Filipinler'deki Barış Süreci
Filipinler hükümeti ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi arasında yürütülen Bangsamoro Barış Antlaşması'nın Bağımsız İzleme Heyeti üyesi ve İHH Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Hüseyin Oruç, Moro Müslümanlarının 400 yılı aşkın bir süredir sömürgeci ve emperyalizme karşı memleketlerini muhafaza etmek için uğraştıklarını söyledi.
Filipinler hükümetiyle Moro İslami Kurtuluş Cephesi arasında yürütülen Bangsamoro Barış Antlaşması'nın dünü, bugünü ve yarınına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Oruç, Moro'nun Güney Doğu Asya'da Müslümanların ilk ayak bastığı yer olduğunu ve Müslümanların Filipinlerden önce devlet kurup bölgeyi kontrol altına aldıklarını belirti.
İlk işgalin 1521'de Potekizli denizci Ferdinand Macellan'nın bölgeye gelmesiyle başlayıp bugüne kadar devam ettiğini ifade eden Oruç şunları söyledi:
"Müslümanların yaşadığı yerler o tarihten beri işgal altındadır. Bu mücadele dünya tarihinin gördüğü en uzun mücadeleden birisidir. 400 yılı aşkın bir süredir Moro Müslümanları emperyalizme karşı memleketlerini muhafaza etmek için uğraşıyor. Mücadelenin bugüne yansıyan boyutu 1970'lı yıllara dayanıyor. Nur Misuari ve Selamet Haşimi önderliğinde bugünkü mücadelenin temelleri 40 yıl önce atıldı. O zamandan beri bu mücadele devam ediyor"
- Haşimi liderliğinde Moro Islami Kurtuluş Cephesi kuruldu
Moro Milliyetçi Cephesi (MNLF) adı altında Filipinler rejimine karşı başlayan özgürlük hareketi 1980'li yıllara gelindiğinde üyeler arasında fikir ayrılığı baş gösterdi. Milliyetçi Cephe ile yollarını ayıran Selamet Haşimi liderliğinde Moro Islami Kurtuluş Cephesi (MILF) kuruldu. MILF'in sadece silahlı mücadele veren bir yapı olmaktan ziyade toplumsal olaylara duyarlı, eğitime yönelik çalışmalarıyla ıslah hareketi olarak öne çıktığını hatırlatan Oruç, MILF'in silahlı mücadele yürüten bir ordusunun bulunduğunu ve atalarının yurdu olan Moro topraklarının işgalden kurtulması için halkla bütünleşerek bir yapı kurduklarını belirtti.
Filipinler Devletiyle barış görüşmelerinin tarihi aslında eski olduğuna değinen Oruç, ilk 1970'lerde başlayan silahlı mücadelenin ardından 1973'te masaya oturulduğunu ve İlk barış antlaşmasının 1976 yılında imzalandığını bildirdi. Ateşkesin bozulmasıyla taraflar tekrar 1996 ve 2001 yıllarında barış masasına oturdu. Ardından en son 2008 yılında nihai ve kapsamlı barış antlaşması imzalandı. Oruç, Müslümanların hukukunu muhafaza eden antlaşmanın Filipinler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle ciddi bir kırılganlık oluştuğunu söyledi.
- MILF Halk tarafından kabul gördü
"MILF'in 30 binden fazla mücahidi" olduğunu ve toplumun içinde çok geniş kitleler tarafından kabul gördüğünü belirten Oruç, "Toplumu fikri ve ahlaki olarak dönüştürmüş, ciddi manada toplumun en kılcal damarlarına kadar nüfuz etmesiyle halk tarafından sahip çıkılmış bir hareket haline dönüştürüldüğünü" aktaran Oruç şöyle konuştu:
"Barışla ilgili 2012'de yeni bir inisiyatif başlatıldı ve taraflarca çerçeve ve kapsam tamamlanınca 2014 yılında kapsamlı antlaşma imzalandı. Antlaşmaların hepsi aslında tarihi bir süreçtir. Özellikle 2014 yılında yapılan antlaşmayla bölgede yaşayan Müslümanların kimliklerini kabul edildi. Filipinler devleti artık resmi olarak bölgedeki toprakların gerçek sahiplerinin Müslümanlar olduğu gerçeğini kabul etti."
