MHP'nin Amasya Mitingi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Tunceli'ye gidemezsiniz' dedi, gittik mi? Tunç yürekli kardeşlerimizle buluştuk mu? Şahsıma meydan okumuştu, layığını buldu. Yüzü kapkara kesildi mi? İstediğimiz zaman, istediğimiz yerde oluruz. Aziz vatandaşlarımızla her zeminde kucaklaşırız. Kimseden izin alacak, kimseye şirinlik yapacak, kendimizi beğendirecek halimiz de olmayacak" dedi.
Bahçeli, partisince Anıt Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Amasya şehrinin mili mücadele yıllarının gurur abidesi olduğunu, 22 Haziran 1919'da yayımlanan Amasya Tamimi ile 7 düvele kafa tuttuğunu belirterek, 26 gün sonra da asil tavrını tekrarlayacağını söyledi.
MHP'nin 2015-2019 yılları arasını onarım, bütünleşme ve atılım dönemi olarak belirlediğini dile getiren Bahçeli, "Bu demektir ki Allah'ın izniyle bize yetki verilince bir şeyler onaracağız. Bu onarım bir şeylerle bütünleşmemizi sağlayacak. Bir atılım gerçekleştireceğiz, AKP yıllarının enkaz ve pisliklerini imha edip yerine mutlaka yenisini, daha güzelini koyacağız. Rüşveti, kayırmacılığı, hırsızlığı, aldatmayı ise AKP ile birlikte tarihe gömerek hesap soma sürecini başlatacağız" diye konuştu.
AK Parti'nin 3 Kasım 2002'de "adalet ve kalkınma" adıyla iş başına geldiğini kaydeden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Partilerinin adını taşıyan, adaletin durumuna hepiniz şahitsiniz. 13 yılda adalet ile rezalet yer değiştirdi. Çürüme ve kokuşma ayyuka çıkmıştır. Ne çocuklarımızın girdiği sınavlara güvenimiz kalmıştır ne de polislerin okuduğu okullardan eser kalmıştır. Ne memur alımında hakkaniyet gözetilmiştir ne de hak, hukuk ve helal kazanca riayet edilmiştir. Devir haram yiyenlerin devridir. Devir ayakkabı kutularına Amasyalı masumun nafakasını koyan vicdansızların devridir. Namuslu olmak kenardadır. Şerefli ve onurlu duruşu rafa kaldırılmıştır.
Başbakan Davutoğlu, dün Isparta'da konuşarak bize verip veriştirmiştir. Öğrendim ki bize şeref ve ahlak dersi verecekmiş. Hikmet öğretecekmiş. Vay zavallı vay. Şeref kim, siz kimsiniz? Ahlak kim, siz kimsiniz? Hikmeti kim kaybetmiş de siz bulacaksınız? Davutoğlu, şeref konusunda allame ise önce sarayda özel ders vermeye başlamalıdır. Ahlaklı olmanın şuurunda ise evvela etrafındaki rüşvet, ihanet ve yolsuzluk çetelerine söz geçirmeyi, onları doğru yola getirmeyi denemeli."
Bahçeli, şeref üstüne ettikleri yeminleri çiğnemediklerini, ahlak ve namus üzerine bina ettikleri ilkeleri bozmadıklarını, verdikleri sözlerden caymadıklarını dile getirdi.
MHP'nin dün söylediğini bugün yalanlamadığını belirten Bahçeli, "Neysek oyuz dedik. Neye inanırsak onu söyledik. 'PKK ile pazarlık yapıyorsunuz' deyince şeref bahsine girenlere aldanmadık. Bize şerefsiz diyenlerin kısa zaman içinde şerefsizlik çukuruna düşmelerini de ibretle izledik. Şeref üstüne şeref yemini edip şerefsizliğin esiri olmadık. Davutoğlu, bilmiyorsan sana söyleyeyim. Biz Türk milletinin sinesinden doğmuş, Türk tarihinden cesaret bulmuş, Türk İslam ruhunu ülkü edinmiş MHP'yiz. Bizden 'serok' çıkmaz. Bizde teröriste sevdalanmış bulunmaz. Bizim aramızda Kandil'deki cinayet örgütüyle telefon irtibatı kurup 'Türk Silahlı Kuvvetleri operasyon yapacak, tedbir alın' diyen işbirlikçiler de olmaz" ifadesini kullandı.
