Çavuşoğlu-venizelos Ortak Basın Toplantısı (1)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de yapılan uluslararası petrol anlaşmalarıyla ilgili, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin içerisinde olmadığı hiçbir kısıtlama geçerli değildir ve bu sadece bölgede gerginliği tırmandırır. Bu nedenle gerek komşumuz ve dostumuz Yunanistan ve diğer ülkelere bu hususu dikkate almaları konusunda çağrıda bulunduk ve bulunuyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gelen Yunanistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos ile Ankara'da ortak basın toplantısı düzenledi.
İki bakan, basın toplantısı öncesindeki heyetlerarası görüşmede, Ankara Palas'ta Atatürk ile eski Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos'un 1930'da birlikte çektirdiği fotoğrafın önünde fotoğraf çektirdi. 84 yıl önce Türkiye'ye gelen dönemin Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos Ankara Palas'ta Atatürk ile fotoğraf çektirmişti. Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos, bu fotoğrafı hatırlatarak, yıllar sonra Türkiye'ye gelen ikinci Venizelos'un kendisi olduğunu söyledi.
Basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 5-6 Aralık'ta Atina'da yapılacak Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli işbirliği Konseyi (YDİK) 3. toplantısının iki ülkenin de ilişkilerini geliştirilme yönündeki iradesinin somut bir göstergesi olduğunu, bu toplantının iki ülke arasındaki işbirliğinin her alanda artırılmasına vesile olacağını söyledi.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2013 yılında 5,7 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken bakan Çavuşoğlu, Türkiye'deki Yunanistan şirketlerinin yatırımlarının 6,7 milyar dolar civarında olduğunu ancak karşılıklı ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
- "Turist sayısı 1 milyona ulaşacak" -
Turizmin Türkiye ile Yunanistan arasında en önemli sektörlerden biri olmaya başladığını belirten Çavuşoğlu, "Bu yıl sonu itibariyle Yunanistan'a giden Türk turist sayısı miktarının 1 milyona ulaşacağını öngörüyoruz. Aynı şekilde Türkiye'ye ziyarete gelecek Yunanistan vatandaşı sayısının da 700 bin civarında olacağını görüyoruz. Bu bizi memnun ediyor" dedi.
Mevlüt Çavuşoğlu, vizelerin kaldırılmasının Yunanistan'a giden Türk turist sayısını arttıracağını, AB üyesi olan ve Schengen bölgesine dahil olan Yunanistan için mevzuatlardan kaynaklanan kısıtlamalar bulunduğunu söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, "Üç yıl içerisinde vize serbestisi diyaloğu sürecini tamamlayıp vatandaşlarımızın AB ülkelerine vizesiz bir şekilde seyahatlerini sağlayacağız. Bu konuda Yunanistan'ın tam desteğini görüyoruz ve kendilerine çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
- Kıbrıs sorunu ve azınlıklar -
Çavuşoğlu, 50. yılını dolduran ve halen çözüm bekleyen Kıbrıs sorununun çözümünün sadece Doğu Akdeniz'de değil Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde ve adada yaşayan iki halkın ilişkilerinde etkili olacağını, bölgenin istikrarını ve güvenliğini de etkileyecek önemli bir adım olacağını aktardı.
Bu çerçevede Venizelos ile samimi bir görüş alışverişinde bulunduklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Anavatanlardan biri sıfatıyla Yunanistan'ın bu konuda gösterdiği kararlılığını değerli meslektaşımda görmekten büyük bir mutluluk duydum" şeklinde konuştu.
İkili ilişkilerde dostluk köprüsü olarak nitelendirdikleri azınlıklar meselesinin de önemli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, iki ülkedeki azınlıkların daha müreffeh bir hayat sürmesini istediklerini ve son zamanlarda Türkiye'deki azınlıklara yönelik atılan adımların sadece Yunanistan tarafından değil tüm AB ülkeleri ve dünya tarafından da takip edildiğini dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, "Bu konuda Türkiye samimi adımlar atmaktadır ve atmaya devam edecektir. Aynı adımları dostumuz, komşumuz Yunanistan'dan da özellikle Batı Trakya'daki Türk azınlıklara yönelik atmasını bekliyoruz" ifadesini kullandı.
- Doğu Akdeniz'de petrol arama çalışmaları -
Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta petrol arama ve sondaj çalışmalarından dolayı gerginlik yaşandığını, bunun üzerine Rum kesiminin Kıbrıs müzakerelerinde masadan çekildiğini hatırlatarak, "En zor şartlar altında bile müzakereler devam etmişti. Biz bu dönemde de müzakerelerin tekrar başlanmasını arzu ediyoruz" dedi.
