Formula 1'İ 40 Yıl Yöneten Adam
Formula 1'i 1978'den 2017'ye kadar idare eden Bernie Ecclestone, vizyonerliği, fırsatçılığı ve iş bitiriciliği sayesinde bir servet elde etti Televizyon yayıncılığının Formula 1'de giderek artan bir rolü olacağını öngören Ecclestone'ın da kurucuları arasında bulunduğu FOCA, 1981'de F1'in büyük takımlarıyla girdiği hukuk mücadelesini kazanarak yarışların televizyon haklarını müzakere etme konusunda tek yetkili haline geldi Forbes dergisinin '2016 dünyanın en zenginleri' listesinde 3,2 milyar dolarlık kişisel servetiyle 527. sırayı alan Ecclestone hakkında, 2014'te Almanya'da açılan rüşvet davası, Büyük Britanyalı yöneticinin 100 milyon dolar ödemesi karşılığında düşürüldü
HÜSEYİN BURAK DEMİRER - Büyük Britanyalı işadamı Bernie Ecclestone, dünyanın en büyük motor sporları organizasyonu Formula 1'de 40 yıldır sahip olduğu söz hakkını kaybetti.
Ecclestone ve bazı aile üyelerinin yanı sıra CVC Capital Partners, Waddell & Reed, LBi Grup'un hissedarı olduğu Formula 1'in ticari haklarının, ABD'li işadamı John Malone'un sahibi olduğu Liberty Media'ya satışının tamamlanmasıyla bir devir kapandı.
Formula 1'de 1978'den beri söz sahibi olan Ecclestone'ın üst yönetici görevinden alınması ve 2017'deki kural değişiklikleri sonrası organizasyonun nasıl bir yol izleyeceği bilinmez ancak 86 yaşındaki yöneticinin, Formula 1 dendiğinde unutulmayacağı kesin.
Formula 1'i dünyanın en çok izlenen spor etkinliklerinden birine dönüştüren ve vizyonerliği, fırsatçılığı, iş bitiriciliği sayesinde bir servet kazanan Ecclestone'ın hikayesi şöyle:
- Sürücülükle başladı, takım sahibi oldu
İngiltere'nin Saint Peter South Elmham kasabasında, 1930'da doğan Ecclestone, kısa süren sürücülük kariyerine, 1949'da alt kategorilerdeki yarışlarla başladı. 1951'de geçirdiği kaza sonrası pilotluğu bırakıp emlak sektörüne giren Ecclestone, motor sporları tutkusuna engel olamadı.
1957’de Formula 1 pilotu Stuart Lewis-Evans’ın menajeri olarak yarışlara geri dönen Ecclestone, Büyük Britanyalı sürücünün kaza yaparak hayatını kaybettiği 1958 Fas Grand Prix'sinin ardından işi bıraktı. Ecclestone, 1960'larda Formula 1 pilotu Roy Salvadori ile olan arkadaşlığı sayesinde Avusturyalı sürücü Jochen Rindt'in menajerliğini üstlendi ve takımın hissedarı oldu.
Rindt, 1970'te Monza Pisti'nde geçirdiği kaza sonucu ölmesine rağmen şampiyon ilan edildi. Fakat Ecclestone, bu kez köşesine çekilmedi. 1971'de Brabham takımını satın alan Ecclestone, 1974'te Formula 1'in patronluğuna kadar gidecek yolcuğunun belki de ilk adımını attı.
- Televizyonun gücünü avantaja çevirdi
Televizyon yayıncılığının Formula 1'de giderek artan bir rolü olacağını öngören Ecclestone, Frank Williams, Colin Chapman, Teddy Mayer, Ken Tyrrell ve Max Mosley'le beraber Formula 1 Kurucular Birliği'ni (FOCA) kurdu. FOCA, Ecclestone'ın üst yöneticiliğe, Mosley'nin ise hukuk müşavirliğine getirildiği 1978'den itibaren, bazı takımların da desteğiyle yayın hakkı gelirlerinin paylaşımı hakkında söz sahibi oldu.
FOCA, 1981'de Uluslararası Spor Otomobil Federasyonu (FISA) ile arasındaki hukuk mücadelesini kazandı. Kimilerince 'Ecclestone Darbesi' olarak nitelenen süreç sonunda FOCA, yarışların televizyon haklarını müzakere etme konusunda tek yetkili haline geldi.
Nelson Piquet ile 1981 ve 1983'te pilotlar klasmanından şampiyonluğu ulaştığı Brabham takımını 1987 sezonu sonunda satmaya karar veren Ecclestone, 16 yıl önce 120 bin dolara aldığı takımı, İsviçreli işadamı Joachim Luhti’ye 5 milyon doların üstünde bir paraya elden çıkardı.
