AK Parti'ten Özgür Özel'e sert tepki!
AK Parti Sözcüsü Çelik: Seçilmiş hükümeti rejim olarak suçlamak 'Yassıada zihniyeti'nin ilk adımı... Ömer Çelik yaptığı son dakika açıklamasında çarpıcı ifadelere yer verdi. Çelik, "Seçilmiş hükümeti 'rejim' olarak suçlamak bu vahşi Yassıada zihniyeti'nin ilk adımıdır. Bunlar tüm tarihleri boyunca 'demokrasiyi felç etme örgütü' olarak çalıştılar." dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, Twitter hesabı üzerinden CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in açıklamalarına tepki gösterdi. Çelik sert ifadelerle tepki gösterdiği Özgür Özel'e 'Geçmişte defalarca 'rejim krizi' çıkarıp sonra askeri vesayeti ve yargı vesayetini davet ederek 'demokrasiyi felç etme örgütü' olarak gizli iktidar sahibi oldular. Kafalarındaki rejimin Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimiyle hiç ilgisi yoktur; milli iradeye düşman 'Yassıada rejimi'dir.' dedi.
Ömer Çelik twitlerinde şu ifadeleri kullandı:
TARİHLERİ BOYUNDA DEMOKRASİYİ FELÇ ETME DERDİNDEYDİLER
'Yassıada zihniyeti' demokrasiyi felç etmek istediği zaman işe 'rejim tartışması' açarak başlar. Seçilmiş hükümeti 'rejim' olarak suçlamak bu vahşi zihniyetin ilk adımıdır. Bunlar tüm tarihleri boyunca 'demokrasiyi felç etme örgütü' olarak çalıştılar.
TEK REJİMLERİ YASSIADA REJİMİ
Bunlar Türkiye'nin 'anayasal rejimi'ni tanımazlar. Tek rejimleri 'Yassıada rejimi'dir. O nedenle kendi zihniyetleri dışındaki her seçilmiş hükümeti 'rejim' diye tanımlayarak demokrasiyi felç etmek isterler. Bütün tarihleri boyunca bunu yaptılar.
KAFALARINDAKİ REJİMİN CUMHURİYETLE ALAKASI YOK
Geçmişte defalarca 'rejim krizi' çıkarıp sonra askeri vesayeti ve yargı vesayetini davet ederek 'demokrasiyi felç etme örgütü' olarak gizli iktidar sahibi oldular. Kafalarındaki rejimin Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimiyle hiç ilgisi yoktur; milli iradeye düşman 'Yassıada rejimi'dir.
'Kutuplaşma olmasın derken kastettikleri herkesin 'Yassıada rejimleri' etrafında hizalanması'
Bu demokrasi düşmanı zihniyet seçilmiş iradelerin hepsiyle aynı yöntemle kavga etti. 'Kutuplaşma olmasın' derken kastettikleri şey, herkesin kendi 'Yassıada rejimleri' etrafında hizalanmasıdır. Demokrasiye her saldırının arkasında bunların rejim krizi çıkarma gayretleri vardır...
BUNLARIN MESLEĞİ BU
Hükümetlerimizin ilk dönemlerinde özellikle Milli Eğitim politikalarımızdan dış politikaya kadar her alanı rejim meselesi haline getirmeye çalıştılar. Demokratik siyaseti, rejim tartışması çıkararak boğmak bunların mesleğidir.
Bunlar 'kendi tekelci rejimleri' için milli iradeyi gaspetme ustasıdırlar. Sistem tartışmalarını rejim tartışması gibi sunmak klasik metodlarıdır bunların. Kendi zihniyetleri dışındaki her demokratik iradeyi rejim meselesi haline getirerek bu ülkeye çok büyük kötülükler yaptılar.
KİMİN İKTİDAR OLACAĞINA MİLLET KARAR VERİR
Bunlar, seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük yine rejim tartışması açarak, 'demokrasiyi felç etme örgütü'nü gizli iktidar yapma peşinde koşuyorlar. Biz çok iyi biliriz; bir yerde rejim tartışması açan varsa, arkasında örgütlü kötülük vardır.
