'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele' Paneli
Sinema sanatçısı Koçyiğit: 'Filmlerde ve dizilerde şiddet sahnelerine seyirci tepki gösterecek. Yayınlarda bizim kültürümüze ahlakımıza geleceğimize arzu etmediğimiz bir eğilim varsa burada toplum olarak reaksiyon göstermeliyiz. İlk yapacağımız şey o kanalı kapatmak. Zaten reytingi düşer sonra o film yayından kalkar ve toplum o şiddeti gösteren yayından kurtulmuş olur'
Sinema sanatçısı Hülya Koçyiğit, filmlerde ve dizilerdeki şiddet sahnelerine seyircinin tepki göstermesi gerektiğini belirterek, "Yayınlarda bizim kültürümüze ahlakımıza geleceğimize arzu etmediğimiz bir eğilim varsa burada toplum olarak reaksiyon göstermeliyiz. İlk yapacağımız şey o kanalı kapatmak. Zaten reytingi düşer sonra o film yayından kalkar ve toplum o şiddeti gösteren yayından kurtulmuş olur." dedi.
Bağcılar Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre Koçyiğit, Kadın Meclisi tarafından "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü" kapsamında düzenlenen, yönetmen Yeşim Tonbaz'ın moderatörlüğünü yaptığı panele katıldı.
Kadına yönelik şiddetin sadece tabanca veya bıçakla olmadığını kaydeden Koçyiğit, şöyle konuştu:
"Sözle tacizle ve elle dokunarak da olur. Kadın değerli bir varlık. Onun bir onuru var. Onuruna, haysiyetine izni olmadan kimse müdahale edemez. Biz Müslüman toplumu olarak önce buna riayet etmeliyiz. Allah'ın yarattığı en değerli varlık olan insana başka bir insanın söz, temas veya cinayete kadar varan şiddetle müdahale etmeye hakkı yok. Zaten öldürmek en büyük günah. Allah hiçbir erkeğe böyle bir hak vermemiştir. Bu sadece benim ülkemde değil dünyanın çeşitli ülkelerinde oluyor. Olay olduktan sonra vah vah demenin bir anlamı yok. Önce vatandaş olarak sonra toplum olarak sesimizi çıkarmalıyız. En ağır cezayı almasını sağlamalıyız. Toplum olarak şiddete karşı gelmeliyiz."
Koçyiğit, kadına şiddet uygulayan erkekleri annelerin yetiştirdiğini ve hayata hazırladığını dile getirerek, "Onlara ne kadar çok şefkat, sevgi ve güven duygusu verirsek, onları huzurlu bir yuva içinde yetiştirebilirsek, ister kız isterse erkek olsun kendiyle barışık, hayatla barışık, öz güveni olan, dünyaya umutla bakan ve dünyayı değiştirmek için çalışan bilgiyle donanmış genç nesiller olacağına inanıyorum." dedi.
Çocukların mutlaka anne ve baba ilgisiyle sevgisiyle yetişmesi gerektiğini belirten Koçyiğit, erkek çocuklar için babanın rol model olduğunu, kavga olan, anne, babanın birbirine hakaret ettiği, babanın şiddete eğilimli olduğu evde yetişen çocuğun şiddeti doğal kabul edip kendisinin uygulayacağını söyledi.
Koçyiğit, Yeşim Tonbaz'ın televizyondaki dizi ve filmlerde kadına yönelik şiddet sahnelerinin gösterilmesine ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
"Filmlerde ve dizilerdeki şiddet sahnelerine seyirci tepki gösterecek. Reaksiyon gösterecek izlemeyecek. Yayınlarda bizim kültürümüze ahlakımıza geleceğimize arzu etmediğimiz bir eğilim varsa burada toplum olarak reaksiyon göstermeliyiz. İlk yapacağımız şey o kanalı kapatmak. Zaten reytingi düşer sonra o film yayından kalkar ve toplum o şiddeti gösteren yayından kurtulmuş olur. Ama biz beğendiğimiz yakışıklı veya güzel oyuncu oynuyor diye seyredersek şuur altında şiddeti de benimsemeye başlıyoruz. Bu kadar şiddeti seyredince artık şiddet doğal gelmeye başlıyor."
Kaynak: AA
Bağcılar Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre Koçyiğit, Kadın Meclisi tarafından "25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü" kapsamında düzenlenen, yönetmen Yeşim Tonbaz'ın moderatörlüğünü yaptığı panele katıldı.
Kadına yönelik şiddetin sadece tabanca veya bıçakla olmadığını kaydeden Koçyiğit, şöyle konuştu:
"Sözle tacizle ve elle dokunarak da olur. Kadın değerli bir varlık. Onun bir onuru var. Onuruna, haysiyetine izni olmadan kimse müdahale edemez. Biz Müslüman toplumu olarak önce buna riayet etmeliyiz. Allah'ın yarattığı en değerli varlık olan insana başka bir insanın söz, temas veya cinayete kadar varan şiddetle müdahale etmeye hakkı yok. Zaten öldürmek en büyük günah. Allah hiçbir erkeğe böyle bir hak vermemiştir. Bu sadece benim ülkemde değil dünyanın çeşitli ülkelerinde oluyor. Olay olduktan sonra vah vah demenin bir anlamı yok. Önce vatandaş olarak sonra toplum olarak sesimizi çıkarmalıyız. En ağır cezayı almasını sağlamalıyız. Toplum olarak şiddete karşı gelmeliyiz."
Koçyiğit, kadına şiddet uygulayan erkekleri annelerin yetiştirdiğini ve hayata hazırladığını dile getirerek, "Onlara ne kadar çok şefkat, sevgi ve güven duygusu verirsek, onları huzurlu bir yuva içinde yetiştirebilirsek, ister kız isterse erkek olsun kendiyle barışık, hayatla barışık, öz güveni olan, dünyaya umutla bakan ve dünyayı değiştirmek için çalışan bilgiyle donanmış genç nesiller olacağına inanıyorum." dedi.
Çocukların mutlaka anne ve baba ilgisiyle sevgisiyle yetişmesi gerektiğini belirten Koçyiğit, erkek çocuklar için babanın rol model olduğunu, kavga olan, anne, babanın birbirine hakaret ettiği, babanın şiddete eğilimli olduğu evde yetişen çocuğun şiddeti doğal kabul edip kendisinin uygulayacağını söyledi.
Koçyiğit, Yeşim Tonbaz'ın televizyondaki dizi ve filmlerde kadına yönelik şiddet sahnelerinin gösterilmesine ilişkin sorusunu şöyle yanıtladı:
"Filmlerde ve dizilerdeki şiddet sahnelerine seyirci tepki gösterecek. Reaksiyon gösterecek izlemeyecek. Yayınlarda bizim kültürümüze ahlakımıza geleceğimize arzu etmediğimiz bir eğilim varsa burada toplum olarak reaksiyon göstermeliyiz. İlk yapacağımız şey o kanalı kapatmak. Zaten reytingi düşer sonra o film yayından kalkar ve toplum o şiddeti gösteren yayından kurtulmuş olur. Ama biz beğendiğimiz yakışıklı veya güzel oyuncu oynuyor diye seyredersek şuur altında şiddeti de benimsemeye başlıyoruz. Bu kadar şiddeti seyredince artık şiddet doğal gelmeye başlıyor."