Gül ve Abbas'tan ortak basın toplantısı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Filistin Devlet Başkanı Abbas, bugün Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de bir araya geldi. Yapılan görüşme sonrası Gül ve Abbas basın mensuplarının karşısına geçti.
Basın toplantısından satır başları:
ABDULLAH GÜL:
Biraz önce çok geniş bir şekilde Sayın Mahmud Abbas ve arkadaşları bizi olup bitenlerle ilgili bilgilendirdiler. Kendilerine de söylediğim gibi hükümetimizin, birinci öncelik ateşkesin sağlanması ve 2012'deki gibi bir mutabakatın ortaya çıkması ve sürdürülebilir bir halin alması. Bu süre içerisinde zaten ambargo altında çok sıkıntılar çeken Gazze'deki Filistin halkı başta olmak üzere bütün Filistinlilere insani yardımların süratle ulaştırılması. Ateşkesin sürekliliğinin sağlanması ve daha sonra da iki devlet vizyonu çerçevesi içerisinde nihai görüşmelerin kalıcı çözümün sağlanması, ama öncelik ateşkesin sağlanıp kara harekâtını denizden havadan saldırıların durdurulması, Filistinli çoluk çocuk masum insanların kanının akmasının engellenmesi. Türkiye Filistin davasının ve Filistin devletinin halkının yanında olmaya devam edecektir. Böyle kritik bir süreçte sayın Filistin devlet başkanı ve arkadaşlarının Türkiye'yi ziyaret edip istişare etme imkanı sağladılar bundan dolayı teşekkür ediyorum.
ABBAS:
Çok çok teşekkür ediyorum. ben de bu münasebetle Türk hükümeti ve halkına, mübarek ramazan ayını kutluyorum. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Biz sizleri Filistin meselesine ilişkin olarak temel ortak olarak görüyoruz. Yine aynı şekilde Türkiye ile iletişimimizi ve bağlantımızı sürdürüyoruz. Biz bunları yaparken, isterse büyük olaylar olsun, siyasi gelişmeler olsun sürekli biz Türkiye ile istişare içinde bulunuyoruz ve devam edeceğiz. Aynı zamanda şunu da dile getirmem gerekiyor. BM'deki çabalarımıza ilişkin olarak Türkiye'nin bize vermiş olduğu destek ve rol, gerçekten onur verici bir rol. Bu gelişmelerden sonra uluslararası örgütlere üyelik olsun, onun akabinde Filistinliler arasında uzlaşı sağlanması ve Filistin hükümetinin kurulması gerçekleşti. Bu hükümet kurulduktan sonra gerekli seçimlere geçilecektir.
Tabii ki İsrail hem Filistinliler arasındaki uzlaşıyı birliği istememektedir. Keza aynı şekilde İsrail bizim BM'ye ve uluslararası örgütlere üyeliğimizi de istememektedir. Başkent Kudüs olmak üzere bağımsız bir Filistin devletinin gerçekleşmemesi için, çabalarımızın sekteye uğratılması için İsrail sürekli bahaneler yaratmaktadır. Esasında olayların başlangıcı Kudüs'teki, Muhammed adlı gencin yakalanıp önce yakılması daha sonra öldürülmesiyle başladı. Batı Şeria'da onlarca Filistinli şehit edildikten sonra olaylar Gazze'ye intikal etti ve hali hazırdaki saldırılar gerçekleşti.
Tabii bu olaylar gerçekleştirdikten sonra biz tüm dünya ülkeleriyle bu ateşkesin sağlanması için çabalarımızı devam ettiriyoruz. Aynı şekilde Batı Şeria'da sürekli bir şekilde Filistinli gençlerle İsrailliler arasında çatışmalar meydana gelmektedir. Tabii ki bizim talebimiz üzerine Mısırlı kardeşlerimiz girişimde bulundular. Bunun temel amacı ateşkesin sağlanmasını amaçlanmaktadır. Bu esasen 2012 yılındaki anlaşmaya tıpatıp benzemektedir. İsrail tarafı bunu kabul etti, bizim de kabul etmemiz gerekiyor ki İsrail tarafını sıkıntıya sokalım. Tabii bizler de dünya halkları gibi bağımsız bir devletimizin olmasını istemekteyiz. Her iki yılda bir yıkımlara maruz kalıyoruz. Mısırlı kardeşlerimizin girişimi bizim talebimiz üzere gerçekleşti. Bu girişim 2012 anlaşması çerçevesinde belli hususları ön görmektedir. Başta ateşkesin sağlanması, görüşmelerin gerçekleştirilmesi ve daha sonra karşılıklı taleplerin masaya arz edilmesi.
Ekselanslarına çok teşekkür ediyoruz. Ekselanslarının buyurduklarına biz de katılıyoruz. Görüşümüz birdir. Bizi kabul ettiği için teşekkür ettikten sonra, Türk hükümetine verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum.
