HDP İzmir Kadın Adaylarını Tanıttı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir’in kadın milletvekili adaylarının tanıtıldığı toplantıda konuşan HDP İzmir 1. Bölge 2. Sıra Milletvekili Adayı Mülkiye Birtane, doğuda oy kullandırılmayacağını öne sürerek, “En büyük cephe, metropollerden gidecek. O açığı buradan kapatacağımıza inanıyorum. Bütün halklarımızın duruşu ile biz bu açığı demokratik ulus birliği çerçevesinde kapatacağız” dedi.
HDP İzmir İlçe Örgütü, 1 Kasım seçimlerinde İzmir’den aday olan kadın milletvekili adaylarını kamuoyuna tanıttı. Bazı kadın adayların seçim çalışmaları nedeniyle katılamadığı toplantıda, 24. Dönem Kars Milletvekili ve HDP İzmir 1. Bölge 2. Sıra Milletvekili Adayı Mülkiye Birtane, 1. bölgeden Semra Uzunok, Derya Öz ve Latife Canan Kaplan ile 2. bölgeden Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Nazlı Masatçı kendini tanıttı.
Toplantıda konuşan Birtane, “Sandıkları taşımak istediler, YSK aslında Anayasayı uyguladı ama her ne hikmetse emirleri altına girmedi ve bu reddedildi. Bugün o sandıklarda hangi yolsuzlukları, hangi hırsızlıkları, hangi hileleri yapacaklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Oradaki oy düşüşünü sağlamak için birçok yerde kentler, mahalleler boşaltılıyor. Oy kullandırmayacaklar, oyun düşüşünü sağlayacaklar. En büyük cephe, metropollerden gidecek. O açığı buradan kapatacağımıza inanıyorum. O sıcak ortamdan gelen birisi olarak ancak biz buradan o şamarı indirebiliriz. O gücümüz var. Lazıyla, Arapıyla, Gürcüsüyle, Çerkeziyle, Kürtüyle, Türküyle, Abazasıyla, Boşnakıyla, sayamadığım bütün halklarımızın duruşu ile biz bu açığı demokratik ulus birliği çerçevesinde kapatacağız” diye konuştu.
“O HEVESİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Konuşmasına Kürtçe başlayan Birtane, “Kürt kimliğimle tanınan bir aday olarak sizlere Kürtçe hitap etmek isterdim ama çeviri yapılırken doğru tercüme edilmediği için Türkçe konuşacağım. Türkçe’ye karşı değilim yanlış anlaşılmasın” dedi.
24. Dönem Kars Milletvekili olduğunu hatırlatan Birtane, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ülkenin bütünlüğü içerisinde partimizin verdiği her görevi layıkıyla yerine getirme adına bu sefer İzmir’deyiz. 1 Kasım saltanatın kaldırıldığı gündür. Sultan 1 Kasım’da tekrardan saltanatını kurma çabası içerisinde. Bizler o hevesi bırakmayacağız. Bizler toplumun yarısını oluşturan kadınlar; bu mücadelede emek sarf ediyoruz. Bu uğurda kaybettiğimiz kadın yoldaşlarımızı unutmayacağımızı ispatlamak için büyük bir başarı elde edeceğimizi biliyoruz.”
“ELİMİZDE SİHİRLİ BİR ANAHTAR VAR”
1 Kasım seçimlerinin önemine vurgu yapan Birtane, şu ifadeleri kullandı:
“Bizleri kabul etmeme adına tekrardan bir seçimle karşı karşıya kalıyoruz. Biz kimliğimizi yok sayan, bizleri dört duvar arasına hapsetmeye çalışan, doğuracağımız çocuk sayısını farz kılan bir zihniyete karşı mücadele vereceğiz. Bizi o düşündükleri kafes içerisine sokmaya çalışanlara büyük bir cevap vereceğimiz gündür 1 Kasım. 35 günlük bir bebek katlediliyor. 10 yaşındaki kız çocuğunun cesedi buzdolabında saklandı. 70 yaşındaki anneler, gençler sokak ortasında katlediliyor. Cizre sekiz gün abluka altında kaldı. Bugün ancak Türkiye cephesinde halkların, kadınların duruşu ile oradaki savaş durdurabilir. Elimizde sihirli bir anahtar var. 1 Kasım’da o sandığa gideceğiz ve o cevabı vereceğiz. Önümüzde iki yol var; barış, biri savaş. Kadının fıtratında var olan barışı korumayı da kendimize rehber ederek ‘sana savaş yaptırmayacağız’ diyoruz ve başaracağız.”
“DENİZLİLİYDİM, BİRKAÇ KİLOMETRE ÖTESİNİ GÖRMEMİŞTİM”
HDP 2. bölge adaylarından tiyatrocu Nazlı Masatçı ise çocuk yaşlarda yaşadığı ve siyasi hayatına yön veren olayı şu sözlerle anlattı:
“Bir iş nedeniyle Van’a gitmek zorunda kalmıştık. Kürtçe bilmiyorum. O zaman yanımda barış anneler vardı. Bir Kürt kadını yanıma gelerek duvarda duran fotoğrafları gösterip ‘bu çocuklar o annelerin evlatları, onlar devlet tarafından alındı ve anneler ya ölüsünü ya dirisini bir şekilde istiyorlar’ demişti. Benim için büyük bir dönüm noktasıydı. Denizliliydim. Hayatımda birkaç kilometre ötesini görmemiştim. Bu benim devrimci geçmişimde önemli bir dönüm noktasıydı. 10 yıldır politik tiyatro sergiliyoruz. Tiyatronun turneleri sayesinde adını bile duymadığımız yerleri gördüm. O zaman halkların kardeşliği kadar eşitliğinin de çok önemli bir talep olduğunu öğrendim.”