Müslümanların bu kazanımlarıyla birlikte Filipinler devletinin sınırları içinde Özerk bir yönetim kurma hakkını elde etti ve devletin bütünlüğü bozulmadan birlikte yaşamayı seçti. Buna karşılık silahları bırakmayı kabul ettiklerini vurgulayan Oruç, şunları dile getirdi:
"Filipinler tarafı da Özerklik konusunu kabul ediyor. Barış görüşmeleri Malezya'da yapılıyor. Temas gurubunun öncülüğünde yapılan barış görüşmelerinin içinde Malezya'nın yanısıra 8 ülke daha bulunuyor. Bağımsız İzleme Heyeti arasında Türkiye yerini alarak barışa destek veriyor. Kapsamlı antlaşma 2014'te imzalandığında MILF 'Biz ve Milliyetçi Cephe bir çok barış antlaşması imzaladı ama devlet bir noktaya geldiğinde verdiği sözleri yerine getirmedi ve biz bunu kimseye anlatamadık o yüzden şimdi bir heyet olmalı ve bu heyet antlaşmaların yerine getirilip getirilmediğini izlemeli ve bunla ilgili raporlar hazırlayarak hem taraflara hemde dünyaya duyurmalı' demişti. 5 kişilik Bağımsız İzleme Heyeti oluşturuldu. Söz konusu izleme heyetinin içindeki 5 kişiden birisi Türkiye'den İHH olmuş oldu"
- Mamasapano operasyonu
Sağlanan barış antlaşmasının bir örnek olduğunu ve şimdilik her şeyin yolunda gittiğininin altını çizen Oruç, Filipinler devletinin içerisinde barış istemeyen bir grubun etkisiyle bu yıl başında, 25 ocakta antlaşmaya aykırı olarak MILF kontrolünde olan Mamasapano bölgesine Filipinler özel kuvvetlerinin bir operasyon gerçekleştirdiğini hatırlattı. Oruç, 44 özel kuvvetler askeri ile18 MILF üyesi ve 7 sivil hayatını kaybettiği söz konusu operasyonun barış sürecini ciddi manada olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
Barış antlaşmasının sağlanmasında liderliğin çok önemli olduğunu ve MILF ve Filipinler devletinin bu antlaşmayı toplumlarına çok iyi anlattıklarını belirten Oruç, Bağımsızlık uğruna resmi rakamlara göre 120 bin, yerel kaynaklara göre ise 300 binin üzeride kayıp veren Moro halkına antlaşmanın kabul ettirilmesinin MILF'in başarısı olduğuna işaret eden Oruç, antlaşmaların imzalanmış olduğunu ve uzun sürse de uygulanacağını ifade etti.
- "Süreçle ilgili şuanda bir belirsizlik var"
Filipinler'de 6 yılda bir yapılan seçimlerde devlet başkanının 6 yıllığına bir defa seçildiğini ve ülkenin bütün bürokrasisine kendi adamlarını getirdiğini belirten Oruç, şimdiki başkanın 2016 Mayıs ayına kadar vakti olduğunu ve barış süreci için birbirinden faklı düşünen adayların olduğunu söyledi.
MILF'in hiç bir adayı desteklemediğini ve Bangsomoro kurulana kadar siyasetle ilgilenmeyi reddettiğini işaret eden Oruç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Süreçle ilgili şuanda bir belirsizlik içerisindeyiz. Hem seçimler var hem de Mamasapano olayı ciddi bir durağanlık yaşattı. En önemli konu hazırlanan temel yasanın meclisten geçmesi. 'Bangsamoro Basic Law' , Bangsamoro'yu kuracak olan temel anayasa. Şimdi mecliste bununla ilgili ciddi bir tıkanıklık yaşanıyor. Filipinler'de 3 senaryo konuşuluyor. Birisi meclis bu sene içinde tatile girmeden önce, ki 19 aralıkta tatile girecekler, kapsamlı antlaşmayla paralel olan MILF'inde rahatlıkla kabul edeceği bir temel yasayı meclisten geçirirler. Şubat ayında bir referandum yapılır ve Bangsamoro kurulur. Bu en iyi senaryo.