Doğu Akdeniz'deki doğalgaz ve petrol rezervleri üzerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu herkesin kabul ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, uluslararası örgütlerin yanında Türkiye ve Yunanistan ile Kıbrıs Rum kesiminin de bunu inkar etmediğini belirtti.
Çavuşoğlu "İki halkın hakkını koruyacak şekilde bir anlayışın ve çözümün olması arzumuzdur ve bu konudaki çabalarımız da devam edecektir" şeklinde konuştu.
Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisinin Doğu Akdeniz'e gönderilmesi konusunun görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Kıbrıs etrafındaki karbon rezervleri üzerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu tekrarladı. Çavuşoğlu, "Bugüne kadar Kıbrıs Rum yönetiminin aktivitelerine baktığımız zaman, tek taraflı yapılan sondaj çalışmalarına baktığımız zaman Kıbrıs Türk halkının buradaki meşru haklarının yok sayıldığı görülüyor" diye konuştu.
Barış müzakerelerin 11 Şubat deklarasyonu ile başlatıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bu müzakere adada çözüm için başlatıldı ve çözümün çerçevesi de ortak deklarasyonda var. Bir taraftan bu çözüme yoğunlaşırken diğer taraftan Rum kesiminin tek taraflı ve Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına almayan sondaj çalışmaları iyi niyetli bir hareket değildir. Madem çözüm istiyoruz, niye buna odaklanmıyoruz?" değerlendirmesini yaptı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Türkiye'den garantör ülke olarak böyle bir talepte bulunduğunu, bunun üzerine Türkiye'nin Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisini bölgeye gönderdiğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Bu bölgede Türkiye'nin illegal bir talebi yoktur ve sondaj çalışmaları durduğu zaman çekeceğimizi de söyledik. Burada önemli olan iyi niyettir. İyi niyetliysek iki tarafın da hakkını koruyacak bir şekilde bir çözüm bulmamız lazım" dedi.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bu konuda önerilerimiz de oldu. BM temsilcisine de önerilerimiz oldu. BM Genel Sekreteri'ne de ve Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimine de önerilerimiz açık. Ortak bir çözüm bulalım. Bu bir komisyon olabilir müzakereler devam ederken. Madem bunu yapmak zorundayız acilen, eğer iyi niyet varsa bunun çözümü çok. Ama iyi niyet yoksa 'ben AB üyesiyim, dolayısıyla bu haklarımı kullanırım' gibi bir yaklaşım olursa bunların çözüme faydası yoktur."
- Kıbrıs'a götürülen su -
Kıbrıs meselesinin çözümünde önemli olanın "iyi niyet ve iki tarafın haklarını korunması" olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz adaya götüreceğimiz suyun da iki halk tarafında kullanılmasını arzu ediyoruz. Bu barış suyudur" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda adanın ihtiyacı olanın iki katı su götürüyoruz Bu on katına da çıkabiliyor. Biz bunların, bölgedeki imkanların adanın barışı ve iki halkın yararı için kullanılmasını arzu ediyoruz. Burada, adadaki Türk halkının hakkını kimse inkar etmiyor ancak şu yöntemin bir garantisi yok. Müzakere olmazsa, tekrar başlamazsa ya da sonuçlanmazsa başka mı olacak Türk halkının hakkı, bunun da bir garantisi yok. Biz burada aynı kararlılığı komşumuz Yunanistan'da da görüyoruz. Umarım birlikte bu konuda çözüm buluruz ve umarım müzakereler bir an evvel tekrar başlar ve kalıcı bir çözüm ve barış getirir. Bu konuda Yunanistan ve Türkiye de garantör ülke olarak, anavatanlar olarak pozitif anlamda üzerine düşeni yapar."
- Doğu Akdeniz'deki uluslararası anlaşmalar -
Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarına yönelik İsrail ve Mısır'ın da içinde bulunduğu uluslararası anlaşmaların sorulması üzerine Çavuşoğlu, Yunanistan ve söz konusu ülkelerin bağımsız devletler olduğu ve birbirleriyle görüşme ve işbirliği yapabileceklerini belirtti.
Çavuşoğlu, "Ancak Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin içerisinde olmadığı hiçbir kısıtlama geçerli değildir ve bu sadece bölgede gerginliği tırmandırır. Bu nedenle gerek komşumuz ve dostumuz Yunanistan ve diğer ülkeler bu hususu dikkate almaları konusunda çağrıda bulunduk ve bulunuyoruz" diye konuştu.
Bu konuda iyi niyet girişimlerinin de bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bunların 5-6 Aralık'taki Türkiye-Yunanistan YDİK toplantısında görüşüleceğini ifade etti.
Çavuşoğlu, "Bizim arzumuz bölgede gerginliği tırmandıracak adımlardan hep beraber kaçınmamızdır ve bu anlayışın da karşılıklı olması gerekiyor. Türkiye ve Yunanistan ile Doğu Akdeniz'deki diğer ülkelerde de bu anlayışın olması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz" açıklamasını yaptı.
