Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması (2)
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'nin başına geçerek, bir erken seçime gidileceği" yönündeki iddialarla ilgili, "Böyle bir şeyin konuşulması bile çok ayıp olur. AK Parti'nin başında bir Genel Başkan var, bir Başbakanımız var ve bana göre Sayın Davutoğlu çok başarılı bir performans gösterdi" dedi.
CNN Türk'te canlı yayına katılan Arınç, Hakan Çelik'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar Çankaya Köşkü'ne dönmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin soru üzerine Arınç, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın başlangıçta Başbakanlık Binası olarak düşünüldüğünü anımsattı.
Erdoğan'ın, Başbakanlık Hizmet Binası olarak düşünülen büyük bir kompleks yapmak istediğini ifade eden Arınç, şunları aktardı:
"Haklıydı. Bu yapıldı. Sonradan da Sayın Cumhurbaşkanımız 'Burayı ben kullanayım, Çankaya'yı da Başbakan kullansın' dedi. Bu ikisi arasında bir meseledir. Buranın üzerinden Cumhurbaşkanımızı rencide etmek isteyenler çok aşırı sözler söyledi. Bunlar beni bile rencide eder. Eleştiri haktır. Burayı eleştirenler 'yanlıştır, haksızdır, haindir, kötüdür', sözlerinin de söylenmemesi lazım. Bir vatandaş israf diyorsa, neden israftır, neden israf değildir anlatılır."
"Siz kaynak israfı olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Arınç, kendisinin israf konusunda hassasiyetinin bilindiğini belirterek, "Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez" ayetini hatırlattı.
Arınç, "Bu devlette de israf var mı derseniz, var. Hükümetin bir üyesiyim ama bunu söylemek mecburiyetindeyim ki, insanlar israfın ne kadar yanlış ve kötü bir şey olduğunu görsünler" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili seviyeli eleştirilerin kabul edilip değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Arınç, "Bizim geleneklerimizde yabancı elçileri, konukları kabul ederken bin yıllık tarihimizin azametinin, gösterişinin mutlaka konması lazım. Burada en güzel örnek; Pembe İncili Kaftan'dır. Onu okuyanlar Cumhurbaşkanlığı Sarayı konusunu ondan sonra konuşsunlar. Buna rağmen 'şurası yanlıştır, burası israftır, burası bilmem nedir' diyenlere de bir kulak verin be kardeşim" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bu dönemde hangi profil TBMM başkanlığı için daha uygun olur?" sorusuna "Yeni bir döneme giriyoruz. Şüphesiz dürüstlük, etik, ahlaklı olmak, bunlar önemli ama mademki 4 partili bir Meclis var, ortak paydalara sahip olacak bir arkadaşımız olmalı. Şüphesiz gönlüm bir AK Partili Meclis Başkanı seçilmesinden yana" karşılığını verdi.
- "Davutoğlu çok başarılı"
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istifa edip AK Parti'nin başına geçerek bir erken seçime gidileceği" yönündeki iddialarla ilgili görüşü sorulan Arınç, "Böyle bir şeyin konuşulması bile çok ayıp olur. AK Parti'nin başında bir Genel Başkan var, bir Başbakanımız var ve bana göre Sayın Davutoğlu çok başarılı bir performans gösterdi, olağanüstü çalıştı ve halkımıza sıcak geldi. 'İyi de sonuç neden böyle?' derseniz, onun sebepleri farklı" dedi.
Davutoğlu'nun halkı kucakladığını ve kabul gördüğünü vurgulayan Arınç, şunları kaydetti:
"Davutoğlu Ahmet Hoca profili bence Türkiye'de Erbakan Hoca'dan sonra, yani hoca denildiği için söylüyorum, halkın benimsediği bir isim haline geldi. Bu seçim sonuçlarından sonra da ben Genel Başkanlığının, Başbakanlığının mutlaka devam edeceğini düşünüyorum. Onun bulunduğu konum itibarıyla da herhangi bir başka ihtimali ihtimaller dışına koyuyorum. Bu Sayın Cumhurbaşkanı da olsa. Ne Cumhurbaşkanı'nın böyle bir niyeti vardır ne de partinin böyle bir ihtiyacı vardır diye düşünürüm."
