TED'in Düşünce Kuruluşundan PISA Değerlendirmesi
Türk Eğitim Derneğinin düşünce kuruluşu TEDMEM'in, PISA 2018 sonuçlarına ilişkin değerlendirme raporundan: 'OECD ortalamasında 2018 yılı puanlarında tüm alanlarda bir kısmi düşüş gerçekleşirken, Türkiye'nin her üç alanda da ortalama puanlarındaki artış olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir' 'Öğrenme eksikliklerinin giderilmesi için telafi veya destek programlarının 'sınava hazırlık' odağından, 'öğrenme' odağına alınması, temel becerilerden yoksun kalan öğrenci oranının azaltılmasında etkili bir müdahale stratejisi olarak kullanılabilir' 'Merkezi reçeteler yerine sınıf ve okul düzeyinde müdahale stratejilerinin geliştirilmesi için kapasite geliştirmeye öncelik verilmesi gerekmektedir' 'PISA bulguları doğru okunur ve kullanılırsa sistemin performansının geliştirilmesine katkı sağlar. PISA bulguları övgü ve yergilerin ötesinde bir işleve sahiptir'
Raporda, Türkiye'deki 15 yaş grubu öğrencilerin 2018 ve 2015'teki PISA performansı kıyaslamasına göre fen bilimlerinde 43, matematikte 34 ve okumada 38 puanlık bir iyileşmenin görüldüğüne işaret edilerek, "OECD ortalamasında 2018 yılı puanlarında tüm alanlarda bir kısmi düşüş gerçekleşirken, Türkiye'nin her üç alanda da ortalama puanlarındaki artış olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir." ifadeleri kullanıldı.
Türkiye'deki 15 yaş öğrencilerin performansının OECD ortalamasından; fen bilimlerinde 21, matematikte 35 ve okumada 21 puan düşük olduğu aktarılan raporda, PISA performansında 40 puanlık bir farkın yaklaşık bir yıllık öğrenme süresine karşılık geldiği aktarıldı.
Raporda, 2018 sonuçlarının Türkiye'nin PISA performansında bir toparlanma ve tekrar iyileşme eğilimini ortaya koyduğu belirtilerek, ülke sayısı 72'den 79'a çıkarken, Türkiye'nin fen bilimlerinde 15, matematik ve okuma alanında ise 8 sıra yukarıya çıkması "kayda değer bir gelişme" olarak nitelendi.
- Kız öğrenciler fen bilimleri ve okumada erkeklerden daha başarılı
PISA 2018'de kız öğrencilerin performansının erkeklere göre fen bilimlerinde 7, okumada 25 puan fazla olduğu, matematikte ise erkeklerin kızlardan 4 puan önde olduğu görülmüştü.
TEDMEM Raporu'nda PISA performansında cinsiyete göre farklılıkların geçmiş PISA değerlendirmeleri ile benzer eğilim gösterdiği, cinsiyete göre puan farklılıkları bakımından Türkiye ortalaması ile OECD ortalamasının benzer yapıda olduğu kaydedildi.
- Türkiye, 468 puanla 2003'ten bu yana en yüksek fen ortalamasını elde etti
PISA 2018'deki rakamlar Türkiye'deki 15 yaş öğrencilerin 2015'te fen bilimlerinde ortalama 425 olan puanının 468'e çıktığını göstermişti.
Raporda, fen bilimlerinde temel yeterlik düzeyi altında kalan öğrenci oranının azaldığı, Türkiye'nin 468 puanla 2003'ten bu yana en yüksek fen ortalamasını elde ettiği vurgulandı.
Raporda, Türkiye'nin matematikte performansı iyileşme gösteren 13 ülkeden biri olmasına karşın temel yeterliliklerden yoksun kalan öğrenci oranının hala çok yüksek olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca öğrencilerin okuma puanları, okul türlerine ve coğrafi bölgelere göre performans farklılıklarına yönelik kapsamlı değerlendirmeler de raporda yer aldı.
- "PISA bulguları övgü ve yergilerin ötesinde bir işleve sahip"
TEDMEM'in raporunda "PISA bulguları doğru okunur ve kullanılırsa sistemin performansının geliştirilmesine katkı sağlar. PISA bulguları övgü ve yergilerin ötesinde bir işleve sahiptir. PISA gibi uluslararası değerlendirmelerden elde edilen bulgular eğitim sisteminin performansının geliştirilmesinde önemli ipuçları sağlamaktadır." ifadeleri kullanıldı.
2018 bulgularının Türkiye özelinde analiz edilmesi ve eğitim sisteminin performansının geliştirilmesine yönelik somut önerilerin oluşturulması için TEDMEM'in ülke analizi çalışmalarına devam edeceğine değinilen raporda, okul öncesi eğitime erişim ve kalitenin artırılmasının önemine işaret edildi.
Öğrencilerin hazır bulunuşluğu, öğretmenlerin becerileri, okul yönetiminin niteliği, finansmanın yeterliliği ve eşitliğini de içine alan etkili bir izleme ve değerlendirme sisteminin oluşturulabileceği belirtilen raporda, şu öneriler yer aldı:
"Öğrenme eksikliklerinin giderilmesi için telafi veya destek programlarının 'sınava hazırlık' odağından, 'öğrenme' odağına alınması, temel becerilerden, yeterliliklerden yoksun kalan öğrenci oranının azaltılmasında etkili bir müdahale stratejisi olarak kullanılabilir. Merkezi reçeteler yerine sınıf ve okul düzeyinde müdahale stratejilerinin geliştirilmesi için kapasite geliştirmeye öncelik verilmesi gerekmektedir.
Eğitim sisteminin performansının geliştirilmesinin bir maliyeti vardır ve bu maliyeti karşılayacak bir finansal planlama yapılmalıdır. Kaynakların temini, eğitim sisteminin performansının geliştirilmesi için ön koşuldur. Ancak yeter koşul değildir. Öğretmen niteliğinin geliştirilmesi, motivasyonunun artırılması ile okul yöneticiliğinin liyakat temelinde profesyonelliğinin inşası yoluyla okul yönetimi kapasitesinin geliştirilmesine ihtiyaç vardır."