(Sürecek)
Kaynak: AA
İki bakan, basın toplantısı öncesindeki heyetlerarası görüşmede, Ankara Palas'ta Atatürk ile eski Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos'un 1930'da birlikte çektirdiği fotoğrafın önünde fotoğraf çektirdi. 84 yıl önce Türkiye'ye gelen dönemin Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos Ankara Palas'ta Atatürk ile fotoğraf çektirmişti. Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos, bu fotoğrafı hatırlatarak, yıllar sonra Türkiye'ye gelen ikinci Venizelos'un kendisi olduğunu söyledi.
Basın toplantısında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 5-6 Aralık'ta Atina'da yapılacak Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli işbirliği Konseyi (YDİK) 3. toplantısının iki ülkenin de ilişkilerini geliştirilme yönündeki iradesinin somut bir göstergesi olduğunu, bu toplantının iki ülke arasındaki işbirliğinin her alanda artırılmasına vesile olacağını söyledi.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2013 yılında 5,7 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken bakan Çavuşoğlu, Türkiye'deki Yunanistan şirketlerinin yatırımlarının 6,7 milyar dolar civarında olduğunu ancak karşılıklı ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.
- "Turist sayısı 1 milyona ulaşacak" -
Turizmin Türkiye ile Yunanistan arasında en önemli sektörlerden biri olmaya başladığını belirten Çavuşoğlu, "Bu yıl sonu itibariyle Yunanistan'a giden Türk turist sayısı miktarının 1 milyona ulaşacağını öngörüyoruz. Aynı şekilde Türkiye'ye ziyarete gelecek Yunanistan vatandaşı sayısının da 700 bin civarında olacağını görüyoruz. Bu bizi memnun ediyor" dedi.
Mevlüt Çavuşoğlu, vizelerin kaldırılmasının Yunanistan'a giden Türk turist sayısını arttıracağını, AB üyesi olan ve Schengen bölgesine dahil olan Yunanistan için mevzuatlardan kaynaklanan kısıtlamalar bulunduğunu söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, "Üç yıl içerisinde vize serbestisi diyaloğu sürecini tamamlayıp vatandaşlarımızın AB ülkelerine vizesiz bir şekilde seyahatlerini sağlayacağız. Bu konuda Yunanistan'ın tam desteğini görüyoruz ve kendilerine çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
- Kıbrıs sorunu ve azınlıklar -
Çavuşoğlu, 50. yılını dolduran ve halen çözüm bekleyen Kıbrıs sorununun çözümünün sadece Doğu Akdeniz'de değil Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde ve adada yaşayan iki halkın ilişkilerinde etkili olacağını, bölgenin istikrarını ve güvenliğini de etkileyecek önemli bir adım olacağını aktardı.
Bu çerçevede Venizelos ile samimi bir görüş alışverişinde bulunduklarını dile getiren Çavuşoğlu, "Anavatanlardan biri sıfatıyla Yunanistan'ın bu konuda gösterdiği kararlılığını değerli meslektaşımda görmekten büyük bir mutluluk duydum" şeklinde konuştu.
İkili ilişkilerde dostluk köprüsü olarak nitelendirdikleri azınlıklar meselesinin de önemli olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, iki ülkedeki azınlıkların daha müreffeh bir hayat sürmesini istediklerini ve son zamanlarda Türkiye'deki azınlıklara yönelik atılan adımların sadece Yunanistan tarafından değil tüm AB ülkeleri ve dünya tarafından da takip edildiğini dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, "Bu konuda Türkiye samimi adımlar atmaktadır ve atmaya devam edecektir. Aynı adımları dostumuz, komşumuz Yunanistan'dan da özellikle Batı Trakya'daki Türk azınlıklara yönelik atmasını bekliyoruz" ifadesini kullandı.
- Doğu Akdeniz'de petrol arama çalışmaları -
Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta petrol arama ve sondaj çalışmalarından dolayı gerginlik yaşandığını, bunun üzerine Rum kesiminin Kıbrıs müzakerelerinde masadan çekildiğini hatırlatarak, "En zor şartlar altında bile müzakereler devam etmişti. Biz bu dönemde de müzakerelerin tekrar başlanmasını arzu ediyoruz" dedi.
Doğu Akdeniz'deki doğalgaz ve petrol rezervleri üzerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu herkesin kabul ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, uluslararası örgütlerin yanında Türkiye ve Yunanistan ile Kıbrıs Rum kesiminin de bunu inkar etmediğini belirtti.