BİRTANE, KÜRTÇE BİLMEYEN ADAYA TERCÜMANLIK YAPTI
Adayların konuşmalarının ardından barış anneleri Kürtçe konuşma yaptı. Mülkiye Birtane’nin, barış anneleri Kürtçe konuşurken Kürtçe bilmeyen aday Nazlı Masatçı’nın kulağına eğilerek konuşmayı tercüme ettiği görüldü.
Kaynak: İHA
Toplantıda konuşan Birtane, “Sandıkları taşımak istediler, YSK aslında Anayasayı uyguladı ama her ne hikmetse emirleri altına girmedi ve bu reddedildi. Bugün o sandıklarda hangi yolsuzlukları, hangi hırsızlıkları, hangi hileleri yapacaklarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Oradaki oy düşüşünü sağlamak için birçok yerde kentler, mahalleler boşaltılıyor. Oy kullandırmayacaklar, oyun düşüşünü sağlayacaklar. En büyük cephe, metropollerden gidecek. O açığı buradan kapatacağımıza inanıyorum. O sıcak ortamdan gelen birisi olarak ancak biz buradan o şamarı indirebiliriz. O gücümüz var. Lazıyla, Arapıyla, Gürcüsüyle, Çerkeziyle, Kürtüyle, Türküyle, Abazasıyla, Boşnakıyla, sayamadığım bütün halklarımızın duruşu ile biz bu açığı demokratik ulus birliği çerçevesinde kapatacağız” diye konuştu.
“O HEVESİ BIRAKMAYACAĞIZ”
Konuşmasına Kürtçe başlayan Birtane, “Kürt kimliğimle tanınan bir aday olarak sizlere Kürtçe hitap etmek isterdim ama çeviri yapılırken doğru tercüme edilmediği için Türkçe konuşacağım. Türkçe’ye karşı değilim yanlış anlaşılmasın” dedi.
24. Dönem Kars Milletvekili olduğunu hatırlatan Birtane, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ülkenin bütünlüğü içerisinde partimizin verdiği her görevi layıkıyla yerine getirme adına bu sefer İzmir’deyiz. 1 Kasım saltanatın kaldırıldığı gündür. Sultan 1 Kasım’da tekrardan saltanatını kurma çabası içerisinde. Bizler o hevesi bırakmayacağız. Bizler toplumun yarısını oluşturan kadınlar; bu mücadelede emek sarf ediyoruz. Bu uğurda kaybettiğimiz kadın yoldaşlarımızı unutmayacağımızı ispatlamak için büyük bir başarı elde edeceğimizi biliyoruz.”
“ELİMİZDE SİHİRLİ BİR ANAHTAR VAR”
1 Kasım seçimlerinin önemine vurgu yapan Birtane, şu ifadeleri kullandı:
“Bizleri kabul etmeme adına tekrardan bir seçimle karşı karşıya kalıyoruz. Biz kimliğimizi yok sayan, bizleri dört duvar arasına hapsetmeye çalışan, doğuracağımız çocuk sayısını farz kılan bir zihniyete karşı mücadele vereceğiz. Bizi o düşündükleri kafes içerisine sokmaya çalışanlara büyük bir cevap vereceğimiz gündür 1 Kasım. 35 günlük bir bebek katlediliyor. 10 yaşındaki kız çocuğunun cesedi buzdolabında saklandı. 70 yaşındaki anneler, gençler sokak ortasında katlediliyor. Cizre sekiz gün abluka altında kaldı. Bugün ancak Türkiye cephesinde halkların, kadınların duruşu ile oradaki savaş durdurabilir. Elimizde sihirli bir anahtar var. 1 Kasım’da o sandığa gideceğiz ve o cevabı vereceğiz. Önümüzde iki yol var; barış, biri savaş. Kadının fıtratında var olan barışı korumayı da kendimize rehber ederek ‘sana savaş yaptırmayacağız’ diyoruz ve başaracağız.”
“DENİZLİLİYDİM, BİRKAÇ KİLOMETRE ÖTESİNİ GÖRMEMİŞTİM”
HDP 2. bölge adaylarından tiyatrocu Nazlı Masatçı ise çocuk yaşlarda yaşadığı ve siyasi hayatına yön veren olayı şu sözlerle anlattı:
“Bir iş nedeniyle Van’a gitmek zorunda kalmıştık. Kürtçe bilmiyorum. O zaman yanımda barış anneler vardı. Bir Kürt kadını yanıma gelerek duvarda duran fotoğrafları gösterip ‘bu çocuklar o annelerin evlatları, onlar devlet tarafından alındı ve anneler ya ölüsünü ya dirisini bir şekilde istiyorlar’ demişti. Benim için büyük bir dönüm noktasıydı. Denizliliydim. Hayatımda birkaç kilometre ötesini görmemiştim. Bu benim devrimci geçmişimde önemli bir dönüm noktasıydı. 10 yıldır politik tiyatro sergiliyoruz. Tiyatronun turneleri sayesinde adını bile duymadığımız yerleri gördüm. O zaman halkların kardeşliği kadar eşitliğinin de çok önemli bir talep olduğunu öğrendim.”
BİRTANE, KÜRTÇE BİLMEYEN ADAYA TERCÜMANLIK YAPTI
Adayların konuşmalarının ardından barış anneleri Kürtçe konuşma yaptı. Mülkiye Birtane’nin, barış anneleri Kürtçe konuşurken Kürtçe bilmeyen aday Nazlı Masatçı’nın kulağına eğilerek konuşmayı tercüme ettiği görüldü.