İkinci senaryo, 19'una kadar meclis hiç bir şey yapmaz ve meclisteki bu temel yasa tamamen bir kenara bırakılır, barış süreci dondurulur, seçimler sonucu gelecek başkanın siyasetine göre yeniden şekillenir. İçlerindeki en tehlikeleri senaryo ise MILF'in kabul etmeyeceği bir temel yasanın meclisten geçirilip MILF'e rağmen uygulanması. Eğer bu olursa hiç kimsenin istemediği yeniden silahlı çatışma ortamının geri gelebileceği söyleniyor"
Kaynak: AA
İlk işgalin 1521'de Potekizli denizci Ferdinand Macellan'nın bölgeye gelmesiyle başlayıp bugüne kadar devam ettiğini ifade eden Oruç şunları söyledi:
"Müslümanların yaşadığı yerler o tarihten beri işgal altındadır. Bu mücadele dünya tarihinin gördüğü en uzun mücadeleden birisidir. 400 yılı aşkın bir süredir Moro Müslümanları emperyalizme karşı memleketlerini muhafaza etmek için uğraşıyor. Mücadelenin bugüne yansıyan boyutu 1970'lı yıllara dayanıyor. Nur Misuari ve Selamet Haşimi önderliğinde bugünkü mücadelenin temelleri 40 yıl önce atıldı. O zamandan beri bu mücadele devam ediyor"
- Haşimi liderliğinde Moro Islami Kurtuluş Cephesi kuruldu
Moro Milliyetçi Cephesi (MNLF) adı altında Filipinler rejimine karşı başlayan özgürlük hareketi 1980'li yıllara gelindiğinde üyeler arasında fikir ayrılığı baş gösterdi. Milliyetçi Cephe ile yollarını ayıran Selamet Haşimi liderliğinde Moro Islami Kurtuluş Cephesi (MILF) kuruldu. MILF'in sadece silahlı mücadele veren bir yapı olmaktan ziyade toplumsal olaylara duyarlı, eğitime yönelik çalışmalarıyla ıslah hareketi olarak öne çıktığını hatırlatan Oruç, MILF'in silahlı mücadele yürüten bir ordusunun bulunduğunu ve atalarının yurdu olan Moro topraklarının işgalden kurtulması için halkla bütünleşerek bir yapı kurduklarını belirtti.
Filipinler Devletiyle barış görüşmelerinin tarihi aslında eski olduğuna değinen Oruç, ilk 1970'lerde başlayan silahlı mücadelenin ardından 1973'te masaya oturulduğunu ve İlk barış antlaşmasının 1976 yılında imzalandığını bildirdi. Ateşkesin bozulmasıyla taraflar tekrar 1996 ve 2001 yıllarında barış masasına oturdu. Ardından en son 2008 yılında nihai ve kapsamlı barış antlaşması imzalandı. Oruç, Müslümanların hukukunu muhafaza eden antlaşmanın Filipinler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle ciddi bir kırılganlık oluştuğunu söyledi.
- MILF Halk tarafından kabul gördü
"MILF'in 30 binden fazla mücahidi" olduğunu ve toplumun içinde çok geniş kitleler tarafından kabul gördüğünü belirten Oruç, "Toplumu fikri ve ahlaki olarak dönüştürmüş, ciddi manada toplumun en kılcal damarlarına kadar nüfuz etmesiyle halk tarafından sahip çıkılmış bir hareket haline dönüştürüldüğünü" aktaran Oruç şöyle konuştu:
"Barışla ilgili 2012'de yeni bir inisiyatif başlatıldı ve taraflarca çerçeve ve kapsam tamamlanınca 2014 yılında kapsamlı antlaşma imzalandı. Antlaşmaların hepsi aslında tarihi bir süreçtir. Özellikle 2014 yılında yapılan antlaşmayla bölgede yaşayan Müslümanların kimliklerini kabul edildi. Filipinler devleti artık resmi olarak bölgedeki toprakların gerçek sahiplerinin Müslümanlar olduğu gerçeğini kabul etti."
