içine steroid enjeksiyonu yapılarak kısa süreli iyileşme sağlanabilir. Bu tedavi kesinlikle tek başına yapılmayıp mutlaka diğer tedavilerle kombine edilmelidir.”
Kaynak: İHA
Aknenin tipik lezyonları ile aknenin tiplendirilmesinin yapıldığını ifade eden Dr. Tambay, “Bu sayede hangi tedavinin kullanılacağı da belirlenir. Tipik lezyonlar şunlardır: Beyaz ve siyah noktalar (kapalı ve açık komedonlar), Papüller ( kırmızı kabartılar), Püstüller (iltihaplı sarı kabartılar), Nodüller (ağrılı, sert büyük kabartılar), Kistler ( içi dolu yumuşak kabartılar), Skarlar (akne izleri)” diye konuştu.
Yiyeceklerin ( kuruyemiş, yağlı yiyecekler, gazlı içecekler vs) akneyi arttırdığının bilimsel olarak kanıtlanamadığını kaydeden Dr. Tambay, “Ancak eğer bu gıdaları yediğinde kişide akne lezyonlarının arttığı gözlendiyse, bu gıdalardan uzak durulmalıdır. Yüz temizlenmesine özen gösterilmelidir. Evde yıkama ürünü olarak yağ bazlı ürünlerden kaçınılmalıdır. Günde ikiden fazla yüz bu ürünlerle yüz yıkanmamalıdır. Siyah noktalar kişinin kendi tarafından sıkılmamalıdır. Bilinçsizce sıkılan siyah noktalar sonradan kırmızı kabarık akneye dönüşebilir. Mutlaka eğitimli bir uzman tarafından cilt bakımı yaptırılmalıdır. Aşırı makyaj yapılması ve yoğun kapatıcılar kullanılmasından kaçınılmalıdır. Yine yağ bazlı makyaj malzemelerinden kaçınılmalıdır. Akne tedavisi uzun bir süreçtir. Tedavi ortalama üç ila altı ay sürmekle beraber; akne tamamen iyileştikten sonra bile cilt bakımı düzenli olarak yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Dr. Tambay, tedavi seçenekleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Krem tedavisi: Tedavi amacıyla verilen kremler sadece sivilcelerin üzerine değil; tüm yüze sürülmelidir. Çoğu tedavi edici krem deride kuruluk ve tahriş yapar. Bu nedenle ilk uygulama günlerinde krem deride kısa bir süre tutulmalı ve giderek bu süre uzatılmalıdır. Tedavi amacıyla kullanılan kremlerin içerikleri şöyle sıralanabilir:
Retinoik asit içeren kremler: Özellikle siyah ve beyaz nokta tedavisinde etkilidir.
Benzoil peroksit içeren kremler: Siyah ve beyaz noktalarla beraber, kırmızı kabarık lezyonlarda da etkilidir.
Antibiyotik içeren kremler: Özellikle sarı iltihaplı kabarıklıklarda etkilidir.
Azelaik asit içeren kremler: Siyah, beyaz nokta ve kızarık kabarıklıklarda etkilidir.
Karma tedavi: Birkaç krem ile bir arada tedavi yapılabilir.
Antibiyotik tedavisi: Siyah ve beyaz nokta tedavisinde etkili değildir. Hafif kabarık lezyonlarda kullanılması gerekmez. Yoğun kızarık kabarıklıklar ve sarı iltihaplı kabarık akne tedavisinde birinci seçenek olarak tercih edilir. Kullanılan bazı antibiyotikler şunlardır: Tetrasiklin, Doksisiklin, Eritromisin, Klindamisin, Kotrimoksazol.
Hormonal tedavi: Özellikle polikistik over sendromu denilen hormonal bozukluk tespit edilmiş kişilerin akne tedavisinde kullanılır.
Oral isotretinoin tedavisi: Çok ileri aknede ya da diğer tüm tedavilere yanıt vermeyen akne tedavisinde kullanılır. Bazı yan etkileri vardır. Gebelikte kesinlikle kullanılmaz. Deride, göz ve kulakta aşırı kuruluğa neden olur. Eklem ve kas ağrıları yapabilir. Karaciğer enzimlerinde yükselmeye neden olabilir ve psikolojik problemlere neden olabilir. Bu nedenle bu tedavi doktor kontrolü dışında kesinlikle kullanılmamalıdır.
Diğer tedavi seçenekleri: Akne lezyonlarının ilaçla tedavisine destek olma amacıyla ya da ilaç tedavisinden sonra idame tedavisi olarak kullanılan ve ancak klinik şartlarında uygulanan tedavi yöntemleri de mevcuttur. Bu tedavi yöntemleri ile aknenin iyileşme süreci hızlandırılarak hastanın konforu arttırılabilir.
Komedon ekstraksiyonu: Siyah ve beyaz nokta ağırlıklı aknesi olanlarda bu noktaların profesyonel olarak temizlenmesidir. Kişilerin kendisi bu noktaları sıktığında akne artabilmekte ya da iz kalabilmektedir. Bu nedenle bu işlemin mutlaka klinik şartlarında, eğitimli kişiler tarafından yapılması gerekmektedir.
Lezyon içi steroid enjeksiyonu: Özellikle nodul ve kist ağırlıklı aknesi olan kişilerde, bu lezyonların içine steroid enjeksiyonu yapılarak kısa süreli iyileşme sağlanabilir. Bu tedavi kesinlikle tek başına yapılmayıp mutlaka diğer tedavilerle kombine edilmelidir.”