UCM'de 'Mavi Marmara Davası' Duruşması
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde, İsrail'in 2010 yılında Gazze Özgürlük Filosu'ndaki Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırıya ilişkin davanın duruşması yapıldı Avukat Cihat Gökdemir: 'UCM Savcılığı mağdurların yanında yer alması gerekirken adeta İsrail'in bir sözcüsü gibi davrandı ve bugüne kadar da böyle davranmıştı' 'Bizim savunmalarımıza hakimler hak vermiş olmalılar ki bütün dünyada tartışılmakta olan UCM'nin meşruiyetini, bugün hakimler burada bizzat kendileri dillendirdiler' Mavi Marmara şehidi Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan: 'Buradaki diğer duruşmalara giren avukatlarla görüştük ve UCM'nin son yıllarda çok politize olduğunu ve adaleti sağlamakta artık eskisi gibi olmadığını söylediler' 'Adalet bu dünyada olmasa bile ahirete kalacak gibi gözüküyor. En büyük adalet Allah'ın adaletidir'
UCM Temyiz Mahkemesindeki duruşmaya, Mavi Marmara avukatlarının yanı sıra bazı şehit aileleri, filo organizasyonu temsilcileri ve bazı mağdurlar katıldı.
Mavi Marmara davasında mağdur avukatlarının ve UCM Savcılığının itirazlarının dinlendiği duruşmada, mahkemenin savcıları ile hakimleri arasında görüş farklılığı nedeniyle tartışmalar yaşandı.
Mavi Marmara avukatlarından Cihat Gökdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün yapılan duruşmanın çok önemli anlara sahne olduğunu ve savcılığın tutumuna üzüldüklerini belirterek, "UCM Savcılığı mağdurların yanında yer alması gerekirken adeta İsrail'in bir sözcüsü gibi davrandı ve bugüne kadar da böyle davranmıştı. Hakimler ise aksine bu davanın niçin açılması gerektiğini savunarak savcılığı ikna etmeye çalıştılar." dedi.
Gökdemir, duruşmadan çıkan neticenin, Mavi Marmara davasının açılacağını ve İsrail'in UCM'de mahkum edileceği olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
Başsavcının elindeki tezlerin kuvvetli olmadığını bildiği için duruşmaya katılmak yerine yardımcılarını gönderdiğine dikkat çeken Gökdemir, şunları kaydetti.
"Bizim savunmalarımıza hakimler hak vermiş olmalılar ki bütün dünyada tartışılmakta olan UCM'nin meşruiyetini, bugün hakimler burada bizzat kendileri dillendirdiler. Savcılık makamına dönüp 'Bu yargılamayı burada yapmayacaksak bu mahkemenin kurulmasının ne amacı var?' tarzında çok enteresan sorular yönelttiler. Savcılık makamı da amiyane tabirle topu çevirdi sadece. Elinde bu soruşturmayı açmamayı gerektirecek deliller olmadığı anlaşılmış oldu."
Gökdemir, savcılığın 15 Mayıs'ta soruşturmayı açıp açmayacağına karar vereceğini ve açmazsa hangi gerekçeler ile açmadığını sunması için bunun son tarih olduğuna işaret ederek, "Öyle görülüyor ki savcılık eğer soruşturmayı açmamakta direnirse mahkeme kendisine karşı bir yaptırım uygulayabilir. Biz de onun sonucunu merakla bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Hakimlerin tezlerinin ve savcılığa yönelttiği soruların uluslararası hukuk anlamında ders niteliğinde olduğunu ifade eden Gökdemir, "Bu soruşturmanın tutanakları mutlaka uluslararası kamuoyuna yansıyacak ve o zaman durum daha net bir şekilde görülmüş olacaktır. Savcılık makamının elinde Mavi Marmara davasının soruşturmasını reddedebileceği çok da fazla bir şey yok." diye konuştu.
Gökdemir, UCM'deki davanın Türkiye'de çok fazla gündeme gelmese de bütün dünyada uluslararası hukuku takip edenler arasında hem bugünkü duruşmanın hem bundan önceki prosedürlerin tartışılır durumda olduğunu vurgulayarak gazetelerde, hukuk fakültelerinde neredeyse her gün bu davanın tartışıldığını ve bundan sonra da tartışılmaya devam edeceğini aktardı.
Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda şehit olan 19 yaşındaki Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan da bugün mahkemede hakimler ile savcılık arasında bir çekişmeyi izlediklerine söyledi.
Doğan, "Buradaki diğer duruşmalara giren avukatlarla görüştük ve UCM'nin son yıllarda çok politize olduğunu ve adaleti sağlamakta artık eskisi gibi olmadığını söylediler. Savcılık çok ısrarcı hatta o kadar ki İsrail'in avukatlarından daha öte İsrail'in yaptığını bugün itibarıyla savunduklarını gördük." dedi.
UCM'nin Mavi Marmara davasının görüleceği son yer olarak kaldığını vurgulayan Doğan, "Buradan da adaletin çıkmayacağını intiba edindik. Savcılık aslında suçlunun suçunu ispat etmesi gerekirken tam tersine suçluyu savunduğunu gördük ve soruşturma açılmasın diye uğraşıyor. Adalet bu dünyada olmasa bile ahirete kalacak gibi gözüküyor. En büyük adalet Allah'ın adaletidir. Rabb'im tüm şehitlerin şehadetini kabul etsin." diye konuştu.