Erken genel seçim olursa 3. dönem kuralından etkilenenlerin aktif siyasete dönmesinin söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Arınç, "İhtimaller üzerinde durmayalım. Ben aslında 7 Haziran akşamı 'İşim bitiyor, Allahaısmarladık' diye düşünmüştüm ama halen bakanlığımız devam ediyor, hükümet kurulana kadar da devam edecek gibi görünüyor. Sanıyorum güçlü bir hükümet kurulur, biz de 7 Haziran akşamına tekrar döneriz. Yeni bir adaylık, yeni bir seçimde aday olup olmamak, kendim için bir şey söylemeyeyim, başkaları için de bir şey söylersem ayıp olur. Benim niyetim çok önceden belliydi, halen bu niyetimi devam ettiriyorum" görüşünü dile getirdi.
Arınç, "AK Parti içinde liderlik tartışması var mı?" şeklinde soruyu "Yok ve olmaz" diye cevapladı.
- "Gül, kendine yakışanı en güzel şekliyle yapmıştır"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Davutoğu'nun Abdullah Gül'e sitemi olduğu, 'Daha önce destek verebilirdi' dediği" yönündeki iddianın hatırlatılması üzerine de Gül'ün her vesileyle AK Parti'nin kurucusu, ilk başbakanı ve ilk cumhurbaşkanı olduğunu ifade ettiğini hatırlattı.
Gül'ün "Benim yerim bellidir, desteklediğim parti de bellidir" dediğini aktaran Arınç, "Bunun ne kadar samimi olduğunu en yakın da biz biliriz" dedi.
Abdullah Gül'ün bakanlık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerini layıkıyla yerine getirdiğini belirten Arınç, şunları söyledi:
"Gül, kendine yakışanı en güzel şekliyle yapmıştır. Miting meydanlarına çıkması gerekir miydi? O kanaatte değilim. Cumhurbaşkanlığı görevi bittikten sonra, siyasette aktif de bir görev almadığına göre, ancak bulunduğu yerden hem partisini hem de Başbakanı destekleyecek bir davranış içinde olabilir. Ama onu mitinglerin bir malzemesi haline getirmek doğru olmaz. Bu isterse İstanbul fetih mitingi olsun. Çünkü 'Ona ihtiyacımız var' şeklinde bir kanaati belirtiyor olsalardı, bunun ta baştan bu yana belli bir şekilde devam etmesi gerekirdi. Yoksa sen şimdi şuraya gelsen daha iyi olur, burada görünsen daha iyi olur şeklinde.. Böyle bir şey oldu mu bilmiyorum ama dış görünüş itibarıyla böyle bir talebe karşılık 'Ben aktif siyasetin içinde değilim, ben size dua ediyorum, başarınızı diliyorum ama dediğiniz yerde şu anda olmam doğru değil' şeklinde bir kanaat ifade etmişse, buna herkesin saygı göstermesi lazım."
Bülent Arınç, Gül'ün 10 Ağustos'tan bu yana gösterdiği tavrı olgun, AK Parti ve hükümet lehine bulduğunu dile getirdi.
- Çözüm Süreci ve af tartışması
"Çözüm Süreci nasıl etkilenecek? Öcalan'ın serbest kalması ihtimaller arasında mı?" şeklindeki soru üzerine Arınç, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve bazı partililerin, PKK'nın liderleriyle çektirdiği fotoğrafların HDP'ye oy veren herkes tarafından hazmedilip hazmedilmediğini merak ettiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şu bilgileri verdi:
"Çözüm sürecinde hiçbir zaman Öcalan'ın kendisi de yakınındakiler de bir affı söz konusu etmemişlerdir. Dışarı çıkmayı söz konusu etmemiştir. Çünkü böyle bir şeyle yola çıkılmaz, çıkıldığı takdirde de olduğu yerde kalır. Herhalde o bazılarından daha akıllı. Ama onun dışındaki birtakım çevreler bunu sık sık dile getiriyorlar ve Çözüm Süreci'ni baltalamak istiyorlar. Bizzat işin başı, faili olan kişi bunu istemediğini, bu aşamada da bundan sonraki aşamada da söz konusu etmeyeceğine göre, ne hakla siz bir dışarıya çıkmayı, serbest kalmayı, ne bileyim bir affı söz konusu ediyorsunuz? Ben 10 sene, 20 sene, 40 sene sonrasını bilmem. Kim öle kim kala."