-"MHP vatanın her yerindedir"
"Davutoğlu, şerefi biliyorsa 17-25 Erdoğan'a öğretsin. Namuslu olmayı biliyorsa, vatan topraklarını bırakıp kaçanları anlatsın" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu şahsiyet, milliyetçiliği öğretmeye kalktı, fındık kurdu oldu. Şerefi öğretmeye kalkışmasıyla da ne olacağını herkes yakında görecektir. Davutoğlu, bir siyasetçinin şerefinin, vatan toprağının her köşesine adım atmasıyla ölçüldüğünü söylemiştir. Bu yeni şeref tanımı, literatüre girmeye şimdiden adaydır. Bizim böyle bir tanım içinde de kendimizi dışarıda görme durumumuz yoktur. Çünkü MHP, vatanın her yerindedir. Tarlada, fabrikada, meydanlarda, caddelerdeyiz. Salonlarda, üniversitelerdeyiz. Yüreklerde, gönüllerde, fikirlerde ve dualardayız. İş yerindeki emek, ticaretteki helal kazancız. Biz Ötüken'deki ülküyüz. Şehitlerin duasındayız, tezgahlardaki alın teriyiz. Biz milletin dilindeki umut, gönderdeki ay yıldızlı al bayrağız. Biz tarihteki hatıra, haysiyet ve yarınlardaki heyecanız. Biz Türk milletiyiz, Türkiye'yiz. 78 milyonun kalbindeki özlemiz. 780 bin kilometrekaredeki iddiayız."
Bahçeli, MHP'nin "Ne mutlu Türküm" diyenlerin son kalesi olduğunu savunarak, Türkiye'nin her köşesinde, her dağında, taşında, ovasında, her hanesinde, gönüllerde olduklarını söyledi.
-"Bize şeref dersi vermek Davutoğlu'nun harcı değildir"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "Türkiye'nin her meydanına gitsinler, halkla buluşsunlar, ondan sonra milliyetçilik taslasınlar" dediğini iddia eden Bahçeli, "Anlaşılan Başbakan sarayda aklını ve şuurunu iyice tüketmiştir. Amasya'da halkımız yok mu? Amasyalılar, bu meydan değere layık değil mi? Davutoğlu, bize ne söylemeye çalışıyorsun? Dilinin altında neler saklıyorsun? 'Tunceli'ye gidemezsiniz' dedi, gittik mi? Tunç yürekli kardeşlerimizle buluştuk mu? Şahsıma meydan okumuştu, layığını buldu. Yüzü kapkara kesildi mi? İstediğimiz zaman, istediğimiz yerde oluruz. Aziz vatandaşlarımızla her zeminde kucaklaşırız. Kimseden izin alacak, kimseye şirinlik yapacak, kendimizi beğendirecek halimiz de olmayacak.
Başbakan Kandil'e gitsin, İmralı'da muhabbete dalsın. Osla'da zillete batsın, teröristlerle ihanete ortak olsun, Barzani ile sıra gecesinde kendinden geçsin. Hediye ayakkabıları iadede gösterdiği titizliği, kutulara istiflenen haram paralar ortaya çıktığında hiç aklına getirmeyen başbakan, başka kapılarda gezsin, kendine başka meşgaleler bulsun. Biz Amasyalılarla beraberiz. Hele ki bizim miliyetçiliğimizi ağzına almaya senin birikim ve sicilin yetmeyecektir. Bizim milliyetçiliğimizi konuşmaya Davutoğlu'nun bilgi ve zihniyeti kafi gelmeyecektir. Bize şeref dersi vermek Davutoğlu'nun harcı değildir."
(Sürecek)
Kaynak: AA
MHP'nin 2015-2019 yılları arasını onarım, bütünleşme ve atılım dönemi olarak belirlediğini dile getiren Bahçeli, "Bu demektir ki Allah'ın izniyle bize yetki verilince bir şeyler onaracağız. Bu onarım bir şeylerle bütünleşmemizi sağlayacak. Bir atılım gerçekleştireceğiz, AKP yıllarının enkaz ve pisliklerini imha edip yerine mutlaka yenisini, daha güzelini koyacağız. Rüşveti, kayırmacılığı, hırsızlığı, aldatmayı ise AKP ile birlikte tarihe gömerek hesap soma sürecini başlatacağız" diye konuştu.
AK Parti'nin 3 Kasım 2002'de "adalet ve kalkınma" adıyla iş başına geldiğini kaydeden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Partilerinin adını taşıyan, adaletin durumuna hepiniz şahitsiniz. 13 yılda adalet ile rezalet yer değiştirdi. Çürüme ve kokuşma ayyuka çıkmıştır. Ne çocuklarımızın girdiği sınavlara güvenimiz kalmıştır ne de polislerin okuduğu okullardan eser kalmıştır. Ne memur alımında hakkaniyet gözetilmiştir ne de hak, hukuk ve helal kazanca riayet edilmiştir. Devir haram yiyenlerin devridir. Devir ayakkabı kutularına Amasyalı masumun nafakasını koyan vicdansızların devridir. Namuslu olmak kenardadır. Şerefli ve onurlu duruşu rafa kaldırılmıştır.
Başbakan Davutoğlu, dün Isparta'da konuşarak bize verip veriştirmiştir. Öğrendim ki bize şeref ve ahlak dersi verecekmiş. Hikmet öğretecekmiş. Vay zavallı vay. Şeref kim, siz kimsiniz? Ahlak kim, siz kimsiniz? Hikmeti kim kaybetmiş de siz bulacaksınız? Davutoğlu, şeref konusunda allame ise önce sarayda özel ders vermeye başlamalıdır. Ahlaklı olmanın şuurunda ise evvela etrafındaki rüşvet, ihanet ve yolsuzluk çetelerine söz geçirmeyi, onları doğru yola getirmeyi denemeli."
