Damar Genişlemesi Varisin Habercisi Olabilir

Bebeklerde dahi görülen damar genişlemelerinin kalıcı olarak tedavi edilebildiğini ifade eden Acıbadem Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğba Çorumluoğlu, damar genişlemelerinin varis habercisi olabileceğini söyledi.

Damar Genişlemesi Varisin Habercisi Olabilir
Kadınlarda daha sık görülen kılcal damar genişlemelerinin estetik açıdan rahatsızlık verdiğini belirten Dr. Tuğba Çorumluoğlu, “Bebekler de dahil olmak üzere her yaş grubunda görülebilen ince kılcal damar yapısındaki bozulmaların yüzde 90’lara varan kalıcılıkta tedavi edilebilir. Genellikle sağlıklı kişilerde ve vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkabiliyor. Kırmızı veya morumsu mavi renkte görülen yüzeysel damar genişlemeleri en çok burun kenarları, elmacık kemik çıkıntıları, yanaklar, bacaklar ve ayak bileği etrafında gözleniyor. Özellikle ayak bilekleri etrafında, diz arkalarında, bacaklarda toplardamarlarda görülen damarlanmalar varis habercisi olabiliyor. Yüzün daha çok orta bölümünde görülen damarlanmalar ise rosacea denilen hastalığa işaret ediyor” dedi.

Sorunun görsel olarak oluşturduğu rahatsızlığın yanı sıra, ortaya çıktığı bölgelerde yanma, iğnelenme ve ağrı gibi şikayetlere de sebep olduğunu ifade eden Çorumluoğlu, “Kılcal damar genişlemeleri insana rahatsızlık verir. Yüz bölgesi telenjiektazilerinde genetik faktörler, uzun süreli güneşe maruziyet ve mikrobik unsurlar etkili olurken, bacak bölgesi telenjiektazileri ise toplardamar yetmezliğine bağlı hastalıklar ortaya çıkarabiliyor. Rosacea 20 ile 30’lu yaşlarda görülmeye başlarken, varisler özellikle genetik faktörler de varsa genç yaşlardan ileri yaşlara kadar her zaman ortaya çıkabiliyor. Bebeklerde de, burun kenarları ve yanaklarda genetik yatkınlığa bağlı telenjiektaziler görülebiliyor. Gebelik ve doğum kontrol hapları kullanımları da kılcal damar genişlemelerinin oluşumunu kolaylaştırıyor” diye konuştu.

Kozmetik rahatsızlığın dışında yüzde daimi kızarıklık, geçmeyen yanma hissi, albasması ataklarının gelişmesi halinde, bacaklarda ise varisin şiddetine göre tedavinin düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Çorumluoğlu, “Şikayetler başladığında dermatoloji ya da kalp damar cerrahisi uzmanlarına başvurulması gerekir. Ortak belirlenecek tedavilerle, cerrahi işlem gerektirecek durumların oluşmasının engellenebilir. Deri tipine göre lazer atış dozları belirlendikten sonra yüzde 90’lara varan kalıcılıkta tedavi edilebiliyor. Tedavinin kalıcılığı için özellikle yüz bölgesi tedavilerinden sonra güneş koruyucuların kullanılması gerekir” dedi.

Kaynak: İHA