Arınç, geçen temmuz ayında Meclis'ten terörün sona erdirilmesi ve milli bütünlüğün korunmasıyla ilgili 6 maddelik bir kanun geçirildiğini hatırlatarak, burada da genel affın yer almadığını kaydetti.
(sürecek)
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tekrar Çankaya Köşkü'ne dönmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin soru üzerine Arınç, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın başlangıçta Başbakanlık Binası olarak düşünüldüğünü anımsattı.
Erdoğan'ın, Başbakanlık Hizmet Binası olarak düşünülen büyük bir kompleks yapmak istediğini ifade eden Arınç, şunları aktardı:
"Haklıydı. Bu yapıldı. Sonradan da Sayın Cumhurbaşkanımız 'Burayı ben kullanayım, Çankaya'yı da Başbakan kullansın' dedi. Bu ikisi arasında bir meseledir. Buranın üzerinden Cumhurbaşkanımızı rencide etmek isteyenler çok aşırı sözler söyledi. Bunlar beni bile rencide eder. Eleştiri haktır. Burayı eleştirenler 'yanlıştır, haksızdır, haindir, kötüdür', sözlerinin de söylenmemesi lazım. Bir vatandaş israf diyorsa, neden israftır, neden israf değildir anlatılır."
"Siz kaynak israfı olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Arınç, kendisinin israf konusunda hassasiyetinin bilindiğini belirterek, "Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez" ayetini hatırlattı.
Arınç, "Bu devlette de israf var mı derseniz, var. Hükümetin bir üyesiyim ama bunu söylemek mecburiyetindeyim ki, insanlar israfın ne kadar yanlış ve kötü bir şey olduğunu görsünler" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili seviyeli eleştirilerin kabul edilip değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Arınç, "Bizim geleneklerimizde yabancı elçileri, konukları kabul ederken bin yıllık tarihimizin azametinin, gösterişinin mutlaka konması lazım. Burada en güzel örnek; Pembe İncili Kaftan'dır. Onu okuyanlar Cumhurbaşkanlığı Sarayı konusunu ondan sonra konuşsunlar. Buna rağmen 'şurası yanlıştır, burası israftır, burası bilmem nedir' diyenlere de bir kulak verin be kardeşim" ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bu dönemde hangi profil TBMM başkanlığı için daha uygun olur?" sorusuna "Yeni bir döneme giriyoruz. Şüphesiz dürüstlük, etik, ahlaklı olmak, bunlar önemli ama mademki 4 partili bir Meclis var, ortak paydalara sahip olacak bir arkadaşımız olmalı. Şüphesiz gönlüm bir AK Partili Meclis Başkanı seçilmesinden yana" karşılığını verdi.
- "Davutoğlu çok başarılı"
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istifa edip AK Parti'nin başına geçerek bir erken seçime gidileceği" yönündeki iddialarla ilgili görüşü sorulan Arınç, "Böyle bir şeyin konuşulması bile çok ayıp olur. AK Parti'nin başında bir Genel Başkan var, bir Başbakanımız var ve bana göre Sayın Davutoğlu çok başarılı bir performans gösterdi, olağanüstü çalıştı ve halkımıza sıcak geldi. 'İyi de sonuç neden böyle?' derseniz, onun sebepleri farklı" dedi.
Davutoğlu'nun halkı kucakladığını ve kabul gördüğünü vurgulayan Arınç, şunları kaydetti:
"Davutoğlu Ahmet Hoca profili bence Türkiye'de Erbakan Hoca'dan sonra, yani hoca denildiği için söylüyorum, halkın benimsediği bir isim haline geldi. Bu seçim sonuçlarından sonra da ben Genel Başkanlığının, Başbakanlığının mutlaka devam edeceğini düşünüyorum. Onun bulunduğu konum itibarıyla da herhangi bir başka ihtimali ihtimaller dışına koyuyorum. Bu Sayın Cumhurbaşkanı da olsa. Ne Cumhurbaşkanı'nın böyle bir niyeti vardır ne de partinin böyle bir ihtiyacı vardır diye düşünürüm."
