Ramazanı Bin 800 Rakımda Geçiriyorlar
Ankara'nın Çubuk ilçesindeki Aydos Dağı eteklerinde yer alan Aktaş Yaylası'nda kalanlar, ramazanı doğayla içi içe yaşıyor Serin ortamda rahat oruç tutma imkanı bulan yaylacılar, geçimlerini hayvancılıkla sağlıyor.
Ankara'nın Çubuk ilçesindeki Aydos Dağı eteklerinde bulunan bin 800 rakımlı Aktaş Yaylası'nda yaşayanlar, ramazanı serin ve doğayla iç içe ortamda geçiriyor.
Bakir alanları ve doğal güzellikleriyle dikkati çeken Çubuk ilçesinde, yüzyıllardır yaylacılık geleneği sürdürülüyor.
Kışı Çubuk'un Yukarı Çavundur Mahallesi'nde geçiren, çoğunluğu hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, yaz aylarında ise Aktaş Yaylası'na göçüyor.
Akşam saatlerinde hava sıcaklığının oldukça düştüğü yaylada kalanlar, elektrik olmadığı için evlerini güneş enerji paneller sayesinde aydınlatıyor.
Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan aileler, ilkbahar ve yazı bin 800 rakımlı yaylada geçirirken, yaz kış yaktıkları sobalarda odun ateşinde pişirilen yemeklerle, doğal ürünlerle besleniyor.
Yaylada günün ilk ışıklarıyla mesaiye başlayan erkekler, hayvanlarını akşama kadar otlattıktan sonra evlerinin yolunu tutuyor. Kadınlar ise evlerinin temizliği ve yemek hazırlamanın yanında, hayvanlarının sütüyle yaptıkları peynir ve yağı satıyor.
Yayladaki vatandaşlardan Lütfü Evcimen, AA muhabirine, serin bir ortamda oldukları için ramazanı daha rahat geçirdiklerini söyledi.
Her gün hayvanlarla ilgilendiklerini anlatan Evcimen, 'Hayvanımızın yiyeceğini kaldırıyoruz, ekiyoruz, biçiyoruz. Fazla bir gelirimiz yok. 100 baş kadar koyunumuz var, 3-5 de ineğimiz var. Onlarla geçinip gidiyoruz.' dedi.
Hidayet Şahbudak da 10 hanenin bulunduğu yaylanın, eskiden daha kalabalık olduğunu belirtti.
Mayısta yaylaya geldiklerini, ramazanı da burada karşıladıklarını ifade eden Şahbudak, şunları kaydetti:
'Yayladan ekim veya kasım gibi ineriz. Eskiden iniş ve çıkışlarımız aynı anda olurdu. Birlik ve beraberlik içinde öküz arabaları, kağnılarla toplu halde inerdik. Biz inerken bütün köy halkı, çocuklar, yaylacıların önüne gelirdi. Yaylada yaptığımız lokumları dağıtırdık çocuklara. Şimdi örneğin biz bu hanede 2 kişi kalıyoruz. Bizim bu çevrede kalanlarda, her hanede 3 veya 5 kişi var.'
Kamile Şahbudak, yaklaşık 15 yıldır eşiyle yaylaya çıktığını, günlerinin iftara hazırlıkla geçtiğini söyledi.
Emrullah Ateş ise yaylada havaların serin olması nedeniyle oruç tutmakta zorlanmadıklarını belirterek, 'Allah'a çok şükür bu sene de ramazana kavuştuk. Yaylada hayat zor ama burada ramazan güzel oluyor.' diye konuştu.
Kaynak: AA
Bakir alanları ve doğal güzellikleriyle dikkati çeken Çubuk ilçesinde, yüzyıllardır yaylacılık geleneği sürdürülüyor.
Kışı Çubuk'un Yukarı Çavundur Mahallesi'nde geçiren, çoğunluğu hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, yaz aylarında ise Aktaş Yaylası'na göçüyor.
Akşam saatlerinde hava sıcaklığının oldukça düştüğü yaylada kalanlar, elektrik olmadığı için evlerini güneş enerji paneller sayesinde aydınlatıyor.
Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan aileler, ilkbahar ve yazı bin 800 rakımlı yaylada geçirirken, yaz kış yaktıkları sobalarda odun ateşinde pişirilen yemeklerle, doğal ürünlerle besleniyor.
Yaylada günün ilk ışıklarıyla mesaiye başlayan erkekler, hayvanlarını akşama kadar otlattıktan sonra evlerinin yolunu tutuyor. Kadınlar ise evlerinin temizliği ve yemek hazırlamanın yanında, hayvanlarının sütüyle yaptıkları peynir ve yağı satıyor.
Yayladaki vatandaşlardan Lütfü Evcimen, AA muhabirine, serin bir ortamda oldukları için ramazanı daha rahat geçirdiklerini söyledi.
Her gün hayvanlarla ilgilendiklerini anlatan Evcimen, 'Hayvanımızın yiyeceğini kaldırıyoruz, ekiyoruz, biçiyoruz. Fazla bir gelirimiz yok. 100 baş kadar koyunumuz var, 3-5 de ineğimiz var. Onlarla geçinip gidiyoruz.' dedi.
Hidayet Şahbudak da 10 hanenin bulunduğu yaylanın, eskiden daha kalabalık olduğunu belirtti.
Mayısta yaylaya geldiklerini, ramazanı da burada karşıladıklarını ifade eden Şahbudak, şunları kaydetti:
'Yayladan ekim veya kasım gibi ineriz. Eskiden iniş ve çıkışlarımız aynı anda olurdu. Birlik ve beraberlik içinde öküz arabaları, kağnılarla toplu halde inerdik. Biz inerken bütün köy halkı, çocuklar, yaylacıların önüne gelirdi. Yaylada yaptığımız lokumları dağıtırdık çocuklara. Şimdi örneğin biz bu hanede 2 kişi kalıyoruz. Bizim bu çevrede kalanlarda, her hanede 3 veya 5 kişi var.'
Kamile Şahbudak, yaklaşık 15 yıldır eşiyle yaylaya çıktığını, günlerinin iftara hazırlıkla geçtiğini söyledi.
Emrullah Ateş ise yaylada havaların serin olması nedeniyle oruç tutmakta zorlanmadıklarını belirterek, 'Allah'a çok şükür bu sene de ramazana kavuştuk. Yaylada hayat zor ama burada ramazan güzel oluyor.' diye konuştu.