Ecclestone böylece 1976'da İngiliz James Hunt ile Avusturyalı Niki Lauda arasındaki şampiyonluk mücadelesiyle popülaritesini arttıran ve Alain Prost, Nigel Mansell, Nelson Piquet gibi yıldız pilotlarla tüm dünyanın izlediği bir organizasyon haline gelen Formula 1'in idaresi konusuna odaklanabilecekti.
- Formula 1'in 'mutlak' patronu
1987'de, daha sonra Formula 1 Yönetimi (FOM) adını alacak Formula 1 Tanıtım ve Yönetimi'ni (FOPA) kuran Ecclestone, organizasyonun ticari hak sahibi haline geldi.
Yayın hakkı gelirinin, Ecclestone’ın şirketleri, Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) ve takımlar arasında paylaştırıldığı düzen, 1981, 1987'den sonra 1992, 1997, 1998, 2009 ve 2013'te de yapılan Concorde anlaşmalarıyla günümüze kadar sürdü.
Şirketlerini, 1996'da SLEC Holding bünyesinde toplayan Ecclestone, 1999'da geçirdiği kalp ameliyatı sonrası hisselerini satmaya başladı. Formula 1'in Liberty Media'ya satışı öncesi hisselerin yüzde 5,3'ü Ecclestone'da, yüzde 8,5'i ise aile üyelerine ait Bambino isimli tröstte bulunuyordu.
- Başına bela olan sözleri ve rüşvet davası
Forbes dergisinin 2016 dünyanın en zenginleri listesinde 3,2 milyar dolarlık kişisel servetiyle 527. sırayı alan Ecclestone, zaman zaman sivri sözleriyle de gündeme geldi.
'IndyCar Serisi'nde yarış birinciliği bulunan tek kadın pilot' unvanının sahibi Danica Patrick hakkında 2005'te, 'Bu kızın başarılı olacağını düşünmüyordum. Aslında kadınların, evdeki beyaz eşyalar gibi beyaz renkte giyinmesi gerektiğine dair müthiş bir düşüncem var.' ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamasıyla ilgili daha sonra özür dileyen Ecclestone'ın başı ayrıca 2005 ve 2006 yıllarında Formula 1 hisselerinin satışında, Almanya'daki Bayern LB Bankası'nın eski yönetim kurulu başkanı Gerhard Gribkowky'ye rüşvet verdiği iddiasıyla derde girdi.
Münih Eyalet Mahkemesi, Ecclestone hakkındaki iddianameyi 2014'ün ocak ayında kabul etti. 2012'de 8,5 yıl hapis cezası alan Gribkowky'ye, Formula 1'in hisselerinin istediği kişiye satılması için 44 milyon avro rüşvet verdiği öne sürülen Ecclestone hakkında açılan dava, Büyük Britanyalı yöneticinin, Alman devletine 100 milyon dolar ödemesi karşılığında düşürüldü.
Kaynak: AA
Ecclestone ve bazı aile üyelerinin yanı sıra CVC Capital Partners, Waddell & Reed, LBi Grup'un hissedarı olduğu Formula 1'in ticari haklarının, ABD'li işadamı John Malone'un sahibi olduğu Liberty Media'ya satışının tamamlanmasıyla bir devir kapandı.
Formula 1'de 1978'den beri söz sahibi olan Ecclestone'ın üst yönetici görevinden alınması ve 2017'deki kural değişiklikleri sonrası organizasyonun nasıl bir yol izleyeceği bilinmez ancak 86 yaşındaki yöneticinin, Formula 1 dendiğinde unutulmayacağı kesin.
Formula 1'i dünyanın en çok izlenen spor etkinliklerinden birine dönüştüren ve vizyonerliği, fırsatçılığı, iş bitiriciliği sayesinde bir servet kazanan Ecclestone'ın hikayesi şöyle:
- Sürücülükle başladı, takım sahibi oldu
İngiltere'nin Saint Peter South Elmham kasabasında, 1930'da doğan Ecclestone, kısa süren sürücülük kariyerine, 1949'da alt kategorilerdeki yarışlarla başladı. 1951'de geçirdiği kaza sonrası pilotluğu bırakıp emlak sektörüne giren Ecclestone, motor sporları tutkusuna engel olamadı.
1957’de Formula 1 pilotu Stuart Lewis-Evans’ın menajeri olarak yarışlara geri dönen Ecclestone, Büyük Britanyalı sürücünün kaza yaparak hayatını kaybettiği 1958 Fas Grand Prix'sinin ardından işi bıraktı. Ecclestone, 1960'larda Formula 1 pilotu Roy Salvadori ile olan arkadaşlığı sayesinde Avusturyalı sürücü Jochen Rindt'in menajerliğini üstlendi ve takımın hissedarı oldu.