Erken genel seçim olursa 3. dönem kuralından etkilenenlerin aktif siyasete dönmesinin söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Arınç, "İhtimaller üzerinde durmayalım. Ben aslında 7 Haziran akşamı 'İşim bitiyor, Allahaısmarladık' diye düşünmüştüm ama halen bakanlığımız devam ediyor, hükümet kurulana kadar da devam edecek gibi görünüyor. Sanıyorum güçlü bir hükümet kurulur, biz de 7 Haziran akşamına tekrar döneriz. Yeni bir adaylık, yeni bir seçimde aday olup olmamak, kendim için bir şey söylemeyeyim, başkaları için de bir şey söylersem ayıp olur. Benim niyetim çok önceden belliydi, halen bu niyetimi devam ettiriyorum" görüşünü dile getirdi.
Arınç, "AK Parti içinde liderlik tartışması var mı?" şeklinde soruyu "Yok ve olmaz" diye cevapladı.
- "Gül, kendine yakışanı en güzel şekliyle yapmıştır"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Davutoğu'nun Abdullah Gül'e sitemi olduğu, 'Daha önce destek verebilirdi' dediği" yönündeki iddianın hatırlatılması üzerine de Gül'ün her vesileyle AK Parti'nin kurucusu, ilk başbakanı ve ilk cumhurbaşkanı olduğunu ifade ettiğini hatırlattı.
Gül'ün "Benim yerim bellidir, desteklediğim parti de bellidir" dediğini aktaran Arınç, "Bunun ne kadar samimi olduğunu en yakın da biz biliriz" dedi.
Abdullah Gül'ün bakanlık, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerini layıkıyla yerine getirdiğini belirten Arınç, şunları söyledi:
"Gül, kendine yakışanı en güzel şekliyle yapmıştır. Miting meydanlarına çıkması gerekir miydi? O kanaatte değilim. Cumhurbaşkanlığı görevi bittikten sonra, siyasette aktif de bir görev almadığına göre, ancak bulunduğu yerden hem partisini hem de Başbakanı destekleyecek bir davranış içinde olabilir. Ama onu mitinglerin bir malzemesi haline getirmek doğru olmaz. Bu isterse İstanbul fetih mitingi olsun. Çünkü 'Ona ihtiyacımız var' şeklinde bir kanaati belirtiyor olsalardı, bunun ta baştan bu yana belli bir şekilde devam etmesi gerekirdi. Yoksa sen şimdi şuraya gelsen daha iyi olur, burada görünsen daha iyi olur şeklinde.. Böyle bir şey oldu mu bilmiyorum ama dış görünüş itibarıyla böyle bir talebe karşılık 'Ben aktif siyasetin içinde değilim, ben size dua ediyorum, başarınızı diliyorum ama dediğiniz yerde şu anda olmam doğru değil' şeklinde bir kanaat ifade etmişse, buna herkesin saygı göstermesi lazım."
Bülent Arınç, Gül'ün 10 Ağustos'tan bu yana gösterdiği tavrı olgun, AK Parti ve hükümet lehine bulduğunu dile getirdi.
- Çözüm Süreci ve af tartışması
"Çözüm Süreci nasıl etkilenecek? Öcalan'ın serbest kalması ihtimaller arasında mı?" şeklindeki soru üzerine Arınç, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve bazı partililerin, PKK'nın liderleriyle çektirdiği fotoğrafların HDP'ye oy veren herkes tarafından hazmedilip hazmedilmediğini merak ettiğini ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şu bilgileri verdi:
"Çözüm sürecinde hiçbir zaman Öcalan'ın kendisi de yakınındakiler de bir affı söz konusu etmemişlerdir. Dışarı çıkmayı söz konusu etmemiştir. Çünkü böyle bir şeyle yola çıkılmaz, çıkıldığı takdirde de olduğu yerde kalır. Herhalde o bazılarından daha akıllı. Ama onun dışındaki birtakım çevreler bunu sık sık dile getiriyorlar ve Çözüm Süreci'ni baltalamak istiyorlar. Bizzat işin başı, faili olan kişi bunu istemediğini, bu aşamada da bundan sonraki aşamada da söz konusu etmeyeceğine göre, ne hakla siz bir dışarıya çıkmayı, serbest kalmayı, ne bileyim bir affı söz konusu ediyorsunuz? Ben 10 sene, 20 sene, 40 sene sonrasını bilmem. Kim öle kim kala."
Arınç, geçen temmuz ayında Meclis'ten terörün sona erdirilmesi ve milli bütünlüğün korunmasıyla ilgili 6 maddelik bir kanun geçirildiğini hatırlatarak, burada da genel affın yer almadığını kaydetti.
(sürecek)