Chp'nin Aydın Buharkent Mitingi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim bir özelliğimiz var. Herkes bizi eleştirebilir, bizim hakkımızda bir şeyler söyleyebilir ama kimse bize 'Kul hakkı yediniz' diyemez" dedi.
Kılıçdaroğlu, 1 Haziran'da seçimlerin yeniden yapılacağı Buharkent ilçesindeki mitingde, siyasi bir konuşma yapmayacağını, Buharkentlinin vicdanına sesleneceğini belirtti.
İktidarın 12 yıldır pek çok vaatte bulunduğunu, şimdi de "Şunu, bunu yapacağız, gerçekleştireceğiz" dediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Buharkentli düşünsün ve 'ya arkadaş yapacaksan 12 yıldır niye yapmadın' sorusunu sorsun kendine" ifadelerini kullandı.
"Kim bu ülkeye hizmet etmişse benim başımın üstünde yeri var" diyen Kılıçdaroğlu, Aydın'da daha önceki seçimlerde belediye başkanlığını az bir oy farkıyla kazandıklarını, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun çalışmaları sayesinde bu yerel seçimlerde oylarını artırdıklarını dile getirdi.
Partisinin Buharkent adayının Türkiye'nin en önemli, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına giren ODTÜ mezunu olduğunu, ana kent belediye başkanıyla uyum içinde çalışmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sizlerden istirham ediyorum. Burası çok önemli bir kent aslında. Büyük bir zenginliğiniz var. Yerin altı da üstü de zengin. Size gerçekten hizmet sunmak için iki belediye başkanımız da burada. Birisi aday, diğeri seçildi. Onu seçtiğiniz zaman göreceksiniz el birliğiyle, gönül gönüle, omuz omuza çalışacaklar ve size hizmet sunacaklar.
'Ali şöyle yaptı, Veli böyle yaptı, öbürü bunu yaptı' onların tamamını bir tarafa bırakıyorum. Gün, Türkiye genelinde siyaset yapma günü değil. Size söz veriyoruz pazar günü adayınızı seçeceksiniz, pazartesi günü inşallah koltuğuna oturacak ve ben buraya büyükşehir belediye başkanıyla kahve içmeye geleceğim.
Ben belediye başkanlarından birden fazla şey bekliyorum. Bir, belediye başkanı namuslu olacak, her kuruşun hesabını verecek. Ne kadar para toplandı, nereye harcandı hesabını verecek. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bizim bir özelliğimiz var. Herkes bizi eleştirebilir, bizim hakkımızda bir şeyler söyleyebilir ama kimse bize 'Siz kul hakkı yediniz' diyemez. O nedenle gerek adayımız gerek büyükşehir belediye başkanımız bu konuda son derece tizizdir, dikkatlidir."
- "Belediye başkanı halkın arasında olmalı"
Belediye başkanının makamına oturup kapıları kapatmaması gerektiğini, halkın arasına girip esnafın çayını içip derdini dinleyeceğini bildiren Kılıçdaroğlu, belediye bürokrasisinin sorun üretmeyip sorun çözecek makam olduğunu, kendisinin de bunların takipçisi olacağını söyledi.
Belediyenin aynı zamanda istihdam yaratacağını, Buharkenti ayağa kaldırmak için çaba harcayacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, pazar günü vatandaşlardan sandığa giderek partisine oy vermesini istedi.
Kadınların bulunduğu yerde temizliğin, güzelliğin olduğunu, bunun ispatının da Aydın olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz aynı zamanda barışı isteyen bir siyasal gelenekten geliyoruz. Kavgayı değil huzuru istiyoruz, barışı istiyoruz. Beraber çalışmayı, beraber üretmeyi, hakça bölüşmeyi, huzurlu bir toplum... Huzurlu bir toplum güçlü Türkiye demektir. Huzurlu bir toplum geleceğe güvenle bakan bir toplum demektir. Biz bu amaçla yola çıktık.
Parayla oy satın almayız biz. Bizim öyle bir geleneğimiz yoktur. Birileri para dağıtır, şunu bunu... Biz milletin hür iradesine saygı gösteririz. Vatandaşımız gider oyunu verir. Açık yüreklilikle, net, huzur içinde söylüyorum. Siz seçtiğiniz zaman takipçisi olacaksınız, ben de takipçisi olacağım. Verdiğimiz sözleri tutuyor muyuz, tutmuyor muyuz. 12 yıldır size söz verildi, gereği yapılmadı. Bir de yeni belediye başkanını deneyin. Bir görün bakalım verilen söz tutuluyor mu tutulmuyor mu, unutuluyor mu, unutulmuyor mu, sözün arkasında adam gibi duruluyor mu durulmuyor mu. Bizim istediğimiz bu. Göreceksiniz Buharkentin fazla değil 2 yıl içinde dünyası değişecek. Yeniden inşa edeceğiz burayı. Buraya huzuru getireceğiz, emeği getireceğiz, alın terini getireceğiz, hizmet edeceğiz."
Miting alanındaki kadınlara da seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa'da pek çok ülkede kadına seçme ve seçilme hakkı verilmezken partisinin 1930'larda Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını getirdiğini belirtti.
