Kuyumculardan Bddk'ya Tepki
Kuyumculuk sektörü, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) sektörde kredi kartıyla taksitli alışverişi yasaklamasına ilişkin kararını protesto etti.
BDDK'nın kuyumculuk sektöründe kredi kartıyla taksitli alışverişi ortadan kaldıran kararına ilişkin, sektör temsilcilerinden oluşan bir grup Cağaloğlu'ndaki Nuruosmaniye Caddesi'nde toplandı. "5 bin yıllık sektörü tek çekimde bitirmeyin" afişini açtı ve "Taksiti kaldırmak üretimi baltalamaktır" ile "Tek çekim alışverişi bitirdi" yazılı dövizler taşıdı.
36 sivil toplum kuruluşunun imzasını taşıyan bildiriyi grup adına okuyan İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, Anadolu'da 5 bin yıllık bir geçmişe sahip Türk kuyumculuk sektörünün, 2,5 milyar dolar yıllık doğrudan ihracatı, 30 bini aşan firma sayısı ve 1,5 milyona yakın istihdam potansiyeliyle Türkiye'nin önemli sanayi kollarından biri haline geldiğini belirterek, kuyumculuk sektörünün, 100'ü aşkın ülkeye yaptığı ihracatla Türkiye'nin dünya arenasında birinciliğe oynayan meslek olma özelliğini taşıdığını ve önemli bir döviz girdisi sağladığını kaydetti.
İşler, kuyumculuk sektörünün, kurumsallaşma ve markalaşma yolunda önemli adımlar atarak gelişmesini hızlandırdığını, ancak sektörün gelişmesini engelleyen önemli sorunlarla da karşı karşıya gelindiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Hammadde alım ve satımına Özel Tüketim Vergisinin uygulanması, bankalara hurda altın toplama ve sarrafiye ürün satma hak ve yetkisi verilmesi uygulamalarına bir yenisi daha eklenmiştir. BDDK, Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkındaki Yönetmeliği'nde yaptığı düzenlemeyle kredi kartıyla yapılan satışlarda taksit imkanını ortadan kaldırmıştır. Bilindiği üzere kredi kartıyla taksitli satışlar, kuyumcuların satışlarını arttırmakla birlikte vatandaşın, yani tüketicinin de kolay bir şekilde ürün almasını sağlamaktadır. Hukuki gerekçelerden yoksun, ticari hayatı düzenleyen kurallara ve serbest piyasayı belirleyen temel ilkelere aykırı bu düzenlemenin kabul edilecek bir tarafı yoktur. Bu uygulamayla, özellikle tüketicilerin tasarrufa teşvik edilmesi ve POS cihazı yoluyla yapılan tefeciliğin önlenmesinin amaçlandığı iddia edilmektedir. Ancak, tefeciliğin önlenmesi amacıyla, öncelikle ilgili kurumların tedbir ve önlem için proje geliştirmeleri gerekmez mi? 2013 yılında tüm sektörlerde kartlı satış miktarı 427 milyar lira, kuyumculukta ise kartlı satışların miktarı sadece 12 milyar liradır. Bu satışların içinde taksitli alışverişin oranı ise iddia edildiği gibi yüzde 70 değil, yüzde 23,5'tir. Rakamlarda da görüldüğü gibi kuyumculuk sektörünün taksitli satışlardaki payı, cari açığı etkileyecek düzeyde değildir."
Üreten, istihdam sağlayan ve ihracatla ekonomiye katkı sağlayan kuyumcuların cari açıkla hiçbir ilgisi olamayacağını anlatan İşler, "Cari açığı düşürmek için ekonomimizi büyüten alışverişi kesintiye uğratacak yasaklamalar yerine, bitmiş mücevher ithalatını azaltacak vergi düzenlemelerine gidilmesi daha doğru olmaz mıydı? Tüketicilerin tasarrufa teşvik edilmesi, kredi kartıyla taksitli alışverişin yasaklanmasıyla değil, kredi kartlarının limitlerinin, kişilerin ekonomik durumuna uygun olarak belirlenmesiyle mümkündür. Bankaların, hukuka aykırı ve yanlış kredi kartı satış politikasının yarattığı olumsuz sonuçlar kuyumculuk sektörü mağdur edilerek giderilemez" diye konuştu.
