Bbp Lideri Destici Açıklaması
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Kürt sorunu yoktur' sözleri ile ilgili, “Cumhurbaşkanı 12 yıllık hatasından dönmüştür.
Eğer samimi bir sözse 12 yıl sonra Büyük Birlik Partisi ile aynı çizgiye gelmiştir. Bizi inkarcılıkla suçlayanlar bugün bizimle aynı çizgiye gelmişlerdir. Cumhurbaşkanı’nı gelmiş olduğu bu çizgiden dolayı tebrik ediyorum” dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Destici, Çanakkale şehitlerini anarak başladığı konuşmasında, Türk-İslam dünyasının Çanakkale Zaferi’ni tebrik ettiğini belirterek, Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitleri’ne” şiirinden bazı mısralar okudu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” sözlerini de memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Destici, “Cumhurbaşkanı 12 yıllık hatasından dönmüştür. Eğer samimi bir sözse 12 yıl sonra Büyük Birlik Partisi ile aynı çizgiye gelmiştir. Bizi inkarcılıkla suçlayanlar bugün bizimle aynı çizgiye gelmişlerdir. Cumhurbaşkanı’nı gelmiş olduğu bu çizgiden dolayı tebrik ediyorum” dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ikinci bir söz beklediklerini aktaran Destici, “Terörle müzakere olmaz, mücadele olur’ sözünü de bir an önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın ağzından duymak istiyoruz. Üçüncü beklediğimiz sözse, ‘Kürtler bizim kardeşimizdir, PKK ve uzantıları bizim düşmanımızdır’ sözüdür. Eğer bu iki sözü de duyarsak bu konuda samimiyetine inancımız yükselecektir” diye konuştu.
Destici, AK Parti ile HDP arasında son günlerde yaşanan tartışmaya yönelik ise, “Müzakere edenler kamuoyu önünde birbirlerini pazarlık yapmakla suçlamaktadır. İkisi de pazarlıkçıdır. Tencere dibin kara, AKP’ninki HDP’den kara, HDP’ninki AKP’den kara. Al birini vur ötekine” dedi
Çanakkale Savaşı’nın 100. yıl dönümünde bazı konularda üzüntüler yaşadığını dile getiren Destici, “Beni en çok üzen hadiselerin başında 100. yılında Çanakkale şehitlerinin anıldığı, resmi törenlerin yapıldığı stadyumdaki tribünlerin önemli bir kısmının boş olmasıdır. Bunun müsebbibi olanların bu millete bunun hesabını vermesi lazımdır. O stadyumun bugün tıka basa dolu olması gerekirdi. Stadyumun önemli bir kısmı boş. Böyle bir 100. yıl töreni olmaz. Orayı herkese açacaksın, milletin tüm fertleri girecek ve büyük bir coşkuyla zaferi kutlayacak. Zafer sadece Türkiye’yi yönetenlerin kutlayacağı bir zafer değildir. Çanakkale ruhuna da tamamen aykırıdır. Bu samimiyetsizliktir” ifadesini kullandı.
Destici, parti kapatma konusunda kapalı kapılar arkasında bazı olayların gerçekleştiğini iddia ederek, “Maalesef kapalı kapılar arkasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bir takım telkinlerden, yani partilerin kapatılması noktasında bir takım telkinlerden bahsediliyor. Eğer böyle bir durum varsa, bu Türk demokrasisi adına büyük bir utanç ve ayıp. Kapalı kapılar arkasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bazı partilerin kapatılması ile ilgili telkinlerde bulunulacak, evraklar gönderilecek ama basın önünde de ‘Gelin yasayı değiştirelim’ diye hodri meydanlar çekilecek, restler çekilecek. Bunlar tezattır” diye konuştu.
Türkiye’de herkesin korkuyla yaşadığını ileri süren Destici, şunları dedi:
“Aynı zamanda YSK ile birlikte mülki amirlere kolluk güçlerine de büyük görevler düşmektedir. Seçime gölge düşmemesi adına tarafsızlıklarını en üst düzeyde muhafaza etmeleri ve seçim satr-ı mahallinde bu uygulamaları biz görmek istiyoruz. Tamamen milleti baskı altında tutarak, sindirerek psikolojik bir algı operasyonuyla milletin iradesine ipotek konuluyor. Herkes ‘Hepinizi dinliyoruz. Ya bizimle birlikte olacaksınız ya da başınıza geleceklerden kendiniz sorumlu olursunuz’ mesajı veriliyor. Çocuğu bir yerde taşeron işçiyse işten çıkarılır. Çocuğu bir yerde polisse tayini çıkarılır ya da açığa alınır. Esnafsa bankadan kredi alamaz. İş adamları böyle bir baskı yaşıyor. Esnaf yaşıyor, tüccar yaşıyor, öğretmen, polis, memur herkes böyle bir baskı yaşıyor.”
