537 Yildir Ayakta
Sakarya’nin Kaynarca ilçesinde 1486 yilinda ahi teskilatindan Seyh Muslihiddin tarafindan yapilan ve adini bu seyhten alan camii 537 yildir tarihe sahitlik etmenin yani sira hizmete de devam ediyor. Zamaninda zaviye olarak ta kullanilan camii geçirdigi birçok restorasyona ragmen orijinalligini koruyor.

“Sakarya’nin en eski tarihi eserlerinden bir tanesi”
Cami tarihi hakkinda bilgi veren Kaynarca Belediye Baskani Murat Kefli, “Seyh Muslihiddin Cami, Sakarya’nin en eski tarihi eserlerinden bir tanesi. 1486 yilinda Seyh Muslihiddin tarafindan yapilmis bir camimiz ve uzun yillar bölgemizde çok büyük hizmet vermis. Zaten geçmiste kervanlarin geçisi günlük 40 kilometre yola göre ayarlanmis. Bu da iste Üsküdar’dan baslayan Gebze, Tasköprü ve bizim bu Büyük Kaynarca dedigimiz bölgeden giden kervanlarla birlikte bir seyahat güzergahi bulunuyor. Bizim bu camimiz eski dönemlerde basta ahirlari hanlari olan dükkanlari olan tamamen insanlarin aksamlari da konaklayabilecekleri, kendilerinin güvenle, hem hayvanlarinin hem yüklerinin, hem kendilerinin kalabilecegi ibadetlerini yapabilecegi ve diger ihtiyaçlarini, iaselerini karsilayabilecegi bir sekilde yapilmis. Ama tabii bu eser birçogu zaman içerisinde yok olmus mesela hamam varmis su anda sadece hamamin kalintilari var, dükkanlarin kalintilari var. Ayni zamanda bölgede iki tane de su degirmeni mevcutmus su anda onlar da yok” dedi.
“2010 yilinda tamamen restore edilerek halkimizin hizmetine sunuldu”
Tarihi yapinin birçok kez restore edildigini aktaran Kefli, “Camimizde 2006 yilinda tekrar bir restore süreci basladi, 2010 yilinda bitirildi. Camimizin iç yapisi da hem Selçuklu hem Osmanli mimarisine uygun, içerisinde hücrelerin bulundugu, ders çalisma odalarinin bulundugu, ibadethanenin bulundugu, istirahatgahlarin bulundugu ahsaptan muazzam bir cami. 2010 yilinda da Vakiflar Genel Müdürlügümüz tarafinda camimiz tamamen restore edilerek halkimizin hizmetine sunuldu. 2010 yilindan itibaren ibadetlerimizi de bu camide gerçeklestiriyoruz. Kubbe yapisi Karadeniz Bölgesi’nde agacin yogun oldugu bölgeye geçtikçe ahsap camileri Osmanli döneminde görmek mümkün ama günümüzde artik beton olunca ahsap her geçen gün azaliyor. Geçmis dönemlerde ahsap cami, özellikle ormanlarin bol oldugu bölgelerde var. Tabii bu camiler boyut olarak çok büyük olmadigi için ahsapla da yapilabilecek cami ve muazzam da bir yapisi var. Burada tabii agaçlar da dayanikli sezonundaki kesilmis en az 400-500 yil ömrü olan agaçlardan yapilmis” diye konustu.
“Vatandaslar, ibadetlerin büyük bir kismini tarihi camimizde yapiyor”
Cami çevresinde yaklasik 200 yillik mezarlarin bulundugunu ve tarihi yapinin restore sürecinde bitisigine yeni bir cami yapildigindan bahseden Kefli, “Bölgedeki ileri gelen hem yöneticilerin hem de ulemanin mezarlari bulunuyor. Zaten onlarin mezarlari da baslarindaki taslarda belli oluyor. Bir kismi idarecilerin bir kismi da ulemanin yani ilim erbabinin mezarlari var. Camimiz 2010 yilindan beri hizmet veriyor. Ayni zamanda 1990’li yillarda yeni yapilan camimiz de duruyor ama ibadetlerin büyük bir kismini bölgedeki vatandaslarimiz tarihi camimizde yapiyor. Çok kalabalik olursa yeni camide ibadete açiliyor. Cami zaten aslina uygun bir sekilde restore edildi. Içerisindeki ahsaplarin bir kismi da eski orijinal ahsaplari duruyor. Sadece deforme olanlar degistirildi” seklinde konustu.