- "Aramızdaki çürük elmaların temizlenmesi için iş birliğine hazırız"
İşler, bu düzenlemeyle, POS tefeciliğinin önüne geçilmesinin hedeflendiğinin söylendiğini aktararak, "Bir avuç kanunsuz işlem yapan insanların engellenmesi uğruna tüm sektörün mağdur edilmesi ve işletmelerle tüketici arasındaki ilişkiye müdahale edilmesi, hukuka, akla ve vicdana aykırıdır. Bizler, ahlak ve etik kurallarına aykırı her türlü ticareti şiddetle reddeden kuyumcu esnafı olarak, aramızdaki çürük elmaların ayıklanması için tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmaya hazır olduğumuz gibi kendi üyelerimiz arasında da POS tefeciliği yapanları tespit edip, gereken yasal girişimlerde bulunacağız" dedi.
Pire için yorganın yakılmaması ve 3-5 çürük elma için bir küfe elmanın çöpe atılmaması gerektiğini belirten İşler, "Altın ve mücevher satıldıktan sonra tüketilemez ve sonrasında geri dönüşümü yapılarak tekrar ekonomiye kazandırılabilir. Bu nedenle yapılan düzenleme metninden, kuyumculuk sektörünün bir an önce çıkarılması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
İşler, kuyumculuk sektöründe yapılan düzenlemeye ilişkin BDDK Başkanı Mukim Öztekin'e şu soruları yöneltti:
"Kalıcı kaynaklara finansman harcanmalı diyor. Altından daha kalıcı bir kaynak var mıdır acaba? Tasarrufların istikrarlı ve yüksek düzeyde olmasına ihtiyaç var diyor. Altından daha yüksek düzeyde ve istikrarlı bir yatırım amacı var mı? İsrafın azalmasını amaçladık deniliyor. Altın, bir israf mıdır? Kredi kartıyla kendi menfaatin ve geleceğin için alabileceğin tek şey nedir? Altın'dır. Kuyumculuk, diğer sektörlerle bir tutulamaz, hammaddenin, üretimin, el sanatının sanatın olduğu ve 1,5 milyon insanın ekmek yediği kuyumculuk sektörü, hazır gelen malların tüketimine dayalı diğer sektörlerle bir tutulamaz. Düzenlemeler yapılırken, sadece bir soruna odaklanarak sektörü ve ekonominin gereklerini hiçe sayabilir misiniz? Kuyumcu, yalnızca satan değildir. Kuyumculuk ürünü, 18 ayrı kademeden geçerek müşteriye ulaşır. Bir düzenleme yapılırken, o sektörün ihtiyaçları, talepleri ve özelliklerinin dikkate alınması gerekmez mi? Taksitle satışı yasaklarken, ekonomik durumunu taksitle ayarlayan ve mal almak isteyen bilinçli tüketicilerin, evlilik aşamasına gelmiş ve yuva kurmak isteyen insanların hakkını yemiş olmuyor musunuz? Kredi kartıyla taksitli satışın yasaklanmasıyla kuyumculuk sektöründe, tüketicilere yapılan satışların yaklaşık yüzde 30 oranında azaldığından haberiniz var mı? Bu, ülke ekonomisinin zarara uğraması anlamına gelmiyor mu? Türkiye imajını dünyada en iyi temsil eden kuyumculuk sektörünün olumlu gidişatına set vuran, satışları etkileyen ve önümüzdeki dönemde yoğun işten çıkarmalara neden olabilecek bu kararı gözden geçirmesini talep ediyoruz."
11 yıldır piyasalara istikrar getiren ve ekonomiyi büyüten hükümetin doğru politikalarını hep desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini belirten İşler, "Ancak, kredi kartına taksit yasağının, hükümetin bugüne kadar uyguladığı ekonomik programa aykırı olduğuna olan inancımızı paylaşmak istiyoruz. Bu konunun gündeme geldiği günden başlayarak bugüne kadar geçen sürede konuyla ilgili olarak hükümetimize kendimizi çok da iyi ifade edemediğimizi düşünüyoruz. Bu nedenle, hükümetimizin bu konuyu tekrar gözden geçirip sektörümüzü rahatlatacak bir karar alacağına inancımız tamdır. Biz kuyumculuk sektörünün temsilcileri olarak, her zaman olduğu gibi bugün de sorunu, diyalog yoluyla çözmek istiyoruz. Bu nedenle iletişim ve diyalog kapılarını her zaman açık tutacağız" şeklinde konuştu.