Fakat unuttukları bir şey var her zaman. Türkiye Cumhuriyeti rejiminin sahibi millettir. Bu ülkede kimin iktidar olacağına milli irade karar veriyor. Demokrasiyi gaspetme örgütü, Yassıada rejimi ile anılır. Milli irade, Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi ile anılır.
Milletimizin seçtiği Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize 'saray rejimi' diyerek yine eski rejim kavgaları peşinde koşanların inandığı tek rejimin 'Yassıada rejimi' olduğunu biliyoruz. Milletin vicdanında mahkum olmuş kirli bir anlayış bu.
Ömer Çelik twitlerinde şu ifadeleri kullandı:
TARİHLERİ BOYUNDA DEMOKRASİYİ FELÇ ETME DERDİNDEYDİLER
'Yassıada zihniyeti' demokrasiyi felç etmek istediği zaman işe 'rejim tartışması' açarak başlar. Seçilmiş hükümeti 'rejim' olarak suçlamak bu vahşi zihniyetin ilk adımıdır. Bunlar tüm tarihleri boyunca 'demokrasiyi felç etme örgütü' olarak çalıştılar.
TEK REJİMLERİ YASSIADA REJİMİ
Bunlar Türkiye'nin 'anayasal rejimi'ni tanımazlar. Tek rejimleri 'Yassıada rejimi'dir. O nedenle kendi zihniyetleri dışındaki her seçilmiş hükümeti 'rejim' diye tanımlayarak demokrasiyi felç etmek isterler. Bütün tarihleri boyunca bunu yaptılar.
KAFALARINDAKİ REJİMİN CUMHURİYETLE ALAKASI YOK
Geçmişte defalarca 'rejim krizi' çıkarıp sonra askeri vesayeti ve yargı vesayetini davet ederek 'demokrasiyi felç etme örgütü' olarak gizli iktidar sahibi oldular. Kafalarındaki rejimin Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimiyle hiç ilgisi yoktur; milli iradeye düşman 'Yassıada rejimi'dir.
'Kutuplaşma olmasın derken kastettikleri herkesin 'Yassıada rejimleri' etrafında hizalanması'
Bu demokrasi düşmanı zihniyet seçilmiş iradelerin hepsiyle aynı yöntemle kavga etti. 'Kutuplaşma olmasın' derken kastettikleri şey, herkesin kendi 'Yassıada rejimleri' etrafında hizalanmasıdır. Demokrasiye her saldırının arkasında bunların rejim krizi çıkarma gayretleri vardır...
BUNLARIN MESLEĞİ BU
Hükümetlerimizin ilk dönemlerinde özellikle Milli Eğitim politikalarımızdan dış politikaya kadar her alanı rejim meselesi haline getirmeye çalıştılar. Demokratik siyaseti, rejim tartışması çıkararak boğmak bunların mesleğidir.
Bunlar 'kendi tekelci rejimleri' için milli iradeyi gaspetme ustasıdırlar. Sistem tartışmalarını rejim tartışması gibi sunmak klasik metodlarıdır bunların. Kendi zihniyetleri dışındaki her demokratik iradeyi rejim meselesi haline getirerek bu ülkeye çok büyük kötülükler yaptılar.
KİMİN İKTİDAR OLACAĞINA MİLLET KARAR VERİR
Bunlar, seçilmiş Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize dönük yine rejim tartışması açarak, 'demokrasiyi felç etme örgütü'nü gizli iktidar yapma peşinde koşuyorlar. Biz çok iyi biliriz; bir yerde rejim tartışması açan varsa, arkasında örgütlü kötülük vardır.
Fakat unuttukları bir şey var her zaman. Türkiye Cumhuriyeti rejiminin sahibi millettir. Bu ülkede kimin iktidar olacağına milli irade karar veriyor. Demokrasiyi gaspetme örgütü, Yassıada rejimi ile anılır. Milli irade, Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi ile anılır.
Milletimizin seçtiği Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize 'saray rejimi' diyerek yine eski rejim kavgaları peşinde koşanların inandığı tek rejimin 'Yassıada rejimi' olduğunu biliyoruz. Milletin vicdanında mahkum olmuş kirli bir anlayış bu.