Ses'ten Torba Yasa Tepkisi

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Edirne Şubesi, torba yasanın TBMM'de görüşülerek kabul edilmesine tepki gösterdi.


SES Edirne Şubesi Başkanı Remzi Tuncer yaptığı yazılı açıklamada, "Cumhurbaşkanı'nın onayından sonra yasalaşmış olacak. Gerek tek başına sendikamız SES, gerekse sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleriyle birlikte bu torba yasa tasarısı ile ilgili çok şey söyledik. Tasarı komisyonlarda görüşülürken müdahil olmaya çalıştık, neredeyse tüm maddeleri ile ilgili olarak görüşlerimizi komisyonlarla, komisyonlardaki iktidar ve muhalefet milletvekilleriyle paylaştık, kamuoyuna açıkladık. Tasarı TBMM’de görüşülürken Türkiye’nin her yanında sağlık emekçilerinin tepkilerini yansıttık. 4 Aralık 2013 günü İstanbul’dan başlayarak neredeyse Türkiye’nin tüm illerindeki Aile Sağlığı Merkezleri’ne yayılarak birinci basamakta hizmet vermedik. TBMM’nin önünde açıklama yaparak milletvekillerini uyardık. Sesimiz duyulmadı, bizi görmezden geldiler, biz yaptık oldu tarzı yasamayı bir kez daha yaşamış olduk. Şimdi de Cumhurbaşkanı’nı bu yasayı onaylamayıp TBMM’ye iade etmesi için çağrıda bulunuyoruz" dedi.

Tuncer açıklamasında, "Acil sağlık hizmeti vermeyi yasaklayan, hizmeti vermeye çalışana, rüşvet, şantaj, hapisten kaçma, kamu görevlisine saldırmaya kadar hapis cezası öngören, sağlık çalışanına hizmeti ruhsata bağlarken, bu hakkı eğitim görmüş asker ve polise veren, sağlık çalışanlarına ikamet zorunluluğu getiren, Anayasa Mahkemesi tarafından defalarca iptal edilen ‘Tam Gün’ uygulaması konusunda üniversite-eğitim ve araştırma hastaneleri için ayrı bir düzenlemeyi yeniden gündeme getiren, şu sıralarda neredeyse tüm hastanelerde ve tüm çalışanlara sanki denge tazminatı dışında ödeme yapılıyormuş gibi yoğun bakım, acil servis ve 112'de çalışanlara yüzde 50 daha fazla nöbet ücreti ödemesi verilmesi gibi göstermelik bir düzenlemeyi içeren, profesör ve doçentlere toplam sayının yüzde 50'sini geçmemek üzere mesai dışında özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanesinde çalışabilmesini düzenleyen, üniversite dışındaki hizmetlerinden elde edilen gelirlerin de yüzde 50'sinin limite bağlı olmaksızın öğretim üyelerine ödenmesini öngören, kamuda tam gün çalışmanın bir istisnası olarak kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve yöneticilik görevi bulunmayan tabipler ile aile hekimlerinin iş yükleri yokmuş gibi, çalışma saatleri dışında kurumlarının izniyle aylık 30 saatten fazla olmamak şartıyla iş yeri hekimliği yapabilmesi ve Aile Sağlığı Merkezleri’nde çalışanların hastanelerde ayda asgari 16 saat nöbet zorunluluğu getiren, hekimlerin iş yeri hekimliği eğitimi almadan ve iş yeri belgesine sahip olma şartı aranmaksızın 10'dan az işçi çalıştıran az tehlikeli iş yerlerinin iş yeri hekimliği görevini yapabilmesinin önünü açan, ebelik eğitimini lisans seviyesine çıkarmakla birlikte hemşire yardımcısı, ebe yardımcısı, sağlık bakım teknisyeni adıyla üç yeni yardımcı sağlık mesleği getiren, dolayısıyla sağlık alanı için ucuz iş gücü yaratan, hekimlerin tabi olduğu zorunlu hizmet uygulamasında yurt dışı eğitim, uzmanlık ve 3 yıl süreyle aile hekimliği görevini aynı yerde yapanların muaf tutulması gibi ayrımcı bir uygulamayı getiren bu yasayı, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak kabul etmiyoruz" ifadelerini kullandı

Torba yasanın pek çok maddesinin Anayasa’ya, kişi hak ve özgülüklerine aykırı olduğunu savunan Tuncer, "Bu yasada zorla çalıştırma da vardır, halkın, işçinin sağlığını hiçe sayma da. Türkiye'de tıp okumaya, uzmanlık eğitimi almaya ceza da vardır, köleleştirme de. Bütün bu nedenlerle yasanın Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmamasını talep ediyor, bu torba yasanın getirdikleri de dahil olmak üzere sağlığı hak olmaktan çıkarıp ticarileştiren Sağlıkta Dönüşüm Programı ve uygulamalarına karşı kararlı bir mücadele yürüteceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Hükümeti, yol yakınken bu programdan vazgeçmeye çağırıyoruz" dedi

Kaynak: İHA