Rindt, 1970'te Monza Pisti'nde geçirdiği kaza sonucu ölmesine rağmen şampiyon ilan edildi. Fakat Ecclestone, bu kez köşesine çekilmedi. 1971'de Brabham takımını satın alan Ecclestone, 1974'te Formula 1'in patronluğuna kadar gidecek yolcuğunun belki de ilk adımını attı.
- Televizyonun gücünü avantaja çevirdi
Televizyon yayıncılığının Formula 1'de giderek artan bir rolü olacağını öngören Ecclestone, Frank Williams, Colin Chapman, Teddy Mayer, Ken Tyrrell ve Max Mosley'le beraber Formula 1 Kurucular Birliği'ni (FOCA) kurdu. FOCA, Ecclestone'ın üst yöneticiliğe, Mosley'nin ise hukuk müşavirliğine getirildiği 1978'den itibaren, bazı takımların da desteğiyle yayın hakkı gelirlerinin paylaşımı hakkında söz sahibi oldu.
FOCA, 1981'de Uluslararası Spor Otomobil Federasyonu (FISA) ile arasındaki hukuk mücadelesini kazandı. Kimilerince 'Ecclestone Darbesi' olarak nitelenen süreç sonunda FOCA, yarışların televizyon haklarını müzakere etme konusunda tek yetkili haline geldi.
Nelson Piquet ile 1981 ve 1983'te pilotlar klasmanından şampiyonluğu ulaştığı Brabham takımını 1987 sezonu sonunda satmaya karar veren Ecclestone, 16 yıl önce 120 bin dolara aldığı takımı, İsviçreli işadamı Joachim Luhti’ye 5 milyon doların üstünde bir paraya elden çıkardı.
Ecclestone böylece 1976'da İngiliz James Hunt ile Avusturyalı Niki Lauda arasındaki şampiyonluk mücadelesiyle popülaritesini arttıran ve Alain Prost, Nigel Mansell, Nelson Piquet gibi yıldız pilotlarla tüm dünyanın izlediği bir organizasyon haline gelen Formula 1'in idaresi konusuna odaklanabilecekti.
- Formula 1'in 'mutlak' patronu
1987'de, daha sonra Formula 1 Yönetimi (FOM) adını alacak Formula 1 Tanıtım ve Yönetimi'ni (FOPA) kuran Ecclestone, organizasyonun ticari hak sahibi haline geldi.
Yayın hakkı gelirinin, Ecclestone’ın şirketleri, Uluslararası Otomobil Federasyonu (FIA) ve takımlar arasında paylaştırıldığı düzen, 1981, 1987'den sonra 1992, 1997, 1998, 2009 ve 2013'te de yapılan Concorde anlaşmalarıyla günümüze kadar sürdü.
Şirketlerini, 1996'da SLEC Holding bünyesinde toplayan Ecclestone, 1999'da geçirdiği kalp ameliyatı sonrası hisselerini satmaya başladı. Formula 1'in Liberty Media'ya satışı öncesi hisselerin yüzde 5,3'ü Ecclestone'da, yüzde 8,5'i ise aile üyelerine ait Bambino isimli tröstte bulunuyordu.
- Başına bela olan sözleri ve rüşvet davası
Forbes dergisinin 2016 dünyanın en zenginleri listesinde 3,2 milyar dolarlık kişisel servetiyle 527. sırayı alan Ecclestone, zaman zaman sivri sözleriyle de gündeme geldi.
'IndyCar Serisi'nde yarış birinciliği bulunan tek kadın pilot' unvanının sahibi Danica Patrick hakkında 2005'te, 'Bu kızın başarılı olacağını düşünmüyordum. Aslında kadınların, evdeki beyaz eşyalar gibi beyaz renkte giyinmesi gerektiğine dair müthiş bir düşüncem var.' ifadelerini kullanmıştı.
Bu açıklamasıyla ilgili daha sonra özür dileyen Ecclestone'ın başı ayrıca 2005 ve 2006 yıllarında Formula 1 hisselerinin satışında, Almanya'daki Bayern LB Bankası'nın eski yönetim kurulu başkanı Gerhard Gribkowky'ye rüşvet verdiği iddiasıyla derde girdi.
Münih Eyalet Mahkemesi, Ecclestone hakkındaki iddianameyi 2014'ün ocak ayında kabul etti. 2012'de 8,5 yıl hapis cezası alan Gribkowky'ye, Formula 1'in hisselerinin istediği kişiye satılması için 44 milyon avro rüşvet verdiği öne sürülen Ecclestone hakkında açılan dava, Büyük Britanyalı yöneticinin, Alman devletine 100 milyon dolar ödemesi karşılığında düşürüldü.