Basın toplantısından satır başları:
ABDULLAH GÜL:
Biraz önce çok geniş bir şekilde Sayın Mahmud Abbas ve arkadaşları bizi olup bitenlerle ilgili bilgilendirdiler. Kendilerine de söylediğim gibi hükümetimizin, birinci öncelik ateşkesin sağlanması ve 2012'deki gibi bir mutabakatın ortaya çıkması ve sürdürülebilir bir halin alması. Bu süre içerisinde zaten ambargo altında çok sıkıntılar çeken Gazze'deki Filistin halkı başta olmak üzere bütün Filistinlilere insani yardımların süratle ulaştırılması. Ateşkesin sürekliliğinin sağlanması ve daha sonra da iki devlet vizyonu çerçevesi içerisinde nihai görüşmelerin kalıcı çözümün sağlanması, ama öncelik ateşkesin sağlanıp kara harekâtını denizden havadan saldırıların durdurulması, Filistinli çoluk çocuk masum insanların kanının akmasının engellenmesi. Türkiye Filistin davasının ve Filistin devletinin halkının yanında olmaya devam edecektir. Böyle kritik bir süreçte sayın Filistin devlet başkanı ve arkadaşlarının Türkiye'yi ziyaret edip istişare etme imkanı sağladılar bundan dolayı teşekkür ediyorum.
ABBAS:
Çok çok teşekkür ediyorum. ben de bu münasebetle Türk hükümeti ve halkına, mübarek ramazan ayını kutluyorum. Hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Biz sizleri Filistin meselesine ilişkin olarak temel ortak olarak görüyoruz. Yine aynı şekilde Türkiye ile iletişimimizi ve bağlantımızı sürdürüyoruz. Biz bunları yaparken, isterse büyük olaylar olsun, siyasi gelişmeler olsun sürekli biz Türkiye ile istişare içinde bulunuyoruz ve devam edeceğiz. Aynı zamanda şunu da dile getirmem gerekiyor. BM'deki çabalarımıza ilişkin olarak Türkiye'nin bize vermiş olduğu destek ve rol, gerçekten onur verici bir rol. Bu gelişmelerden sonra uluslararası örgütlere üyelik olsun, onun akabinde Filistinliler arasında uzlaşı sağlanması ve Filistin hükümetinin kurulması gerçekleşti. Bu hükümet kurulduktan sonra gerekli seçimlere geçilecektir.
Tabii ki İsrail hem Filistinliler arasındaki uzlaşıyı birliği istememektedir. Keza aynı şekilde İsrail bizim BM'ye ve uluslararası örgütlere üyeliğimizi de istememektedir. Başkent Kudüs olmak üzere bağımsız bir Filistin devletinin gerçekleşmemesi için, çabalarımızın sekteye uğratılması için İsrail sürekli bahaneler yaratmaktadır. Esasında olayların başlangıcı Kudüs'teki, Muhammed adlı gencin yakalanıp önce yakılması daha sonra öldürülmesiyle başladı. Batı Şeria'da onlarca Filistinli şehit edildikten sonra olaylar Gazze'ye intikal etti ve hali hazırdaki saldırılar gerçekleşti.
Tabii bu olaylar gerçekleştirdikten sonra biz tüm dünya ülkeleriyle bu ateşkesin sağlanması için çabalarımızı devam ettiriyoruz. Aynı şekilde Batı Şeria'da sürekli bir şekilde Filistinli gençlerle İsrailliler arasında çatışmalar meydana gelmektedir. Tabii ki bizim talebimiz üzerine Mısırlı kardeşlerimiz girişimde bulundular. Bunun temel amacı ateşkesin sağlanmasını amaçlanmaktadır. Bu esasen 2012 yılındaki anlaşmaya tıpatıp benzemektedir. İsrail tarafı bunu kabul etti, bizim de kabul etmemiz gerekiyor ki İsrail tarafını sıkıntıya sokalım. Tabii bizler de dünya halkları gibi bağımsız bir devletimizin olmasını istemekteyiz. Her iki yılda bir yıkımlara maruz kalıyoruz. Mısırlı kardeşlerimizin girişimi bizim talebimiz üzere gerçekleşti. Bu girişim 2012 anlaşması çerçevesinde belli hususları ön görmektedir. Başta ateşkesin sağlanması, görüşmelerin gerçekleştirilmesi ve daha sonra karşılıklı taleplerin masaya arz edilmesi.
Ekselanslarına çok teşekkür ediyoruz. Ekselanslarının buyurduklarına biz de katılıyoruz. Görüşümüz birdir. Bizi kabul ettiği için teşekkür ettikten sonra, Türk hükümetine verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum.