STK'lardan Teröre Ortak Tepki
Samsun’da bulunan sivil toplum kuruluşları (STK) yaptıkları ortak açıklama ile teröre tepki gösterdi.
Samsun Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası’nda (SMMMO) toplanan yaklaşık 30 STK, İstanbul’da yaşanan hain terör saldırısına karşı ortak açıklama yaptı. Bildiri öncesi Baro Başkanı Av. Kerami Gürbüz, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz’a çiçek verdi. Ardından STK’lara teşekkür eden İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, “STK’lar devletinin ve milletinin yanında olduğunu göstermiştir” dedi.
Ardından STK’ların ortak bildirisini okuyan Samsun Genç İş Adamları Derneği (SAMGİAD) Başkanı Savaş Gömeç, “10 Aralık cumartesi akşamı Türkiye’nin gözbebeği, İstanbul’umuzda bir kez daha acı ile sarsıldık. Bu kez 44 masum canı teröre kurban verdik. Bu 44 kişinin 37’si polis kardeşlerimizdi. Ama kaybettiğimiz canların tamamına yakını yaşamlarının baharında ‘gök ekin’ misali çocuklarımızdı. Bu acı olay bize bir kez daha göstermiştir ki, kavga Anadolu topraklarının pay edilme kavgasıdır. Bu topraklar, bize Anadolu insanına çok görülmektedir. Kavga asla bir hak arama kavgası değil bilakis hak hukuk tanımadan bu aziz vatana çökebilme, devletimizi yıkabilme kavgasıdır” dedi.
Teröre tepkilerini dile getiren Gömeç, “Ülke, yaklaşık yarım asırdır içindeki farklı unsurların hassasiyetleri kaşınarak sürekli teyakkuz halinde tutulmak istenmektedir. Binlerce vatan evladının canına mal olan sağ-sol kavgası, toplumsal hoşgörü ve saygıyı zedelemeyi amaçlayan Alevi-Sünni gerginliği, iç barışa en büyük tehdit olarak oluşturulmaya çalışılan Türk-Kürt ayrışması, 15 Temmuz’da yaşadığımız alçak ve hain FETÖ’cü kalkışması, diğer yandan sürekli tehdit unsuru olarak kullanılan PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi yapılanmalar nasıl bir ateş çemberi içinde tutulmak istendiğimizin açık göstergeleridir. Kısaca emperyalist güçlerin ve onların taşeron işbirlikçilerinin 100 yıl önceki hesaplarında asla şaşma olmamıştır” şeklinde konuştu.
Canları pahasına devletlerini ve milletlerini koruyacaklarını ifade eden Gömeç şunları kaydetti: “Gelinen bu noktada çözüm, 77 milyonun millet olma bilincini ve ruhunu tekrar tazeleyerek, insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve adalet paydasında kucaklaşmasıdır. Bugün başta siyaset kurumu olmak üzere demokrasinin, tüm taşıyıcı unsurlarına ve tek tek bütün vatandaşlarımıza düşen ödev, bu kucaklaşmanın sağlanması için bütün gücümüzle mücadele etmektir. Biz Paris’te canlara kıyıldığında Charlie olduk, Paris olduk, Fransa olduk. Ancak ne yazık ki, bugün dünya şöyle canı gönülden bir İstanbul olmadı, bir Türkiye olmadı, olamadı. Öyleyse bizim derdimizle dertlenmek de bize, sadece bize bu coğrafyanın acılı, çilekeş insanlarına düşmektedir. Gün acılarımıza yanma, yaralarımızı sarma günüdür. Özgürlüğümüze kasteden vatan hainleri, onların iç ve dış işbirlikçileri çok ama çok iyi bilsinler ki, vatanımızı, milletimizi ve devletimizi kanımızın son damlasına kadar canımız pahasına koruyacağız ve savunacağız. Cumartesi gecesi Şehittepe’de haince bir saldırıya maruz kalarak şehit düşen emniyet güçlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz.”
Bildirinin ardından STK’lar, İstiklal Marşı’nın 3. ve 4. kıtasını okudular.
Kaynak: İHA
Ardından STK’ların ortak bildirisini okuyan Samsun Genç İş Adamları Derneği (SAMGİAD) Başkanı Savaş Gömeç, “10 Aralık cumartesi akşamı Türkiye’nin gözbebeği, İstanbul’umuzda bir kez daha acı ile sarsıldık. Bu kez 44 masum canı teröre kurban verdik. Bu 44 kişinin 37’si polis kardeşlerimizdi. Ama kaybettiğimiz canların tamamına yakını yaşamlarının baharında ‘gök ekin’ misali çocuklarımızdı. Bu acı olay bize bir kez daha göstermiştir ki, kavga Anadolu topraklarının pay edilme kavgasıdır. Bu topraklar, bize Anadolu insanına çok görülmektedir. Kavga asla bir hak arama kavgası değil bilakis hak hukuk tanımadan bu aziz vatana çökebilme, devletimizi yıkabilme kavgasıdır” dedi.
Teröre tepkilerini dile getiren Gömeç, “Ülke, yaklaşık yarım asırdır içindeki farklı unsurların hassasiyetleri kaşınarak sürekli teyakkuz halinde tutulmak istenmektedir. Binlerce vatan evladının canına mal olan sağ-sol kavgası, toplumsal hoşgörü ve saygıyı zedelemeyi amaçlayan Alevi-Sünni gerginliği, iç barışa en büyük tehdit olarak oluşturulmaya çalışılan Türk-Kürt ayrışması, 15 Temmuz’da yaşadığımız alçak ve hain FETÖ’cü kalkışması, diğer yandan sürekli tehdit unsuru olarak kullanılan PKK, DEAŞ, DHKP-C gibi yapılanmalar nasıl bir ateş çemberi içinde tutulmak istendiğimizin açık göstergeleridir. Kısaca emperyalist güçlerin ve onların taşeron işbirlikçilerinin 100 yıl önceki hesaplarında asla şaşma olmamıştır” şeklinde konuştu.
Canları pahasına devletlerini ve milletlerini koruyacaklarını ifade eden Gömeç şunları kaydetti: “Gelinen bu noktada çözüm, 77 milyonun millet olma bilincini ve ruhunu tekrar tazeleyerek, insan hakları, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve adalet paydasında kucaklaşmasıdır. Bugün başta siyaset kurumu olmak üzere demokrasinin, tüm taşıyıcı unsurlarına ve tek tek bütün vatandaşlarımıza düşen ödev, bu kucaklaşmanın sağlanması için bütün gücümüzle mücadele etmektir. Biz Paris’te canlara kıyıldığında Charlie olduk, Paris olduk, Fransa olduk. Ancak ne yazık ki, bugün dünya şöyle canı gönülden bir İstanbul olmadı, bir Türkiye olmadı, olamadı. Öyleyse bizim derdimizle dertlenmek de bize, sadece bize bu coğrafyanın acılı, çilekeş insanlarına düşmektedir. Gün acılarımıza yanma, yaralarımızı sarma günüdür. Özgürlüğümüze kasteden vatan hainleri, onların iç ve dış işbirlikçileri çok ama çok iyi bilsinler ki, vatanımızı, milletimizi ve devletimizi kanımızın son damlasına kadar canımız pahasına koruyacağız ve savunacağız. Cumartesi gecesi Şehittepe’de haince bir saldırıya maruz kalarak şehit düşen emniyet güçlerimizin acısını yüreğimizde hissediyoruz.”
Bildirinin ardından STK’lar, İstiklal Marşı’nın 3. ve 4. kıtasını okudular.