Kaynak: İHA
BBP Genel Başkanı Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Destici, Çanakkale şehitlerini anarak başladığı konuşmasında, Türk-İslam dünyasının Çanakkale Zaferi’ni tebrik ettiğini belirterek, Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitleri’ne” şiirinden bazı mısralar okudu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kürt sorunu yoktur” sözlerini de memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Destici, “Cumhurbaşkanı 12 yıllık hatasından dönmüştür. Eğer samimi bir sözse 12 yıl sonra Büyük Birlik Partisi ile aynı çizgiye gelmiştir. Bizi inkarcılıkla suçlayanlar bugün bizimle aynı çizgiye gelmişlerdir. Cumhurbaşkanı’nı gelmiş olduğu bu çizgiden dolayı tebrik ediyorum” dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ikinci bir söz beklediklerini aktaran Destici, “Terörle müzakere olmaz, mücadele olur’ sözünü de bir an önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın ağzından duymak istiyoruz. Üçüncü beklediğimiz sözse, ‘Kürtler bizim kardeşimizdir, PKK ve uzantıları bizim düşmanımızdır’ sözüdür. Eğer bu iki sözü de duyarsak bu konuda samimiyetine inancımız yükselecektir” diye konuştu.
Destici, AK Parti ile HDP arasında son günlerde yaşanan tartışmaya yönelik ise, “Müzakere edenler kamuoyu önünde birbirlerini pazarlık yapmakla suçlamaktadır. İkisi de pazarlıkçıdır. Tencere dibin kara, AKP’ninki HDP’den kara, HDP’ninki AKP’den kara. Al birini vur ötekine” dedi
Çanakkale Savaşı’nın 100. yıl dönümünde bazı konularda üzüntüler yaşadığını dile getiren Destici, “Beni en çok üzen hadiselerin başında 100. yılında Çanakkale şehitlerinin anıldığı, resmi törenlerin yapıldığı stadyumdaki tribünlerin önemli bir kısmının boş olmasıdır. Bunun müsebbibi olanların bu millete bunun hesabını vermesi lazımdır. O stadyumun bugün tıka basa dolu olması gerekirdi. Stadyumun önemli bir kısmı boş. Böyle bir 100. yıl töreni olmaz. Orayı herkese açacaksın, milletin tüm fertleri girecek ve büyük bir coşkuyla zaferi kutlayacak. Zafer sadece Türkiye’yi yönetenlerin kutlayacağı bir zafer değildir. Çanakkale ruhuna da tamamen aykırıdır. Bu samimiyetsizliktir” ifadesini kullandı.
Destici, parti kapatma konusunda kapalı kapılar arkasında bazı olayların gerçekleştiğini iddia ederek, “Maalesef kapalı kapılar arkasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bir takım telkinlerden, yani partilerin kapatılması noktasında bir takım telkinlerden bahsediliyor. Eğer böyle bir durum varsa, bu Türk demokrasisi adına büyük bir utanç ve ayıp. Kapalı kapılar arkasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bazı partilerin kapatılması ile ilgili telkinlerde bulunulacak, evraklar gönderilecek ama basın önünde de ‘Gelin yasayı değiştirelim’ diye hodri meydanlar çekilecek, restler çekilecek. Bunlar tezattır” diye konuştu.
Türkiye’de herkesin korkuyla yaşadığını ileri süren Destici, şunları dedi:
“Aynı zamanda YSK ile birlikte mülki amirlere kolluk güçlerine de büyük görevler düşmektedir. Seçime gölge düşmemesi adına tarafsızlıklarını en üst düzeyde muhafaza etmeleri ve seçim satr-ı mahallinde bu uygulamaları biz görmek istiyoruz. Tamamen milleti baskı altında tutarak, sindirerek psikolojik bir algı operasyonuyla milletin iradesine ipotek konuluyor. Herkes ‘Hepinizi dinliyoruz. Ya bizimle birlikte olacaksınız ya da başınıza geleceklerden kendiniz sorumlu olursunuz’ mesajı veriliyor. Çocuğu bir yerde taşeron işçiyse işten çıkarılır. Çocuğu bir yerde polisse tayini çıkarılır ya da açığa alınır. Esnafsa bankadan kredi alamaz. İş adamları böyle bir baskı yaşıyor. Esnaf yaşıyor, tüccar yaşıyor, öğretmen, polis, memur herkes böyle bir baskı yaşıyor.”