Çavuşoğlu "İki halkın hakkını koruyacak şekilde bir anlayışın ve çözümün olması arzumuzdur ve bu konudaki çabalarımız da devam edecektir" şeklinde konuştu.
Barbaros Hayrettin Paşa araştırma gemisinin Doğu Akdeniz'e gönderilmesi konusunun görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, Kıbrıs etrafındaki karbon rezervleri üzerinde Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğunu tekrarladı. Çavuşoğlu, "Bugüne kadar Kıbrıs Rum yönetiminin aktivitelerine baktığımız zaman, tek taraflı yapılan sondaj çalışmalarına baktığımız zaman Kıbrıs Türk halkının buradaki meşru haklarının yok sayıldığı görülüyor" diye konuştu.
Barış müzakerelerin 11 Şubat deklarasyonu ile başlatıldığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Bu müzakere adada çözüm için başlatıldı ve çözümün çerçevesi de ortak deklarasyonda var. Bir taraftan bu çözüme yoğunlaşırken diğer taraftan Rum kesiminin tek taraflı ve Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına almayan sondaj çalışmaları iyi niyetli bir hareket değildir. Madem çözüm istiyoruz, niye buna odaklanmıyoruz?" değerlendirmesini yaptı.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Türkiye'den garantör ülke olarak böyle bir talepte bulunduğunu, bunun üzerine Türkiye'nin Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisini bölgeye gönderdiğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Bu bölgede Türkiye'nin illegal bir talebi yoktur ve sondaj çalışmaları durduğu zaman çekeceğimizi de söyledik. Burada önemli olan iyi niyettir. İyi niyetliysek iki tarafın da hakkını koruyacak bir şekilde bir çözüm bulmamız lazım" dedi.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bu konuda önerilerimiz de oldu. BM temsilcisine de önerilerimiz oldu. BM Genel Sekreteri'ne de ve Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetimine de önerilerimiz açık. Ortak bir çözüm bulalım. Bu bir komisyon olabilir müzakereler devam ederken. Madem bunu yapmak zorundayız acilen, eğer iyi niyet varsa bunun çözümü çok. Ama iyi niyet yoksa 'ben AB üyesiyim, dolayısıyla bu haklarımı kullanırım' gibi bir yaklaşım olursa bunların çözüme faydası yoktur."
- Kıbrıs'a götürülen su -
Kıbrıs meselesinin çözümünde önemli olanın "iyi niyet ve iki tarafın haklarını korunması" olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Biz adaya götüreceğimiz suyun da iki halk tarafında kullanılmasını arzu ediyoruz. Bu barış suyudur" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda adanın ihtiyacı olanın iki katı su götürüyoruz Bu on katına da çıkabiliyor. Biz bunların, bölgedeki imkanların adanın barışı ve iki halkın yararı için kullanılmasını arzu ediyoruz. Burada, adadaki Türk halkının hakkını kimse inkar etmiyor ancak şu yöntemin bir garantisi yok. Müzakere olmazsa, tekrar başlamazsa ya da sonuçlanmazsa başka mı olacak Türk halkının hakkı, bunun da bir garantisi yok. Biz burada aynı kararlılığı komşumuz Yunanistan'da da görüyoruz. Umarım birlikte bu konuda çözüm buluruz ve umarım müzakereler bir an evvel tekrar başlar ve kalıcı bir çözüm ve barış getirir. Bu konuda Yunanistan ve Türkiye de garantör ülke olarak, anavatanlar olarak pozitif anlamda üzerine düşeni yapar."
- Doğu Akdeniz'deki uluslararası anlaşmalar -
Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarına yönelik İsrail ve Mısır'ın da içinde bulunduğu uluslararası anlaşmaların sorulması üzerine Çavuşoğlu, Yunanistan ve söz konusu ülkelerin bağımsız devletler olduğu ve birbirleriyle görüşme ve işbirliği yapabileceklerini belirtti.
Çavuşoğlu, "Ancak Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin içerisinde olmadığı hiçbir kısıtlama geçerli değildir ve bu sadece bölgede gerginliği tırmandırır. Bu nedenle gerek komşumuz ve dostumuz Yunanistan ve diğer ülkeler bu hususu dikkate almaları konusunda çağrıda bulunduk ve bulunuyoruz" diye konuştu.
Bu konuda iyi niyet girişimlerinin de bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bunların 5-6 Aralık'taki Türkiye-Yunanistan YDİK toplantısında görüşüleceğini ifade etti.
Çavuşoğlu, "Bizim arzumuz bölgede gerginliği tırmandıracak adımlardan hep beraber kaçınmamızdır ve bu anlayışın da karşılıklı olması gerekiyor. Türkiye ve Yunanistan ile Doğu Akdeniz'deki diğer ülkelerde de bu anlayışın olması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz" açıklamasını yaptı.
(Sürecek)