Kadınların siyasete girmesini, daha fazla söz sahibi olmasını istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "İnanıyorum kadınların siyasete girdiği bir toplum uygar toplum olacaktır, düzgün toplum olacaktır, yolsuzlukların olmadığı bir toplum olacaktır" diye konuştu.
Kaynak: AA
İktidarın 12 yıldır pek çok vaatte bulunduğunu, şimdi de "Şunu, bunu yapacağız, gerçekleştireceğiz" dediğini savunan Kılıçdaroğlu, "Buharkentli düşünsün ve 'ya arkadaş yapacaksan 12 yıldır niye yapmadın' sorusunu sorsun kendine" ifadelerini kullandı.
"Kim bu ülkeye hizmet etmişse benim başımın üstünde yeri var" diyen Kılıçdaroğlu, Aydın'da daha önceki seçimlerde belediye başkanlığını az bir oy farkıyla kazandıklarını, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun çalışmaları sayesinde bu yerel seçimlerde oylarını artırdıklarını dile getirdi.
Partisinin Buharkent adayının Türkiye'nin en önemli, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına giren ODTÜ mezunu olduğunu, ana kent belediye başkanıyla uyum içinde çalışmak istediklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sizlerden istirham ediyorum. Burası çok önemli bir kent aslında. Büyük bir zenginliğiniz var. Yerin altı da üstü de zengin. Size gerçekten hizmet sunmak için iki belediye başkanımız da burada. Birisi aday, diğeri seçildi. Onu seçtiğiniz zaman göreceksiniz el birliğiyle, gönül gönüle, omuz omuza çalışacaklar ve size hizmet sunacaklar.
'Ali şöyle yaptı, Veli böyle yaptı, öbürü bunu yaptı' onların tamamını bir tarafa bırakıyorum. Gün, Türkiye genelinde siyaset yapma günü değil. Size söz veriyoruz pazar günü adayınızı seçeceksiniz, pazartesi günü inşallah koltuğuna oturacak ve ben buraya büyükşehir belediye başkanıyla kahve içmeye geleceğim.
Ben belediye başkanlarından birden fazla şey bekliyorum. Bir, belediye başkanı namuslu olacak, her kuruşun hesabını verecek. Ne kadar para toplandı, nereye harcandı hesabını verecek. Bu bizim boynumuzun borcudur. Bizim bir özelliğimiz var. Herkes bizi eleştirebilir, bizim hakkımızda bir şeyler söyleyebilir ama kimse bize 'Siz kul hakkı yediniz' diyemez. O nedenle gerek adayımız gerek büyükşehir belediye başkanımız bu konuda son derece tizizdir, dikkatlidir."
- "Belediye başkanı halkın arasında olmalı"
Belediye başkanının makamına oturup kapıları kapatmaması gerektiğini, halkın arasına girip esnafın çayını içip derdini dinleyeceğini bildiren Kılıçdaroğlu, belediye bürokrasisinin sorun üretmeyip sorun çözecek makam olduğunu, kendisinin de bunların takipçisi olacağını söyledi.
Belediyenin aynı zamanda istihdam yaratacağını, Buharkenti ayağa kaldırmak için çaba harcayacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, pazar günü vatandaşlardan sandığa giderek partisine oy vermesini istedi.
Kadınların bulunduğu yerde temizliğin, güzelliğin olduğunu, bunun ispatının da Aydın olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz aynı zamanda barışı isteyen bir siyasal gelenekten geliyoruz. Kavgayı değil huzuru istiyoruz, barışı istiyoruz. Beraber çalışmayı, beraber üretmeyi, hakça bölüşmeyi, huzurlu bir toplum... Huzurlu bir toplum güçlü Türkiye demektir. Huzurlu bir toplum geleceğe güvenle bakan bir toplum demektir. Biz bu amaçla yola çıktık.
Parayla oy satın almayız biz. Bizim öyle bir geleneğimiz yoktur. Birileri para dağıtır, şunu bunu... Biz milletin hür iradesine saygı gösteririz. Vatandaşımız gider oyunu verir. Açık yüreklilikle, net, huzur içinde söylüyorum. Siz seçtiğiniz zaman takipçisi olacaksınız, ben de takipçisi olacağım. Verdiğimiz sözleri tutuyor muyuz, tutmuyor muyuz. 12 yıldır size söz verildi, gereği yapılmadı. Bir de yeni belediye başkanını deneyin. Bir görün bakalım verilen söz tutuluyor mu tutulmuyor mu, unutuluyor mu, unutulmuyor mu, sözün arkasında adam gibi duruluyor mu durulmuyor mu. Bizim istediğimiz bu. Göreceksiniz Buharkentin fazla değil 2 yıl içinde dünyası değişecek. Yeniden inşa edeceğiz burayı. Buraya huzuru getireceğiz, emeği getireceğiz, alın terini getireceğiz, hizmet edeceğiz."
Miting alanındaki kadınlara da seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa'da pek çok ülkede kadına seçme ve seçilme hakkı verilmezken partisinin 1930'larda Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını getirdiğini belirtti.
Kadınların siyasete girmesini, daha fazla söz sahibi olmasını istediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "İnanıyorum kadınların siyasete girdiği bir toplum uygar toplum olacaktır, düzgün toplum olacaktır, yolsuzlukların olmadığı bir toplum olacaktır" diye konuştu.