Prof. Dr. Saygılıoğlu: “Dünyada e-ticaret bugün itibarıyla 4.2 trilyon dolara ulaşmış durumda”
( ANKARA )- Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu:- “Türkiye lojistik bir üs”- “Pandemi sonrası tüketimde bir daralma olmayacak, aksine ertelenmiş tüketim hızlı bir şekilde gündeme gelecek” ANKARA
Robotlar Kredi Kartı Milyar Dolar E-ticaret Yapay Zeka
– Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, “Dünyada e-ticaret bugün itibarıyla 4.2 trilyon dolara ulaşmış durumda. Toplam ihracatın 17-18 trilyon dolar olduğu dikkate alınırsa bunun neredeyse dörtte biri dolayında e-ticaret var” dedi.
Atılım Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, salgın sürecinde tedarik zincirleri ve lojistikte yaşanan gelişmeleri ve salgın sonrasında nelerin değişeceğini anlattı. Prof. Dr. Saygılıoğlu, salgın döneminin hayatımızda temassızlığı oluşturduğunu belirterek, “Temas olmaması demek insanların evine girmesi demek hayatın durması demek. Gerçekten bildiğimiz aktiviteler faaliyetler hareketlilik kayboldu. Bu doğrudan doğruya başka bir formata dönüştü. Bir yandan hayat devam ediyor. İnsanların yemek, içmek, barınmak, giyinmek, eğlenmek gibi ihtiyaçları var. O ihtiyaçları karşılayabilmek açısından da işin içine başka bir şey yani e-ticaret girdi. Hemen temassız bir dünyada temassız ticaret gelişti. E-ticaret dediğimiz bir anlamda insanların malı görmeden telefondan verdiği siparişle kredi kartını kullanarak evine kapısına gelen pidesinden lahmacununa makarnasından ayakkabısından her şeyi alır hale geldi. Dolayısıyla hayatın devam eden bu akışında tedarik zinciri önemli hale geldi” dedi.
Tedarik zincirinin öneminin salgın döneminde öne çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Saygılıoğlu, özellikle sağlık, hijyen ve gıda konusunda olmazsa olmaz durum kazandığını kaydetti.
Tedarik zinciri sayesinde insanların aşıya kavuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Saygılıoğlu, “Korona virüs tedarik zincirinin bu şekilde daha etkin çalışmasını sağladı. İnsansız işlemler, robotlar, yapay zeka bu tür konular devreye girmeye başladı.
Korona virüsle birlikte daha da hızlandı. Evinden insanlar iş yapıyor. Dolayısıyla bu temassız bir ortamda hayatın sürdürülebilirliğini sağlama anlamına geliyor. Orada da bir tedarik zinciri var. Size bunu sağlayan teknik altyapı var. O bakımdan pandemi tedarik zincirini hızlandıran, yaşamsal hale getiren bir konu haline geldi” diye konuştu.
“Dünyada e-ticaret bugün itibarıyla 4.2 trilyon dolara ulaşmış durumda”Prof. Dr. Saygılıoğlu, salgın dönemi öncesinde de ticarette bir evrilme olduğunu belirterek, “Dünyada e-ticaret bugün itibarıyla 4.2 trilyon dolara ulaşmış durumda. Türkiye’de de 230-240 milyar lira, yani aşağı yukarı 3 milyar dolar civarında bir e-ticaret var. Bu bir trend, bir evrim. Gerçekten zaten o yöne doğru bir evrim vardı. Pandemi bu evrimi olağanüstü hızlandırdı. Ulaştırma, depolanma, gümrüklenmeyle hızlandırdı” şeklinde konuştu.
Amerika’dan verilen bir siparişin Amerika’dan gelmediğini, tüketicilere en yakın depodan ulaştırıldığını bildiren Prof. Dr. Saygılıoğlu, insanlığın dışlandığı, insansız çözümlerin öne çıktığı modellerin salgın döneminde büyük bir ivme kazandığını aktardı.“Pandemi sonrası tüketimde bir daralma olmayacak, aksine ertelenmiş tüketim hızlı bir şekilde gündeme gelecek”Salgın sonrasında ertelenmiş tüketimin gündeme geleceğinin altını çizen Prof. Dr. Saygılıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Pandemiyle ertelenmiş tüketim çok hız kazanacak. Olağanüstü bir hız kazanacak. Örneğin turizm. Bugün başta Rusya kapısı açıldığı anda valizleri hazır milyonlar Türkiye’ye gelecek. Avrupa’ya aynı şekilde Türkiye’den gidecek. Bu çok doğal. Tüketim artacak ve sadece normları değişecek. Tüketimin alanları değişecek. Daha fast-food tüketimden restoranlara, lokantalara dönülecek. Sözün özü pandemi sonrası tüketimde bir daralma olmayacak, aksine ertelenmiş tüketim hızlı bir şekilde gündeme gelecek.”“Türkiye lojistik bir üs”Lojistiğin salgın sonrasında nasıl bir gelişim izleyeceğini de anlatan Prof. Dr. Saygılıoğlu şunları kaydetti:“Çin dünyanın bir köşesinde ya da uzağında bir yer. Çin’den aldığınız mal binlerce kilometreden pazar olarak örneğin Avrupa’ya geliyor. Oraya gelinceye kadar onun farklı modlarda taşıması, depolanması, gümrüklerden geçmesi, sigortalanması gibi yönleri ve dolayısıyla ciddi maliyeti var. Halbuki eğer Türkiye’yi burada lojistik bir üs olarak kullanırsanız, işte burada lojistiğin önemi ortaya çıkıyor. Türkiye’de 10’a yakın otomobil fabrikası varsa bunun bir tek sebebi var. Hem Avrupa pazarına hem Ortadoğu hem de Orta Asya pazarına yakın bir lokasyon olduğu için otomotivde Türkiye yılda milyona ulaşan sayıda araç üretiyor ve önemli bir kısmını ihraç ediyor, ister ticari olsun binek olsun. Bu Türkiye’nin lojistik üs olduğu anlamına geliyor. Bir lokasyon itibarıyla lojistik vazgeçilmezdir."
23 Mayıs 2021 Pazar günü yayınlandı