Bahçeli, şeref üstüne ettikleri yeminleri çiğnemediklerini, ahlak ve namus üzerine bina ettikleri ilkeleri bozmadıklarını, verdikleri sözlerden caymadıklarını dile getirdi.
MHP'nin dün söylediğini bugün yalanlamadığını belirten Bahçeli, "Neysek oyuz dedik. Neye inanırsak onu söyledik. 'PKK ile pazarlık yapıyorsunuz' deyince şeref bahsine girenlere aldanmadık. Bize şerefsiz diyenlerin kısa zaman içinde şerefsizlik çukuruna düşmelerini de ibretle izledik. Şeref üstüne şeref yemini edip şerefsizliğin esiri olmadık. Davutoğlu, bilmiyorsan sana söyleyeyim. Biz Türk milletinin sinesinden doğmuş, Türk tarihinden cesaret bulmuş, Türk İslam ruhunu ülkü edinmiş MHP'yiz. Bizden 'serok' çıkmaz. Bizde teröriste sevdalanmış bulunmaz. Bizim aramızda Kandil'deki cinayet örgütüyle telefon irtibatı kurup 'Türk Silahlı Kuvvetleri operasyon yapacak, tedbir alın' diyen işbirlikçiler de olmaz" ifadesini kullandı.
-"MHP vatanın her yerindedir"
"Davutoğlu, şerefi biliyorsa 17-25 Erdoğan'a öğretsin. Namuslu olmayı biliyorsa, vatan topraklarını bırakıp kaçanları anlatsın" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bu şahsiyet, milliyetçiliği öğretmeye kalktı, fındık kurdu oldu. Şerefi öğretmeye kalkışmasıyla da ne olacağını herkes yakında görecektir. Davutoğlu, bir siyasetçinin şerefinin, vatan toprağının her köşesine adım atmasıyla ölçüldüğünü söylemiştir. Bu yeni şeref tanımı, literatüre girmeye şimdiden adaydır. Bizim böyle bir tanım içinde de kendimizi dışarıda görme durumumuz yoktur. Çünkü MHP, vatanın her yerindedir. Tarlada, fabrikada, meydanlarda, caddelerdeyiz. Salonlarda, üniversitelerdeyiz. Yüreklerde, gönüllerde, fikirlerde ve dualardayız. İş yerindeki emek, ticaretteki helal kazancız. Biz Ötüken'deki ülküyüz. Şehitlerin duasındayız, tezgahlardaki alın teriyiz. Biz milletin dilindeki umut, gönderdeki ay yıldızlı al bayrağız. Biz tarihteki hatıra, haysiyet ve yarınlardaki heyecanız. Biz Türk milletiyiz, Türkiye'yiz. 78 milyonun kalbindeki özlemiz. 780 bin kilometrekaredeki iddiayız."
Bahçeli, MHP'nin "Ne mutlu Türküm" diyenlerin son kalesi olduğunu savunarak, Türkiye'nin her köşesinde, her dağında, taşında, ovasında, her hanesinde, gönüllerde olduklarını söyledi.
-"Bize şeref dersi vermek Davutoğlu'nun harcı değildir"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, "Türkiye'nin her meydanına gitsinler, halkla buluşsunlar, ondan sonra milliyetçilik taslasınlar" dediğini iddia eden Bahçeli, "Anlaşılan Başbakan sarayda aklını ve şuurunu iyice tüketmiştir. Amasya'da halkımız yok mu? Amasyalılar, bu meydan değere layık değil mi? Davutoğlu, bize ne söylemeye çalışıyorsun? Dilinin altında neler saklıyorsun? 'Tunceli'ye gidemezsiniz' dedi, gittik mi? Tunç yürekli kardeşlerimizle buluştuk mu? Şahsıma meydan okumuştu, layığını buldu. Yüzü kapkara kesildi mi? İstediğimiz zaman, istediğimiz yerde oluruz. Aziz vatandaşlarımızla her zeminde kucaklaşırız. Kimseden izin alacak, kimseye şirinlik yapacak, kendimizi beğendirecek halimiz de olmayacak.
Başbakan Kandil'e gitsin, İmralı'da muhabbete dalsın. Osla'da zillete batsın, teröristlerle ihanete ortak olsun, Barzani ile sıra gecesinde kendinden geçsin. Hediye ayakkabıları iadede gösterdiği titizliği, kutulara istiflenen haram paralar ortaya çıktığında hiç aklına getirmeyen başbakan, başka kapılarda gezsin, kendine başka meşgaleler bulsun. Biz Amasyalılarla beraberiz. Hele ki bizim miliyetçiliğimizi ağzına almaya senin birikim ve sicilin yetmeyecektir. Bizim milliyetçiliğimizi konuşmaya Davutoğlu'nun bilgi ve zihniyeti kafi gelmeyecektir. Bize şeref dersi vermek Davutoğlu'nun harcı değildir."
(Sürecek)