Müslümanların bu kazanımlarıyla birlikte Filipinler devletinin sınırları içinde Özerk bir yönetim kurma hakkını elde etti ve devletin bütünlüğü bozulmadan birlikte yaşamayı seçti. Buna karşılık silahları bırakmayı kabul ettiklerini vurgulayan Oruç, şunları dile getirdi:
"Filipinler tarafı da Özerklik konusunu kabul ediyor. Barış görüşmeleri Malezya'da yapılıyor. Temas gurubunun öncülüğünde yapılan barış görüşmelerinin içinde Malezya'nın yanısıra 8 ülke daha bulunuyor. Bağımsız İzleme Heyeti arasında Türkiye yerini alarak barışa destek veriyor. Kapsamlı antlaşma 2014'te imzalandığında MILF 'Biz ve Milliyetçi Cephe bir çok barış antlaşması imzaladı ama devlet bir noktaya geldiğinde verdiği sözleri yerine getirmedi ve biz bunu kimseye anlatamadık o yüzden şimdi bir heyet olmalı ve bu heyet antlaşmaların yerine getirilip getirilmediğini izlemeli ve bunla ilgili raporlar hazırlayarak hem taraflara hemde dünyaya duyurmalı' demişti. 5 kişilik Bağımsız İzleme Heyeti oluşturuldu. Söz konusu izleme heyetinin içindeki 5 kişiden birisi Türkiye'den İHH olmuş oldu"
- Mamasapano operasyonu
Sağlanan barış antlaşmasının bir örnek olduğunu ve şimdilik her şeyin yolunda gittiğininin altını çizen Oruç, Filipinler devletinin içerisinde barış istemeyen bir grubun etkisiyle bu yıl başında, 25 ocakta antlaşmaya aykırı olarak MILF kontrolünde olan Mamasapano bölgesine Filipinler özel kuvvetlerinin bir operasyon gerçekleştirdiğini hatırlattı. Oruç, 44 özel kuvvetler askeri ile18 MILF üyesi ve 7 sivil hayatını kaybettiği söz konusu operasyonun barış sürecini ciddi manada olumsuz etkilediğine dikkati çekti.
Barış antlaşmasının sağlanmasında liderliğin çok önemli olduğunu ve MILF ve Filipinler devletinin bu antlaşmayı toplumlarına çok iyi anlattıklarını belirten Oruç, Bağımsızlık uğruna resmi rakamlara göre 120 bin, yerel kaynaklara göre ise 300 binin üzeride kayıp veren Moro halkına antlaşmanın kabul ettirilmesinin MILF'in başarısı olduğuna işaret eden Oruç, antlaşmaların imzalanmış olduğunu ve uzun sürse de uygulanacağını ifade etti.
- "Süreçle ilgili şuanda bir belirsizlik var"
Filipinler'de 6 yılda bir yapılan seçimlerde devlet başkanının 6 yıllığına bir defa seçildiğini ve ülkenin bütün bürokrasisine kendi adamlarını getirdiğini belirten Oruç, şimdiki başkanın 2016 Mayıs ayına kadar vakti olduğunu ve barış süreci için birbirinden faklı düşünen adayların olduğunu söyledi.
MILF'in hiç bir adayı desteklemediğini ve Bangsomoro kurulana kadar siyasetle ilgilenmeyi reddettiğini işaret eden Oruç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Süreçle ilgili şuanda bir belirsizlik içerisindeyiz. Hem seçimler var hem de Mamasapano olayı ciddi bir durağanlık yaşattı. En önemli konu hazırlanan temel yasanın meclisten geçmesi. 'Bangsamoro Basic Law' , Bangsamoro'yu kuracak olan temel anayasa. Şimdi mecliste bununla ilgili ciddi bir tıkanıklık yaşanıyor. Filipinler'de 3 senaryo konuşuluyor. Birisi meclis bu sene içinde tatile girmeden önce, ki 19 aralıkta tatile girecekler, kapsamlı antlaşmayla paralel olan MILF'inde rahatlıkla kabul edeceği bir temel yasayı meclisten geçirirler. Şubat ayında bir referandum yapılır ve Bangsamoro kurulur. Bu en iyi senaryo.
İkinci senaryo, 19'una kadar meclis hiç bir şey yapmaz ve meclisteki bu temel yasa tamamen bir kenara bırakılır, barış süreci dondurulur, seçimler sonucu gelecek başkanın siyasetine göre yeniden şekillenir. İçlerindeki en tehlikeleri senaryo ise MILF'in kabul etmeyeceği bir temel yasanın meclisten geçirilip MILF'e rağmen uygulanması. Eğer bu olursa hiç kimsenin istemediği yeniden silahlı çatışma ortamının geri gelebileceği söyleniyor"