İşler'in konuşmasının ardından sektör temsilcileri olaysız dağıldı.
Kaynak: AA
36 sivil toplum kuruluşunun imzasını taşıyan bildiriyi grup adına okuyan İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Norayr İşler, Anadolu'da 5 bin yıllık bir geçmişe sahip Türk kuyumculuk sektörünün, 2,5 milyar dolar yıllık doğrudan ihracatı, 30 bini aşan firma sayısı ve 1,5 milyona yakın istihdam potansiyeliyle Türkiye'nin önemli sanayi kollarından biri haline geldiğini belirterek, kuyumculuk sektörünün, 100'ü aşkın ülkeye yaptığı ihracatla Türkiye'nin dünya arenasında birinciliğe oynayan meslek olma özelliğini taşıdığını ve önemli bir döviz girdisi sağladığını kaydetti.
İşler, kuyumculuk sektörünün, kurumsallaşma ve markalaşma yolunda önemli adımlar atarak gelişmesini hızlandırdığını, ancak sektörün gelişmesini engelleyen önemli sorunlarla da karşı karşıya gelindiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Hammadde alım ve satımına Özel Tüketim Vergisinin uygulanması, bankalara hurda altın toplama ve sarrafiye ürün satma hak ve yetkisi verilmesi uygulamalarına bir yenisi daha eklenmiştir. BDDK, Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkındaki Yönetmeliği'nde yaptığı düzenlemeyle kredi kartıyla yapılan satışlarda taksit imkanını ortadan kaldırmıştır. Bilindiği üzere kredi kartıyla taksitli satışlar, kuyumcuların satışlarını arttırmakla birlikte vatandaşın, yani tüketicinin de kolay bir şekilde ürün almasını sağlamaktadır. Hukuki gerekçelerden yoksun, ticari hayatı düzenleyen kurallara ve serbest piyasayı belirleyen temel ilkelere aykırı bu düzenlemenin kabul edilecek bir tarafı yoktur. Bu uygulamayla, özellikle tüketicilerin tasarrufa teşvik edilmesi ve POS cihazı yoluyla yapılan tefeciliğin önlenmesinin amaçlandığı iddia edilmektedir. Ancak, tefeciliğin önlenmesi amacıyla, öncelikle ilgili kurumların tedbir ve önlem için proje geliştirmeleri gerekmez mi? 2013 yılında tüm sektörlerde kartlı satış miktarı 427 milyar lira, kuyumculukta ise kartlı satışların miktarı sadece 12 milyar liradır. Bu satışların içinde taksitli alışverişin oranı ise iddia edildiği gibi yüzde 70 değil, yüzde 23,5'tir. Rakamlarda da görüldüğü gibi kuyumculuk sektörünün taksitli satışlardaki payı, cari açığı etkileyecek düzeyde değildir."
Üreten, istihdam sağlayan ve ihracatla ekonomiye katkı sağlayan kuyumcuların cari açıkla hiçbir ilgisi olamayacağını anlatan İşler, "Cari açığı düşürmek için ekonomimizi büyüten alışverişi kesintiye uğratacak yasaklamalar yerine, bitmiş mücevher ithalatını azaltacak vergi düzenlemelerine gidilmesi daha doğru olmaz mıydı? Tüketicilerin tasarrufa teşvik edilmesi, kredi kartıyla taksitli alışverişin yasaklanmasıyla değil, kredi kartlarının limitlerinin, kişilerin ekonomik durumuna uygun olarak belirlenmesiyle mümkündür. Bankaların, hukuka aykırı ve yanlış kredi kartı satış politikasının yarattığı olumsuz sonuçlar kuyumculuk sektörü mağdur edilerek giderilemez" diye konuştu.
- "Aramızdaki çürük elmaların temizlenmesi için iş birliğine hazırız"
İşler, bu düzenlemeyle, POS tefeciliğinin önüne geçilmesinin hedeflendiğinin söylendiğini aktararak, "Bir avuç kanunsuz işlem yapan insanların engellenmesi uğruna tüm sektörün mağdur edilmesi ve işletmelerle tüketici arasındaki ilişkiye müdahale edilmesi, hukuka, akla ve vicdana aykırıdır. Bizler, ahlak ve etik kurallarına aykırı her türlü ticareti şiddetle reddeden kuyumcu esnafı olarak, aramızdaki çürük elmaların ayıklanması için tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapmaya hazır olduğumuz gibi kendi üyelerimiz arasında da POS tefeciliği yapanları tespit edip, gereken yasal girişimlerde bulunacağız" dedi.
Pire için yorganın yakılmaması ve 3-5 çürük elma için bir küfe elmanın çöpe atılmaması gerektiğini belirten İşler, "Altın ve mücevher satıldıktan sonra tüketilemez ve sonrasında geri dönüşümü yapılarak tekrar ekonomiye kazandırılabilir. Bu nedenle yapılan düzenleme metninden, kuyumculuk sektörünün bir an önce çıkarılması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
İşler, kuyumculuk sektöründe yapılan düzenlemeye ilişkin BDDK Başkanı Mukim Öztekin'e şu soruları yöneltti:
"Kalıcı kaynaklara finansman harcanmalı diyor. Altından daha kalıcı bir kaynak var mıdır acaba? Tasarrufların istikrarlı ve yüksek düzeyde olmasına ihtiyaç var diyor. Altından daha yüksek düzeyde ve istikrarlı bir yatırım amacı var mı? İsrafın azalmasını amaçladık deniliyor. Altın, bir israf mıdır? Kredi kartıyla kendi menfaatin ve geleceğin için alabileceğin tek şey nedir? Altın'dır. Kuyumculuk, diğer sektörlerle bir tutulamaz, hammaddenin, üretimin, el sanatının sanatın olduğu ve 1,5 milyon insanın ekmek yediği kuyumculuk sektörü, hazır gelen malların tüketimine dayalı diğer sektörlerle bir tutulamaz. Düzenlemeler yapılırken, sadece bir soruna odaklanarak sektörü ve ekonominin gereklerini hiçe sayabilir misiniz? Kuyumcu, yalnızca satan değildir. Kuyumculuk ürünü, 18 ayrı kademeden geçerek müşteriye ulaşır. Bir düzenleme yapılırken, o sektörün ihtiyaçları, talepleri ve özelliklerinin dikkate alınması gerekmez mi? Taksitle satışı yasaklarken, ekonomik durumunu taksitle ayarlayan ve mal almak isteyen bilinçli tüketicilerin, evlilik aşamasına gelmiş ve yuva kurmak isteyen insanların hakkını yemiş olmuyor musunuz? Kredi kartıyla taksitli satışın yasaklanmasıyla kuyumculuk sektöründe, tüketicilere yapılan satışların yaklaşık yüzde 30 oranında azaldığından haberiniz var mı? Bu, ülke ekonomisinin zarara uğraması anlamına gelmiyor mu? Türkiye imajını dünyada en iyi temsil eden kuyumculuk sektörünün olumlu gidişatına set vuran, satışları etkileyen ve önümüzdeki dönemde yoğun işten çıkarmalara neden olabilecek bu kararı gözden geçirmesini talep ediyoruz."
11 yıldır piyasalara istikrar getiren ve ekonomiyi büyüten hükümetin doğru politikalarını hep desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini belirten İşler, "Ancak, kredi kartına taksit yasağının, hükümetin bugüne kadar uyguladığı ekonomik programa aykırı olduğuna olan inancımızı paylaşmak istiyoruz. Bu konunun gündeme geldiği günden başlayarak bugüne kadar geçen sürede konuyla ilgili olarak hükümetimize kendimizi çok da iyi ifade edemediğimizi düşünüyoruz. Bu nedenle, hükümetimizin bu konuyu tekrar gözden geçirip sektörümüzü rahatlatacak bir karar alacağına inancımız tamdır. Biz kuyumculuk sektörünün temsilcileri olarak, her zaman olduğu gibi bugün de sorunu, diyalog yoluyla çözmek istiyoruz. Bu nedenle iletişim ve diyalog kapılarını her zaman açık tutacağız" şeklinde konuştu.
İşler'in konuşmasının ardından sektör temsilcileri olaysız dağıldı.